PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : "Söylediğim sözlerin Başkanla veya Yönetimle ilgisi yok"



Ariana
25.Eylül.2018, 20:47
https://hlkiurt3.rocketcdn.com/news/d4f919a116534d5fa24fbbe62a381055.jpeg

Futbol takımımızın basın mensuplarına açık olarak gerçekleştirdiği idman sonrası Teknik Direktörümüz Fatih Terim medya mensuplarının sorularını yanıtladı.
Fatih Terim’in açıklamaları şu şekilde:
“Söylediğim sözlerin Başkanla veya Yönetimle ilgisi yok”
Trabzonspor maçı sonrası düzenlenen basın toplantısındaki açıklamaları hakkında konuşan Terim, yönetimi hedef almadığını belirterek; “Benim söylediğim sözlerin başkanla ve yönetimle ilgisi yok. Modeste, Florya'ya gelmiş ama bizim haberimiz yok. 'Şu kadar milyona anlaştılar', 'Bu gelse nasıl olur' diyorlar. 'Gelmeli mi, gelmemeli mi?' diye anket düzenliyorlar. 'Galatasaray taraftarlarının beklentileri ve hisleriyle oynamayın' diye söyledim. Yoksa ne başkan ne yöneticiler ne de ben klavyenin arkasından transfer yapacak insanlar mıyız? Herkes elinden geleni yapma gayreti içinde oldu. Üç aydır benim ekibim, yönetim, profesyonel arkadaşlar, oyuncu izleme grubu, eşler, dostlar, dünyadaki tanıdıklar dahil 300-400 oyuncuyu eledik. 40'a yakın oyuncu ile temasımız oldu. 12-13 atak oyuncusu ile görüştük. Çok istedik ama kiminin tekniği, kiminin ekonomisi, kiminin psikolojik durumu, kiminin beklentisi Galatasaray takımıyla yollarının birleşmesine müsade etmedi. Ne kadar 0 varsa, ne kadar kiralık varsa, ne kadar az paraya alınacak oyuncu varsa 24 saat çalıştık. UEFA'nın size verdiği bir ceza var. Rahat hareket edemiyorsunuz. Galatasaray'ın ekonomisine göre, takıma uygun olabilecek şeyler yapmaya çalıştık. Gomis satıldığında hepimiz daha da ümitlendik. Ümitlenmesek ne Abdurrahim Albayrak 'İki santrafor alacağız' der ne de 'İkinci oyuncuyu stopere değil santrafora kullanırım' derim. Demek ki o an çok müsait bir durum var. İlişkiler o yönde gidiyor. Ancak bazen son dakikaya kadar evet dediğiniz vazgeçiyor, başka kulübü tercih ediyor, kulübü fazla rakam istiyor. Son günlerde bile almak için çok uğraştık ama bazen 0'a verilecek oyuncular için bile çok para istendiği günler oluyor. Olsaydı iyi olurdu. Sözüm, 'Forvet alınmazsa Galatasaray biter', 'Bitti, gitti, gidiyor' diyenlere. Dünyada orkestrada bir enstrüman olmadığında bir parçanın çalınmadığını gördünüz mü? Hiç parça yarıda kaldı mı? Söylenir. Biz de Allah'ın izniyle Şampiyonlar Ligi parçasını mevcut oyuncularımızın değerini daha fazla artırarak söylemeye çalışacağız.”
Terim, geçen sezon hakkıyla şampiyon olmuş bir takım olduklarını ifade ederek; “UEFA Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan girmiş bir takımdan bahsediyoruz. Şampiyonlar Ligi kolay bir yer değildir. Nispeten iyi bir grup çektik. Bir mevkiyle Galatasaray bitmez. Galatasaray sahaya 11 kişi çıkıyorsa eksik değildir. Arkamıza çok güzel bir rüzgar aldık. Aralıktan bu yana çok önemli yol aldık. Anamızın ak sütü gibi şampiyon olduk. Müthiş bir enerjimiz ve sinerjimiz var. Tüm Galatasaraylılardan şunu rica ediyorum; Benim, ekibimin, çalışanlarımızın ve kulübümüzün arkasında olsunlar. Bu enerjiyi devam ettirsinler. Bunu da kimseye bozdurmayalım. Taraftarımız, mevcut kadromuzun daha da fazla performans vererek elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağımızdan emin olabilirler. Fatih Terim olarak buna söz verebilirim. Gittiği yere kadar gideceğiz. En yüksekleri hedefliyoruz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.”
