PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Goetia ve İblis Davetleri



Nartaneside
30.Kasım.2017, 01:03
Goetia’nın saygı duyulan baskısı uzun süredir 1904 tarihli Crowley düzenlemesidir. Mathers çevirisini Gül-Haç kardeşliğinin liderliğini iddia ederek düzenleyen ve yayımlayan Crowley, halen kullanageldiğimiz bu versiyonda Mathers’i “İblisler tarafından elegeçirilmiş” olmakla itham eder. Kanıtı da Mathers’ların evini gözetleyen kardeşliğe bağlı durugörürlerin evin içinde görebildikleri tek şeyin Abramelin‘in kitabında bahsi geçen İblislerden biri oluşudur. Crowley İblislerle çalışmaya pek de iyi gözle bakmaz ve “bana lazım olmasa da bundan sonraki nesillerde gelecek olan bazı şanssızlara lazım olan bu çalışmaları düzenleyip yayınlamam gerekti.” şeklinde konuşur.

Konu üzerinde çok ayrıntılı çalışmalar yapıldığı için aslında Goetia’nın bizzat Süleyman’ın elinden çıkmadığını, ortaçağda batılıların eline geçen İbranice versiyonunda bu ilmi Süleyman’dan öğrendiğini söyleyen birinden miras kaldığını öğreniyoruz. İbrani Kabalasının iddiaları bu yöndeyken, Crowley zamanı ve sonrasındaki araştırmalar, varlık davetlerindeki uzun konuşmaların antik Yunandaki İblis çalışmalarından alındığını açıkça gösteriyor. Antik Yunandaki “tanrı-kıran/tanrı katili” canavar Typhon‘a yapılan davetler, Hint tanrıçası Kali tapımına felsefi kökende benzerlikler gösterirken (herşeyin hem rahmi olan hem de yenilenmesi için yokedicisi olan korkunç Kaos); Crowley’nin en yakın öğrencisi Kenneth Grant’a da kendi Order’ını kurarken ilham olmuştur. Klasik Goetia’da tanrı isimleriyle İblisler bağlanmaya ve zorlanmaya çalışılırken, Typhonian Order ve diğer Sol El Yolu gruplarında İblislerle aracısız, doğrudan ve ortaklaşa çalışıldığını görüyoruz. Bu açıdan bakıldığında Crowley’i kendisinin de iddia ettiği gibi, Işığın yolundan yürüyen bir canavar olarak kabul etmek durumundayız.

Crowley karanlığa ve Sol El Yolunda yürüyenlere lanetler okumaktadır.

Goeita’nın İçeriği

Crowley düzenlemesi Goetia’nın girişindeki açıklamaları sebebiyle Thelema dininin peygamberine teşekkür etmek durumundayız. Çünkü tam olarak burada tüm majikal fenomenlerin, olağanüstü durumların ve elbette Meleklerin ve İblislerin yalnızca zihinlerimizin birer parçası olduklarını ifade etmektedir:

“Bunun yanında, irade ile yapıldığı ve bir dizi “gerçek” fenomene sebebiyet verdiği için, majikal fenomen özel bir sınıftadır. Majikal seremoniler şunlardan oluşur:


1. Müşahede.
Çember, kare, üçgen, majikal kaplar, lambalar, pelerinler, aletler vs.
2. Ses.
İçeri davetler.

3. Koku.
Parfümler.
4. Tat.
(Ruhsal gücün onlar üzerinden transfer olduğu materyaller, örneğin) Kutsal ekmek.

5. Dokunma.
(1). maddenin altındakiler gibi.

6. Zihin.
Tüm bunların toplamı ve herbirinin önemlerine yansıması.


Anormal izlenimler (1-5) anormal beyin-değişiklikleri yaratır, böylece bunların sonucu (6) da anormal olur. Ve bunun görünür dünyaya geri yansıması da anormal olur.


