PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Alegorik şemsiye



LaDe
04.Mayıs.2018, 10:36
Budist hikayelerinde şemsiyelerle ilgili sayısız gönderme vardır. Buda öğrencilerine “Buda Tarlaları” adını verdikleri şeyi görme gücünü verdiğinde öğrenciler çok sayıda Buda’nın, ağaçların ve değerli taşlarla süslü şemsiyelerin altında oturduğunu görmüşlerdi. Hindu kitaplarında ve eserlerinde şemsiyelerle ilgili sunumların kişileştirilmesi sıkça yer alır. Hindistan’da Seven Pagodas’ta son derece ilginç ve eski bir taş olan relievo, Durga (Hint mitolojisinde bir tanrıça; Şiva’nın karısı) ile şeytanlar arasındaki çelişkiyi göstermektedir, şemsiye Şef’lerin başlarının üzerinde gösterilmiştir.Amacımız bu genel ve yararlı makaleyi okültizmde yüksek bir yere koymak değil, sadece bununla bağlantılı olarak gerçek öğrenciler için bir fikir sunmak istiyoruz.Upanişadlarda şu duayı görmekteyiz; “Söyle bize Ey*Pushan (*Hindu Tanrısı), gerçek güneşin yüzünü, şimdi altından kapağı kapalı olan.”Bu, bir “gerçek güneşin” olduğunu ve gördüğümüz güneşin ikinci bir diğer güneş olduğunu, ya da daha doğrudan bir ifadeyle güneşte mistikler tarafından elde edilebilen ve elde edene zarar verebileceği durumlarda bir örtü ile örtülen, saklanan veya engellenen bir etki veya gücün olduğunu işaret eder. Bu açıklama, zarar vermeyeceği durumlarda yararlı işlerde kullanılabilecek bir etki veya gücün olduğuna dair, kadim zamanlardan bugüne değin tüm gerçek okültistlerin inançları için bir referanstır.Gökyüzündeki güneşin bir sembolü ve kısmi bir yansıması olduğu gerçek bir merkez vardır. Bu merkez Dhyan Chohan’ların veya gezegen ruhlarının zamanında yer almamızı sağlıyor. O her şeyi bilir ve öyle güçlüdür ki mücadelesi devam eden bir öğrenci henüz hazır olmadan onun huzuruna çıktığı takdirde hem bedenen hem de ruhen tükenir. Ve bizim uğruna çabaladığımız hedef budur, pek çoğumuz henüz yarışın başındayken bile bunu görmeyi isteriz.İşte bizleri koruyabilmek için bunun altına bir örtü, bir şemsiye yerleştirilmiştir. Şemsiyelerin telleri Rişiler, Üstatlar veya Mahatmalardır; bunlar yarışın “ağabeyleridirler”. Bu kapının kolu herkesin elindedir ve her birey bu Üstatlardan biriyle bağlantılıysa veya bağlantılı olacaksa, kapının sapıyla kendisine uzanan gerçek merkezin etkilerini de alabilir.Bu örtüden sızan ışık, hayat, bilgi ve güç, altındaki tüm insan kitlelerinin oluşturduğu sayısız nehire, öğrenci olsalar da olmasalar da nüfuz eder. Öğrenci yükselmeye çabaladıkça kendini insanların oluşturduğu kitlelerden ayırmaya başlar ve ister çok belirgin olsun ister az, şemsiye telleriyle bağlantıya geçer. Tıpkı akan suların şemsiye tellerinin uçlarından aşağıya dökülmeleri gibi ruhsal tesirler de koruyucu örtünün iskeletini oluşturan ve olmamaları halinde ruhsal dünyanın alevlerinin bizi zarara uğratacağı üstatlardan akar.