SiyahkaLem
08.Mayıs.2014, 16:07
Saat ; 01 : 37
Belki yazar diye umutlanıp, beklemeye başlıyorum..
Bir yazsa, saatlerce sevdiğimi anlatmak için milyonlarca kelime kuruyorum kafamda, belki döner düşüncesiyle..
En azından diyorum, Toplu bir mesajın içine katıp, İyi geceler yazsa bana. İyi geçmeyen gecelerimi iyi geçirebilir aslında.
Dön derim ona, değil saatlerce, günlerce söyleyebilirim sana olan hasretimi. Ve ya ne biliyim, geçmeyen zamanı, dolan bardakların boşalışlarını, fondiplerini, içilen sigaraların izmaritlarini, dökülen o gözyaşlarının hesabını bile vermeye hazırım..........................................
Saat ; 01: 40
Kalkıp oturduğum yerden, bir bardak su içmek için gidiyorum mutfağa, susadığımdan değil ha. Döndüğümde yeniden telefona bakıp, atmışsındır diye hayal kuruyorum kafamda.
Suyu içtikten sonra dönüyorum odaya, telefona elimi atmadan, bir sigara yakıyorum.
Açıyorum kilidi, atmadığını görünce içimde acı bir his belirip, dumanı bile ordan geçirmiyor.
Saat ; 01 : 45
Elim telefon yerine, kalem tarafından işgal edilmekte.
Seni sana anlatmak istiyorum bu sefer, adının baş harfini yazmaya bile titreyen ellerimle, düşünüyorum bir an içinde ; '
Ben yazsam ne fayda ki gidene, Gidenin gideceği yol kadar, kalanın yolacak saçı çok.
Ben kel kalsam da, gidene asfalt dökülür nasılsa..
Yazmadın ya , içtiğim su bile takıldı boğazımda .....
Belki yazar diye umutlanıp, beklemeye başlıyorum..
Bir yazsa, saatlerce sevdiğimi anlatmak için milyonlarca kelime kuruyorum kafamda, belki döner düşüncesiyle..
En azından diyorum, Toplu bir mesajın içine katıp, İyi geceler yazsa bana. İyi geçmeyen gecelerimi iyi geçirebilir aslında.
Dön derim ona, değil saatlerce, günlerce söyleyebilirim sana olan hasretimi. Ve ya ne biliyim, geçmeyen zamanı, dolan bardakların boşalışlarını, fondiplerini, içilen sigaraların izmaritlarini, dökülen o gözyaşlarının hesabını bile vermeye hazırım..........................................
Saat ; 01: 40
Kalkıp oturduğum yerden, bir bardak su içmek için gidiyorum mutfağa, susadığımdan değil ha. Döndüğümde yeniden telefona bakıp, atmışsındır diye hayal kuruyorum kafamda.
Suyu içtikten sonra dönüyorum odaya, telefona elimi atmadan, bir sigara yakıyorum.
Açıyorum kilidi, atmadığını görünce içimde acı bir his belirip, dumanı bile ordan geçirmiyor.
Saat ; 01 : 45
Elim telefon yerine, kalem tarafından işgal edilmekte.
Seni sana anlatmak istiyorum bu sefer, adının baş harfini yazmaya bile titreyen ellerimle, düşünüyorum bir an içinde ; '
Ben yazsam ne fayda ki gidene, Gidenin gideceği yol kadar, kalanın yolacak saçı çok.
Ben kel kalsam da, gidene asfalt dökülür nasılsa..
Yazmadın ya , içtiğim su bile takıldı boğazımda .....