KaMoreNa
07.Haziran.2017, 01:20
NOT: AYETLERİN TÜRKÇE MEALLERİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ RESMİ İNTERNET SİTESİNDEN ALINMIŞTIR.
En’âm Sûresi 86. Ayet; İsmail’i, Elyasa’ı, Yûnus’u ve Lût’u da hidayete erdirmiştik. Her birini âlemlere üstün kılmıştık.
A’râf Sûresi 80. Ayet; Lût’u da Peygamber olarak gönderdik. Hani o kavmine şöyle demişti: “Sizden önce âlemlerden hiçbir kimsenin yapmadığı çirkin işi mi yapıyorsunuz?”
A’râf Sûresi 81. Ayet; “Hakikaten siz kadınları bırakıp, şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Hayır, siz haddi aşan bir toplumsunuz.”
A’râf Sûresi 82. Ayet; Kavminin cevabı ise sadece, “Çıkarın bunları memleketinizden! Güya onlar kendilerini fazla temiz tutan insanlar!…” demek oldu.
A’râf Sûresi 83. Ayet; Bunun üzerine biz de onu ve karısı dışında aile fertlerini kurtardık. Karısı ise azab içinde kalanlardan oldu.
Hûd Sûresi 70. Ayet; Ellerini yemeğe uzatmadıklarını görünce, onları yadırgadı ve onlardan dolayı içinde bir korku duydu. Dediler ki: “Korkma, çünkü biz Lût kavmine gönderildik.”
Hûd Sûresi 74. Ayet; İbrahim’in korkusu gidip, kendisine müjde gelince Lût kavmi hakkında bizim (elçilerimiz)le tartışmaya başladı.
Hûd Sûresi 77. Ayet; Elçilerimiz Lût’a gelince onların yüzünden üzüldü, göğsü daraldı ve “Bu çok zor bir gün” dedi.
Hûd Sûresi 78. Ayet; Kavmi, (konuklarıyla çirkin ilişkide bulunmak üzere) ona doğru koşa koşa geldiler. Zaten onlar önceden de bu tür çirkin işleri yapıyorlardı. Lût dedi ki: “Ey Kavmim! İşte kızlarım. Onlar(la nikahlanmanız) sizin için daha temizdir. Allah’a karşı gelmekten sakının ve konuklarıma karşı beni rezil etmeyin. İçinizde hiç aklı başında bir adam yok mu?”
Hûd Sûresi 79. Ayet; Onlar, “İyi biliyorsun ki kızlarında bizim gözümüz yok. Sen bizim ne istediğimizi çok iyi biliyorsun” dediler.
Hûd Sûresi 80. Ayet; (Lût da:) “Keşke size karşı (koyacak) bir gücüm olsaydı, ya da sağlam bir desteğe dayanabilseydim” dedi.
Hûd Sûresi 81. Ayet; Konukları şöyle dedi: “Ey Lût! Biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana asla ulaşamayacaklar. Geceleyin bir vakitte aileni al götür. İçinizden kimse ardına bakmasın. Ancak karın müstesna. (Onu bırak.) Çünkü onların (kavminin) başına gelecek olan azap, onun başına da gelecektir. Onların azabla buluşma zamanı sabahtır. Sabah yakın değil midir?!”
Hûd Sûresi 89. Ayet; “Ey Kavmim! Bana karşı olan düşmanlığınız, Nûh kavminin veya Hûd kavminin, yahut Salih kavminin başına gelenin benzeri gibi bir felaketi sakın sizin de başınıza getirmesin. (Ve unutmayın ki) Lût kavmi sizden uzak değildir.”
Hicr Sûresi 59/60. Ayetler; Lût’un ailesi başka (Onlar suçlu değillerdir). Lût’un karısı dışında onların hepsini kurtaracağız. Biz onun geride kalanlardan olmasını takdir ettik.”
Hicr Sûresi 61/62. Ayetler; Elçiler (melekler) Lût’un ailesine gelince Lût onlara, “Gerçekten siz tanınmayan kimselersiniz” dedi.
Hicr Sûresi 63. Ayet; Dediler ki: “Evet, fakat biz sana (kavminin) şüphe etmekte olduğu azabı getirdik.”
Hicr Sûresi 64. Ayet; “Biz sana gerçeği getirdik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz.”
Hicr Sûresi 65. Ayet; “Gecenin bir bölümünde aile fertlerini yola çıkar, sen de arkalarından git. Hiçbiriniz arkaya bakmasın. Emrolunduğunuz yere (doğru) geçin gidin.”
