Orijinalini görmek için tıklayınız : FiLiZcEe'nin KöSeSi :)
Kişiliğimin bir bölümünü aldırayım diyorum.Yatayım bir ameliyat masasına, ayıklasınlar beni.Aceleciliğimi alsınlar mesela.Haksızlığa dayanamayışımın birazını çıkarıp tıbbi atıklar bölümüne göndersinler. Boşalan yerlere daha fazla ‘hayır’ diyebilmeyi koysunlar.Hassasiyetin en az yarısını çıkarsınlar....... Onun yerine sert davranma protezi koysunlar.“Arlı arından korkar; arsız sanır benden korkar” diyorlar.Doğru diyorlar.Ar’ımın da birazcığını ar transplantasyonu yapıp versinler ihtiyaç sahiplerine.Yağ aldırır gibi nezaketi de aldırayım; nezaket ‘liposuction’ı yaptırayım diyorum. Ferahlayayım biraz.Söz söyleme yeteneğimin bir kısmını da çıkarıp yerine ‘laf geçirmeyi’ koysunlar.İşini ciddiye almayı da en az dörtte üç oranında kesip çıkarsınlar, lüzum yok artık çünkü öyle şeylere.Suni döllenme gibi bir yerde benim gibiler için böyle yeni kişilik özellikleri üretip üretip yerleştirsinler içimize.Hatta organ bağışı gibi olsun bu iş.İyi insanların iyiliklerini ölümlerinden sonra böbrek, kalp gibi iyilik bekleyen insanlara taksınlar.
ARKAMDAN konuşanlar SİZİN için; ancak, KONUŞULACAK KONU olurum…!
Beni YARGILAYANLAR (..)DEVAM edin, edin ki Kendi HATALARINIZI örtün, bakalım ne YANLIŞIMI bulabileceksiniz..?SİLİNMEYİ hakedenler merak etmeyin TEK TEK SİLİNİYORSUNUZ. Yeriniz KALBİMDE hep hazır,Bana birer DERS, birer TECRÜBE olarak
En güzel yerde, SİLİNMEMEK üzere kazındınız.. Benimle UĞRAŞANLAR (…) Sizde aynen DEVAM…
Ne kadar ÖNEMLİ, ne kadar DEĞERLİ olduğumu bir kere daha HİSSETTİRİYORSUNUZ bana..!
Sonuç mu..? Sonuç (!!!) :
BU HAYAT benim..
Gelene de, gidene de EYVALLAHIM var, GELMİŞE de GEÇMİŞE de saygım..Kimsenin HAYATI beni İLGİLENDİRMEZ, benimki de KİMSEYİ..!
O kadar. ... :)
Provası yok hayatın. Ne yeniden yaşamak mümkün, ne de yaşadıklarını silebilmek. Önemli olan, ilk defa değil son defa sevebilmek.
....
Hayır..
Küsmüyorum hayata..
Sandığınız gibi değil..
...
Biraz canım sıkkın hepsi bu..
Topacı elinden alınmış çocuk gibiyim,
özlüyorum sadece kaybettiğim oyunu..
Umutluyum ama..
İsterseniz bakın gözlerime, ışıl ışıl..
Hep güzel şeyler düşünüyorum..
Aydınlık yakın..
Biri tutuyor elimden, diyor ki "Sabret!"
Bende var olan şey mutsuzluk değil, bir parça sükunet....
Yürekleri daracık bazı insanların..
Ne sevgi sığıyor içine.. Ne de insanlık..
İçimizdeki yangına bir ses ararken hep başkalarının sesiyle konuşuyoruz.. Ödünç kelimelerle..
Yaşamak, kendini gözden yitirmemek, kendi varlığında, kendi stasis’inde her zaman tam anlamıyla varolmak için gösterilen sürekli, zahmetli çabadır. Ölüm ülkesine ulaşmak için, insanın kısacık bir süre kendisinin dışına çıkması yeterlidir.
Ey insan!
Kaf dağı kadar yüksekte olsanda, kefene sığacak kadar küçüksün.
Unutma herşeyin bir hesabı var, üzdüğün kadar üzülürsün.
Mevlana.
Kaldığın kadar acıtmayacak gidişin O sınırı ben çoktan geçtim sensizde
yaşanıyor
sakın geriye dönme...