Burada yazılanlar seremonik maji operasyonlarının ve etkilerinin gerçekliğini içermektedir, müdafaanın kafi olduğunu düşünüyorum, şimdiye dek majikal ”etkilerin” yalnızca majisyene yaptığı etkiler işaret edildi, ruhların görülmesi, ruhla konuşmak, ihtiyatsızlıktan kaynaklanan muhtemel şoklar, ve dahası, hatta bir uçta huşu, diğer uçta delilik ve ölüm.


Peki ya bu kitabımız Goetia’daki anlatılan etkilerin herhangi birisi elde edilebilir midir; ve elde edilebilirse bu durumların mantıklı bir açıklamasını verebilir misiniz? Böyle mi diyorsunuz?


Ben verebilirim, ve vereceğim.


Goetia’nın varlıkları beynin kısımlarıdır. ”
(pdf versiyonu The Initiated Interpretation of Ceremonial Magic sayfa 2-3)

Şimdi ilk okunduklarında oldukça “uçuk” özelliklere sahip görünen İblislerin esasen ne gibi konularda majisyene yardımcı olduklarını anlayabileceğiz. Crowley şöyle açıklar: Goetia’da bazı varlıkların örneğin “geçmişten, şimdiden ve gelecekten her ne sorulursa sorulsun bilgi verdiği” yazar. Varlıkların bize bilgi verdiği gibi bir açıklama, varlıkla yapılan çalışmaların bilinçaltından bazı gerçekleri günyüzüne çıkardığını anlatır. Şifa veren ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiren varlık çalışmalarının, beynin sağlıkla ilgili düzenlemelere karşılık gelen noktalarını uyardığını ve düzenlediğini anlayabiliriz. Peki ya “görünmezlik” veren varlıkların işlevi nedir? Buradaki “görünmezlik” ne anlama gelmektedir? İnsanlar “odaklanarak” ve odaklarının varlıklara çarpması ve yansımasıyla geri dönen yansıları algılayarak “görürler”. Görünmezlik denen durumu, beynimizde kurulan bir mekanizmayla, bize doğru yönelmiş ilgi ve odak güçlerinin istikametlerini saptırarak, bir nevi “ışığı kırmak” ve odaklanmış kişiye odağının geri dönmemesini sağlamak olarak algılayabiliriz; böyle bir durumda çevresini tamamen “odaksızca” gözetleyen biri hariç kimsenin bizim farkımıza varması mümkün olmaz ve bu durumda bir nevi görünmez oluruz. Kısacası bu çalışma diğer insanların ilgilerinin manipülasyonundan başka birşey değildir.

Goetia İblislerinin karakterlerini okurken dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta bu varlıkların seviyeleridir. Kimileri “Kral” kimileri “Dük” kimileri de “Şövalye”dir. Birçok varlığın da birden çok sıfatı vardır, misalen hem “Prens” hem de “Kral” olmak gibi. Bu sıfatlardan en büyükleri, beynin genel bölümlerini ifade eder. Seviye ifadeleri daha detay kısımları anlatır. Varlıkların isimleri ise bizzat beynin belli bölgelerinin adıdır. Kısacası, eğer ki karakterimizde veya bilincimizdeki bir sorunu çözmek veya bir özelliğimizi geliştirmek istiyorsak, karakterimizin o konuyla alakalı daha genel ve daha spesifik kısımlarına ayrı ayrı odaklanma imkanımız vardır, s0runu halledip halledememize göre “daha alt varlıklardan da destek isteyebilir, yada sözümüzü dinlemeyen alt varlığı, onun komutasında olan üst varlığın zorlamasıyla hizaya getirebiliriz.” Elbette Crowley döneminde ezoterik camiada herşeyi pozitif bilimle açıklama çabası vardı (ki hala var); bu yüzden kişinin benliğinde yapılan bu çalışmaların Crowley tarafından sadece “beynin parçaları” olarak adlandırılıyor olmasını fazla eleştirmemize lüzum yok. Onun “beynin parçaları” şeklinde yazdıklarını bugün biz “bilincin ve karakterin yönleri” diye okuyoruz.

