zAMBakk
26.Haziran.2018, 10:31
Temkinli davranmayı, sıkıcı olduğunu düşündüğümüz bir tavır olarak gördüğümüz için, genellikle göz ardı ederiz ya da hor görürüz.
Başkaları ile sosyalleşmek veya konuşacak daha ilginç başka bir şey bulamadığımızda, eğlenmek için dedikodu yapsak da, bu doğru bir yaklaşım değildir. Diğer bir taraftan ise, cesur olmayı çoğu zaman atılganlık ile karıştırıyor, bu iki kavram arasındaki ince çizgi olan ihtiyatlı olamayı ise görmezden geliyoruz.
Cesur bir insan korkularını hesaba katarken, cengaver olarak nitelendirilebilecek bir kimse ise, korkularını bir kenara bırakıp, yaptığı hesaplamalara dikkat etmez. Bu nedenle, cesur insanlar nadiren kontrollerini kaybederken, cengaver insanlar ise kendi dar görüşlerinin kurbanı olmaktan kaçamazlar.
Bir dereceye kadar, herkes kendileri veya başkaları hakkında konuşmaktan zevk alır ancak bazen yanlış laflar edip, haddimizi aşarız. Ve böylece, sosyalleşme kabiliyetimizi geliştirmeyi bir kenara bırakın, insanlar bizden kaçarak uzaklaşmaya başlar.
Bir insan tedbirsiz hareket ettiği zaman, çevresindeki insanlar bu insana güvenmeyi bırakır; çünkü bizim yanımızda başkalarını eleştirmekten geri durmadıkları gibi, başkalarının yanında da bizi eleştirmekten kendilerini alıkoyamacaklardır.
Ayrıca, tedbirsiz davranan insanlar, çoğunlukla ilgiyi kendi üzerinde toplama olma arzusu içerisinde oldukları için, içinde bulundukları grupları tekleştirir. Bunun arkasında, yerli yersiz yorumlar aracılığı ile tatmin etmeye çalıştıkları buram buram kabullenme kokan dürtüleri vardır. Başkalarını kazanmaya çalışırken, bu kazanıma giden yolların etkilerinin ne olabileceği hususunda pek kafa patlatmayan insanlar, çevrelerindeki herkesi kaybetmeye mahkumdur.
Temkinli insanlar neye benzer?
Temkinli insanlara, dışarıdan bakıldığında, başkalarına karşı saygılı oldukları gayet açıktır. Başkalarının sırlarını dinler ama kimseye anlatmaz, kimseyi eleştirmez ya da rahatsız edecek derecede süzmez. Bunun tam tersine, temkinli insanlar, kendilerine güvenilebileceği için, birbirlerine çok yakın dostluk bağları kurabilecek insanlar olma eğilimindedir ve bu hissiyatı çok rahat bir biçimde hissettirebilirler.
Temkinli insanlar sessizlikten korkmazlar. Konuşmayı, gereksiz bir monolog ile doldurmak ihtiyacı hissetmedikleri ve az laf ile çok şey anlatabildikleri için diğer herkesin dikkatini çekebilirler. Onlar, insanların bizim ile beraber hoşça bir vakit geçirmesine büyük katkısı olan bir özellik olarak, başkalarını nasıl dinleyeceklerini bilir ve herkesin konuşma sırasına saygı duyar.
Öte yandan, temkinli bir birey ne zaman konuşacağını, ne zaman susacağını ve ne zaman dinleyeceğini bilen insandır. Ayrıca sarf ettikleri sözlerinin sonuçlarını da düşünerek hareket ederler.
Hepimiz insanız ve hatalar yapmak gayet normal bir durumdur. Burada önemli olan şey, bu hatalardan ders almak bir daha ki sefere, düşünmeden hareket etmekten uzak durmaktır. İsteyip de söyleyemediğimiz zamanlar hafızamızda derin bir yer edinmiş olsa da, bunun tam tersini yaparak kalp kırdığımız anlar sayısal manada daha çoktur.
Temkinli insanlar aynı zamanda empati yapabilme yeteneği de gösterir. Daha üst seviyelerde yakınlık kurmalarına yardımcı olacak şekilde, kendilerini başkalarının yerine koyacak kadar esnek davranabilirler. Temkinli insanlar da saygı ve sadakat gibi temkinli olmak ile ilgili diğer değerlere sahip olma eğilimindedirler.
Nasıl daha temkinli olunur?