"Günler geçer ve çalışır şafağın değirmeni,
Kim bilebilir ki kimi, neyi eskittiğini?
Ben ne kadar önemserdim kendimi, hay Allah!
Sen ne kadar kumraldın aynalarda, hay Allah!
Temmuz tam bu işe göredir bana kalırsa,
Gel bağışlayalım birbirimizi..."
Mate
02.Temmuz.2014, 01:41
merhaba @GİCİK köşesi :) bi paylaşımda benden olSun bakaLım :)
Biz Sevgiden Sınıfta KaLırken...
MiLLet İhanetten Yüksek Lisans Yapmış.
Süper Söz ... :))) GiCiK bunu begendi :))
Mate
02.Temmuz.2014, 01:44
Süper Söz ... :))) GiCiK bunu begendi :))
:) Mate de @GİCİK i beğendi :)
Bazı güzellikleri görmeye gözümüz yetmez.
Gönül bunun içindir...
GİTMESİNE izin ver..! SAKIN üzerine düşme..!
Sonuçta, herkesin ara sıra ARTİSTLİK yapmaya
ihtiyacı var..!
''İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların "Tecrübe" dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş bir insana "Tecrübeli" denir..''
Kalbin dert görmesin, ne güzel de seviyorsun sen öyle...İnsanın sevdikçe sevesi geliyor...Sevildikçe sevilesi...
:)
Sevdiğin kadar sevilirsin diyen şair..
Boyun posun devrilsin hemi..
Sevdikte ne oldu ....
:)))
Bu sene de değişen bir şey yok
Yazlar sıcak ve kurak
Bazı insanlar yine yavşak yine yavşak...
Ne Kadar KaLiteLi Parfüm KuLLanırsa KuLLansın ;Yinede "İH@NET" Kokacak "İNS@N"Lar Tanıyorum
"Benden kalan boşluğu açtı gösterdi, "Hiç dolmadı” dedi
Ben onun bıraktığı yarayı açtım,"Hiç kapanmadı” dedim"
Her şey güzel olmayacak, bir şeyler de düzelmeyecek, böyle devam edecek.
Realistlik seviyesi = % 100
Acıyan yerlerini öpecek biri varsa hayatında... Önemli olmaz düştüğün yerler, atıldığın kuyular, aldığın yaralar, yalan çıkan bildiğin bütün doğrular... İşittiğin tüm kötü sözlerin yeri bile çabuk iyleşir o zaman... Nasihat etmeden, küçümsemeden dinleyen, anlatırken bile geçecekmiş gibi gelen, yuva sıcaklığında bakışlarıyla bile İçini ısıtan, seni olduğu gibi kabul eden, değiştirmeye çalışmayan, istediği kalıplara uymasanda seni sevmekten vazgeçmeyen biri varsa eğer... Korkma incinmekten!... Öper ve geçer nasıl olsa....
Akıl aşkın ayağıdır, o olmadan yol alamaz, aşkın sebebi olmalı, nedensiz bir yürüyüşe çıkar gibi, yalnızca sıkıntıdan bulunuyorsa aşk, onun adı aşk değildir, o zaman yalnızlığını daha çok sevmelidir insan, gerçek olmayan bir illüzyonsa aşk, yaşasın yalnızlık...
Bir yüreğe aşk girmeye görsün. Kağıt olur kıvrılır, vazo olur kırılırsınız. Kırılganlığın kristal atomlarında akar gider artık hayat sanki. Evrende anlamını yitirmiş her şey birer birer sözlük anlamını kazanır, lügatınıza farklı farklı kaydolurlar yeniden. Yeşil başkadır sanki, mavi başka, gök başka. Her şey, sizin için yaratılmış hissine kapılırsınız. Kuşlar ayrı bir öter bilmişlikleri ile. Güneşin doğuşu anlamlı, günün batışı manidar. Yıldızların hepsi birer cümle fısıldar size zifiri gecelerde. Bahar size gelir, yağmur size. Kış gelmişse, kar yağmışsa sevdadandır sanırsınız...
Bazen ''ACIMASIZ'' da Olmak
Gerekiyormuş... Söylemediğin Sözlerin
''PİŞMANLIĞIYLA'' Kıvranıp Durmamak İçin..