Hicr Sûresi 66. Ayet; Ona şu durumu kesin olarak bildirdik: “Sabaha çıkarken onların sonu kesilmiş olacak.”
Hicr Sûresi 67. Ayet; Şehir halkı sevinerek geldiler.
Hicr Sûresi 68. Ayet; Lût dedi ki: “Şüphesiz bunlar benim misafirlerimdir. Sakın beni rezil etmeyin.”
Hicr Sûresi 69. Ayet; “Allah’a karşı gelmekten sakının, beni utandırmayın” dedi.
Hicr Sûresi 70. Ayet; Onlar, “Biz seni insanlarla ilgilenmekten menetmemiş miydik” dediler.
Hicr Sûresi 71. Ayet; Lût: “İşte kızlarım. Eğer yapacaksanız (onlarla evlenebilirsiniz)” dedi.
Hicr Sûresi 72. Ayet; (Melekler Lût’a:) “Ömrüne andolsun ki onlar (şehvetten) gözleri dönmüş halde sarhoşlukları içinde bocalayıp duruyorlar (Bu durumda asla seni dinlemezler)” dediler.
Hicr Sûresi 73. Ayet; Derken güneşin doğuşu sırasında o korkunç uğultulu ses onları yakalayıverdi.
Hicr Sûresi 74. Ayet; Hemen onların altını üstüne getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.
Hicr Sûresi 75. Ayet; Şüphesiz bunda düşünüp görebilen kimseler için ibretler vardır.
Hicr Sûresi 76. Ayet; O şehrin kalıntıları hâlâ mevcut olan bir yol üstünde duruyor.
Hicr Sûresi 77. Ayet; Şüphesiz bunda inananlar için bir ibret vardır.
Enbiyâ Sûresi 74. Ayet; Biz Lût’a da bir hikmet ve bir ilim verdik ve onu çirkin işler yapan memleketten kurtardık. Gerçekten onlar kötü bir toplum idiler, fasık (Allah’ın emrinden çıkan kimseler) idiler.
Enbiyâ Sûresi 75. Ayet; Onu rahmetimizin içine soktuk. Çünkü o, gerçekten salih kimselerdendi.
Şuarâ Sûresi 160. Ayet; Lût’un kavmi de peygamberleri yalanladı.
Şuarâ Sûresi 161. Ayet; Hani kardeşleri Lût onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”
Şuarâ Sûresi 162. Ayet; “Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.”
Şuarâ Sûresi 163. Ayet; “Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.”
Şuarâ Sûresi 164. Ayet; “Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.”
Şuarâ Sûresi 165/166. Ayetler; “Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor da insanlar arasından erkeklere mi yanaşıyorsunuz? Siz gerçekten haddi aşan bir topluluksunuz.”
Şuarâ Sûresi 167. Ayet; Dediler ki: “Ey Lût! (İşimize karışmaktan) vazgeçmezsen mutlaka (şehirden) çıkarılanlardan olacaksın!”
Şuarâ Sûresi 168. Ayet; Lût şöyle dedi: “Şüphesiz ben sizin yaptığınız bu çirkin işe kızanlardanım.”
Şuarâ Sûresi 169. Ayet; “Ey Rabbim! Beni ve ailemi onların yaptıkları çirkin işten kurtar.”
Şuarâ Sûresi 170/171. Ayetler; Bunun üzerine biz de onu ve geri kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın hariç bütün ailesini kurtardık.
Şuarâ Sûresi 172. Ayet; Sonra diğerlerini helâk ettik.
Şuarâ Sûresi 173. Ayet; Onların üzerine bir yağmur (gibi taş) yağdırdık. (Başlarına gelecekler konusunda) uyarılanların yağmuru ne kadar da kötü idi!
Şuarâ Sûresi 164. Ayet; Şüphesiz bunda büyük bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.
Şuarâ Sûresi 175. Ayet; Şüphesiz senin Rabbin mutlak güç sahibi ve çok merhametli olandır.
Neml Sûresi 54. Ayet; Lût’u da (Peygamber olarak gönderdik.) Hani o kavmine şöyle demişti: “Göz göre göre o çirkin işi mi yapıyorsunuz?”
Neml Sûresi 55. Ayet; “Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi varıyorsunuz? Doğrusu siz ne yaptığını bilmez bir toplumsunuz.”
