PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Fitre ( Sadaka-i Fıtır )



Amazonia
15.Ağustos.2018, 00:05
Sadaka-i fıtır, Ramazan-ı Şerîf’in sonuna yetişen ve aslî ihtiyaçlarından başka en az nisâp miktârı (80.18 gr. altın veya ona denk miktarda) bir mala mâlik bulunan her Müslümanın vermesi vâcip olan bir sadakadır.

Zekâtın farz olmasından önce, orucun farz kılındığı sene vâcip olmuştur. Sadaka-i fıtır, orucun kabulüne, ölüm ânının sıkıntılarından ve kabir azâbından kurtuluşa vesîledir. Yoksulların ihtiyaçlarını gidermeye, bayram neşesinden onların da istifâde etmelerine bir yardımdır. Bu cihetle sadaka-i fıtır, insânî bir vazifedir.

Sadaka-i fıtır, her Müslümanın kendisi ve fakir olan küçük çocuğu için de vâciptir.

Büyük çocuğun ve zengin olan çocuğun fitresi babasına vâcip değildir.

Sadaka-i fıtır, Ramazan Bayramı’nın birinci günü fecr-i sâdıkın doğuşundan (sabah namazı vaktinin girmesinden) itibâren vâcip olur. Fakat bundan daha önce de verilebilir. Tâ ki fakirler, bununla bayram namazına çıkmadan evvel noksanlarını tedârik edebilsinler.

Sadaka-i fıtır (fitre), Ramazan Bayramı’nın birinci günü fecrin doğuşuyla vâcip olduğundan fecirden önce çocuk dünyaya gelse onun için de sadaka-i fıtır vâcip olur. Şâyet fecirden sonra doğarsa bir şey lâzım gelmez.

Bir kimse, kendi idâresinde olmayan hanımının veya büyük evlâdının fitrelerini onların izinleriyle verebilir. Kendi âilesi, idâresinde bulunduğu takdirde -âdeten izin bulunduğundan- izinleri olmaksızın vermesi de kâfidir.

http://img244.imageshack.us/img244/5559/blulineqt8.gif



Sadaka-i fıtır; “fıtret” (yaratılış) sadakasıdır. Halk dilinde buna fitre denilir.

Nisâba malik olan babaya kendisi için fitre vermek vâcib oldugu gibi, bâlig olmayan küçük çocukları için de fitra vermesi vâcibdir.

Eşinin fitresi için koca, büyük evlâdın fitrasi için baba mükellef degildir.

Yerde, bir hânede bulundukları takdirde, kişinin; eşinin ve büyük evlâdının fitresini vermesi (istihsânen) câizdir. Müftâ bih olan budur.

http://img180.imageshack.us/img180/6010/ramadankarimbu9.gif

Hanefî mezhebine göre: Sadaka-i fıtır, velâyet ve nafakaya bağlıdır.

Kişinin, velîsi oldugu ve nafakasını temîne mecbur olduklarının fitresini vermesi vâcibdir.

Babasının bulunmaması halinde, fakir oglundan olan torunlarının fitresini dedesinin vermesi lâzimdir.

Ramazân-ı Şerif’te oruç tutmayana, hastaya, seferde olana ve oruç tutamayacak derecede ihtiyâr olana da fitre vermek vacib olur.

Fitre mâlî bir ibâdettir. Vâcib olduktan sonra hac ve kurban gibidir. Ödemedikçe ömür boyu borç olarak kalır.

Fitrenin vücûb vakti; imsâk saati ile bayram namazı arasındaki vakittir.

Fukarânın bayram ihtiyacının karşılaması ve onlara yardım edilmesi için fitrenin daha önceden verilmesi de câizdir.

Fitreyi bayram namazından sonraya bırakmak mekruhtur. Müstehab olan namazdan evvel verilmesidir.

Rasûlüllah (s.a.v.) Efendimiz “Bayram namazından sonra verilen fitre, diger sadakalardan (nâfile) bir sadakadır. Lâkin bayram namazından evvel verilen fitre, Hakk Teâlâ’nın katında makbûl bir sadakadır.” buyurdular.