Bazen ''YÜZ GÖZ'' Olmakta Gerekiyormuş
''VEFASIZLARLA''...
Ve Olabildiğince ''GÜÇLÜ''...''BİTMEZ''
Denilen ''SEVGİ'' Bittikten Sonra ''AYNADA''
Kendi Yüzüne ''GURURLA'' Tekrar
Bakabilmek İçin... Sevginle ''ŞIMARANI''
Yokluğunla ''TERBİYE'' Etmek
Gerekiyormuş...
Ve İşte Bu Yüzden; Karşındakinin
''VEFASIZLIĞINDA'' Daha Fazla Üzülmemek
İçin...
Senin O'ndan Önce ''EYVALLAH''... Demen
Gerekiyormuş...''FEDAKARLIKLARLA''
Büyüttüğün...
''KALBİNE KOYDUKLARININ ÜSTÜNE BASIP
EZİP GEÇMEK GEREKİYORMUŞ'' ... Bir Parça
Kıymet Görmek İçin..
Sihirbaz DeqiLiz Ama Çok
Şeyimizi Kaybettik.
~ HayaL'e Duman Katıp Sahte GüLüşü Keşfettik .!
Bir bakışına bir köşeye bıraktığım hayatımı; bir köşeye çekilip akışına bırakıyorum.Ben durdum,zaman geçsin gitsin artık..
''Bazı adamlar incitmeden sevemezdi
Kırardı, dökerdi yangınlar bırakırdı.
Bazı adamlarsa,
Tüm geçmişi unutturur, parmak uçlarından öperdi.''
hayatımdan memnun değilim belki ama çoğu kimse kadar şikayetçi de değilim. sürünüyorum şimdi belki ama bir zamanlar herkes kadar koştum. belki de herkesten çok. bu yüzden canım o kadar da yanmıyor. sadece kelimeleri bıçak niyetine kullanıyorum. bu yüzden size canımın çok yandığı anlatıyormuş gibi gelebilirim. ama öyle değil. herkes kadar yanıyor için, yaşayan herkes kadar…
yorgunum..
çok yorgun..
kimseye anlatamayacığım kadar..
kimseninde anlayamayacağı kadar..
birine yorgunum desem bilirim ki benden yorgun çıkar..
herkesin yükü kendine göre en ağır..
herkes kendini dinliyor..
karşısındakine sağır..
en iyisi biraz durmak
ve biraz dinlenmek ıssız bir köşede..
sonrada yeniden karışmak hayata;
yeni yorgunlukların peşinde..
Hayat bu işte..
harala gürele..
biraz mutlu..
biraz yorgun..
biraz yalnız..
biraz kalabalık..
biraz karmaşık derken..
günler akıp geçiyor işte..
yorgun bedenler.. yorgun beyinler..yorgun yüreklerle......
Soruyorlar bana sendeki bu sevda ne zaman biter diye..
Uzunca susuyorum..Ve diyorum ki,sarhos ayildigi yere kadar degil yikildigi yere kadar gider..
Hiç sevmemiş insanların gözlerinde hep tuhaf bir boşluk vardır çünkü kalpleri de aynı boşluğa bakar...
Aşığın bahanesi olmaz.
Amacı mutlu olmaktır sevdiği ile.
Öyleyse değer vereceksiniz sevdiğiniz kadına.
Yüreğine dokunacaksınız saçına dokunmadan önce...
Siz şimdi benim sevgilim yok zannediyosunuz ama cidden yok aslında iyi başlamıştım cümleye ama olmadı. Demek ki neymiş olmayınca olmuyormuş.
:)
Başkalarını sonsuzluğa uğurlarken,bir yanımızı da gönderiyoruz onlarla...
Sonraları kendimizin olacak bir kendimiz kalmıyor geriye,bize...
O,bunu zamanla öğrenecek,biliyorum.Zamanla benim de beynimde silikleşecek sureti..Dilenci kadının insafına bırakılmış bir fotoğraf kalacak ondan geriye..
Kaderinin ne olduğunu hiç bilemediğim...
Kendi kabuğuna çekilmeli bazen insan..
Kanattığı yaraları sarmalı.. Her sardıgında yeniden kanatmalı..
“Bu çürümüş ruh da benim, genç beden de. Ama keşke beni sevebileceğin kadar güzel olsaydım, âh.”
