LaDe
09.Şubat.2018, 15:10
Yöre: Çankırı/Orta-Bağlıkışla bölgesiÇankırı'nın Orta ilçesine 17 km. Uzaklıkta olan Bağkışla bölgesinde, arasından su akan gri renkte kayalar bulunmaktadır. Bunların oluşumuyla ilgili yöre halkı, iki yüz yıllık bir efsane anlatmaktadır:
Efsane, “Paşa” denilen baba ile “Sultan” denilen bir kız üzerine oluşmuştur. Osmanlılar zamanında “Kışla” denilen bu bölgeye Tatarlar saldırır ve yakıp yıkmadıkları yer kalmaz. Pek çok insanı da öldüren Tatarlar, kayaların arasına kaçmayı başaran Sultan'ı öldüremezler ve köyde tek sağ kalan kişi o olur. Kayaların arasına girdiğinde Allah'tan kendisini taş etmesini dileyen Sultan, iki kayanın birleşmesiyle taş kesilir. Kayaların arasından akan su ise Sultan'ın gözyaşları olarak kabul edilir ve küçük bir dere olup akar. Bu su sayesinde Ağlar Kaya'nın tam karşısında yer alan dağda Sultan'ın ağabeyi kabul edilen çam ağacı bile beslenmektedir. Sultan'ın babası olan Paşa içinse dağın tepesine bir türbe inşa ettirilmiştir. Türbenin yanında yer alan su kuyusunun da Sultan'ın gözyaşları ile dolduğuna inanılmaktadır.
Günümüzde Sultan'ın ağabeyi kabul edilen çam ağacının kutsal olduğuna inanıldığından kimse dal bile kesmemektedir. Efsaneyle ilgili bir başka durum ise son derece ilginçtir: Ne zaman buraya bir Tatar gelse, on iki ay sürekli akan ve şifalı olduğuna inanılan su, akmamaya başlamaktadır.[1]
Efsane, “Paşa” denilen baba ile “Sultan” denilen bir kız üzerine oluşmuştur. Osmanlılar zamanında “Kışla” denilen bu bölgeye Tatarlar saldırır ve yakıp yıkmadıkları yer kalmaz. Pek çok insanı da öldüren Tatarlar, kayaların arasına kaçmayı başaran Sultan'ı öldüremezler ve köyde tek sağ kalan kişi o olur. Kayaların arasına girdiğinde Allah'tan kendisini taş etmesini dileyen Sultan, iki kayanın birleşmesiyle taş kesilir. Kayaların arasından akan su ise Sultan'ın gözyaşları olarak kabul edilir ve küçük bir dere olup akar. Bu su sayesinde Ağlar Kaya'nın tam karşısında yer alan dağda Sultan'ın ağabeyi kabul edilen çam ağacı bile beslenmektedir. Sultan'ın babası olan Paşa içinse dağın tepesine bir türbe inşa ettirilmiştir. Türbenin yanında yer alan su kuyusunun da Sultan'ın gözyaşları ile dolduğuna inanılmaktadır.
Günümüzde Sultan'ın ağabeyi kabul edilen çam ağacının kutsal olduğuna inanıldığından kimse dal bile kesmemektedir. Efsaneyle ilgili bir başka durum ise son derece ilginçtir: Ne zaman buraya bir Tatar gelse, on iki ay sürekli akan ve şifalı olduğuna inanılan su, akmamaya başlamaktadır.[1]