PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Çapkınlık beyin hastalığı olabilir...



AnLamsız
20.Ocak.2018, 22:08
https://i.hizliresim.com/D7M2M1.jpg


Meğer beyin, zannettiğimizden daha fazla yönetiyormuş duygularımızı. Bilimsel araştırmalar ışığında beynin yapısını ve beyinle alakalı gerçekleri Dr. Beyin adlı kitapta bir araya getiren Dr. Mehmet Yavuz, çapkınlık ve sadakat ile hormonlar ve beynin yapısı arasındaki ilişkiyi şöyle anlatıyor:

Aşkın kimyasal yönünü incelediğimizde, insanları evlilik ve tek eşliliğe iten olayın sadece sosyal gelenekler olmadığını görürüz.

Hangi hormonlar sadakati, hangileri çapkınlığı tetikler?
Sadakatin temelinde, dışarıdan fark elisanemeyen kimyasal ve hormonal bir karışımın rolü olabilir. Nitekim beynimizin accumbens merdefaindeki, doğamin 1 (D1) ve dopamin 2 (D2) reseptörlerinin çalışma şekilleri erkek-bayan ilişkilerinde büyük rol oynar.

Nukleusaccumbens (accumbens çekirdeği) duygularımızı, dürtülerimizi, özetle psikolojik dünyamızı yöneten prefrontal korteks ile çok yakın ilişki içindedir. Eğer D1 reseptörü devre dışı kalmışsa ya da iyi çalışmıyorsa sadakat duygusunda aksama olur ve o erkek ya da bayan, çapkın biri olarak karşımıza çıkabilir.

Bu noktada akla “Çapkınlık bir beyin hastalığı mıdır?” diye bir soru gelebilir. Şu bir gerçek ki, D1 eksikliğinde sadakat duygusu zayıflar. Hovarda, bir bayandan diğerine koşan ve sürekli bayan değiştiren erkeklerde ise D1’in tesirsizliğini ifade edebiliriz. Tabii bu durum bayanlar için de geçerlidir.Sonuçta kulağa alakanç gelse de düzenli aile yaşamı ve seviyeli birliktelikler için, D1 reseptörünün iyi çalışması koşultır. Bu durumda D1 reseptörü, monigamiyi; D2 reseptörü ise poligamiyi temsil eder.

Çünkü çapkınlıkta D1’in eksikliği kadar D2’nin fazla tesirnliği de rol oynar. Diğer bir deyişle çapkın bir bireyde ya D1 yetersizdir ya da D2 fazla tesirndir. buna bağlı olarak reseptör algılamalarındaki dengesizlikler, bireynin düzenli sosyal hayatını ve aile hayatını tehlikeye sokabilir.

Sadakat testi yapılabilir mi?
Sadakat duygusunu öngörebilmek için D1 reseptörlerinin kesinlikle iyi çalışması gerekir. Bu ayrıca, bireynin tek evliliğe yönelmesini de sağlar. Kim bilir belki ileride D1 reseptörlerini somut olarak gösteren bir ttesirk geliştirilir ve bu geliştirilen bu sadakat testi ile evlenecek bayan ya da erkekler, karşı cinsi önceden değerlendirme imkanına sahip olabilir.



Aşk ve **** hormonları
Dopamin, oksitosin, noradrenalin, fenilatilamin, vazopressin ve serotonin aşk hormonlarıdır. Dopamin ödül siteminin temel molekülüdür. Özlemek, sevgiliyi görmeden duramamak ve tutku onun işlevidir. Tutku, coşku ve hareketlilik sağlar. oksitosin eşler arasındaki bağlanmayı sağlayan moleküldür. Normalde emzirme ve orgazm sırasında artar ve sosyal bağlanmaya hizmet eder. Eşler arasında empati oluşmasını sağlar. Sevgi, şefkat ve empati başlıca işlevleridir. Noradrenalin, sevgi ve aşk esnasında yüz kızarması, göz bebeklerinde büyüme, çarpıntı ve heyecandan sorumludur. Adrenalinin tesirsi de eklenirse mide krampları, ellerde titreme ve terleme görülebilir.

Vazopressin de oksitosin kadar olmasa da bağlılığı ve sadakati teşvik eder, nevarki asıl görevi vücuttan idrar atılımıdır. Feniletilamin aslında bir dopamin türevi olup, aşığın heyecanından ve her an canlı, enerjik olmasından sorumludur. Serotonin ise mutluluk hormonudur, eksikliğinde depresyon ve panik atak gibi nevrotik bozukluklar baş gösterir.

Testosteron, androjen, östrojen, progesteron başlıca **** hormonlarıdır. Aşk ve **** hormonlarını birbirinden ayırmak gereklidir. Çünkü bu hormonlari bazen zıt tesir dahi gösterebilir. Örneğin oksitosin tek eşliliği, sevgiyi, şefkati ve sadakati temsil ederken, testosteron ise aksine çok eşliliği teşvik eder.

Testosteron bayanlarda da az oranda vardır ama daha çok erkeklerde olan bir homondur. Bu hormon bir erkekte ne kadar yük****e onun potansiyel çapkın olma ihtimali de o kadar yüksektir. birtakım araştırmacılar, konuşma yetenekleri ve testosteron düzeyinin birbiriyle zıt tesirli olduğunu, bir erkekte konuşma yeteneği ne kadar yük****e o kadar testosteron düşüklüğünün oladahiceğini iddia eder.Bu bakış açısıyla bayanların konuşma ve ikna yeteneklerinin yüksek olmasını da onlardaki testosteron düzeyinin azlığına bağlamak mümkündür.

Bir bireynin çapkın olup olmadığını henüz günümüz tıp teknolojisi ile D1 ve D2′yi inceleyerek anlayamasak dahi testosteron ve oksitosin kan düzeylerine bakarak az çok fikir sahibi olabiliriz. Her ne kadar istisnalar olabilse de testosteron yüksekliği ya da oksitosin düşüklüğü, bireynin çapkın bir profil izleyedahiceğini düşündürebilir.

Kuzey
20.Ocak.2018, 22:10
Çok şükür ben değilim sevdiğime bağlıyım
İzmirde olupta bağlı olanını bulunca hemen nikahı basın kızlar :p