O bir gün aşık olacak.
Eli ayağı birbirine dolanırken arkadaşlarına anlattığı adam,
Ben olmayacağım.
O bir gün evlenmeye karar verecek.
Ömrü boyunca yanında olmasını istediği kişi için en güzel yüzüğü seçecek,
O yüzük benim parmağıma hiç değmeyecek....
"İçimden gidenler oldu.
Gidiyorlar...
Kâh bir düğün halayı,
Kâh bir cenaze alayı...
Güle güle, öle öle gidiyorlar..."
Yaşamak dedikleri bu işte ;
Ne yaparsan yap,önünde kader,,
Arkan da keder,,
İkisinin toplamı bir "HİÇ" eder...
VEDA...Belki küçük bir cümledir. Sefa ve Cefa gibi değildir. seni yaralar....Çünkü VEDA istenmeyen ayrılıkların cümlesidir.....VEDA arada kalmaktır...Bir yarının gitmesi diğer yarının sende kalmasıdır. Bu yüzden yaralar seni....yarım bırakır...
Bazen SUSMAKTIR sevmek.....
Hayal etmektir düş kurmaktır...Kalbinin derinilklerinde...
Bazen isyandır, Bazen umutsuzluktur Bazen ise, için içine sığmaz,
Onu düşündükçe Anlatamamaktır sevmek, Kelime bulamamaktır...
Ne sayfalar alır söyleyeceklerini, Ne kalem yazar içinden geçenleri,
Sözcükler yetmezki, Bir bakıştır sevmek, Derinden içten sevgiyle bakmak, Bazen görememektir tüm dünyayı, Yaşananları Unutmaktır geçmişini, Hatta kendini bile.....Anlatmak zordur.....Anlatmak anlaşılmak zordur...Seni seviyorum diye bilmek, Sensiz olamam demek,
Sen herşeyimsin diyebilmek tir...Bunlar dilin söyledikleridir...
Ya kalbin söyledikleri, Ya içinden geçenler, Bunları sıralamak her sevenin harcımıdır..? Sanmıyorum... Susmaktır sevmek, Sadece susup, Öylece Yağmur Olup Yağmaktır Sevdiğinin Yüreğine...!
Başlayalım öyleyse yazmaya...
Hayat bir hatıra defteri gibi işte..
Her Sayfasında ayrı bir yaşanan
Her kelimesinde farklı bir hayat...
Sayfalarca belki cilt cilt yazılan
Bir hatıra defteridir hayat...
Kimi zaman Mutluluklar
Kimi zaman hüzünleri yazarsın
Ama muhakkak o defteri gün gün
Bir günlük misali doldurursun...
Kimi zaman aşkını yazarsın
Kimi zaman özlemini yazarsın
Kimi zaman da imkansızı yazarsın...
Kimi zaman sadece bir nokta koyarsın.
Kimi zaman sadece O'nu yazarsın...
Kimi zaman bir fotoğraf sıkıştırırsın araya..
Ondada bir mehteran havasında
İki ileri bir geri yaparak
Tekrar Tekrar bakarsın...
Hayat dediğin işte
Bir günlük misali...
Sayfaları olan
Mutlaka bir sonu olan
Ve ömrün sonunda hiç boş sayfası kalmayan
Bir hatıra defteri...
....
Hiçbir zaman ilk görüşte aşka inanmadım.
En büyük aşklar ilk ölüşle başlar.
cümlelerini esirgeme yoksa cümlelerini kefenleyip satırlarına gömmek zorunda kalırsın....
Bunca neden varken vazgeçmek için,
nedensiz yere kendimle çelişip,
sevmeye devam ettim.
Ha kötü mü ettim?
Etmedim...
İyi mi ettim?
Etmedim...
Peki ben ne halt etmeye Seni sevdim
....
Artık hiç bir şey eskisi gibi değil.
Ben de öyle.
Çok dikkat etmiyorum uzun süredir kendime.
Kılığıma kıyafetime.
Çorapsız da basıyorum artık yere.
Eskisi gibi de korkutmuyor beni ne grip ne nezle.
Nâne limonun iyi gelmediği daha büyük sıkıntılarım var herkes gibi benim de.
