Nartaneside
02.Kasım.2017, 00:41
Karadeniz'in hırçın dalgaları vurdukça Trabzon sahillerine, yeşilin tüm güzellikleri içinde yaşayan insanımız, dağlarında sert esen rüzgarlarını arkasına alarak, yaylaların kış yalnızlığından yaz coşkusuna dönüştüğü zamanda bir de horona kalktı mı kadınlı kızanlı, çocuklu, dedeli, neneli, seyreyle sen o zaman "cümbüş"ü. Yaylanın soğuk suyu bağrımızı ne kadar delerse delsin, kemençenin sesi de ayrı bir serinliktir bizim için. Horondaki ahenk, türküdeki sevgi, yayla düzündeki çiçek, peştemal daki renk, çemberdeki nakış, cepkendeki dikiş, hele o gözlerdeki bakış daha anlamlıdır bizde...
Kimi "Paris'te Son Tango"yu bilir... Bilmez ki Kadırga'da horon sonsuzdur... Doğa ile insanın el ele tutuştuğu andır horon... Bir halkadır. Sevgi halkasıdır horon... Dağda da düzde de... Salonda da, sokakta da oynanır horon. Bitmez bir coşkudur... Sönmez bir ateştir... Gün doğanda başlar, gün batanda biter... Hayat devam eder. Balıkçı kürek çeker, hamsi ağa takılır, mısır koçandan ayrılır, tütün dama dizilir, çay yaprağı kırılır, karayemiş salkım saçak, fındık harmana serilir, kızlar süslenir, oğlanlar damat traşı olur, kızılağaç yaprak açar , istiriç yaprak döker , kardelenler boyun uzatır , vargitler hüzünlenir ama horon bitmez, horon halkası küçülmez, büyür büyür büyür, tüm Trabzon'u, Karadeniz'i, , Türkiye'yi oradan da tüm insanlığı sarar... Sevgi ile, coşku ile... !
Yerleşik Kent Kültürü
Bilinen tarihi geçmişi en az 4000 yıl öncesine dayanan Trabzon, konumu itibariyle tarihin bütün evrelerinde tüm dünyanın ilgisini çekmiş ender kentlerden biridir. Coğrafi önemi, tam bir geçiş noktasında bulunması, değişik medeniyetlere ev sahipliği yapması Trabzon'u önemli kılan etkenlerin başında gelmektedir.
Böylesine köklü geçmişe sahip bir kentin kültürel hayatı da renkli olmak zorundadır. Bir kere Trabzon bildiğimiz 'kent kültürü'nü yüzyıllardan bu yana bünyesinde yaşatmaktadır. Ticari ve idari merkez olarak Trabzon'da yüzyılların ötesinden bu yana kurulu bulunan eğitim -kültür -ticaret merkezlerinin varlığı kentin etrafıyla birlikte canlı ve süregelen bir kültürel birikime sahip olduğunun göstergesidir.
Büyük Türk Imparatoru Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon'u 1461 tarihinde fethinden sonra daha da gelişen Trabzon'da kültür kurumlarının varlıklarına bir çok tarihi belgede rastlamamız mümkündür. Cumhuriyetin ilanından sonra Mustafa Kemal Atatürk'ün "Halkı zeki, üretken, girişimci ve çalışkan" olarak nitelendirdiği Trabzon'da çok ***retli çalışmalar yapılmış, eğitim ve kültür hareketlerine büyük önem verilmiştir.
http://www.trabzon.org/trabzon/i/horon.jpg
Dünyaca ünlü gezginlerin ziyaret ettiği Trabzon, yüzyıllar boyunca, bütün dünyanın ilgisini çekmiştir. Ksenophon' dan, Evliya Çelebi'ye, Fallmerayer' den, Frunze'ye kadar yüzlerce seyyahın ziyaret edip düşüncelerini tarihe birer belge olarak aktardıkları "seyahatnamelerde"ki ana buluşma noktası "gizemli doğası, coğrafi konumu, Ortaasya, Kafkasya, Uzakdoğu, Ortadoğu'nun Istanbul ve Avrupa ile ilişkisinde önemli bir ticaret ve kültür merkezi" oluşundan kaynaklanan kentin vazgeçilmezliğidir.
Bugün modern dünyanın yeniden keşfettiği ve değer verdiği Trabzon'da eğitim ve kültür kuruluşlarının yoğunluğunun yanısıra sivil toplum kuruluşlarının da kültürel çabaları ayrı zenginlik kaynağı olarak kentin renkli kimliğinin bir göstergesi olarak karşımızda durmaktadır.
