Nina ∞
14.Mart.2014, 13:23
Minyatür sanatçısı Hasan Kale, kivi çekirdeği, kahve granülü, dikiş iğnesi ucu ve saç teline Türk bayrağı çizecek.
Tavus kuşu tüyü, iğne, kibrit gibi nesneler üzerine İstanbul'u resmeden, böceğin bir kanadına Galata Kulesi'ni, diğer kanadına Süleymaniye Camisi'ni sığdıran Kale, yaptığı açıklamada, şu ana kadar yaklaşık 200 obje üzerinde çalıştığını, hayatın içinden birçok objeyle farklılık ve farkındalık yarattığını, yeni pencereler açıp farklı bakış açısı getirdiğini söyledi.Yıllar önce “ne kadar ince çizgiler çizilebileceği” konusuna kafa yorarak objeler üzerinde çalışmaya başladığını kaydeden Kale, tavus kuşu tüyü üzerine İstanbul'da bir cami ve kuş, divit ucuna cami ve kayıklar, yengeç bacağına İstanbul panoraması ve çivi üzerine İstanbul manzarası ve kayık, eski paraya da Ayasofya'yı resmettiğini dile getirdi.Bunların yanı sıra kendisi hakkında yepyeni bir konuşma dilioluşturulduğuna dikkati çeken Kale, "İncir çekirdeğini dolduran adam' lakabından sonra kivi çekirdeği, kahve granülü, dikiş iğnesinin ucu ve saç teline Türk bayrağı çizmek ve daha nicelerini hayata geçirmek istiyorum. Yeni projeler devam ediyor. İstanbul'da bir müze açmak istiyorum" ifadesini kullandı.
"Büyüteç ve mikroskop kullanmıyorum"
Her objenin tamamlanma süresinin farklı olduğunu belirtten Kale sözlerine şöyle devam etti: "Ne resmedeceğime göre 2-3 günden başlıyor ve artıyor. En çok İstanbul'u resmetmeyi seviyorum. Benim için aşk, gizem dolu ama bunun haricinde değişik ülkelerden kesitler de eserlerimde yer aldı. Çiniler, meyveler, sultanlar, Atatürk ve daha birçok konu nasıl baktığınızla ve ne algıladığınızla ilgili.
Çalışmalarımda büyüteç ve mikroskop kullanmıyorum. Önemli olan sonucun nasıl çıktığıdır ama gün gelir kullanabilirim de. Akılda kalıcı ve zor olanları tercih ediyorum. Binlerce obje var. Felsefesine uyan objeleri topluyorum. Yurt dışından tedarik ettiklerim var. Öğrencilerimin, dostlarımın benim için buldukları objeleri ediniyorum ve bir bekleme evresi... Sonra doğru zaman geldiğinde o obje bir sanat kapsülüne dönüşüyor."
Eserlerinin illerde sergilendiğini, davet aldığı her yere gitmeye çalıştığını, İsviçre, Amerika ve İsrail'de de objelerinin görücüye çıktığını, bu yıl yurt dışı çalışmalarının ağırlık kazanacağını aktaran Kale, "Bu çalışmalar biraz meşakkatli oluyor. Eserlerin gitmesi, doğru zaman dilimleri ve sponsor ihtiyacı bir kez daha ön plana çıkıyor" dedi.
"Bu alanda dünyadaki tek sanatçıyım"
Kale, objeleri gören vatandaşların çok şaşırdığını ve inanamadıklarını vurguladı. "Objeleri gören vatandaşlar, bazen söyleyecek söz bulamıyor" diyen Kale, şunları dile getirdi: "En güzeli hiç tanımadığım o insanların yüzlerinde oluşturduğum gülümsemeler.
Anlatacakları en ilginç anlardan olmaya başlıyor. Görülmeyen, bilinmeyen sanat dalıyla ilgili konuşacak o kadar çok şey oluşmaya başlıyor ki... Bu da farklılık yaratıyor. Yepyeni birkaç proje için çalışmalarım devam ediyor. Yine çok farklı ve sıra dışı.
Dünyada bu sanat dalıyla ilgilenen başka insanlar mutlaka vardır. Belki çok daha güzelini, en miniğini yapan vardır ama benim kadar geniş çapta yapan ve meslek edinmiş biri yok. Bu alanda dünyadaki tek sanatçıyım. Yaklaşık son yirmi yıl mikro art sanatıyla yaşamıma devam ediyorum. Bunu aynı zamanda mücevherde de uygulayıp tüm dünyaya sunmaya devam ediyorum.
Bundan sonra da birileri yapmaya devam edecektir. Benim tekelimde değil ama görülmeyen ve pek bilinmeyen bir sanat dalı ile Türkiye'yi, İstanbul'u mikro artı dünya üzerinde 500 milyon izleyiciye ulaşmış biri olarak benimle anılmaktan alıkoymayacak.
"Türkiye'de kendisine gereken desteğin verilmediğini savunan Kale, "Bu, hepimizin sorunu. Şunu açık yüreklilikle belirtmeliyim ki hiç destek almıyorum. Kendi başıma bu mücadeleyi veriyorum herkes gibi. Vazgeçmedim, üretmeye devam edeceğim. Tanrı'nın verdiği bu yetiyi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Anlamı olmasa da destek görmesem de yalnız yoluma devam etsem de çünkü gelecek yüzyıllara bir şeyler bırakmaya çalışıyorum. Bir gün Hasan Kale Mıcro Art Müzesi'ni bir yerlerde açacağım" diye konuştu.