Neml Sûresi 56. Ayet; Bunun üzerine kavminin cevabı ancak şöyle demek oldu: “Lût’un ailesini memleketinizden çıkarın. Çünkü onlar temiz kalmak isteyen insanlarmış(!)”
Neml Sûresi 57. Ayet; Biz de onu ve ailesini kurtardık. Ancak karısı başka. Onun geride kalıp helak olmasını takdir ettik.
Neml Sûresi 58. Ayet; Onların üzerine bir yağmur (gibi taş) yağdırdık. (Başlarına gelecekler konusunda) uyarılanların yağmuru ne kötüydü!
Ankebût Sûresi 25. Ayet; İbrahim onlara dedi ki: “Sırf aranızda dünya hayatına mahsus bir sevgi (ve çıkar) uğruna Allah’ı bırakıp bir takım putlar edindiniz. Sonra kıyamet gününde kiminiz kiminizi inkar edip tanımayacak; kiminiz kiminize lanet edecektir. Barınağınız cehennem olacaktır. Yardımcılarınız da olmayacaktır.”
Ankebût Sûresi 26. Ayet; Bunun üzerine Lût, ona (İbrahim’e) iman etti. İbrahim, “Ben, Rabbime (gitmemi emrettiği yere) hicret edeceğim. Şüphesiz o mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir” dedi.
Ankebût Sûresi 27. Ayet; O’na (İbrahim’e) İshak’ı ve Yakub’u bahşettik. Onun soyundan gelenlere peygamberlik ve kitab verdik. Ayrıca ona dünyada mükafatını da verdik. Şüphesiz o, ahirette de salih kimselerdendir.
Ankebût Sûresi 28. Ayet; Lût’u da peygamber olarak gönderdik. Hani o kavmine şöyle demişti: “Gerçekten siz, sizden önce dünyada hiçbir toplumun yapmadığı bir hayasızlığı işliyorsunuz.”
Ankebût Sûresi 29. Ayet; “Siz hâlâ erkeklere yanaşacak, yol kesecek ve toplantılarınızda edepsizlik yapacak mısınız?” Kavminin cevabı, “Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi Allah’ın azabını getir bize” demeden ibaret oldu.
Ankebût Sûresi 30. Ayet; (Lût) “Ey Rabbim! Şu bozguncu kavme karşı bana yardım et” dedi.
Sâffât Sûresi 133. Ayet; Şüphesiz Lût da peygamberlerdendi.
Sâffât Sûresi 134/135. Ayetler; Hani biz onu ve geride kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın (kâfir olan eşi) dışında bütün ailesini kurtarmıştık.
Sâffât Sûresi 136. Ayet; Sonra da diğerlerini yok ettik.
Sâffât Sûresi 137/138. Ayetler; Şüphesiz sizler (yolculuklarınız sırasında) sabah akşam onların (harap olmuş) yurtlarına uğrayıp duruyorsunuz. Hâlâ düşünmeyecek misiniz?
Sâd Sûresi 12/13. Ayetler; Onlardan önce de Nûh kavmi, Âd kavmi, kazıklar sahibi Firavun, Semûd kavmi, Lût kavmi ve Eyke halkı da Peygamberleri yalanlamışlardı. İşte onlar da (böyle) gruplardı.
Kâf Sûresi 12/14. Ayetler; Onlardan önce Nûh kavmi, Res halkı ve Semûd kavmi, Âd ve Firavun, Lût’un kardeşleri, Eykeliler, Tübba’ın kavmi de yalanlamıştı. Bütün bunlar (kendilerine gönderilen) peygamberleri yalanladılar, böylece kendilerini uyardığım şey gerçekleşti.
Kamer Sûresi 33. Ayet; Lût kavmi de uyarıcıları yalanladı.
Kamer Sûresi 34/35. Ayetler; Şüphesiz biz de üzerlerine taşlar savuran bir rüzgar gönderdik. Yalnız Lût’un ailesi başka. Katımızdan bir nimet olarak bir seher vakti onları kurtardık. Şükredenleri işte böyle mükafatlandırırız.
Kamer Sûresi 36. Ayet; Andolsun, Lût onları bizim şiddetli azabımızla uyardı. Fakat onlar bu uyarıları kuşkuyla karşıladılar.
Kamer Sûresi 37. Ayet; Andolsun, onlar onun (meleklerden olan) misafirlerinden nefislerindeki kötü arzuları tatmin etmek istediler. Biz de onların gözlerini silme kör ettik. “Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!” dedik.
Kamer Sûresi 38. Ayet; Andolsun, onlara sabahleyin erkenden kalıcı bir azap geldi.
