PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Küsmek olan parmak çaprazlama işareti batı kültüründe hangi amaçla yapilir.



BOZKURT21
12.Aralık.2017, 10:23
https://www-habervaka-com.cdn.ampproject.org/i/s/www.habervaka.com/wp-content/uploads/2017/08/BBieZph.jpg
Batıl inaçlar nelerdir, Avrupadaki batıl inançlar, Türkiyede batıl inançlar nelerdir, Asyada batıl inançlar neler, Amerikadaki batıl inaçlar
Batı kültüründe Şans getirmek icin iki elinin işaret ve orta parmağını üst üste getirmek inanç hareketidir.
Uzmanlara göre hepsi hurafe ama insanlar batıl itikatlara inanıyor, uyguluyor. Sadece ülkemizde değil, Avrupa, Afrika, Uzak Doğu, hatta Amerika’da bile ilginç batıl itikatlar var. Belki de ortak olan tek batıl itikat, hapşırana “Çok yaşa” denmesi. Eski bir inançtan doğmuş bu temenni. Hapşırma sırasında ruh ile beden arasındaki bağlantının saniyede koptuğuna inanan eski insanlar, bu dileğin yeniden birleşmeye çağrı olduğuna inanmış.
O zamanlardan bu yana hapşırana farklı dillerde ama aynı niyetle “Çok yaşa” deniyor. Özellikle ülkemiz, batıl itikat konusunda hayli zengin. Gece tırnak ve saç kesilmez Türkiye’de. Evlere nazarlık, at nalı asılır. Çamaşır ve bulaşık suyunu sokağa dökmek hayır getirmez. Ayna kırılması uğursuzluk demektir. Bıçak, makas gibi kesici aletlerin, elden verilmesi de sakıncalıdır ülkemiz insanına göre. Pek az duyulmuş olanlar da var elbette:
1- Bartın ve civarında, çocuklar sümüklü olmasın diye hamilelere kelle, paça, balık yedirilmez. Çocukların güzel olması için hamileler dolunaya baktırılır. Çekilen ya da çıkan dişler atılmaz, duvar kovuğunda saklanır. Çocukların, iki büyük arasında yerde bırakılmayıp kucağa alınması da özenle uyulan itikatlardan biri.
2- Anadolu’da araba önüne tavşan çıkması uğursuzluk sayılır. Buğdaydan yapılı başak demetinin asıldığı bir evde yangın çıkmaz. Bu yüzden Anadolu’nun hemen her evinde başak demeti asılıdır.
3- Akşam öten horozun uğursuzluk habercisi olduğuna inanılır. Akşam hava karardıktan sonra komşuya ateş ve tuz verilmez, bu tür alışverişler akşam ezanından önce tamamlanır.
4- Elazığ´da yeni gelin, kapıdan girerken eşiğe konulan kaşığa basıp kırarsa eve bolluk geleceğine inanılır. Bu ritüel, hala uygulanıyor. Gerdek gecesinde kız tarafının tatlı şerbet yapıp geline içirmesi istenir. İki bayram arası düğün yapılmaması, özellikle Muş, Kars ve Erzurum’da daha da önemlidir.
5- Rize’de cuma akşamı sarımsak yemek iyi değildir. Yeni alınan ayakkabıların da çarşamba günü giyildiğinde çabuk eskiyeceğine inanılır, bu yüzden bir sonraki gün giyilmesi istenir.
6- Tekirdağ´da Hıdırellez günü, ele sabun sürülmemesi geleneğinin ardında insanın sabun gibi eriyip zayıflayacağı inancı var. O gün uyumamak da adettir, çünkü uyanık olmak yıl boyunca iş yapmaya, bereket katmaya işarettir.
İNGİLTERE:
1- Kara kedi, İngilizlere göre şans demek.
2- Kapı girişine at nalı asarlar. Ama Ancak nalın yukarıya bakması gerekir. Aşağıya bakması kötü şans anlamına gelir.
3- Ayın ilk gününde ilk olarak “Beyaz tavşanlar, beyaz tavşanlar, beyaz tavşanlar” demenin şans ve kısmet getireceğine inanılır.
4- Sonbaharda düşen yaprakları yakalamak şans getirir. Bu inanç yüzünden sonbahar mevsiminde rüzgarlı İngiltere sokaklarında ve parklarında yaprak peşinde koşan insanları görmek olağandır.
5- Haşlanmış yumurtayı yedikten sonra kaşığı boş kabuğun içinden geçirmek gerekir ki şeytan dışarı çıksın.
6- Nikahta üzerinde bulunması için geline bir yeni, bir eski, bir de mavi eşya verilir. Bu semboller geleneklerine bağlılığını, geleceğe umudunu ve ‘an’da mutluluğu simgelemektedir.