Görsel sanatlardaki yoğunluğun yanısıra, tiyatro, sinema, müzik, plastik sanatlar, edebiyat, karikatür, basın yayın, radyo-tv kuruluşlarının varlığı, kültürümüzün birer parçası olarak hizmetlerini sürdürmektedir. Trabzon basını Türkiye genelinde isim yapmış gazeteci ve yazarları yetiştirmekle kalmamış, aynı zamanda ulusal medyanın günlük gazetelerinin basıldığı en son teknoloji ile donatılmış matbaalarının da ilimizde faaliyet gösterecek kadar zenginliğe ulaşmıştır.
Geçen yüzyılın başından beri mahalli gazeteciliğin merkezlerinden biri olan Trabzon'da gerek Milli Mücadele dönemlerinde, gerekse daha sonraki yıllarda ve halen günümüzde de sürdürülen günlük gazete yayını gerçek bir kültür merkezi olmaya hak kazanmış bir kentin zenginliklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
http://www.trabzon.org/trabzon/i/63.jpg
Zengin bir tiyatro tarihine sahip Trabzon'da 18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren "şehir tiyatrosu" bulunduğunu bilmekteyiz. Trabzon'un kültürel yapısında önemli bir yer tutan amatör spor kulüplerinin sporun yanısıra kültürel faaliyetlerde de bulunduğu, amatör tiyatro toplulukları, Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği koroları kurduklarını ve faal olarak bu dalda hizmet verdiklerini de belgelerde görmekteyiz. Bugün Türk ve dünya futbol tarihinde önemli bir yere sahip Trabzonspor'un temelini oluşturan o günkü amatör spor kulüplerinin gençlerin aynı zamanda fikri açıdan da gelişmesine büyük önem verdikleri bir gerçektir.
Bütün bu tarihi ve kültürel zenginliklerimizin yanısıra insanımızın yaratıcı müteşebbis, hoşgörü sahibi kimliği ile ortaya çıkan ve "Temel" tiplemesi ile ünü sınırlarımızın dışına çarpan mizahi yönümüzdeki ince zeka parıltıları da kültürümüzün "Nükte"dan kısmının dışa vuran en önemli özelliklerinden biridir. Üç beş cümlede koca bir hayatın içinden süzülüp gelen tepkisel davranışların söze yansıyan kısmında mizah vardır. Sosyal içerik vardır. Hoşgörü vardır. karamsarlık yoktur. Çatışma yoktur, birlik vardır. Temel bir simgedir. Hoşgörünün, hazırcevaplığın, çözümün, yaşarken doğan fıkraların baş aktörüdür Temel. Fadimesi de yanındadır, Cemal arkadaşı da, Dursun Emicesi de...
http://www.trabzon.org/trabzon/i/64.jpg
Kimi "Paris'te Son Tango"yu bilir... Bilmez ki Kadırga'da horon sonsuzdur... Doğa ile insanın el ele tutuştuğu andır horon... Bir halkadır. Sevgi halkasıdır horon... Dağda da düzde de... Salonda da, sokakta da oynanır horon. Bitmez bir coşkudur... Sönmez bir ateştir... Gün doğanda başlar, gün batanda biter... Hayat devam eder. Balıkçı kürek çeker, hamsi ağa takılır, mısır koçandan ayrılır, tütün dama dizilir, çay yaprağı kırılır, karayemiş salkım saçak, fındık harmana serilir, kızlar süslenir, oğlanlar damat traşı olur, kızılağaç yaprak açar , istiriç yaprak döker , kardelenler boyun uzatır , vargitler hüzünlenir ama horon bitmez, horon halkası küçülmez, büyür büyür büyür, tüm Trabzon'u, Karadeniz'i, , Türkiye'yi oradan da tüm insanlığı sarar... Sevgi ile, coşku ile... !
Yerleşik Kent Kültürü
Bilinen tarihi geçmişi en az 4000 yıl öncesine dayanan Trabzon, konumu itibariyle tarihin bütün evrelerinde tüm dünyanın ilgisini çekmiş ender kentlerden biridir. Coğrafi önemi, tam bir geçiş noktasında bulunması, değişik medeniyetlere ev sahipliği yapması Trabzon'u önemli kılan etkenlerin başında gelmektedir.
Böylesine köklü geçmişe sahip bir kentin kültürel hayatı da renkli olmak zorundadır. Bir kere Trabzon bildiğimiz 'kent kültürü'nü yüzyıllardan bu yana bünyesinde yaşatmaktadır. Ticari ve idari merkez olarak Trabzon'da yüzyılların ötesinden bu yana kurulu bulunan eğitim -kültür -ticaret merkezlerinin varlığı kentin etrafıyla birlikte canlı ve süregelen bir kültürel birikime sahip olduğunun göstergesidir.