Takılmıyorum artık şu her kış ve bahar şişen bademciklerime.
Çok sıcak yada soğuk şeyler yiyip içmem, hepsi hepsi bir kaç gün gene.
Olur biter
Geçer gider.
Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var.
Olup bitmeyen,
Geçip gitmeyen.
Zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama.
Çokta takılmıyorum artık bu uyku konusuna,
Uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu anladığımdan bu yana..
Kader Deyip ''K o n u ş t u ğ u m'',
Kısmet Deyip ''S u s t u ğ u m s u n".
Kimi insan girdiğinde odayı aydınlatır, kimi de çıktığında. Umutlara kanma umutlar bir gün imkânsızlaşır, hayatı tozpembe yaşıyorum sanma, her renk bir gün siyahlaşır.
....
Ben Şimdi İznini İstiyorum...Yalnızlığımda Seni Özlemeye Devam Etmek İçin...Bilirsin, Gecelerde Özlemler Dağ Gibi Büyür...Büyüdükçe Üzerine Gelir...Ezilirsin!Avaz Avaz Bağırsan da Duyuramazsın Sesini...Gözünde Koca Bir Dev Olur Yalnızlık...Ürkütür Bakışları...Kaçmak İstedikçe Yerinde Sayarsın...İsyan Edersin İçinde Bulunduğun Zamana...Sarmıştır Bedenini Yalnızlığın Kolları...Rüzgar Olup Uçmak İstersin Onun İklimine...Sonra Kuş Olup Konmak Omuzlarına...Fısıldamak İstersin Sevda Şarkılarını Usulca Kulağına...Aşk'a Davet Edersin..."İzin Ver Biraz Özleyeyim" Dersin...Gelde İşin İçinden Çık!Ben Çıkamıyorum Aklımda Ermiyor...Ve Teslimiyeti Yaşıyorum Yalnızlığın Kucağında...Hiçbir Şeyi Yarım Bırakmadım...Kalmak İstemedim Sensiz Hiç...Bendeki Tek Yarım olan tat Sensin...Ne Hep'sin Ne de Hiç!...
Kimse seçemiyor ki;
Ömrün kataloğundan kimi seveceğini..
Kimse bilemiyor ki;
İmtahan'ı Yâr olanın...vuslatına nice beklemeler düşeceğini...
O yüzdendir şaşırıp kalmalarımız, bir kelimeye bin anlam yükleyip sevmelere yormalarımız.
Ve sevmektendir bilesin, her yağmur damlasına, her ezan sonrasına, her namaz arasına yerleştirilen duaların 'ona bişey olmasın'la bitmesi...
Ama bilemedik işte.!
Çağın modasına uyan sevgilerin hava sahasında, nefessiz kalacağımızı
....
Bugün birileri aşık oldu...
Birileri sevmeye devam etti...
Birileri alışmaya başladı ve yine birileri ilişkisine nokta koydu...
Bu birileri sen ya da ben...
Bugün birileri öldü...
Birileri ömrünün sonuna kadar sakat kalacağını öğrendi ve yine,
Birileri bir kez bile güneşi göremeden yaşamaya devam ediyor...
Bugün birileri hırsızlık için bir eve girdi...
Birileri patates kızartması yedi...
Birileri biziz...
Hep şanslı tarafta kalabilmek dileğiyle...
Birileri bu yazıyı okudu ve ben hangisiyim diye düşündü ...
Yarı yolda bırakmak diye bir şey yoktur bence, yol orada bitmiştir.
"Biz aslında karşımızdaki insanı sevmiyoruz".
Onun bizde yarattığı duyguyu, heyecanı, hissi seviyoruz.
"Sevgiyi değil sevilmeyi seviyoruz.
İşte insan bu kadar bencil.."
Nietzsche
Bir düğüm bir ömrü bu kadar mı bağlar?
Yerini doldurmuyor kalan sağlar.
Ben KÜFÜR bilmiyorum, öğretiyorlar;
Kızmıyorum, KIZDIRIYORLAR,
Ben küsmüyorum, KÜSTÜRÜYORLAR,
Kırılmıyorum, KIRIYORLAR,
SEVMEYEN ben değilim, DEĞER VERMEYEN onlar,
Usanmıyorum, USANIYORLAR, USANDIRIYORLAR,
Yemin ederim bazen DARALIYORUM...
