LaDe
17.Ekim.2018, 00:18
Aslında İstanbul’da olanların bilme ihtimali yüksek olan bir grup Light In Babylon. fRoots dergisi tarafından “Hem İstanbul’un hem de Sefarad Yahudi cemaatinin kozmopolit geleneklerinin kutlaması ve Doğu Akdeniz’den bu günlerde çıkan harikulade müziğin bir örneği daha” sözleriyle övülen Light in Babylon, ilk resmi albümleri olan ‘Life sometimes doesn’t give you space’ı (Yaşam bazen size alan tanımaz) 2012′de piyasaya sürdü.
Projeleri farklı etnik kökenlerin kültürlerin füzyonu; solistleri İran kökenli bir İsrailli, santur çalanları Türk, gitaristleri Fransız. Ayrıca farklı kökenlerden (Türk, İngiliz ve diğer) müsizyenlerle birlikte çalıyorlar. Gençliklerinin verdiği kuvvet ile açıklık ve karşılaştıkları çeşitli müziksel etkilenimlerle, sezgisel olarak iç seslerinin orijinal ve renkli bir karışımını yarattılar; bu ses, hayal gücümüzü Ortadoğu ve ötesine uzanan bir seyahate çıkaran tınılar taşıyor.
Sonradan grubun çekirdek üçlüsü haline gelen müzisyenler 2010 yılında İstanbul sokaklarında karşılaştılar. Sözleri Michal Elia Kamal yazıyor, düzenleme ve kompozisyonu Metehan Çiftçi (santur) ve Julien Demarque (gitar) dahil olmak üzere grup yapıyor.
Üçlü bugünlerde sahneye çıkarken iki diğer müzisyenden destek alıyor: Perküsyoncu Demir Asaad ve bascı Jack Butler.
Artık grup yolculuğuna devam ederken binlerce hayranın desteğine sahip. Türkiye, Kıbrıs, Almanya, İsviçre, Fransa, Macaristan, Yunanistan, Finlandiya ve Hindistan’da turlar gerçekleştirdiler. Ayrıca medyanın da ilgisini daha çok çekmeye başladılar: Türkçe TRT Haber DD ve TRT Müzik kanallarında, Türkiye’deki müzik ortamıyla ilgili bazı belgesellerde yer aldılar. Ayrıca yakında Alman/Fransız Arte Channel’a çıkacaklar. Youtube videoları da milyonlarca izleyiciye ulaştı.
Ortadoğu’daki çok kültürlü ve alternatif ortamın bir örneği olan grup, kalbinde taşıdığı tüm sevgiyi müzikleri ile sunarak, her insanın çeşitlilik, özgürlük, barış ve ışık dolu bir dünya vizyonunu takip etmesi dileğiyle, bireysel düzeyde şifaya ilham vermek istiyor.
Eğer şansınız varsa bir gün İstiklal’e uğrayın ve bu grubu dinleyin derim.
Albümleri:
Life Sometimes Doesn't Give You Space (2013)
Projeleri farklı etnik kökenlerin kültürlerin füzyonu; solistleri İran kökenli bir İsrailli, santur çalanları Türk, gitaristleri Fransız. Ayrıca farklı kökenlerden (Türk, İngiliz ve diğer) müsizyenlerle birlikte çalıyorlar. Gençliklerinin verdiği kuvvet ile açıklık ve karşılaştıkları çeşitli müziksel etkilenimlerle, sezgisel olarak iç seslerinin orijinal ve renkli bir karışımını yarattılar; bu ses, hayal gücümüzü Ortadoğu ve ötesine uzanan bir seyahate çıkaran tınılar taşıyor.
Sonradan grubun çekirdek üçlüsü haline gelen müzisyenler 2010 yılında İstanbul sokaklarında karşılaştılar. Sözleri Michal Elia Kamal yazıyor, düzenleme ve kompozisyonu Metehan Çiftçi (santur) ve Julien Demarque (gitar) dahil olmak üzere grup yapıyor.
Üçlü bugünlerde sahneye çıkarken iki diğer müzisyenden destek alıyor: Perküsyoncu Demir Asaad ve bascı Jack Butler.
Artık grup yolculuğuna devam ederken binlerce hayranın desteğine sahip. Türkiye, Kıbrıs, Almanya, İsviçre, Fransa, Macaristan, Yunanistan, Finlandiya ve Hindistan’da turlar gerçekleştirdiler. Ayrıca medyanın da ilgisini daha çok çekmeye başladılar: Türkçe TRT Haber DD ve TRT Müzik kanallarında, Türkiye’deki müzik ortamıyla ilgili bazı belgesellerde yer aldılar. Ayrıca yakında Alman/Fransız Arte Channel’a çıkacaklar. Youtube videoları da milyonlarca izleyiciye ulaştı.
Ortadoğu’daki çok kültürlü ve alternatif ortamın bir örneği olan grup, kalbinde taşıdığı tüm sevgiyi müzikleri ile sunarak, her insanın çeşitlilik, özgürlük, barış ve ışık dolu bir dünya vizyonunu takip etmesi dileğiyle, bireysel düzeyde şifaya ilham vermek istiyor.
Eğer şansınız varsa bir gün İstiklal’e uğrayın ve bu grubu dinleyin derim.
Albümleri:
Life Sometimes Doesn't Give You Space (2013)