“Yabancı sınırı işinden sıkıldım”
Son günlerde futbol dünyasının gündemini meşgul eden yabancı sınırı konusunda da açıklamalar yapan Fatih Terim, “Bu işten sıkıldım. Bu işin çıkmasında, uygulanmasında ben varım. O gün görevdeyim. Emeği geçenlerden biriyim. Beraber çalıştığımız yönetici ve profesyonel arkadaşlarla bu konuda çok nettik. Bugün ne oldu da buna dönüldü bilmiyorum. Çok kişinin bu kuralı iyi bildiğine emin değilim. Bu kural 14 yabancı kuralı değil. Bu kural, 14 Türk kuralı. 14 Türk almak zorundasınız ama 14 yabancı almak zorunda değilsiniz. Şu anda bizim 12 yabancımız olduğu gibi. İsterseniz hiç yabancı almazsınız. Özellikle o günlerde kadro sınırlaması gelmesi gerektiğini söylemiştik ve 28 sınırı koymuştuk. Kalecilerden bir tanesinin Türk olması gerektiğini belirterek kaleciyi de koruyan kural getirmiştik. Türk oynattıkça kurulacak fondan kulüplere maddi yardım verilmesini sağlayacaktık ama Kulüpler Birliği ile federasyonun görüşmelerinde bunların hepsi kesildi. Toplantılarda birçok teknik arkadaşımızın yabancı kuralıyla ilgili olumlu şeyler söylediğini hatırlıyorum. Kulüplerimizin Avrupa kupalarında rakipleriyle başa çıkması için eleştiriler yapılıyordu. Buna da yardımcı oldu.”
“Esas uğraşmamız gereken mali tablolar”
“Yüksek rakamlı Türk oyuncular stabile oldu. Yüksek paraya hiç imza atan ama oynamayan Türk oyuncuların Avrupa'yı seçeceğini düşünmüştük. Bugün Avrupa'da oynayan futbolcu sayımız daha fazla. Türk Milli Takımı'nın sorumlusu bendim. Yabancı sayısı düşecekti. Ben de serbest olması yönünde görüş belirttim ve riski aldığımı söyledim. Avrupa Şampiyonası'na gittik. Arkamızdan, önümüzden bazı şeyler olmasaydı, Dünya Kupası'na gidebileceğimizi düşünüyorum. Kulüplerimizin başarılarında bu kuralın hiç mi faydası olmadı? Herhalde olmuştur. Hayatım boyunca hiçbir yasağa çok da sıcak bakmadım. Hala oradayım. Bence başka şeylere bakmalıyız. Esas uğraşmamız gereken mali tabloların neden böyle olduğu. Altyapılarda tesisleşmeye bakalım. İdeal bir kulüp seviyesine nasıl gelindiğini araştıralım. Bu işin yayıncı kuruluşu, taraftarı, medya da var.”
“Güçlü bir takımla karşılaşacağız”
“Kasımpaşa ile UEFA Şampiyonlar Ligi maçı öncesi oynayacağız. Liderler, çok da güzel gidiyorlar. 12 puan topladılar. Kendi saha ve seyirci avantajımızı iyi kullanacağız. Ümit ediyorum milli takımdaki oyuncularımız da sağlıklı döner. Ali Sami Yen'de her zaman nasıl oynuyorsak aynısını almaya çalışacağız. Güçlü ve iyi sonuçlar alan bir takımla karşılaşacağız.”
“Bazen oyuncular kontrolünü kaybediyor”
“Kendisini defalarca ikaz ettik ama bazen oyuncular kontrolünü kaybediyor. Belhanda maçtan önce de uyarılmasına rağmen o da böyle bir hata yaptı. Kendi içimizde gerekeni yaparız ama yaptıklarımızı söylemenin gereği yok.”
“Hasan hoca da ağır şeylere maruz kaldı”
“Trabzonspor özelinden konuşmak yanlış olur. Türkiye genelinde böyle bir sıkıntı var. Sahamızda rakip takım kulübesinin arkasını bir yanlışlık olmasın diye özellikle tanıdığımız, bildiğimiz, tembih ettiğimiz insanlardan düzenliyoruz. Çeşitli yerlerde hepimize galiz küfürler oluyor. Çok tuhaf bir şey var. Bazen orada bulunan görevliler buna müsade ediyor. Bir şey dediğinizde de siz suçlu oluyorsunuz. Durup dururken insan seyirciye dönmez. Hasan hoca da ağır şeylere maruz kaldı. Diğerlerine bir şey olmaz, olmadı da...”