FRANSA:
1- Aynı kibritle üç kişinin birden sigarası yakılırsa, genç olanın öleceğine inanılır ve bu kurala çok dikkat edilir.
2- Açık olsa da duvara dayalı olsa da merdiven altından geçmiyor Fransızlar. Bu inanç iki nedene dayanmakta. Açık-kapalı merdiven üçgen biçimindedir. Üçgen; doğu ve batı inanç sistemlerinde kutsallığı simgeler. Bu üçgene giren kişinin, o kutsallığı bozduğuna inanılır. Ayrıca, açık merdiven idam sehpasını çağrıştıryor. Bu yüzden altından geçilmesinin felaketi getireceği düşünülüyor.
3- 13 sayısı tüm Avrupa’da uğursuz kabul ediliyor. Otellerde bile 13’üncü kat, 13 numaralı oda, 13 numaralı masa bulunmayabiliyor. 13 sayısına yüklenen olumsuz anlam, 13 havariden birinin Hazreti İsa’ya ihanet ettiği hikayesine dayanıyor. Hemen tüm dünyada 13 sayısı ölümle özdeş tutuluyor.
İTALYA:
1- 13 sayısının değil, 17’nin uğursuzluk getirdiğine inanılır. 17 kişi bir sofraya oturmaz, 17 kişi bir mekanda aynı anda bulunmaz.
2- Siyah kedi gördüğünde saçını çekmenin kötü enerjiyi dağıtacağına inanılır.
3- Ayna kırıldığında 7 senenin uğursuz olacağını düşünürler.
4- İtalyanlar, önemli besin kaynakları olduğu için yağ ve tuzu israf etmezler. Aksi halde kıtlık yaşanacağına, bereketin tükeneceğine inanırlar.
5- Yatağın üzerine şapka koymamak önemli bir inançtır: Ölüm haberi geleceğine delalet eder.
6- Şişeden bardaklara içecek servisi yapıldığında bardak dolmadan içecek biterse o kişinin evleneceğine işaret kabul edilir.
UZAK DOĞU:
1- 4 rakamı ölüm (shi) kelimesiyle aynı olduğu için uğursuzluk olarak kabul edilir. Bu yüzden 4 parçadan oluşan hediye verilmez, bazı otel ve hastanelerin oda numaralarında atlanır.
2- Pirince çubuk batırmak iyi değildir. Sadece cenaze törenlerinde hazırlanan sofradaki pirince çubuklar batırılır.
3- Kuzey’e bakarak uykuya yatmaktan kesinlikle kaçınırlar. Çünkü oralarda ölüler, Kuzey’e doğru yatırılır.
4- Arabalı bir kişi, cenaze arabası onu geçerse baş parmağını saklayarak ölümünü geciktirdiğini düşünür.
5- Yemekten hemen sonra yatınca bir ineğe dönüşeceklerine inanırlar, bu yüzden hareket ederler.
RUSYA:
1- Bir şey unuttuklarında eve dönmek Ruslara göre uğursuzluk getirir. Yine de unuttuklarını almak için eve gelir, çıkarken aynaya bakarlarsa uğursuzluğu temizlemiş olurlar.
2- Ev, iş, araba anahtarı kullandıktan hemen sonra çantaya ya da cebe konmalıdır. Çünkü anahtarın yere düşmesi kötü şans demektir. Olur da düşerse alınca iki-üç kere vururlar, uğursuzluk yerini şansa bırakır.
3- El ele yürüyen iki kişinin arasından başkasının geçmesi kavga habercisidir.
4- Islık çalmanın, kişinin evindeki bereketi yok edeceğine inanılır.
AMERİKA:
1- Şans için, iki elinin işaret ve orta parmağını üst üste getirmek inanç hareketidir.
2- Evde şemsiye açılması bereketin kapanacağına işaret ederken kapıdan çıkınca açılması zenginleşmeyi temsil eder.
3- 13 sayısı Amerikalılar için de uğursuzdur. Hele bir de ayın 13. günü cumaya denk gelirse çok temkinli olurlar, gerekmedikçe sokağa bile çıkmazlar.
4- Etrafa tuz dökmek uğursuzluktur. Dökerseniz tuzu sol omuzunuza dökmelisiniz ki uğursuzluk kalksın, şans kapıları açılsın.
AFRİKA:
1- Genetik bir bozukluk nedeniyle beyaz saç ve ten rengine sahip olan ‘albino’lar, bazı Afrika ülkelerinde tepki çekiyor. Albinoların büyü gücüne sahip olduğuna inanılıyor.
2- Bıçak hediye etmek, sevginin ve iyi niyetin sona ermesini temsil eder. Bıçaklar masaya çapraz konmaz, uğursuzluktur. Yemekte masadan yere bıçak düşerse erkek, çatal düşerse kadın, kaşık düşerse çocuk misafir beklenir.