Kamer Sûresi 39. Ayet; “Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!” dedik.
En’âm Sûresi 86. Ayet; İsmail’i, Elyasa’ı, Yûnus’u ve Lût’u da hidayete erdirmiştik. Her birini âlemlere üstün kılmıştık.
A’râf Sûresi 80. Ayet; Lût’u da Peygamber olarak gönderdik. Hani o kavmine şöyle demişti: “Sizden önce âlemlerden hiçbir kimsenin yapmadığı çirkin işi mi yapıyorsunuz?”
A’râf Sûresi 81. Ayet; “Hakikaten siz kadınları bırakıp, şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Hayır, siz haddi aşan bir toplumsunuz.”
A’râf Sûresi 82. Ayet; Kavminin cevabı ise sadece, “Çıkarın bunları memleketinizden! Güya onlar kendilerini fazla temiz tutan insanlar!…” demek oldu.
A’râf Sûresi 83. Ayet; Bunun üzerine biz de onu ve karısı dışında aile fertlerini kurtardık. Karısı ise azab içinde kalanlardan oldu.
Hûd Sûresi 70. Ayet; Ellerini yemeğe uzatmadıklarını görünce, onları yadırgadı ve onlardan dolayı içinde bir korku duydu. Dediler ki: “Korkma, çünkü biz Lût kavmine gönderildik.”
Hûd Sûresi 74. Ayet; İbrahim’in korkusu gidip, kendisine müjde gelince Lût kavmi hakkında bizim (elçilerimiz)le tartışmaya başladı.
Hûd Sûresi 77. Ayet; Elçilerimiz Lût’a gelince onların yüzünden üzüldü, göğsü daraldı ve “Bu çok zor bir gün” dedi.
Hûd Sûresi 78. Ayet; Kavmi, (konuklarıyla çirkin ilişkide bulunmak üzere) ona doğru koşa koşa geldiler. Zaten onlar önceden de bu tür çirkin işleri yapıyorlardı. Lût dedi ki: “Ey Kavmim! İşte kızlarım. Onlar(la nikahlanmanız) sizin için daha temizdir. Allah’a karşı gelmekten sakının ve konuklarıma karşı beni rezil etmeyin. İçinizde hiç aklı başında bir adam yok mu?”
Hûd Sûresi 79. Ayet; Onlar, “İyi biliyorsun ki kızlarında bizim gözümüz yok. Sen bizim ne istediğimizi çok iyi biliyorsun” dediler.
Hûd Sûresi 80. Ayet; (Lût da:) “Keşke size karşı (koyacak) bir gücüm olsaydı, ya da sağlam bir desteğe dayanabilseydim” dedi.
Hûd Sûresi 81. Ayet; Konukları şöyle dedi: “Ey Lût! Biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana asla ulaşamayacaklar. Geceleyin bir vakitte aileni al götür. İçinizden kimse ardına bakmasın. Ancak karın müstesna. (Onu bırak.) Çünkü onların (kavminin) başına gelecek olan azap, onun başına da gelecektir. Onların azabla buluşma zamanı sabahtır. Sabah yakın değil midir?!”
Hûd Sûresi 89. Ayet; “Ey Kavmim! Bana karşı olan düşmanlığınız, Nûh kavminin veya Hûd kavminin, yahut Salih kavminin başına gelenin benzeri gibi bir felaketi sakın sizin de başınıza getirmesin. (Ve unutmayın ki) Lût kavmi sizden uzak değildir.”
Hicr Sûresi 59/60. Ayetler; Lût’un ailesi başka (Onlar suçlu değillerdir). Lût’un karısı dışında onların hepsini kurtaracağız. Biz onun geride kalanlardan olmasını takdir ettik.”
Hicr Sûresi 61/62. Ayetler; Elçiler (melekler) Lût’un ailesine gelince Lût onlara, “Gerçekten siz tanınmayan kimselersiniz” dedi.
Hicr Sûresi 63. Ayet; Dediler ki: “Evet, fakat biz sana (kavminin) şüphe etmekte olduğu azabı getirdik.”
Hicr Sûresi 64. Ayet; “Biz sana gerçeği getirdik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz.”
Hicr Sûresi 65. Ayet; “Gecenin bir bölümünde aile fertlerini yola çıkar, sen de arkalarından git. Hiçbiriniz arkaya bakmasın. Emrolunduğunuz yere (doğru) geçin gidin.”