Büyük Türk Imparatoru Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon'u 1461 tarihinde fethinden sonra daha da gelişen Trabzon'da kültür kurumlarının varlıklarına bir çok tarihi belgede rastlamamız mümkündür. Cumhuriyetin ilanından sonra Mustafa Kemal Atatürk'ün "Halkı zeki, üretken, girişimci ve çalışkan" olarak nitelendirdiği Trabzon'da çok ***retli çalışmalar yapılmış, eğitim ve kültür hareketlerine büyük önem verilmiştir.
http://www.trabzon.org/trabzon/i/horon.jpg
Dünyaca ünlü gezginlerin ziyaret ettiği Trabzon, yüzyıllar boyunca, bütün dünyanın ilgisini çekmiştir. Ksenophon' dan, Evliya Çelebi'ye, Fallmerayer' den, Frunze'ye kadar yüzlerce seyyahın ziyaret edip düşüncelerini tarihe birer belge olarak aktardıkları "seyahatnamelerde"ki ana buluşma noktası "gizemli doğası, coğrafi konumu, Ortaasya, Kafkasya, Uzakdoğu, Ortadoğu'nun Istanbul ve Avrupa ile ilişkisinde önemli bir ticaret ve kültür merkezi" oluşundan kaynaklanan kentin vazgeçilmezliğidir.
Bugün modern dünyanın yeniden keşfettiği ve değer verdiği Trabzon'da eğitim ve kültür kuruluşlarının yoğunluğunun yanısıra sivil toplum kuruluşlarının da kültürel çabaları ayrı zenginlik kaynağı olarak kentin renkli kimliğinin bir göstergesi olarak karşımızda durmaktadır.
Görsel sanatlardaki yoğunluğun yanısıra, tiyatro, sinema, müzik, plastik sanatlar, edebiyat, karikatür, basın yayın, radyo-tv kuruluşlarının varlığı, kültürümüzün birer parçası olarak hizmetlerini sürdürmektedir. Trabzon basını Türkiye genelinde isim yapmış gazeteci ve yazarları yetiştirmekle kalmamış, aynı zamanda ulusal medyanın günlük gazetelerinin basıldığı en son teknoloji ile donatılmış matbaalarının da ilimizde faaliyet gösterecek kadar zenginliğe ulaşmıştır.
Geçen yüzyılın başından beri mahalli gazeteciliğin merkezlerinden biri olan Trabzon'da gerek Milli Mücadele dönemlerinde, gerekse daha sonraki yıllarda ve halen günümüzde de sürdürülen günlük gazete yayını gerçek bir kültür merkezi olmaya hak kazanmış bir kentin zenginliklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
http://www.trabzon.org/trabzon/i/63.jpg
Zengin bir tiyatro tarihine sahip Trabzon'da 18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren "şehir tiyatrosu" bulunduğunu bilmekteyiz. Trabzon'un kültürel yapısında önemli bir yer tutan amatör spor kulüplerinin sporun yanısıra kültürel faaliyetlerde de bulunduğu, amatör tiyatro toplulukları, Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği koroları kurduklarını ve faal olarak bu dalda hizmet verdiklerini de belgelerde görmekteyiz. Bugün Türk ve dünya futbol tarihinde önemli bir yere sahip Trabzonspor'un temelini oluşturan o günkü amatör spor kulüplerinin gençlerin aynı zamanda fikri açıdan da gelişmesine büyük önem verdikleri bir gerçektir.
Bütün bu tarihi ve kültürel zenginliklerimizin yanısıra insanımızın yaratıcı müteşebbis, hoşgörü sahibi kimliği ile ortaya çıkan ve "Temel" tiplemesi ile ünü sınırlarımızın dışına çarpan mizahi yönümüzdeki ince zeka parıltıları da kültürümüzün "Nükte"dan kısmının dışa vuran en önemli özelliklerinden biridir. Üç beş cümlede koca bir hayatın içinden süzülüp gelen tepkisel davranışların söze yansıyan kısmında mizah vardır. Sosyal içerik vardır. Hoşgörü vardır. karamsarlık yoktur. Çatışma yoktur, birlik vardır. Temel bir simgedir. Hoşgörünün, hazırcevaplığın, çözümün, yaşarken doğan fıkraların baş aktörüdür Temel. Fadimesi de yanındadır, Cemal arkadaşı da, Dursun Emicesi de...
http://www.trabzon.org/trabzon/i/64.jpg