HATASIZIM demiyorum ama YALAN' da söylemiyorum,
YANLIŞLARIM yok değil ama SIRTIMI dönmüyorum,
Birilerini tabi ki KIRIYORUM ama,
Kimseye de YOKMUŞ GİBİ DAVRANMIYORUM...
Tabi ki GELGİTLER yaşıyorum,
Ama KIVIRMIYORUM...
Anlatabiliyor muyum..?
Anlatabiliyor muyum..?
Anlatamıyorum..!
Susuyorum..!
Aradığın şey o kitaplarda değil, aradığın şeyi okuyarak bulamazsın. Sende eksik olan şeyi gözlerinle tamamlayamazsın.
Aradığın şeyi Dünyada arayacaksın, aradığın şeyi yüreğinle bulacaksın.
Dünyadaki tüm kitaplar, tüm hesaplar, akıl oyunları, sayfalarca laflar, sevginin yerini tutmaz.
Okuyarak öğreneceksin ama severek anlayacaksın.
Bilirsin günahları yazan melek soldadır.. Hatta bundandır kalbin solda olması.. Çünkü belkide aşk, yaşanılan en büyük günahtır.
Özledim belki,
belki sende özledin,
ama sadece belki!
Belki de sadece bir an.
Öylesine,
bir şarkının içinde rastladın bana
Selamsız geçtin notalardan
ve geçirmemek için aklından
mırıldanmadın...
Şans seninde birgün kapını çalar dediklerinden beri evden çıkmıyorum, kesin dışarı çıkdığım zaman gelecek Zalım :)))
Eğer bensiz olursan, sensiz de olur!
Meğer kimleri büyütmüşüm gözümde...
Kimler için ağlamışım..?
Kimleri istemişim zamanında ?
Geçmişte ağladıklarım , gözümde büyüttüklerim ne de küçüklermiş aslında..
Zamanında ne de değerlilerdi..
Ulaşılmaz görünümünde şimdi ufak bir tebessümler sadece..
Ne kadarda büyütmüşüm meğer ben..
Belki de çocuktum bugüne göre..
Ama anlıyorum artık kim ne değerde..
Belki de sırf bu yüzden sadece gülüyorum geçmişime..
Bazi seyler istemsiz gerceklesir..esnemek gibi,hapsurmak gibi,özlemek gibi...
birşey yap,güzel olsun.çokmu zor?o vakit güzel birşey söle..dilinmi dönmüyor?güzel birşey gör.veya güzel birşey yaz..beceremezmisin?güzel birşeye başla ama hep güzel olsun..çünkü her insan ölecek yaşta..geç kalmayasın!
İyi Ol diyordu bana; Giderken...
İyi olduğum tüm yanlarımı Kendisiyle götürüyordu ...
Unutmak iyilerin intikamıdır. Unuttum seni.
Yokmuşsun gibi yapmadım, yok ettim!
Neden Hayal Kurar insan Biliyormusun Gözüm ?
İnsan Çünkü En Çok Neyi istiyorsa Onu Düşler.
imkansız Denilse Bile Hep Umut Eder.
Umutsuzluğa Yer Yoktur Hayal Kuranlarda.
Hayal Edenler Mesela Allah'a Sığınırlar.
Bilirler Çünkü,
imkansız Olan Ne Varsa Hepsi Allah için Basittir.
O Ol Der ve Oluverir..
Kimin Ne Hayali Varsa insan En Çok Onu ister.
O'nu An'ar.
O'nu Anlatır..
O'nu Diler..
- Mesela Benimde Hayallerim Var.
Evvel Hayalim,
Allah'ın Rızasıdır.
Sonrasında Peygamberimize Komşu,
ve En Sonunda da Sevdigimle Ahirette Birlikte Yaşamak..
- Umutsuz Olma iki Gözüm.
Hiç Birşey Zor Degil Allah için
O Yeter ki istesin.
O Yeter ki Ol Desin.
Bu kadar kolay mıydı her şey, bu kadar yakın mıydık uçuruma?
Savunmayacak mıydın sevgimizi?
"Kal" diye haykırmayacak mıydın ardımdan?
Düşündüğüm bu değildi...
Hayal ettiklerim, beklediklerim başkaydı senden,
Mücadele beklemiştim oysa...