İblis Davetlerinin Pratiği

Burada Goetia kitabında geçen davetlerin yapısını anlatıp Sol El Yolu’nun ve diğer modern akımların bugün önerdikleri çalışma metodlarına değineceğim, ancak bu usullerin sadece İblislerle çalışırken kullanılmadığını, “iyi varlıklarla” yapılan çalışmaların da çok benzer olduğunu eklemek istiyorum. Kişi kendisi gereken modifikasyonları yapabilir.

Goetia’daki davetler uzun süren sesli hitaplar içerir. Bu hitaplar majisyenin uygun ruh haline girmesine yardımcı olur. Bazılarının antik Yunan İblis hitabetlerinden alındığını anladığımız bu davetler** değişkendir ve Crowley’nin kitaptaki kişisel hataları da zamanla görülmüştür; örneğin Enokyan anahtarlarından bazıları etkili olabilecekleri düşüncesiyle çalışmalara eklenmişse de, birçoğu yanlış – daha doğrusu verilen çalışmalara uygunsuz çıkmıştır, hatta sonraki baskılarda hataların bir kısmını Crowley kendisi düzeltmeye çalışmıştır. Bunlara karşın, varolan tüm eski Goetia nüshalarında ve Goetia’yla ilgisi olmadığını varsaydığımız antik Mısır hiyerogliflerinde ve Şili heykellerinde aynı sembollerin bulunduğunu bildiğimiz için Goetia’nın sigillerinin büyük kısmının ciddi aletler olduklarını kabul ediyoruz.

Klasik ritüel

Majisyen ritüele hazırlanır, Tanrıya dualar eder, temizlenir ve temizlenirken de ruhsal temizlenme için Tanrıya yakarır (bu yakarışlar cümle cümle bellidir). Ritüel için ayın büyüdüğü, sayısı da çift olan bir gün ve başak burcuna ait bir zaman seçilir. Şekilde görüldüğü gibi bir ritüel alanı hazırlanır, çağrılan İblisin verebileceği zararlara karşın önlem olarak ev dışında bir yerde hazırlanan ritüel çemberinin çapı 2,75 metre kadardır. Belli renklerde pentagramlar, hekzagamlar ve bir de alt kenarı doğu-güney arasında uzanan ve çember dışında olan bir üçgen hazırlanır. İblisler o üçgenin içine sokulacaktır. (Her ne kadar tüm Goetia için “kötü” dense de, açıklamalarından okuduğumuz kadarıyla sadece İblislerden müteşekkil değiller, aralarında Melekler de var.) Yine söylenecek şeylerin önceden belli olduğu bir hitabet yapılır ve çemberin merkezinde dikilen majisyen, Tanrıya yapılan çok uzun methiyelerden ve Tanrının eli olarak İblislere söz geçirebilme talebinden sonra İblisi/İblisleri çağırmaya başlar. İblis çağrılırken, o İblisin niteliğine göre, örneğin Güneşe ait varlıklar için altın levha üzerinde, Marsa ait varlıklar için demir levha üzerinde, ve yalnız bir İblis için de (Satürn’e ait tek İblis Furcas’tır ve Ateşi kontrol etmeyi öğretir) kurşun levha üzerinde sigiller hazırlanmış ve göğüs üstüne giyilmiştir.



