PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : âdetini şaşiran kadinin durumu.



BOZKURT21
28.Mart.2018, 07:24
ÂDETİNİ ŞAŞIRAN KADININ DURUMU
Âdetinin sayısını ya da zamanını, yani yerini şaşıran kadına, "dâlle", "Mudille" ya da "Mutehayyira" denir ki, sözlük anlamı "şaşıran" ya da "şaşırtan" demektir. Şaşırtması, fetva sorduğu fıkıhçıyı hayrete düşürmesinden ötürüdür.
Her kadının, âdette de Lohusalıkta da, hem âdetli hem de temiz günlerinin yerini de, yani tamamını da, sayısınıda bilmesi bir görevdir. Meselâ her ayın ilk beş günü ya da son beş günü âdetli, kalan yirmibeş günü temiz olması gibi.
Delirmesi, bayılması, bu konudaki tembelliği ya da dinî konulardaki önemsemezligi gibi bir sebeple âdetini unutan ve her nasılsa kendisinden sürekli kan gelmeye başlayan kadının, kendine geldiği anda meseleyi araştırması gerekir; eğer âdetinin yerini ve süresini büyük ihtimalle bulabilirse ona göre davranması, bulamazsa -ki böyle hem zamanı hem de süreyi şaşırmaya genel şaşırma denir- hükümlerde ihtiyatli olanla amel etmesi gerekir.
Boşanmadaki iddet meselesi dışında âdeti ve temizliği için bir ölçü konmaz. Boşanma ve iddet bekleme söz konusu olduğunda, âdeti on gün, temizliği ise altı aydan bir saat kadar az olarak belirlenir. Buna göre söz konusu kadın iddetini doldurmak için, ondokuz ay on günden dört saat kadar eksik bekler. Çünkü boşamanın, âdetinden bir saat kadar sonra olmuş olması muhtemeldir ve bu durumda o âdet hesaba katılmayacaktır.
Mescide girmez, haccın rükünlerinden olan ziyaret tavafi dışında tavaf yapmaz ve kesin olarak temizliğine rastlatmak için ziyaret tavafını on gün sonra tekrar eder. Sade tavafını da yapar, çünkü O, Mekkelilerin dışındakiler için vaciptir. Ancak bunu tekrarlamaz.
Mushaf`a el sürmez.
Kendisiyle hiç cinsel ilişkide bulunulmaz.
Farz, vacip ve meşhur sünnetlerin dışında namaz kılmaz.
Namaz dışında Kur`ân-ı Kerîm okumaz, namazda da yeterli olanın en azı kadar okur. Kunutu ve diğer duâları, okuyabilir.
Temiz olmakla âdetin girmesi arasında tereddüt ettiği her sefer, bütün vakitleri o vakitte abdest alarak, temiz olmakla âdetin çıkması arasında tereddüt ettiği her sefer de yine her namazı yıkanarak kılar. Meselâ âdetinin her ay bir defa ve âdetinin sona ermeşinin de ayın son yarısında olduğunu hatırlayan ve bunların dışında birşey hatırlamayan bir kadın, ayın birinci yarısında âdetin girmeşiyle temiz olma arasında tereddütlü, ikinci yarısında da temiz olmakla âdetin çıkması arasında tereddütlüdür. Ama hiç bir şey hatırlamıyorsa o her zaman temiz olmakla âdetin girmesi arasında tereddütlüdür ve hükmü de aynen temiz olmakla âdetin çıkması arasında tereddüt edenin hükmü gibidir.
Bu durumdaki kadın Ramazan Ayını tamamen oruçlu geçirir.
Âdetinin her ay ne kadar olduğunu bilmediği halde dönüşü mümkün (ric`î) olarak boşanırsa dönüşün son sınırı otuz dokuzuncu gün olarak belirlenir. Çünkü âdetinin üç gün, temizliğinin onbeş gün olması, boşama işleminin de temizliğiriin son anına rastlaması muhtemeldir. Bu durumda iddeti, iki âdet ve üç temizlik süresi ile sona erecek demektir ki, bu hesaba göre otuzdokuz gün eder.
Şaşırma âdetin sadece yerinde yani, ayın hangi günlerine rastladığında olursa buna da özel yada kısmi şaşırma adı verilir. Bu durumdaki kadın ya âdet günleri sayısınin iki katı kadarında tereddüt eder, ya da iki katından az bir zamanda tereddüt eder. Meselâ âdetinin üç gün olduğunu bilse fakat ayın altı günlük süresinde şüphe etse, âdetinin hiçbir gününü kesinkes bilemiyor demektir. Ama beş günlük bir sürede şüphe etse bir gün, yani üçüncü gün kesinkes âdetli olduğunu biliyor demektir. Buna göre:
Âdet günlerinin üç gün olduğunu bilse fakat bunu ayın son on günü içerisinde şaşırsa, bu on günün ilk üç gününü her vakit için abdest alarak namaz kılar. Çünkü orada âdetli olmakla temiz olmak arasında tereddüt vardır. Üç günden sonra ayın sonuna kadar ise her vakitte yıkanarak namaz kılar. Çünkü orada âdetli olmakla temiz olmak ve âdetten çıkmak arasında tereddüt vardır.
Ancak âdeti meselâ altı gün olup bunu on gün içerisinde şaşırsa, bu on günün beşinci ve altıncıgünlerinin her halükârda âdet olduğu kesinlik kazanır ve o günlerde aynen âdetli gibi davranır. Diğerlerinde ise az önce söylediğimiz gibi hareket eder.