Daha önce ifade ettiğimiz gibi, temkinli olmanın sosyal ilişkilerimizi güçlendirme de büyük bir avantajı vardır. Ayrıca, başkalarının bize güvenmesini sağlayacak bir şekilde nazik ve saygın birer birey olmamızı sağlar.
Psikolog Patricia Ramirez’e göre, temkinli olmak kazanılabilecek bir beceridir ancak bu beceriyi kazanabilmek için tutarlı olmalı ve bazı adımları takip etmelisiniz. Tekrar edilen alıştırmalar ile, birlikte olunmaktan zevk alınacak insanlar olabiliriz.
Bir şey söylemek için uygun zaman ve doğru yer olup olmadığını düşünün
Çoğu zaman, hem kendimiz hem de başkaları ile ilgili çok özel sırlarımızı uygunsuz durumlarda anlatırız. Öncelikle, diyalog halinde olduğumuz insanın, bizi dinlemek istediğinden emin olmalı, içinde bulunduğumuz durum ile söyleyeceğimiz arasındaki bağın ne olduğuna bakmalı ve sonuç olumsuz ise, söyleyeceğimizi kendimize saklamalıyız.
Bir şeyler söyleyerek birine ihanet edip etmediğinize bakın
Eğer birisi ile ilgili çok önemli bir konuyu konuşacak ya da bir sır paylaşacaksanız, oturun bir düşünün ve dilinizi tutmaya çalışın. Eğer size söylenen bir sırrı başka birisine aktarırsanız, insanlar sizin sır tutamayan biri olduğunuzu düşünür ve kendiniz ile ilgili böyle bir imaj yarattığınız için, insanların sizin bir daha güvenmesi çok zorlaşır.
Söylemek istediğiniz şeyin çok özel bir durum olup olmadığına bakın
Başkaları gerçekten size dair tüm özel bilgileri bilmek istiyor mu? Ben durumun böyle olduğunu düşünmüyorum. Ne kadar yakın olursanız olun, herkesle konuşamayacağınız bazı konular vardır. Açık bir şekilde kiminle konuşup kiminle konuşamayacağımızı çok iyi belirlemeliyiz.
Söylemek istediklerinizi söyleme izninizin olup olmadığını düşünün
Eğer size söylenen bir şey hakkında konuşma izniniz yoksa, o zaman o konu ile ilgili konuşmayın, bu kadar basit. Bu özel detayın sahibi değilsiniz, öyleyse konunun ana kahramanın, tabi canı isterse, duruma açıklık getirmesine izin verin, sizin değil.
Aktif dinleme pratiği yapın
Sadece konuşmak değil, dinlemek de çok önemlidir ve hepimiz birilerinin bizi dinlemesini isteriz. Sırf konuşmak uğruna ve özellikle başkasının lafını bölecek şekilde konuşmayın. Dinleyin ve bir sonraki sorunuzu kafanızda şekillendirin; konuşma sırasını bir başkasına aktarmak için iyi bir fırsat olduğundan, sessizlikten korkmayın.
Size sorulmadığı müddetçe fikrinizi kendinize saklayın
Bu gerçekten sinir bozucu bir durumdur. Bunu yapmak yerine, karşınızdaki insana ne düşündüğünüzü duymak isteyip istemediğini bir sorun. Bizim için yararlı olan bir durumun bir başkası için yararlı olması diye genel geçer bir kural yoktur. Zaten konuştuğumuz kişi de ne yaptığını bilen bir insandır.
Yapıcı bir şey önermeyecekseniz eleştirmeyin
Yapılan eleştirinin kimseye bir yardımı yoksa, o zaman eleştirinin ne faydası var? Başkaları hakkında söyleyeceğimiz her şey, havada kalacak laflar olmamalı. Eğer üstünü değiştirecek durumda olmayan birine, başka bir kıyafet veremiyorsanız, ‘üstündeki beğenmedim’ demenin bir yararı olabilir mi?
Karşılığında bir şey bekliyorsanız iyilik yapmayın
Başkalarına yardım etmek, sadece yardım etmek amacı ile yapılır, karşılığında herhangi bir çıkar ya da menfaat beklemeye lüzum yoktur. Birine yardım ettiğimiz zaman, maddi ve manevi bir beklenti içerisinde olmak veya bununla övünmek hoş bir davranış değildir.
Peki o zaman da daha temkinli bir insan olmak için daha ne bekliyorsunuz? Saygı, nezaket, sadakat ve güven (https://aklinizikesfedin.com/yeniden-guvenmek-daima-mumkundur/), kazanılması zor değerlerler olsa da, bu kazanımı elde etmeye değer. Salt bencil çıkarlar bile söz konusu olsa da, bu değerleri içselleştirmemizin bize katacağı yararları hiç unutmayalım.