Hicr Sûresi 66. Ayet; Ona şu durumu kesin olarak bildirdik: “Sabaha çıkarken onların sonu kesilmiş olacak.”
Hicr Sûresi 67. Ayet; Şehir halkı sevinerek geldiler.
Hicr Sûresi 68. Ayet; Lût dedi ki: “Şüphesiz bunlar benim misafirlerimdir. Sakın beni rezil etmeyin.”
Hicr Sûresi 69. Ayet; “Allah’a karşı gelmekten sakının, beni utandırmayın” dedi.
Hicr Sûresi 70. Ayet; Onlar, “Biz seni insanlarla ilgilenmekten menetmemiş miydik” dediler.
Hicr Sûresi 71. Ayet; Lût: “İşte kızlarım. Eğer yapacaksanız (onlarla evlenebilirsiniz)” dedi.
Hicr Sûresi 72. Ayet; (Melekler Lût’a:) “Ömrüne andolsun ki onlar (şehvetten) gözleri dönmüş halde sarhoşlukları içinde bocalayıp duruyorlar (Bu durumda asla seni dinlemezler)” dediler.
Hicr Sûresi 73. Ayet; Derken güneşin doğuşu sırasında o korkunç uğultulu ses onları yakalayıverdi.
Hicr Sûresi 74. Ayet; Hemen onların altını üstüne getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.
Hicr Sûresi 75. Ayet; Şüphesiz bunda düşünüp görebilen kimseler için ibretler vardır.
Hicr Sûresi 76. Ayet; O şehrin kalıntıları hâlâ mevcut olan bir yol üstünde duruyor.
Hicr Sûresi 77. Ayet; Şüphesiz bunda inananlar için bir ibret vardır.
Enbiyâ Sûresi 74. Ayet; Biz Lût’a da bir hikmet ve bir ilim verdik ve onu çirkin işler yapan memleketten kurtardık. Gerçekten onlar kötü bir toplum idiler, fasık (Allah’ın emrinden çıkan kimseler) idiler.
Enbiyâ Sûresi 75. Ayet; Onu rahmetimizin içine soktuk. Çünkü o, gerçekten salih kimselerdendi.
Şuarâ Sûresi 160. Ayet; Lût’un kavmi de peygamberleri yalanladı.
Şuarâ Sûresi 161. Ayet; Hani kardeşleri Lût onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”
Şuarâ Sûresi 162. Ayet; “Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.”
Şuarâ Sûresi 163. Ayet; “Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.”
Şuarâ Sûresi 164. Ayet; “Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.”
Şuarâ Sûresi 165/166. Ayetler; “Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor da insanlar arasından erkeklere mi yanaşıyorsunuz? Siz gerçekten haddi aşan bir topluluksunuz.”
Şuarâ Sûresi 167. Ayet; Dediler ki: “Ey Lût! (İşimize karışmaktan) vazgeçmezsen mutlaka (şehirden) çıkarılanlardan olacaksın!”
Şuarâ Sûresi 168. Ayet; Lût şöyle dedi: “Şüphesiz ben sizin yaptığınız bu çirkin işe kızanlardanım.”
Şuarâ Sûresi 169. Ayet; “Ey Rabbim! Beni ve ailemi onların yaptıkları çirkin işten kurtar.”
Şuarâ Sûresi 170/171. Ayetler; Bunun üzerine biz de onu ve geri kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın hariç bütün ailesini kurtardık.
Şuarâ Sûresi 172. Ayet; Sonra diğerlerini helâk ettik.
Şuarâ Sûresi 173. Ayet; Onların üzerine bir yağmur (gibi taş) yağdırdık. (Başlarına gelecekler konusunda) uyarılanların yağmuru ne kadar da kötü idi!
Şuarâ Sûresi 164. Ayet; Şüphesiz bunda büyük bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.
Şuarâ Sûresi 175. Ayet; Şüphesiz senin Rabbin mutlak güç sahibi ve çok merhametli olandır.
Neml Sûresi 54. Ayet; Lût’u da (Peygamber olarak gönderdik.) Hani o kavmine şöyle demişti: “Göz göre göre o çirkin işi mi yapıyorsunuz?”
Neml Sûresi 55. Ayet; “Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi varıyorsunuz? Doğrusu siz ne yaptığını bilmez bir toplumsunuz.”
Neml Sûresi 56. Ayet; Bunun üzerine kavminin cevabı ancak şöyle demek oldu: “Lût’un ailesini memleketinizden çıkarın. Çünkü onlar temiz kalmak isteyen insanlarmış(!)”
