Nartaneside
13.Aralık.2017, 11:25
[https://indigodergisi.com/wp-content/uploads/2017/01/25-subat-dunya-goktasi-carpacak-Zakharovich-2-650x433.jpg]
Film sahnelerinden aklımızda kalır, uzaya meraklı insanların araştırmak istedikleri bilgiler arasındadır. Hatta küçükken izlediğimiz çizgi filmler bile bizlere bu sırlar ile dolu uzay yağmurları hakkında bir bilgi edinme isteği yaratıyor. Özellikle bunlar bizim ülkemiz yani Türkiye’ye ulaşma olasılığını göz önünde tutunca bu konu hakkında bizleri daha da meraklandırıyor.
Göktaşı ya da meteor olarak adlandırdığımız bu taşlar uzaydan dünya yüzeyine düşen devasa büyüklükte taşlardır. Ve bu göktaşları ortalama olarak dünya üzerine birkaç bin civarında düşer. Fakat biz bunların hepsini gözlemleyemeyiz çünkü yaklaşık beş yüz tanesi buharlaşmadan yere göktaşı olarak düşer ve kalan göktaşları buharlaşarak yok olur. Bu da göktaşlarının dünya atmosferine saniyede 11 ile 72 km arasında gidip gelen bir hız ile giriş yaparlar. Bu hızla giren bir göktaşının sürtünmeden dolayı yanması tabi ki kesin bir olaydır ve bundan dolayı bu göktaşlarının büyük bir kısmı eriyerek toz olurlar. Ve toz halinde yeryüzüne inerler.
Meteorların sınıflandırılması kimyasal ve petrografik özelliklerine göredir. Kimyasal değerlerine göre taşıl yani Aerolit, demirli yani siderit ve taşıl ve demir yani siderolit olarak üç grupta ayrılan göktaşları vardır. Taşıl meteorlar, silisyum, magnezyum, demir, karbon, oksijen alüminyum ve magnezyumdan ortaya çıkarlar. Demirli olarak adlandırılan diğer göktaşları ise içinde galyum, nikel, iridyum ve germanyum barındırırlar. Siderolitler olarak adlandırılan taşıl demir göktaşları ise olivin ile çeşitli metalleri bünyesinde barındırabilir.
Son olarak ise göktaşının Türkiye’ye ilk olarak tarihi ve ağırlığı bilinmese de İzmir’e düştüğü ve adının da Ephesus olduğu belirlenmiştir. Tarihi belli olan bir diğer göktaşı ise yine İzmir’e 1332 yılında düşen Birgi göktaşıdır ve ağırlığı 50,5 olarak hesaplanmıştır. Türkiye ye bugüne kadar Antalya, Aydın, Bursa, İzmir, Niğde, Çanakkale, Yozgat, Muğla, Eskişehir, Ağrı, İstanbul olarak hesaplanmıştır. Ve ağırlığı olarak bilinmeyenler hariç düşen bu göktaşlarının en hafifi 1 kilogram olarak hesaplanan ve 1883 yılında Antalya ya düşen Adalia Göktaşı olarak hesaplanırken en ağırı ise 1907 yılında Bursa ya düşen Domanitch göktaşı 438 kilogram olarak hesaplanmıştır. En son gök taşı ise 3 Mart 2008’de Muğla’ya düşen 5,76 kilogramlık Kemer Göktaşı olmuştur.
Film sahnelerinden aklımızda kalır, uzaya meraklı insanların araştırmak istedikleri bilgiler arasındadır. Hatta küçükken izlediğimiz çizgi filmler bile bizlere bu sırlar ile dolu uzay yağmurları hakkında bir bilgi edinme isteği yaratıyor. Özellikle bunlar bizim ülkemiz yani Türkiye’ye ulaşma olasılığını göz önünde tutunca bu konu hakkında bizleri daha da meraklandırıyor.
Göktaşı ya da meteor olarak adlandırdığımız bu taşlar uzaydan dünya yüzeyine düşen devasa büyüklükte taşlardır. Ve bu göktaşları ortalama olarak dünya üzerine birkaç bin civarında düşer. Fakat biz bunların hepsini gözlemleyemeyiz çünkü yaklaşık beş yüz tanesi buharlaşmadan yere göktaşı olarak düşer ve kalan göktaşları buharlaşarak yok olur. Bu da göktaşlarının dünya atmosferine saniyede 11 ile 72 km arasında gidip gelen bir hız ile giriş yaparlar. Bu hızla giren bir göktaşının sürtünmeden dolayı yanması tabi ki kesin bir olaydır ve bundan dolayı bu göktaşlarının büyük bir kısmı eriyerek toz olurlar. Ve toz halinde yeryüzüne inerler.
Meteorların sınıflandırılması kimyasal ve petrografik özelliklerine göredir. Kimyasal değerlerine göre taşıl yani Aerolit, demirli yani siderit ve taşıl ve demir yani siderolit olarak üç grupta ayrılan göktaşları vardır. Taşıl meteorlar, silisyum, magnezyum, demir, karbon, oksijen alüminyum ve magnezyumdan ortaya çıkarlar. Demirli olarak adlandırılan diğer göktaşları ise içinde galyum, nikel, iridyum ve germanyum barındırırlar. Siderolitler olarak adlandırılan taşıl demir göktaşları ise olivin ile çeşitli metalleri bünyesinde barındırabilir.
Son olarak ise göktaşının Türkiye’ye ilk olarak tarihi ve ağırlığı bilinmese de İzmir’e düştüğü ve adının da Ephesus olduğu belirlenmiştir. Tarihi belli olan bir diğer göktaşı ise yine İzmir’e 1332 yılında düşen Birgi göktaşıdır ve ağırlığı 50,5 olarak hesaplanmıştır. Türkiye ye bugüne kadar Antalya, Aydın, Bursa, İzmir, Niğde, Çanakkale, Yozgat, Muğla, Eskişehir, Ağrı, İstanbul olarak hesaplanmıştır. Ve ağırlığı olarak bilinmeyenler hariç düşen bu göktaşlarının en hafifi 1 kilogram olarak hesaplanan ve 1883 yılında Antalya ya düşen Adalia Göktaşı olarak hesaplanırken en ağırı ise 1907 yılında Bursa ya düşen Domanitch göktaşı 438 kilogram olarak hesaplanmıştır. En son gök taşı ise 3 Mart 2008’de Muğla’ya düşen 5,76 kilogramlık Kemer Göktaşı olmuştur.