Hysteria
07.Mayıs.2018, 13:44
Yenikapı MevlevihânesiYenikapı Mevlevihanesi, Topkapı surları dışında, Merkez Efendi Caddesi ile Mevlevi Tekkesi Sokağı arasındaki parselde bulunmaktadır.
İstanbul’daki Mevleviliğin merkezi konumundaki bu Mevlevihane semahanesi, selamlığı, haremi, türbesi, somathanesi, muvakkithanesi, hünkâr mahfili, matbah-ı şerifi, sarnıçları ve müştemilât bölümleri ile tam bir yapı topluluğudur.
Yenikapı Mevlevihanesi’nin kurucusu Kâtip, Kocayazıcı, Yeniçeri Efendisi unvanları ile tanınmış Yeniçeri Ocağı Başhalifesi Malkoç Mehmet Efendi’dir. Malkoç Mehmet Efendi’nin bu Mevlevihane’yi kurmasını, atlatmış olduğu bir ölüm tehlikesine bağlayanlar olmuştur. Hafız Paşa’nın yanında Bağdat ve Revan seferlerine (1635) katılmış, dönüşte Yeniçerilerle aralarında anlaşmazlık çıkmış ve öldürülmek istenmiştir. Bu badireyi atlattıktan sonra dönüşte Konya Mevlâna Dergâhı’nı ziyaret etmiş “İstanbul’a sağ salim gitmek nasip olursa, orada bir Mevlevi dergâhı yaptıracağım” diye dua etmiştir.İstanbul’a dönüşünde de dergâhın yapımını başlatmış, 1597’de Mevlevihane’yi açarak Sinan Mevlevi’nin oğlu Kemal Ahmet Dede’yi şeyh yapmıştır.
Yenikapı Mevlevihanesi, kuruluşundan tekke ve zaviyelerin kapanışına kadar geçen 350 yıl içerisinde 20 Mevlevi büyüğü burada şeyhlik yapmıştır.
Yenikapı Mevlevihanesi başlangıçta semahane, mescit, harem, sebil, türbe ve 18 derviş hücresinden meydana gelmişse de kısa sürede gelişmiştir. Sonraki yıllarda bu yapılar yıkılmış ve yerlerini daha büyükleri almıştır. Sultan II.Mahmut 1818’de 33.474 kuruş vererek semahane, türbe, harem ve müştemilat binalarını yenilemiştir. Ayrıca bunlara hünkâr mahfili, sarnıç, türbedar odası, matbah ve taamhane eklemiştir. Abdurrahman Nafiz Paşa buraya bir kütüphane, yanına da kendi türbesini yaptırmıştır. Bu yenilemeler yapılırken semahane kapısına da İzzet Molla 1816 tarihli kitabeyi, kubbe çevresine de Nuri Dede talik yazı ile bazı beyitler eklemiştir.Ayrıca, Sultan IV.Murat, Mihrişah Sultan, Sultan Abdülmecit, Maliye Nazırı Abdurrahman Nafiz Paşa, Devlet Kethüdası Halet Efendi ve Mısır Valisi Zuval Paşa da buraya bağışlarda bulunmuştur.
Ne yazık ki Mevlevihane’nin kütüphanesi altındaki mahzende bulunan odunlar 1903 yılında tutuşarak kütüphaneyi yakmıştır. Bunun üzerine Sultan Mehmet Reşat 1910’da Mevlevihane’yi yeni baştan onarmıştır. Bu onarım işlerini Mimar Kemalettin Bey üstlenmiş ve bu kez dergâh neo-klasik üslupta yapılırken yanına bir de minare eklenmiştir.
Yenikapı Mevlevihanesinin bazı bölümleri bilinmeyen bir nedenle 1961 yılında yeniden yanmış arta kalan yapılara Mevlânakapı Çocuk Yetiştirme Yurdu taşınmıştır. Yakın tarihlerde Mevlevihane bir kez daha yanmış, mezarlar ve yapının duvarları dışında ortada hiçbir şey kalmamıştır.
İstanbul’daki Mevleviliğin merkezi konumundaki bu Mevlevihane semahanesi, selamlığı, haremi, türbesi, somathanesi, muvakkithanesi, hünkâr mahfili, matbah-ı şerifi, sarnıçları ve müştemilât bölümleri ile tam bir yapı topluluğudur.
Yenikapı Mevlevihanesi’nin kurucusu Kâtip, Kocayazıcı, Yeniçeri Efendisi unvanları ile tanınmış Yeniçeri Ocağı Başhalifesi Malkoç Mehmet Efendi’dir. Malkoç Mehmet Efendi’nin bu Mevlevihane’yi kurmasını, atlatmış olduğu bir ölüm tehlikesine bağlayanlar olmuştur. Hafız Paşa’nın yanında Bağdat ve Revan seferlerine (1635) katılmış, dönüşte Yeniçerilerle aralarında anlaşmazlık çıkmış ve öldürülmek istenmiştir. Bu badireyi atlattıktan sonra dönüşte Konya Mevlâna Dergâhı’nı ziyaret etmiş “İstanbul’a sağ salim gitmek nasip olursa, orada bir Mevlevi dergâhı yaptıracağım” diye dua etmiştir.İstanbul’a dönüşünde de dergâhın yapımını başlatmış, 1597’de Mevlevihane’yi açarak Sinan Mevlevi’nin oğlu Kemal Ahmet Dede’yi şeyh yapmıştır.
Yenikapı Mevlevihanesi, kuruluşundan tekke ve zaviyelerin kapanışına kadar geçen 350 yıl içerisinde 20 Mevlevi büyüğü burada şeyhlik yapmıştır.
Yenikapı Mevlevihanesi başlangıçta semahane, mescit, harem, sebil, türbe ve 18 derviş hücresinden meydana gelmişse de kısa sürede gelişmiştir. Sonraki yıllarda bu yapılar yıkılmış ve yerlerini daha büyükleri almıştır. Sultan II.Mahmut 1818’de 33.474 kuruş vererek semahane, türbe, harem ve müştemilat binalarını yenilemiştir. Ayrıca bunlara hünkâr mahfili, sarnıç, türbedar odası, matbah ve taamhane eklemiştir. Abdurrahman Nafiz Paşa buraya bir kütüphane, yanına da kendi türbesini yaptırmıştır. Bu yenilemeler yapılırken semahane kapısına da İzzet Molla 1816 tarihli kitabeyi, kubbe çevresine de Nuri Dede talik yazı ile bazı beyitler eklemiştir.Ayrıca, Sultan IV.Murat, Mihrişah Sultan, Sultan Abdülmecit, Maliye Nazırı Abdurrahman Nafiz Paşa, Devlet Kethüdası Halet Efendi ve Mısır Valisi Zuval Paşa da buraya bağışlarda bulunmuştur.
Ne yazık ki Mevlevihane’nin kütüphanesi altındaki mahzende bulunan odunlar 1903 yılında tutuşarak kütüphaneyi yakmıştır. Bunun üzerine Sultan Mehmet Reşat 1910’da Mevlevihane’yi yeni baştan onarmıştır. Bu onarım işlerini Mimar Kemalettin Bey üstlenmiş ve bu kez dergâh neo-klasik üslupta yapılırken yanına bir de minare eklenmiştir.
Yenikapı Mevlevihanesinin bazı bölümleri bilinmeyen bir nedenle 1961 yılında yeniden yanmış arta kalan yapılara Mevlânakapı Çocuk Yetiştirme Yurdu taşınmıştır. Yakın tarihlerde Mevlevihane bir kez daha yanmış, mezarlar ve yapının duvarları dışında ortada hiçbir şey kalmamıştır.