aRZuU
20.Şubat.2014, 01:43
İlişkinizin uzun soluklu olmasını istiyorsanız tansiyonu yüksek tutmalısınız. Başarılı ilişkilerin sırrı tartışmalarda olduğu gibi oyunlarda da dozu kaçırmamaktır.
Uzun süren ilişkilerde, uyumlu çiftler oldukları için başarıya ulaşmış oldukları düşünüldüğü gibi, bunların azınlıkta olduğu da bilinmelidir. Uzun soluklu ilişkiler şöyle bir gözden geçirildiğinde, büyük çoğunluğunun esasında birbirine zıt kişilikler olduğu fark edilir.
Sürekli huzur ve sükunetin yaşandığı bir ortamdaki çiftler için, tehlike çanları yakında çalacak demektir. Çiftlerin arasında anlaşamadıkları mutlaka birkaç konu bulunmalıdır. Bu sayının az olması tabii ki çok önemli, anlaşmazlık konusunun sayısı artarsa, bu ilişkiyi yürütmeye değil, koparmaya sebep olacaktır.İlişkinizin sürekliliğini sağlamak istiyorsanız, siz de tansiyonu yukarıda tutacak sorunlarınızı belirlemelisiniz. Problemi tanımlayıp adını koyduğunuzda, çözümün de ilk adımını atmış olursunuz. Olması gerekenden fazla sorununuz varsa, birkaç tanesini eleyip diğerlerini çözüme kavuşturun.
Eğer çatıştığınız konuların listesi bütün bir sayfayı dolduruyorsa, oturup bir daha düşünmenizi tavsiye ediyoruz. Bunu çözmek için uğraşsanız da, zaman içinde yenileri eklenecektir. Zıtlıklar birbirini çeker yalnız bunun da bir dengesi vardır. Sürekliliği sağlayan ise ortak noktaları olup, birbirlerini çok noktada tamamlayabilen çiftlerin, bazı durumlarda aykırılıklara düşmesidir. Yoksa neredeyse hiçbir konuda anlaşamayıp, hala birlikte olmak için bahaneler bulanların uzun vadede devam etmeleri mümkün olmayacaktır.
İşin bir diğer güzel tarafı da ilişki ne kadar uzun süreliyse, ayrılık o derece zordur. İlk günlerin heyecanı aşka dönüştükten sonra, midenizde kramplara neden olan o telaşlı aşk duygusu yerini sevgiye bırakacakır. Sevgi, tek başına ayakta durabilen bir duygu değildir, içine alışkanlık, vefa, sorumlulukların güç tadını da ekler. Bu yüzden uzun süren ilişkilerde ayrılık kişileri çok zorlayıcıdır. İnsanların ayrılık kararı almaları için, gerçekten canına tak etmesi gerekir.
İlişkinizin sürekliliğini sağlayabilmeniz için tatlı kavgalardan sakınmamalısınız. Yalnız konuyu uzatmamaya, küskünlüğü sürdürmemeye dikkat etmelisiniz. Unutmamalısınız ki, en ateşli sevişmeler, küçük tartışmaların hırçınlığı ile yaşanır. Bunu bir oyun gibi görün ve haklı olsanız dahi kavgadan haklı çıkmayın. Önce düşünün, eğer oynadığınız her tavlada yenilseydiniz, oynamaya devam eder miydiniz? Hevesiniz kaçar, canınız istemez. Bırakın zaman zaman maçı karşı taraf kazansın, siz de sonrasının tadını çıkarın. Uyumsuzluklarınızı, aşkınızı beslemek için kullanın.
Uzun süren ilişkilerde, uyumlu çiftler oldukları için başarıya ulaşmış oldukları düşünüldüğü gibi, bunların azınlıkta olduğu da bilinmelidir. Uzun soluklu ilişkiler şöyle bir gözden geçirildiğinde, büyük çoğunluğunun esasında birbirine zıt kişilikler olduğu fark edilir.
Sürekli huzur ve sükunetin yaşandığı bir ortamdaki çiftler için, tehlike çanları yakında çalacak demektir. Çiftlerin arasında anlaşamadıkları mutlaka birkaç konu bulunmalıdır. Bu sayının az olması tabii ki çok önemli, anlaşmazlık konusunun sayısı artarsa, bu ilişkiyi yürütmeye değil, koparmaya sebep olacaktır.İlişkinizin sürekliliğini sağlamak istiyorsanız, siz de tansiyonu yukarıda tutacak sorunlarınızı belirlemelisiniz. Problemi tanımlayıp adını koyduğunuzda, çözümün de ilk adımını atmış olursunuz. Olması gerekenden fazla sorununuz varsa, birkaç tanesini eleyip diğerlerini çözüme kavuşturun.
Eğer çatıştığınız konuların listesi bütün bir sayfayı dolduruyorsa, oturup bir daha düşünmenizi tavsiye ediyoruz. Bunu çözmek için uğraşsanız da, zaman içinde yenileri eklenecektir. Zıtlıklar birbirini çeker yalnız bunun da bir dengesi vardır. Sürekliliği sağlayan ise ortak noktaları olup, birbirlerini çok noktada tamamlayabilen çiftlerin, bazı durumlarda aykırılıklara düşmesidir. Yoksa neredeyse hiçbir konuda anlaşamayıp, hala birlikte olmak için bahaneler bulanların uzun vadede devam etmeleri mümkün olmayacaktır.
İşin bir diğer güzel tarafı da ilişki ne kadar uzun süreliyse, ayrılık o derece zordur. İlk günlerin heyecanı aşka dönüştükten sonra, midenizde kramplara neden olan o telaşlı aşk duygusu yerini sevgiye bırakacakır. Sevgi, tek başına ayakta durabilen bir duygu değildir, içine alışkanlık, vefa, sorumlulukların güç tadını da ekler. Bu yüzden uzun süren ilişkilerde ayrılık kişileri çok zorlayıcıdır. İnsanların ayrılık kararı almaları için, gerçekten canına tak etmesi gerekir.
İlişkinizin sürekliliğini sağlayabilmeniz için tatlı kavgalardan sakınmamalısınız. Yalnız konuyu uzatmamaya, küskünlüğü sürdürmemeye dikkat etmelisiniz. Unutmamalısınız ki, en ateşli sevişmeler, küçük tartışmaların hırçınlığı ile yaşanır. Bunu bir oyun gibi görün ve haklı olsanız dahi kavgadan haklı çıkmayın. Önce düşünün, eğer oynadığınız her tavlada yenilseydiniz, oynamaya devam eder miydiniz? Hevesiniz kaçar, canınız istemez. Bırakın zaman zaman maçı karşı taraf kazansın, siz de sonrasının tadını çıkarın. Uyumsuzluklarınızı, aşkınızı beslemek için kullanın.