Yelkensiz olan gemimizi kıyıya ulaştırırız sanmıştım...
Kıyıya ulaştırırsın sanmıştım...
Oysa, onu denizin ortasında savunmasız bırakmama göz yumdun...
Bu kadar yıpratıcı olamazsın...
Oysa, bir anlam olmalıydı yaşadıklarımızda!
Paylaşılan duyguların bir anlamı olmalıydı. aramızdaki çekimin,
Birlikte gecen günlerimizin bir anlamı olmalıydı.
"Hayır" demeliydin!
Hatta kıyametler koparmalıydın yüreğimde,
Hendekler açmalıydın yoluma gidemeyeyim diye.
Sahip çıkmalıydın gözlerimdeki ay'a sevgimiz diye...
Beni yolumdan alıkoymalıydın...
"Kal" deseydin kalırdım... Hem de seve seve kalırdım.
Demedin oysa!
Bilir misin?
Kaç çığlık olup yıkıldı yüreğim giderken...
Bilir misin?
Nasıl bir cana hasretti yüreğim, yolumdan döndürecek...
Bilir misin?
Nasıl zor oldu ardıma bakmadan çekip gitmek...
'KAL' desen kalacaktım...
DEMEDİN OYSA ...
"Görmezden gelin, ses etmeyin, cevap vermeyin. Sessizlik herkesi mahveder."
Merhaba eksik yanım... Bu sana gönderemediğim birçok mektuptan yalnızca herhangi biri. Sana milyonlarca defa yazabilecek kadar cesurken, bir kere bile gönderemeyecek kadar korkağım. Nasıl gidiyor hayat, iyi bakıyorlar
mı sana, alıştın mı yokluğuma ?
Biz seninle ayrı dünyaların insanları değildik ; yalnızca başka hayatları yaşıyoruz , başkalarıyla paylaşıyorsun. Defalarca söz
...verdim kendime seni unutacağıma dair, yeminler ettim, küfürler
savurdum. Gözden uzak olan gönülden uzak olmuyor. Daha fazla özlüyorsun uzak kalınca , daha fazla batıyor göğsüne yalnızlık paslı bir çivi gibi. Her şeyin fazlasını hissetmeye başlıyorsun; bir kişi eksik olunca her şey fazlalık oluyor hayatında. Ve sen çok eksiksin benden. Seni hala nasıl sevebildiğimi sorma sakın.
......Seni sevmek bana en güzel hediyesidir ALLAH’ın…
Sevdiğim , bir şeyleri düzeltmeye çalışmıyorum, artık bizim bir telafimiz yok. Bir gün bana ihtiyacın olduğunda ilk günün
telaşı ve heyecanıyla yanında olacağım, ne zaman istersen arayabilirsin. Ne zaman istersen gelirim.
Seni tarifsiz bir şekilde özlediğimi bil.
Ruhunuz cümlelere sığmayıp kelimelere ağır geldiğinde susarak konuşmaya başlarsınız...
İnsanlar sevdikleri şeyi yok etmeye, daha sonra da yok ettikleri şeyi yeniden sevmeye ve değer vermeye meraklıdırlar -
Hep böyledir işte!
Önce canın ciğerin olurlar.
Sonra canın,ciğerin ne varsa
Söker giderler...
Susmak kabullenmek değil, cevaptır. Eğer insan kısa cümleler kuruyorsa, uzun yorgunlukları vardır.
Bazen öyle bir şey oluyor ki insanlar seni olmadığın kişi olmaya zorluyorlar.. Öyle zorluyor, öyle yıpratıyorlar ki kırmak istemediğin halde kırıyorsun.. Öyle bunaltıyorlar ki değer verdiğin halde vazgeçiyorsun.. Bunca şeyin üzerine yüzsüzce karşına geçip tek söyledikleri şey; ''Sen çok değiştin'' oluyor..
He canım he eeee ....
Ben böyle olmalıyım..
İsmini duyunca boynum düşmeli omzuma..
İçime bir ateş düşmeli..
Ayaklarımın feri kesilmeli..
Kendimden geçmelim sonra..
Seni görmek için uyumalıyım..
Şarkılar kime söylenirse söylensin
Ben sana diye dinlemeliyim..
