aRZuU
18.Şubat.2014, 00:34
Ağız Akıntısı Nedenleri
Ağız akıntısının sebepleri
Diş rahatsızlıkları : Dişlerinizin etrafındaki diş eti kenarı ve diş eti içinde diş taşı varsa periodontitis dediğimiz diş eti ve dişi saran destek dokular (dişi çene kemiğine bağlayan lifler, altta dişi saran çene kemiği) iltihaplanır. Bu da spontan (kendi kendine) kanama, ağızda metalik ve ekşi kötü bir tat, diş etlerinde şişlik, bazen de kaşınma hissine neden olur, kanattığınız zaman rahatladığını hissedersiniz. Periodontitis tedavi edilmediğinde kronikleşir. Diş eti çekilmesi, dişi saran çene kemiğinde erimeye ve dişlerde sallantıya neden olur. Diş taşlarının temizlenmesiyle ve gerekirse antibiyotik desteğiyle tedavi edilmesi gerekir.
Kıl kurdu yada parazitler
Reflü ğız akıntısı yapan nedenlerden biriside refludur.
Reflüde tedavisinin en önemli basamaklarından biri de diyettir.
Diyette protein içeriği arttırılırken yağ içeriğinin azaltılması beklenir. Mideyi aşırı doldurup gerginlik ve basınç oluşturmamak için sık aralıklarla ancak küçük porsiyonlar tercih edilmelidir.
İki saatte bir olacak şekilde diyet düzenlenmeli ve bunu sağlayabilmek için iş yerinde, arabada, çantada kolay taşınacak besinler bulundurulmalıdır. Mideyi fazla şişirmemek için ana öğünlerde sıvı alımı kısıtlanmalı ve günlük sıvı ihtiyacımızın 2-2.5 litre olması gerektiği unutulmadan ara öğünlerde sıvı alımına dikkat edilmelidir.
Sıvılar çok soğuk veya çok sıcak olmamalı ve bir kere de hızlıca tüketmek yerine yudum yudum yavaşca içilmelidir.
Mide asidinin uyarılmasını önlemek için acılı baharatlar, domates, portakal, mandalina, greyfurt, limon gibi turunçgiller ve onların suları, karbonatlı içecekler (gazoz, kola vs.) ile kahve, koyu çay tüketiminden kaçınmak gerekir. Çikolata, çiğ soğan, sarmısak ve nane yine reflüye neden olabilecek gıdalardandır.
Alkol, özofagus irritasyonuna neden olduğu ve mide asidini arttırdığı için mutlaka kısıtlanmalıdır. Geç saatte alkol ile birlikte yenen ağır bir yemek ve üzerine içilen kahve, sigara bir reflü hastası için en kötü kombinasyondur.
Yağda kızartmalar, yağlı etler, mayonez ve soslar, kaymak, krema gibi aşırı yağlı yiyecekler ile yağda kızartmalar, açma, poğaça, yağlı börekler reflü şikayetlerini arttırır. Bazen simitin susamları bile şikayetleri tetikleyebilir. Süt, yoğurt ve peynirin yağsız veya az yağlı olanları kullanılmalıdır. Baklava, şöbiyet gibi ağır tatlılar kısıtlanmalı yerine sütlü tatlılar veya meyve ile yapılmış tatlılar tercih edilmelidir.
Yemekleri pişirme şekli de önemlidir. Genellikle sıvı yağ tercih edilmeli ancak çok az yağ kullanılmalıdır. Yemek yaparken çok soğan, salça, domates ve baharat kullanılmamalıdır. Haşlama, ızgara veya fırınlama yöntemi tercih edilmekle birlikte en iyisi buharda pişirmektir.
Reflüyü provoke eden faktörlerden biride şişmanlıktır. Bu nedenle eğer kişinin kilo fazlalığı varsa mutlaka uygun bir diyetle zayıflaması gerekir.
Dar giysiler ve sıkı kemerler şikayetleri arttırdığı için önerilmez. Yemeklerden sonra dik oturmak veya hafif bir yürüyüş yapmak şikayetleri azaltacaktır. Yatmadan 3 saat önce yemek yenmemeli, atıştırma yapılmamalıdır. Gece uyurken yatak başı uygun bir şekilde yükseltilmelidir.
