PySSyCaT
16.Haziran.2014, 19:27
Osmanlıda Eğitim-öğretim, dil ve edebiyat
http://www.forumacili.org/attachments/osmanli-tarihi-25093d1399449797t/osmanl-da-e-itim.jpg.
Eğitim ve öğretim kurumu olan medreseler de diğer kurumlar gibi XVII. ve XVIII. yüzyıllarda gerilemeye başladı. Medreselerde okutulan müspet ilimlerin sayıları gittikçe azaldı.
Rüşvet vererek müderris olma, öğretimin seviyesini düşürdü. Aynca, gereksiz yere medreseye yapılan müdaheleler, medresenin itibarını zedeledi.
Bütün bu olaylar medresenin bozulmasına sebep oldu. Bu yüzden müderrisler yeni eserler meydana getiremediler. Çünkü müderrisler eskiden olduğu gibi hakkıyla değil, rüşvet ve torpille müderris unvanını alıyorlardı. Çocuk yaştaki kişilere de müderrislik unvanı verilmeye başlandı. Böylece beşik uleması denen bir grup meydana geldi. Üstelik bunlara maaş da bağlanıyordu.
Ulema sınıfı kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen, cahil kişilerden meydana gelen bir topluluk halini aldı. XVII. yüzyılda Kadızadeliler adıyla anılan büyük bir grup müspet ilimlerin öğrenimini günah sayıyordu. Bütün bunlara rağmen bu dönemde de büyük ulemalar yetişmiştir. Matbaanın açılması hakkında fetva veren Şeyhülislam Abdullah Efendi bunlardan biridir.
Ulemalar, çoğu zaman çıkarları zedelenecek diye yapılmak istenen birçok ıslahat hareketine karşı çıkmışlar, halkı ve Kapıkulu Ocakları’nı isyana teşvik etmişlerdir.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra eğitim ve öğretimde birliğin sağlanması için Tevhid-i Tedrisat Kanunu çıkarıldı. Böylece Tanzimat döneminde başlayan eğitimdeki ikilik, Cumhuriyet döneminde son buldu. Karanlık zihniyetti birtakım kişiler Atatürk inkılaplarına karşı çıkmaya çalışmışlarsa da Türk milletinin büyük tepkisi karşısında hezimete uğramışlardır.
Medreselerde uygulanan programlar zamanla ihtiyacı karşılayamaz hale geldi. Gerileme döneminde uygulama alanı olmayan bilgilerin verildiği medreseler, giderek müspet ilimlerden uzaklaşmıştı. Bu durumu gören bazı padişahlar medreselerin yanında yeni yeni teknik okullar açtılar. Bu okullarda, matematik, fizik ve mekanik gibi dersler okutulmaya başlandı. Avrupa’dan konularında uzman öğretmenler getirtilerek bu okullarda ders vermeye başladılar.
http://www.forumacili.org/attachments/osmanli-tarihi-25093d1399449797t/osmanl-da-e-itim.jpg.
Eğitim ve öğretim kurumu olan medreseler de diğer kurumlar gibi XVII. ve XVIII. yüzyıllarda gerilemeye başladı. Medreselerde okutulan müspet ilimlerin sayıları gittikçe azaldı.
Rüşvet vererek müderris olma, öğretimin seviyesini düşürdü. Aynca, gereksiz yere medreseye yapılan müdaheleler, medresenin itibarını zedeledi.
Bütün bu olaylar medresenin bozulmasına sebep oldu. Bu yüzden müderrisler yeni eserler meydana getiremediler. Çünkü müderrisler eskiden olduğu gibi hakkıyla değil, rüşvet ve torpille müderris unvanını alıyorlardı. Çocuk yaştaki kişilere de müderrislik unvanı verilmeye başlandı. Böylece beşik uleması denen bir grup meydana geldi. Üstelik bunlara maaş da bağlanıyordu.
Ulema sınıfı kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen, cahil kişilerden meydana gelen bir topluluk halini aldı. XVII. yüzyılda Kadızadeliler adıyla anılan büyük bir grup müspet ilimlerin öğrenimini günah sayıyordu. Bütün bunlara rağmen bu dönemde de büyük ulemalar yetişmiştir. Matbaanın açılması hakkında fetva veren Şeyhülislam Abdullah Efendi bunlardan biridir.
Ulemalar, çoğu zaman çıkarları zedelenecek diye yapılmak istenen birçok ıslahat hareketine karşı çıkmışlar, halkı ve Kapıkulu Ocakları’nı isyana teşvik etmişlerdir.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra eğitim ve öğretimde birliğin sağlanması için Tevhid-i Tedrisat Kanunu çıkarıldı. Böylece Tanzimat döneminde başlayan eğitimdeki ikilik, Cumhuriyet döneminde son buldu. Karanlık zihniyetti birtakım kişiler Atatürk inkılaplarına karşı çıkmaya çalışmışlarsa da Türk milletinin büyük tepkisi karşısında hezimete uğramışlardır.
Medreselerde uygulanan programlar zamanla ihtiyacı karşılayamaz hale geldi. Gerileme döneminde uygulama alanı olmayan bilgilerin verildiği medreseler, giderek müspet ilimlerden uzaklaşmıştı. Bu durumu gören bazı padişahlar medreselerin yanında yeni yeni teknik okullar açtılar. Bu okullarda, matematik, fizik ve mekanik gibi dersler okutulmaya başlandı. Avrupa’dan konularında uzman öğretmenler getirtilerek bu okullarda ders vermeye başladılar.