Neml Sûresi 57. Ayet; Biz de onu ve ailesini kurtardık. Ancak karısı başka. Onun geride kalıp helak olmasını takdir ettik.
Neml Sûresi 58. Ayet; Onların üzerine bir yağmur (gibi taş) yağdırdık. (Başlarına gelecekler konusunda) uyarılanların yağmuru ne kötüydü!
Ankebût Sûresi 25. Ayet; İbrahim onlara dedi ki: “Sırf aranızda dünya hayatına mahsus bir sevgi (ve çıkar) uğruna Allah’ı bırakıp bir takım putlar edindiniz. Sonra kıyamet gününde kiminiz kiminizi inkar edip tanımayacak; kiminiz kiminize lanet edecektir. Barınağınız cehennem olacaktır. Yardımcılarınız da olmayacaktır.”
Ankebût Sûresi 26. Ayet; Bunun üzerine Lût, ona (İbrahim’e) iman etti. İbrahim, “Ben, Rabbime (gitmemi emrettiği yere) hicret edeceğim. Şüphesiz o mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir” dedi.
Ankebût Sûresi 27. Ayet; O’na (İbrahim’e) İshak’ı ve Yakub’u bahşettik. Onun soyundan gelenlere peygamberlik ve kitab verdik. Ayrıca ona dünyada mükafatını da verdik. Şüphesiz o, ahirette de salih kimselerdendir.
Ankebût Sûresi 28. Ayet; Lût’u da peygamber olarak gönderdik. Hani o kavmine şöyle demişti: “Gerçekten siz, sizden önce dünyada hiçbir toplumun yapmadığı bir hayasızlığı işliyorsunuz.”
Ankebût Sûresi 29. Ayet; “Siz hâlâ erkeklere yanaşacak, yol kesecek ve toplantılarınızda edepsizlik yapacak mısınız?” Kavminin cevabı, “Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi Allah’ın azabını getir bize” demeden ibaret oldu.
Ankebût Sûresi 30. Ayet; (Lût) “Ey Rabbim! Şu bozguncu kavme karşı bana yardım et” dedi.
Sâffât Sûresi 133. Ayet; Şüphesiz Lût da peygamberlerdendi.
Sâffât Sûresi 134/135. Ayetler; Hani biz onu ve geride kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın (kâfir olan eşi) dışında bütün ailesini kurtarmıştık.
Sâffât Sûresi 136. Ayet; Sonra da diğerlerini yok ettik.
Sâffât Sûresi 137/138. Ayetler; Şüphesiz sizler (yolculuklarınız sırasında) sabah akşam onların (harap olmuş) yurtlarına uğrayıp duruyorsunuz. Hâlâ düşünmeyecek misiniz?
Sâd Sûresi 12/13. Ayetler; Onlardan önce de Nûh kavmi, Âd kavmi, kazıklar sahibi Firavun, Semûd kavmi, Lût kavmi ve Eyke halkı da Peygamberleri yalanlamışlardı. İşte onlar da (böyle) gruplardı.
Kâf Sûresi 12/14. Ayetler; Onlardan önce Nûh kavmi, Res halkı ve Semûd kavmi, Âd ve Firavun, Lût’un kardeşleri, Eykeliler, Tübba’ın kavmi de yalanlamıştı. Bütün bunlar (kendilerine gönderilen) peygamberleri yalanladılar, böylece kendilerini uyardığım şey gerçekleşti.
Kamer Sûresi 33. Ayet; Lût kavmi de uyarıcıları yalanladı.
Kamer Sûresi 34/35. Ayetler; Şüphesiz biz de üzerlerine taşlar savuran bir rüzgar gönderdik. Yalnız Lût’un ailesi başka. Katımızdan bir nimet olarak bir seher vakti onları kurtardık. Şükredenleri işte böyle mükafatlandırırız.
Kamer Sûresi 36. Ayet; Andolsun, Lût onları bizim şiddetli azabımızla uyardı. Fakat onlar bu uyarıları kuşkuyla karşıladılar.
Kamer Sûresi 37. Ayet; Andolsun, onlar onun (meleklerden olan) misafirlerinden nefislerindeki kötü arzuları tatmin etmek istediler. Biz de onların gözlerini silme kör ettik. “Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!” dedik.
Kamer Sûresi 38. Ayet; Andolsun, onlara sabahleyin erkenden kalıcı bir azap geldi.
Kamer Sûresi 39. Ayet; “Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!” dedik.