Çağrılan varlık gelmezse, ikinci ve daha sert bir davet daha yapılır. Yine gelmezse daha da uzun süren ve o varlığın üstlerinden de yardım isteyen bir davet yapılır. Varlık hala gelmiyorsa o varlığı lanetleme işine girişilir, “Sana lanet olsun! Güneş sana lanet etsin! Ay, yıldızlar sana lanet etsin! Cehennemde yan!” gibi sözler savrulur ve bunun üzerine İblisin ortaya çıkması beklenir (klasik Goetia’da varlığın ortaya çıkması demek tam olarak ‘gözle görünür’ olması demektir). Varlık hala söz dinlemiyorsa “Büyük Lanet” denen bir kısma geçilir ki, bu kısım çok uzundur. Önce demir (demire “yozlaşmış altın” da denir) bir kutu alınır, uzun bir hitapla “Bu kutunun içine gir ve hesaplaşma gününe kadar zincirlenmiş olarak ateşlerde yan!” denerek kutu alevlerin ortasına atılır. Klasik Goetia’ya göre İblisler hala teşrif etmemişlerse bu aşamada kesinlikle saklandıkları yerlerden ortaya çıkarlar. İblisler ortaya çıktığında majisyen büyük bir döneklik örneği sergileyerek “Ey Büyük Lord! Hoşgeldin!” şeklinde başlayan uzun ve şatafatlı bir karşılamaya girişir ve İblisi onurlandırmak için tütsü yakmaya, İblisin derecesine göre kurbanlar ve sunular vermeye başlar. İblisle olan tanışma ve anlaşmalar sona erdiğinde Majisyen bu defa Tanrısının adını hatırlar ve tekrar büyük tehditler savurarak İblisi kovalar. Klasik Goetia’daki hitaplar ve seremoniler, iyi tekrar edilirlerse majisyende nutuk atma yeteneğini geliştirebilecek konuşmalardır.

Goetia’nın çağdaş yorumları

Modern görüşe göre ne levhalara işlenen sigillerin pahalı harcamaları, ne de bir vaizin veya politikacının tıkanmadan konuşabilme yetenekleri bu iş için gereklidir. Crowley’nin kendi dinine mensup günümüz Thelemistleri dahi ritüel alanının düzenlemesinde pentagram kullanımı yerine daha görsel ve etkileyici fonlar kullanımını önermektedir***, bazı insan fotoğrafları veya sanatsal figürler gibi. Buna karşın Goetia’daki sigiller ve ne işe yaradıkları önemli noktalardır ve yalnızca bu bilgilerle bile düzenli pratik yapan bir majisyen, İblis çalışmalarını kendine kolayca adapte edebilir. Dragon Rouge lideri Thomas Karlsson Qabalah, Qlipoth and Goetic Magic adlı eserinde İblis sigillerinin büyütülerek oturulan yerin karşısına konulması ve İblisin adının da mantra olarak söylenmesiyle aynı sonuçların alınabileceğini yazmaktadır.(sayfa 215) Örneğin Goetia’da “kişiyi bir anda başka ülkelere transfer edebilir” şeklinde anlatılan Gäap’ın işlevini “astral seyahat yaptırır” şeklinde anlamamız ve sigilini çizerek – imajine ederek, uygun gün ve zamanlarda ismini zikrederek çalışma yapmamız, sonuç almak için yeterli olur. “Şimdiki tüm dilleri akıcı konuşmayı öğretir” diye açıklanan Agares için de durum aynıdır.****

Michael W. Ford yazılarında Goetia İblisleriyle yapılan çalışmalarda kişinin kendisini Lucifer olarak görmesi ve İblislere onların komutanı olarak seslenmesi gerektiğini yazar. Asenath Mason da Book of Mephisto adlı çalışmasında kişinin imajine ederek karşısına getirdiği “düşmanı”nın yerine geçmesinin, onunla bir olmasının aydınlatıcı etkisini anlatır, bu durum “Şeytan olmak” metaforuyla ifade edilebilir. E.A. Koetting de ilk kitabı Works of Darkness‘ta İblislerle yapılan çalışmalarda gereksiz önlemler ve yavaş ilerlemeler yerine, psikolojik olarak yaratılan bir bağ olarak görülebilecek “pakt yapmayı” önerir; bu pakt Satanistlerin bilinçsizce ama etkili biçimde uyguladıkları, içeriğinde parmaktan akıtılan küçük bir miktar kanla kağıda hitaplar yazılması, daha sonra da o kağıdın yakılması olan, Şeytan’a bağlılık yemininden başka birşey değildir; bu durumda kişi kendisine uygun büyük bir İblisi seçer ve ona bağlanır, birçok yazar bu durumda kişinin ilerlemesinin çok daha hızlı olduğunu iddia etmektedir. Bir başka konu da şudur; bahsini ettiğim Thelemistlerin iddiasına göre, her çalışma sonrasında majisyenin birlikte çalıştığı varlığı kovması (banishing), elde ettiği şeyleri de kovması anlamına gelmektedir. Belki de gereken şey, modern usullerde kendi içimize davet ettiğimiz (invocation) İblisleri (karakterimizin açığa çıkmamış yönlerini) kovmak değildir de onlarla beraber yaşamayı başarıp onlardan destek almaktır?

