BOZKURT21
22.Mart.2018, 18:44
İkindi namazının vakti ne zaman başlar ve ne zaman sona erer?
İkindi namazı vaktinin başlangıcı, öğle namazı vaktinin sona ermesine bağlı olduğu için, öğle namazının sona ermesi konusundaki görüş ayrılığı ikindi vaktinin başlamasına da yansımıştır. Dolayısıyla İmam Ebû Yûsuf ile İmam Muhammed ve diğer mezhep imamlarına göre öğle vakti, her şeyin gölgesi ‘fey-i zevâl’ hariç kendisinin bir misli olduğu zaman biter ve ikindi namazının vakti başlar. Buna asr-ı evvel (ikindi namazının ilk vakti) denir. Ebû Hanîfe’ye göre ise öğle vaktinin bitişi, her şeyin gölgesi “fey-i zevâl” hariç kendisinin iki misli olduğu zaman biter ve ikindi namazının vakti başlar. Buna asr-ı sânî (ikindi namazının ikinci vakti) denir. Diyanet İşleri Başkanlığı takviminde asr-ı evvel uygulaması esas alınmaktadır.
İkindi namazının son vakti güneşin batışından hemen öncedir. Ancak mazeret yoksa bu ana kadar geciktirmemek gerekir. Hz. Peygamber (s.a.s.), ikindi namazını güneş sararıncaya kadar geciktirip sonra da baştan savma bir şekilde aceleyle kılmayı, münafıkların namazı olarak nitelemiştir (Bkz. Ebû Dâvûd, Salât, 5). Fakat daha önce kılınamamışsa, güneş batmak üzere de olsa kılınır (Kâsânî, Bedâî’, I, 124; Merğînânî, el-Hidâye, I, 256, 261-262; Zeylaî, Tebyîn, I, 80; İbn Kudâme, el-Muğnî, II, 15-16). Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Güneş batmadan önce ikindi namazından bir rekâta yetişen, namazın tamamına yetişmiş sayılır.” (Buhârî, Mevâkit, 28)
Şâfiî mezhebine göre ikindi namazının vakti, kendi içinde “fâziletli”, “ihtiyârî”, “kerâhetsiz cevâz”, “kerâhetli cevâz” ve “özür” olmak üzere beşe ayrılır. Her şeyin gölgesinin bir buçuk katına çıktığı zamana kadar fazilet, iki misline çıktığı zamana kadar ihtiyarî vakittir. Bir özür yok iken bu ihtiyarî vakti geçirmek caiz değildir. Mekruh vakit ise, bundan sonra güneşin batmasına kadar olan vakittir. Güneşin batışından önce bir rekât da olsa kılabilen kimse ikindi namazını kılmış olur ( İbn Kudame, el-Muğnî, II, 15-16;Nevevî, el-Mecmû’, III, 27).
İkindi namazı vaktinin başlangıcı, öğle namazı vaktinin sona ermesine bağlı olduğu için, öğle namazının sona ermesi konusundaki görüş ayrılığı ikindi vaktinin başlamasına da yansımıştır. Dolayısıyla İmam Ebû Yûsuf ile İmam Muhammed ve diğer mezhep imamlarına göre öğle vakti, her şeyin gölgesi ‘fey-i zevâl’ hariç kendisinin bir misli olduğu zaman biter ve ikindi namazının vakti başlar. Buna asr-ı evvel (ikindi namazının ilk vakti) denir. Ebû Hanîfe’ye göre ise öğle vaktinin bitişi, her şeyin gölgesi “fey-i zevâl” hariç kendisinin iki misli olduğu zaman biter ve ikindi namazının vakti başlar. Buna asr-ı sânî (ikindi namazının ikinci vakti) denir. Diyanet İşleri Başkanlığı takviminde asr-ı evvel uygulaması esas alınmaktadır.
İkindi namazının son vakti güneşin batışından hemen öncedir. Ancak mazeret yoksa bu ana kadar geciktirmemek gerekir. Hz. Peygamber (s.a.s.), ikindi namazını güneş sararıncaya kadar geciktirip sonra da baştan savma bir şekilde aceleyle kılmayı, münafıkların namazı olarak nitelemiştir (Bkz. Ebû Dâvûd, Salât, 5). Fakat daha önce kılınamamışsa, güneş batmak üzere de olsa kılınır (Kâsânî, Bedâî’, I, 124; Merğînânî, el-Hidâye, I, 256, 261-262; Zeylaî, Tebyîn, I, 80; İbn Kudâme, el-Muğnî, II, 15-16). Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Güneş batmadan önce ikindi namazından bir rekâta yetişen, namazın tamamına yetişmiş sayılır.” (Buhârî, Mevâkit, 28)
Şâfiî mezhebine göre ikindi namazının vakti, kendi içinde “fâziletli”, “ihtiyârî”, “kerâhetsiz cevâz”, “kerâhetli cevâz” ve “özür” olmak üzere beşe ayrılır. Her şeyin gölgesinin bir buçuk katına çıktığı zamana kadar fazilet, iki misline çıktığı zamana kadar ihtiyarî vakittir. Bir özür yok iken bu ihtiyarî vakti geçirmek caiz değildir. Mekruh vakit ise, bundan sonra güneşin batmasına kadar olan vakittir. Güneşin batışından önce bir rekât da olsa kılabilen kimse ikindi namazını kılmış olur ( İbn Kudame, el-Muğnî, II, 15-16;Nevevî, el-Mecmû’, III, 27).