Başkaları ile sosyalleşmek veya konuşacak daha ilginç başka bir şey bulamadığımızda, eğlenmek için dedikodu yapsak da, bu doğru bir yaklaşım değildir. Diğer bir taraftan ise, cesur olmayı çoğu zaman atılganlık ile karıştırıyor, bu iki kavram arasındaki ince çizgi olan ihtiyatlı olamayı ise görmezden geliyoruz.
Cesur bir insan korkularını hesaba katarken, cengaver olarak nitelendirilebilecek bir kimse ise, korkularını bir kenara bırakıp, yaptığı hesaplamalara dikkat etmez. Bu nedenle, cesur insanlar nadiren kontrollerini kaybederken, cengaver insanlar ise kendi dar görüşlerinin kurbanı olmaktan kaçamazlar.
Bir dereceye kadar, herkes kendileri veya başkaları hakkında konuşmaktan zevk alır ancak bazen yanlış laflar edip, haddimizi aşarız. Ve böylece, sosyalleşme kabiliyetimizi geliştirmeyi bir kenara bırakın, insanlar bizden kaçarak uzaklaşmaya başlar.
Bir insan tedbirsiz hareket ettiği zaman, çevresindeki insanlar bu insana güvenmeyi bırakır; çünkü bizim yanımızda başkalarını eleştirmekten geri durmadıkları gibi, başkalarının yanında da bizi eleştirmekten kendilerini alıkoyamacaklardır.
Ayrıca, tedbirsiz davranan insanlar, çoğunlukla ilgiyi kendi üzerinde toplama olma arzusu içerisinde oldukları için, içinde bulundukları grupları tekleştirir. Bunun arkasında, yerli yersiz yorumlar aracılığı ile tatmin etmeye çalıştıkları buram buram kabullenme kokan dürtüleri vardır. Başkalarını kazanmaya çalışırken, bu kazanıma giden yolların etkilerinin ne olabileceği hususunda pek kafa patlatmayan insanlar, çevrelerindeki herkesi kaybetmeye mahkumdur.
Temkinli insanlar neye benzer?
Temkinli insanlara, dışarıdan bakıldığında, başkalarına karşı saygılı oldukları gayet açıktır. Başkalarının sırlarını dinler ama kimseye anlatmaz, kimseyi eleştirmez ya da rahatsız edecek derecede süzmez. Bunun tam tersine, temkinli insanlar, kendilerine güvenilebileceği için, birbirlerine çok yakın dostluk bağları kurabilecek insanlar olma eğilimindedir ve bu hissiyatı çok rahat bir biçimde hissettirebilirler.
Temkinli insanlar sessizlikten korkmazlar. Konuşmayı, gereksiz bir monolog ile doldurmak ihtiyacı hissetmedikleri ve az laf ile çok şey anlatabildikleri için diğer herkesin dikkatini çekebilirler. Onlar, insanların bizim ile beraber hoşça bir vakit geçirmesine büyük katkısı olan bir özellik olarak, başkalarını nasıl dinleyeceklerini bilir ve herkesin konuşma sırasına saygı duyar.
Öte yandan, temkinli bir birey ne zaman konuşacağını, ne zaman susacağını ve ne zaman dinleyeceğini bilen insandır. Ayrıca sarf ettikleri sözlerinin sonuçlarını da düşünerek hareket ederler.
Hepimiz insanız ve hatalar yapmak gayet normal bir durumdur. Burada önemli olan şey, bu hatalardan ders almak bir daha ki sefere, düşünmeden hareket etmekten uzak durmaktır. İsteyip de söyleyemediğimiz zamanlar hafızamızda derin bir yer edinmiş olsa da, bunun tam tersini yaparak kalp kırdığımız anlar sayısal manada daha çoktur.
Temkinli insanlar aynı zamanda empati yapabilme yeteneği de gösterir. Daha üst seviyelerde yakınlık kurmalarına yardımcı olacak şekilde, kendilerini başkalarının yerine koyacak kadar esnek davranabilirler. Temkinli insanlar da saygı ve sadakat gibi temkinli olmak ile ilgili diğer değerlere sahip olma eğilimindedirler.
Nasıl daha temkinli olunur?
Daha önce ifade ettiğimiz gibi, temkinli olmanın sosyal ilişkilerimizi güçlendirme de büyük bir avantajı vardır. Ayrıca, başkalarının bize güvenmesini sağlayacak bir şekilde nazik ve saygın birer birey olmamızı sağlar.
