Elysium
16.Haziran.2014, 14:57
Çarpıcı gelmiştir bu kelime bana her zaman.
Sert soğuk ve acımasız bir tarafı vardır. Mesleki bir tabir gibi kullanılsa da daha çok günlük dil içinde kullanılır olduğunda, anlatmakta çok zorlanacağız savrulmalar için iyi bir terimdir.
Nedir Travma?
Özellikle de psikolojik Travma?
Hani her şey yolundadır.
Ya da siz öyle olduğunu düşünüyorsunuzdur, gülüyorsunuzdur, arkadaşlarınız, ailesiniz, işiniz, çevreniz, keyif aldığınız bir yaşam vardır.
En azından dönem dönem sıkıntılarınız olsa da o sıkıntıları aşacak düzenekleri de geliştirmişsinizdir.
Sıkıntıya fırsat bırakmazsınız yani.
Yıllarca edindiğiniz ilişkiler, süreçler sizi bu manada koruyacak şekilde düzenlenmiştir.
Ancak bir gün bir şey olur!
Kötü bir şey!
Aniden!
Apansızca!
Beklemediğiniz anda!
Hazırlıksız olduğunuz bir anda, dünyanızın tam ortasına balyoz gibi iner!
Dumura uğrarsınız.
Öylece hayatın ortasında kalakalırsınız.
Daha önce yaşadığınız acılara, üzüntülere benzemez…
Farklıdır.
Tanıdığınız bir durum değildir.
Ne yapacağınızı bilemezsiniz.
Şaşkınlık!
Ne yapağınızı bilememenin yanında en kötüsü, ne hissetmeniz gerektiğini de bilemezsiniz!
Acı mı, üzüntü mü?
Yoksa başka bir duygu mu hissetmelisiniz, bilemezsiniz.
Sanki duygu dünyanızın tam ortasına bir hançer sokulmuştur ve sizi nefessiz yani duygusuz bırakmıştır.
Ne hissedeceğinizi bilmez bir halde olmanın yanına bir de bir şey hissetmediğiniz yani küntleşmiş olduğunuz için, suçluluk duygusu eklenir.
Hissedebildiğiniz tek şey, duygu hissedememenin suçluluğudur.
Çevrenize bakarsınız, herkes bir şeyler söylüyordur.
Sizi sakinleştirmeye ya da rahatlatmaya çalışıyorlardır ama şunu unutmuşlardır, orada en rahat olan sizsinizdir. Sizin için telaşlanan herkesten daha rahatsınızdır.
Çünkü bir şey hissetmiyorsunuzdur.
Sanki o an, anlar, olaylar ne ise yaşanmamıştır sizin için.
Vakıa olarak önünüzde dursa da tüm duygularınız reddetmiştir yaşadığınız şeyi!
Gözlerinizin gördüğüne duygularınız “hayır” diyordur…
Ve bunu uzun zaman söyler…
Canınızı yakmayarak canınızı yakar…
Yanmayan canınız ileri bir tarihte çok daha ağır bir bedelle size geri döner.
Travma!
Hayatın tam ortasında, her şey yolunda giderken, birden, aniden, apansızca, hazırlıksız;
Bir bıçağın göğsünüzün tam ortasına saplanmasıdır.
Sizi hissiz bırakmasıdır.
Küntleştirmesidir…
Canı alınmış bir kadavraya döndürmesidir bedeni!
Sert soğuk ve acımasız bir tarafı vardır. Mesleki bir tabir gibi kullanılsa da daha çok günlük dil içinde kullanılır olduğunda, anlatmakta çok zorlanacağız savrulmalar için iyi bir terimdir.
Nedir Travma?
Özellikle de psikolojik Travma?
Hani her şey yolundadır.
Ya da siz öyle olduğunu düşünüyorsunuzdur, gülüyorsunuzdur, arkadaşlarınız, ailesiniz, işiniz, çevreniz, keyif aldığınız bir yaşam vardır.
En azından dönem dönem sıkıntılarınız olsa da o sıkıntıları aşacak düzenekleri de geliştirmişsinizdir.
Sıkıntıya fırsat bırakmazsınız yani.
Yıllarca edindiğiniz ilişkiler, süreçler sizi bu manada koruyacak şekilde düzenlenmiştir.
Ancak bir gün bir şey olur!
Kötü bir şey!
Aniden!
Apansızca!
Beklemediğiniz anda!
Hazırlıksız olduğunuz bir anda, dünyanızın tam ortasına balyoz gibi iner!
Dumura uğrarsınız.
Öylece hayatın ortasında kalakalırsınız.
Daha önce yaşadığınız acılara, üzüntülere benzemez…
Farklıdır.
Tanıdığınız bir durum değildir.
Ne yapacağınızı bilemezsiniz.
Şaşkınlık!
Ne yapağınızı bilememenin yanında en kötüsü, ne hissetmeniz gerektiğini de bilemezsiniz!
Acı mı, üzüntü mü?
Yoksa başka bir duygu mu hissetmelisiniz, bilemezsiniz.
Sanki duygu dünyanızın tam ortasına bir hançer sokulmuştur ve sizi nefessiz yani duygusuz bırakmıştır.
Ne hissedeceğinizi bilmez bir halde olmanın yanına bir de bir şey hissetmediğiniz yani küntleşmiş olduğunuz için, suçluluk duygusu eklenir.
Hissedebildiğiniz tek şey, duygu hissedememenin suçluluğudur.
Çevrenize bakarsınız, herkes bir şeyler söylüyordur.
Sizi sakinleştirmeye ya da rahatlatmaya çalışıyorlardır ama şunu unutmuşlardır, orada en rahat olan sizsinizdir. Sizin için telaşlanan herkesten daha rahatsınızdır.
Çünkü bir şey hissetmiyorsunuzdur.
Sanki o an, anlar, olaylar ne ise yaşanmamıştır sizin için.
Vakıa olarak önünüzde dursa da tüm duygularınız reddetmiştir yaşadığınız şeyi!
Gözlerinizin gördüğüne duygularınız “hayır” diyordur…
Ve bunu uzun zaman söyler…
Canınızı yakmayarak canınızı yakar…
Yanmayan canınız ileri bir tarihte çok daha ağır bir bedelle size geri döner.
Travma!
Hayatın tam ortasında, her şey yolunda giderken, birden, aniden, apansızca, hazırlıksız;
Bir bıçağın göğsünüzün tam ortasına saplanmasıdır.
Sizi hissiz bırakmasıdır.
Küntleştirmesidir…
Canı alınmış bir kadavraya döndürmesidir bedeni!