Tavus kuşu tüyü, iğne, kibrit gibi nesneler üzerine İstanbul'u resmeden, böceğin bir kanadına Galata Kulesi'ni, diğer kanadına Süleymaniye Camisi'ni sığdıran Kale, yaptığı açıklamada, şu ana kadar yaklaşık 200 obje üzerinde çalıştığını, hayatın içinden birçok objeyle farklılık ve farkındalık yarattığını, yeni pencereler açıp farklı bakış açısı getirdiğini söyledi.Yıllar önce “ne kadar ince çizgiler çizilebileceği” konusuna kafa yorarak objeler üzerinde çalışmaya başladığını kaydeden Kale, tavus kuşu tüyü üzerine İstanbul'da bir cami ve kuş, divit ucuna cami ve kayıklar, yengeç bacağına İstanbul panoraması ve çivi üzerine İstanbul manzarası ve kayık, eski paraya da Ayasofya'yı resmettiğini dile getirdi.Bunların yanı sıra kendisi hakkında yepyeni bir konuşma dilioluşturulduğuna dikkati çeken Kale, "İncir çekirdeğini dolduran adam' lakabından sonra kivi çekirdeği, kahve granülü, dikiş iğnesinin ucu ve saç teline Türk bayrağı çizmek ve daha nicelerini hayata geçirmek istiyorum. Yeni projeler devam ediyor. İstanbul'da bir müze açmak istiyorum" ifadesini kullandı.
"Büyüteç ve mikroskop kullanmıyorum"
Her objenin tamamlanma süresinin farklı olduğunu belirtten Kale sözlerine şöyle devam etti: "Ne resmedeceğime göre 2-3 günden başlıyor ve artıyor. En çok İstanbul'u resmetmeyi seviyorum. Benim için aşk, gizem dolu ama bunun haricinde değişik ülkelerden kesitler de eserlerimde yer aldı. Çiniler, meyveler, sultanlar, Atatürk ve daha birçok konu nasıl baktığınızla ve ne algıladığınızla ilgili.
Çalışmalarımda büyüteç ve mikroskop kullanmıyorum. Önemli olan sonucun nasıl çıktığıdır ama gün gelir kullanabilirim de. Akılda kalıcı ve zor olanları tercih ediyorum. Binlerce obje var. Felsefesine uyan objeleri topluyorum. Yurt dışından tedarik ettiklerim var. Öğrencilerimin, dostlarımın benim için buldukları objeleri ediniyorum ve bir bekleme evresi... Sonra doğru zaman geldiğinde o obje bir sanat kapsülüne dönüşüyor."
Eserlerinin illerde sergilendiğini, davet aldığı her yere gitmeye çalıştığını, İsviçre, Amerika ve İsrail'de de objelerinin görücüye çıktığını, bu yıl yurt dışı çalışmalarının ağırlık kazanacağını aktaran Kale, "Bu çalışmalar biraz meşakkatli oluyor. Eserlerin gitmesi, doğru zaman dilimleri ve sponsor ihtiyacı bir kez daha ön plana çıkıyor" dedi.
"Bu alanda dünyadaki tek sanatçıyım"
Kale, objeleri gören vatandaşların çok şaşırdığını ve inanamadıklarını vurguladı. "Objeleri gören vatandaşlar, bazen söyleyecek söz bulamıyor" diyen Kale, şunları dile getirdi: "En güzeli hiç tanımadığım o insanların yüzlerinde oluşturduğum gülümsemeler.
Anlatacakları en ilginç anlardan olmaya başlıyor. Görülmeyen, bilinmeyen sanat dalıyla ilgili konuşacak o kadar çok şey oluşmaya başlıyor ki... Bu da farklılık yaratıyor. Yepyeni birkaç proje için çalışmalarım devam ediyor. Yine çok farklı ve sıra dışı.
Dünyada bu sanat dalıyla ilgilenen başka insanlar mutlaka vardır. Belki çok daha güzelini, en miniğini yapan vardır ama benim kadar geniş çapta yapan ve meslek edinmiş biri yok. Bu alanda dünyadaki tek sanatçıyım. Yaklaşık son yirmi yıl mikro art sanatıyla yaşamıma devam ediyorum. Bunu aynı zamanda mücevherde de uygulayıp tüm dünyaya sunmaya devam ediyorum.
Bundan sonra da birileri yapmaya devam edecektir. Benim tekelimde değil ama görülmeyen ve pek bilinmeyen bir sanat dalı ile Türkiye'yi, İstanbul'u mikro artı dünya üzerinde 500 milyon izleyiciye ulaşmış biri olarak benimle anılmaktan alıkoymayacak.
"Türkiye'de kendisine gereken desteğin verilmediğini savunan Kale, "Bu, hepimizin sorunu. Şunu açık yüreklilikle belirtmeliyim ki hiç destek almıyorum. Kendi başıma bu mücadeleyi veriyorum herkes gibi. Vazgeçmedim, üretmeye devam edeceğim. Tanrı'nın verdiği bu yetiyi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Anlamı olmasa da destek görmesem de yalnız yoluma devam etsem de çünkü gelecek yüzyıllara bir şeyler bırakmaya çalışıyorum. Bir gün Hasan Kale Mıcro Art Müzesi'ni bir yerlerde açacağım" diye konuştu.