Psikolog Patricia Ramirez’e göre, temkinli olmak kazanılabilecek bir beceridir ancak bu beceriyi kazanabilmek için tutarlı olmalı ve bazı adımları takip etmelisiniz. Tekrar edilen alıştırmalar ile, birlikte olunmaktan zevk alınacak insanlar olabiliriz.
Bir şey söylemek için uygun zaman ve doğru yer olup olmadığını düşünün
Çoğu zaman, hem kendimiz hem de başkaları ile ilgili çok özel sırlarımızı uygunsuz durumlarda anlatırız. Öncelikle, diyalog halinde olduğumuz insanın, bizi dinlemek istediğinden emin olmalı, içinde bulunduğumuz durum ile söyleyeceğimiz arasındaki bağın ne olduğuna bakmalı ve sonuç olumsuz ise, söyleyeceğimizi kendimize saklamalıyız.
Bir şeyler söyleyerek birine ihanet edip etmediğinize bakın
Eğer birisi ile ilgili çok önemli bir konuyu konuşacak ya da bir sır paylaşacaksanız, oturun bir düşünün ve dilinizi tutmaya çalışın. Eğer size söylenen bir sırrı başka birisine aktarırsanız, insanlar sizin sır tutamayan biri olduğunuzu düşünür ve kendiniz ile ilgili böyle bir imaj yarattığınız için, insanların sizin bir daha güvenmesi çok zorlaşır.
Söylemek istediğiniz şeyin çok özel bir durum olup olmadığına bakın
Başkaları gerçekten size dair tüm özel bilgileri bilmek istiyor mu? Ben durumun böyle olduğunu düşünmüyorum. Ne kadar yakın olursanız olun, herkesle konuşamayacağınız bazı konular vardır. Açık bir şekilde kiminle konuşup kiminle konuşamayacağımızı çok iyi belirlemeliyiz.
Söylemek istediklerinizi söyleme izninizin olup olmadığını düşünün
Eğer size söylenen bir şey hakkında konuşma izniniz yoksa, o zaman o konu ile ilgili konuşmayın, bu kadar basit. Bu özel detayın sahibi değilsiniz, öyleyse konunun ana kahramanın, tabi canı isterse, duruma açıklık getirmesine izin verin, sizin değil.
Aktif dinleme pratiği yapın
Sadece konuşmak değil, dinlemek de çok önemlidir ve hepimiz birilerinin bizi dinlemesini isteriz. Sırf konuşmak uğruna ve özellikle başkasının lafını bölecek şekilde konuşmayın. Dinleyin ve bir sonraki sorunuzu kafanızda şekillendirin; konuşma sırasını bir başkasına aktarmak için iyi bir fırsat olduğundan, sessizlikten korkmayın.
Size sorulmadığı müddetçe fikrinizi kendinize saklayın
Bu gerçekten sinir bozucu bir durumdur. Bunu yapmak yerine, karşınızdaki insana ne düşündüğünüzü duymak isteyip istemediğini bir sorun. Bizim için yararlı olan bir durumun bir başkası için yararlı olması diye genel geçer bir kural yoktur. Zaten konuştuğumuz kişi de ne yaptığını bilen bir insandır.
Yapıcı bir şey önermeyecekseniz eleştirmeyin
Yapılan eleştirinin kimseye bir yardımı yoksa, o zaman eleştirinin ne faydası var? Başkaları hakkında söyleyeceğimiz her şey, havada kalacak laflar olmamalı. Eğer üstünü değiştirecek durumda olmayan birine, başka bir kıyafet veremiyorsanız, ‘üstündeki beğenmedim’ demenin bir yararı olabilir mi?
Karşılığında bir şey bekliyorsanız iyilik yapmayın
Başkalarına yardım etmek, sadece yardım etmek amacı ile yapılır, karşılığında herhangi bir çıkar ya da menfaat beklemeye lüzum yoktur. Birine yardım ettiğimiz zaman, maddi ve manevi bir beklenti içerisinde olmak veya bununla övünmek hoş bir davranış değildir.
Peki o zaman da daha temkinli bir insan olmak için daha ne bekliyorsunuz? Saygı, nezaket, sadakat ve güven (https://aklinizikesfedin.com/yeniden-guvenmek-daima-mumkundur/), kazanılması zor değerlerler olsa da, bu kazanımı elde etmeye değer. Salt bencil çıkarlar bile söz konusu olsa da, bu değerleri içselleştirmemizin bize katacağı yararları hiç unutmayalım.