İblislerle yapılan çalışmalardan farklı olarak, meleksel çalışmalar kişiye huzur ve mutluluk verir, majisyeni rahatlatır.. Yine de, düzenlenmiş ve kontrol altına alınmış bir İblisin artık kişiye zarar vermeyeceğini ve sonraki çalışmalarda Melek çalışmalarından alınan sonuçlarla benzer sonuçları vereceğini anlamamız gerekir, ki bu durumda kişiliğin bozuk kısımlarının düzeltilmiş olması İblislerle çalışmanın artılarından oluyor.

Thomas Karlsson şöyle der: “Karanlık, kendisinin en yüksek seviyesinde, Kabalada Tanrının gerçek doğası ve Ain olarak geçen NOX ile, Ejderhanın Gözüyle ilişkilidir. Karanlığın, bazen en parlak ışığın kişinin onun ışığını görebilme yeteneğine ulaşmadan önce karanlık şeklinde görülmesi olduğu söylenir. Bu nedenledir ki Işık-getiren Lucifer aydınlanmamışlar için korkunç bir maskeye sahiptir. Yüksek seviyelerdeki karanlığın, ışığın arkasındaki ışık olduğu söylenebilir, benzer şekilde Ejderhanın da Tanrının arkasındaki Tanrı olduğu söylenebileceği gibi.” *****


© AYTAÇ KORAY

* Goetia’da “İblis” kelimesine karşılık olduğunu düşündüğüm “Demon” sözcüğü kullanılmaktadır. Demon kelimesinin kökü Yunanca daemon‘dur ve Türkçe anlamı “ruh”tan başka birşey değildir, bu Yunanca terim iyilik yada kötülük anlamı barındırmaz. Yunanlılar iyi ruhlar için agatho-daimon ve kötü ruhlar için de kako-daimon sözlerini kullanmıştır. İngilizcede ise Demon kelimesinin tek anlamı kötü ruhlar olmuştur, bu yüzden Türkçedeki en iyi karşılık İblis kelimesi olarak görünmektedir.

** Bahsedilen ritüeller, Griffith ve Thompson tarafından 1909 yılında Londra müze arşivlerinden hazırlanan The Demotic Magical Papyrus of London and Leiden adlı eserde bulunabilir. Bu eserde geçen hitaplardan anladığımız kadarıyla, korkulan ve düşman olarak görülen “kakodaimonas”ın lideri bir çeşit Ejderha olan Typhon’dur.

*** Thelema Coast to Coast radyosunda Goetia dersinden alıntı. Online olarak dinlenebilir: thelemacoasttocoast.com/archives/16

**** Böyle olaylar mümkündür. Şu haberde görülebileceği gibi, sebebinin ne olduğunu bilmesek de bazı anormaliteler günlük hayatta böyle sonuçlara yol açabiliyor: telegraph.co.uk/news/worldnews/europe/croatia/7583971/Croatian-teenager-wakes-from-coma-speaking-fluent-German.html

***** Karlsson, Thomas, (10.2.2010), dragonrouge.net, üyelere hitap.