Ağız akıntısının sebepleri
Diş rahatsızlıkları : Dişlerinizin etrafındaki diş eti kenarı ve diş eti içinde diş taşı varsa periodontitis dediğimiz diş eti ve dişi saran destek dokular (dişi çene kemiğine bağlayan lifler, altta dişi saran çene kemiği) iltihaplanır. Bu da spontan (kendi kendine) kanama, ağızda metalik ve ekşi kötü bir tat, diş etlerinde şişlik, bazen de kaşınma hissine neden olur, kanattığınız zaman rahatladığını hissedersiniz. Periodontitis tedavi edilmediğinde kronikleşir. Diş eti çekilmesi, dişi saran çene kemiğinde erimeye ve dişlerde sallantıya neden olur. Diş taşlarının temizlenmesiyle ve gerekirse antibiyotik desteğiyle tedavi edilmesi gerekir.
Kıl kurdu yada parazitler
Reflü ğız akıntısı yapan nedenlerden biriside refludur.
Reflüde tedavisinin en önemli basamaklarından biri de diyettir.
Diyette protein içeriği arttırılırken yağ içeriğinin azaltılması beklenir. Mideyi aşırı doldurup gerginlik ve basınç oluşturmamak için sık aralıklarla ancak küçük porsiyonlar tercih edilmelidir.
İki saatte bir olacak şekilde diyet düzenlenmeli ve bunu sağlayabilmek için iş yerinde, arabada, çantada kolay taşınacak besinler bulundurulmalıdır. Mideyi fazla şişirmemek için ana öğünlerde sıvı alımı kısıtlanmalı ve günlük sıvı ihtiyacımızın 2-2.5 litre olması gerektiği unutulmadan ara öğünlerde sıvı alımına dikkat edilmelidir.
Sıvılar çok soğuk veya çok sıcak olmamalı ve bir kere de hızlıca tüketmek yerine yudum yudum yavaşca içilmelidir.
Mide asidinin uyarılmasını önlemek için acılı baharatlar, domates, portakal, mandalina, greyfurt, limon gibi turunçgiller ve onların suları, karbonatlı içecekler (gazoz, kola vs.) ile kahve, koyu çay tüketiminden kaçınmak gerekir. Çikolata, çiğ soğan, sarmısak ve nane yine reflüye neden olabilecek gıdalardandır.
Alkol, özofagus irritasyonuna neden olduğu ve mide asidini arttırdığı için mutlaka kısıtlanmalıdır. Geç saatte alkol ile birlikte yenen ağır bir yemek ve üzerine içilen kahve, sigara bir reflü hastası için en kötü kombinasyondur.
Yağda kızartmalar, yağlı etler, mayonez ve soslar, kaymak, krema gibi aşırı yağlı yiyecekler ile yağda kızartmalar, açma, poğaça, yağlı börekler reflü şikayetlerini arttırır. Bazen simitin susamları bile şikayetleri tetikleyebilir. Süt, yoğurt ve peynirin yağsız veya az yağlı olanları kullanılmalıdır. Baklava, şöbiyet gibi ağır tatlılar kısıtlanmalı yerine sütlü tatlılar veya meyve ile yapılmış tatlılar tercih edilmelidir.
Yemekleri pişirme şekli de önemlidir. Genellikle sıvı yağ tercih edilmeli ancak çok az yağ kullanılmalıdır. Yemek yaparken çok soğan, salça, domates ve baharat kullanılmamalıdır. Haşlama, ızgara veya fırınlama yöntemi tercih edilmekle birlikte en iyisi buharda pişirmektir.
Reflüyü provoke eden faktörlerden biride şişmanlıktır. Bu nedenle eğer kişinin kilo fazlalığı varsa mutlaka uygun bir diyetle zayıflaması gerekir.
Dar giysiler ve sıkı kemerler şikayetleri arttırdığı için önerilmez. Yemeklerden sonra dik oturmak veya hafif bir yürüyüş yapmak şikayetleri azaltacaktır. Yatmadan 3 saat önce yemek yenmemeli, atıştırma yapılmamalıdır. Gece uyurken yatak başı uygun bir şekilde yükseltilmelidir.