Hifa
11.Haziran.2018, 18:11
Seven sevdiğine Dilbeste olur, Âşıkların biri can biri canan olur. Aşk gönül işidir; gıdası cananın tebessümünde tatlı sözünde saklıdır. Âlemin var olma sebebi de Aşk’tır, Seni bağrıma değil, bağrımı ve başımı ayağının aItına serdim. Gözüm toprak olacak, ama gönlüm daima aşk kokacak. Diyor Hz. Mevlana
Kâinattaki tüm doğal olayların gerisinde de yaratıcıya olan aşkın, bağlılığın yansımaları vardır. Dünya Aşk ile döner, güneş her sabah Aşk’a gülümser, yıldızlar kara gecede Aşk’ı aydınlatır, yağmur bile Aşkı yeşertmek için yağar âleme.
Gülün nazı, bülbülün niyazı hep Aşk içindir. Şairlerin yazdığı, ressamların çizdiği hep Aşk değil midir?
“… Aşk sözcüğü zaten sözlükte sarmaşık demekmiş. Bir sarmaşık çınarları servileri nasıl sarmalarsa Aşk da öyle sarıp sarmalarmış çınar gibi yiğitleri, servi boylu dilberleri ve her sarmaşık sardığı ağacı kuruturmuş. Sonunda dıştan yemyeşil ve güzel gösterirmiş ama içten içe kurutur, çürütür, çökertirmiş… “
Sevmenin tabakaları ise; MUHABBET, AŞK ve DERT olmak üzere üç derece.
- Muhabbet odur ki; mahbubunu görürse memnundur, görmezse kaydında değildir,
- Aşk odur ki; mahbubunu görürse memnundur, görmezse mahzundur,
- Dert odur ki; mahbubunu görürse de mahzundur, görmezse de mahzundur.
Aşk hüznün dostudur, hasretin yoldaşı. Gurbettir hep aşkın mekânı. Hep biri ister, biri gözler, birden başkası düşmanıdır aşkın.
Aşkın tek gıdası, ekmeği, aşı, aşığın gözyaşıdır. Aşkın bayramı maşukun bir tek tebessümüdür.
Aşk; görebilmektir, binlerce kişi içinde onu görebilmek, ama bazen de görmezden gelebilmektir.
Aşk dua etmektir; “Yarabbi ona da benim sevgimi ver” gibi dualar aşığın duası değildir, çünkü aşkta karşılık beklemek yoktur. Aşığın duası her an “Yarabbi onun hakkında hep en hayırlısını nasip et, ona gelecek dertler, üzüntüler bana gelsin” diyebilmektir. Ya da “Ben öleyim o kalsın, ben ağlayayım o gülsün ”diyebilmektir.
Ama en önemlisi Hz. Ebubekir’in duası gibi dua etmektir. Hani diyor ya “Yarabbi benim vücudumu o kadar büyüt ki cehennemde benden başka kimseye yer kalmasın.” İşte Âşık en azından diyebilmeli ki “Yarabbi benim vücudumu iki kişilik yap eğer onun cezası varsa onun yerine de ben yanayım, yer kalmasın cehennemde o dışarıda kalsın.”
Hatırlamak; unutanlara has bir özeliktir. Aşk dediğin unutmak tükenmektir diye bilip hiç unutmamaktır.
“Aşk; her şeyi, her anı, her zamanı, her mekânı O ve diğerleri diye ayırmaktır. Onsuz bir geçmişi buruşturup çöpe atabilmek, onsuz bir geleceği hayal bile etmemektir.
"Aşk; dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır" Bailey
“Aşk; İçin ağlasa da kim duyar seni? Kim anlar dışarıdan olup biteni? Leyla’nın yüzünü görenler bilir: Mecnun’un kalbine batan dikeni! Sadi Şirazi
Sözün özü, "Değişiklikle karşılaşınca değişen aşk, aşk değildir... Aşk gözle değil ruhla görülür."
Kâinattaki tüm doğal olayların gerisinde de yaratıcıya olan aşkın, bağlılığın yansımaları vardır. Dünya Aşk ile döner, güneş her sabah Aşk’a gülümser, yıldızlar kara gecede Aşk’ı aydınlatır, yağmur bile Aşkı yeşertmek için yağar âleme.
Gülün nazı, bülbülün niyazı hep Aşk içindir. Şairlerin yazdığı, ressamların çizdiği hep Aşk değil midir?
“… Aşk sözcüğü zaten sözlükte sarmaşık demekmiş. Bir sarmaşık çınarları servileri nasıl sarmalarsa Aşk da öyle sarıp sarmalarmış çınar gibi yiğitleri, servi boylu dilberleri ve her sarmaşık sardığı ağacı kuruturmuş. Sonunda dıştan yemyeşil ve güzel gösterirmiş ama içten içe kurutur, çürütür, çökertirmiş… “
Sevmenin tabakaları ise; MUHABBET, AŞK ve DERT olmak üzere üç derece.
- Muhabbet odur ki; mahbubunu görürse memnundur, görmezse kaydında değildir,
- Aşk odur ki; mahbubunu görürse memnundur, görmezse mahzundur,
- Dert odur ki; mahbubunu görürse de mahzundur, görmezse de mahzundur.
Aşk hüznün dostudur, hasretin yoldaşı. Gurbettir hep aşkın mekânı. Hep biri ister, biri gözler, birden başkası düşmanıdır aşkın.
Aşkın tek gıdası, ekmeği, aşı, aşığın gözyaşıdır. Aşkın bayramı maşukun bir tek tebessümüdür.
Aşk; görebilmektir, binlerce kişi içinde onu görebilmek, ama bazen de görmezden gelebilmektir.
Aşk dua etmektir; “Yarabbi ona da benim sevgimi ver” gibi dualar aşığın duası değildir, çünkü aşkta karşılık beklemek yoktur. Aşığın duası her an “Yarabbi onun hakkında hep en hayırlısını nasip et, ona gelecek dertler, üzüntüler bana gelsin” diyebilmektir. Ya da “Ben öleyim o kalsın, ben ağlayayım o gülsün ”diyebilmektir.
Ama en önemlisi Hz. Ebubekir’in duası gibi dua etmektir. Hani diyor ya “Yarabbi benim vücudumu o kadar büyüt ki cehennemde benden başka kimseye yer kalmasın.” İşte Âşık en azından diyebilmeli ki “Yarabbi benim vücudumu iki kişilik yap eğer onun cezası varsa onun yerine de ben yanayım, yer kalmasın cehennemde o dışarıda kalsın.”
Hatırlamak; unutanlara has bir özeliktir. Aşk dediğin unutmak tükenmektir diye bilip hiç unutmamaktır.
“Aşk; her şeyi, her anı, her zamanı, her mekânı O ve diğerleri diye ayırmaktır. Onsuz bir geçmişi buruşturup çöpe atabilmek, onsuz bir geleceği hayal bile etmemektir.
"Aşk; dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır" Bailey
“Aşk; İçin ağlasa da kim duyar seni? Kim anlar dışarıdan olup biteni? Leyla’nın yüzünü görenler bilir: Mecnun’un kalbine batan dikeni! Sadi Şirazi
Sözün özü, "Değişiklikle karşılaşınca değişen aşk, aşk değildir... Aşk gözle değil ruhla görülür."