Türküler dolmalı odama..
Ben bir selvi boylu yardan ayrıldım deyince bir ses..
Selvi boylu yar sen olmalısın..
Tüm sözler senin için söylenmiş olmalı..
Ama bunu kimse bilmemeli..
Seni mahşere kadar saklamalıyım yüreğimde..
Böyle olmalıyım..
Adın geçince bir tanıdıkla sohpette yutkunmalıyım..
Gözlerim dolmalı..
Gözyaşım boncuk boncuk akmalı göz pınarlarımdan..
Ben böyle olmalıyım..
Varlığınla huzurlu yokluğunda dirhem dirhem ölmeliyim...
Öyle işte
ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
sevmek için güzele mi bakmalı?
çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
solması için gülü dalından mı koparmalı?
pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mi ....
Ne kadar gürültülü olsada gelişlerim, hiç bişey olmamış gibi çok sessizdir gidişlerim...
Ben Kimseye " İyi ki Hayatımdasin " Demem ;
İyi ki Hayatındayım ,
Kıymetimi Bil " Derim . .
İşte Hayat
Kimilerine ağır gelir sevilmek,
Taşıyamadıkları sevgiyi kusarak nefrete dönüştürürler...
Kimilerine saçma gelir dürüstlük,
Kabüllenemedikleri doğruları acımasızca yalana dönüştürürler...
Kimilerine zor gelir göze almak,
Sırtlayamadıklarını bir anda bırakıverirler...
Kimilerine gereksiz gelir iyilik,
Kötülük görecekleri birini arama ihtiyacı hissederler...
Kimilerine sıkıcı gelir bağlanmak ,
Ayrılığı bir bütün olmaya tercih ederler...
Kimilerine boş gelir hayat,
Ölmeyi yaşamaya tercih ederler...
Kimilerine bayağı gelir mutluluk,
Bir bilinmeze sürüklenmek isterler...
Kimilerine korkutucu gelir suçlu olmak,
Suçsuz olmak için bahane üretirler...
Kimilerine aşağılık gelir sevmek,
Arkadan vurmayı yücelik zannederler...
İşte hayat kimilerine göre böyle yaşanması gereken birşeydir....
Özleyeceksin biliyorum;
Sesimi, yazdıklarımı, kırgınlıklarımı
Özledikçe üzüleceksin
Bir şeyler söylemek isteyeceksin ama
cümleler kırılacak dilinde, tıpkı sana kırıldığım gibi
Düştükçe çaresizliğe,
hatırladıkça incittiğin düşlerimi
bürüneceksin derin bir sessizliğe
Kazandığını sandığının,
aslında kaybettiğin olduğunu göreceksin.
“Kalanlar kaybedenler, gidenler kazananlar değildir” diye
İşte o gün boğazında düğümlenecek nefesin
Ve çıkmaz olacak sesin.
Ama ben senin gibi taş kalpli değilim
Bir daha affetmesem bile seni, üzüleceğim…
KabuL et, bir kere kırıLınca hiç bir şey eskisi gibi oLmuyor...
Araya giren sadece zaman değiL.!
İnsanLar girer, soğukLuk girer en son ayrıLık girer o kapıdan içeri..
Artık kapatabiLirsin kapıyı, nasıL oLsa içeri aLdık bir kere ayrıLığı..
Ne zaman ki birine güvendik;
Kolumuz,
Kanadımız;
Gönlümüz kırıldı...
Kim bilir kaç kitap okuyacağım, kaç sigara içeceğim, kaç fincan kahveyi soğumuş diye yeniden yapacağım, kaç şiir yazacağım, zaman bir şekilde akıp gidecek. İçten içe, kendime bile itiraf etmeden, belki bir gün dönersin diye bekleyeceğim.
Bu gidişe, akla yatkın bir sebep aramalıyım aslında ama bu sefer akışına bırakacağım. Biliyorum ki; vereceğin hiçbir cevap, içimdeki yangını söndürmeye yetmeyecek. Üstelik yanıtın dürüst olmayacak....
Susmalara hapsettim kendimi...
Konuşursam “CAN” yakacaktım...
Konuşmazsam “CANIM” yanacaktı...
Şimdi karanlıktayım ve haykıra haykıra susuyorum...
Tüm vücudum kaskatı kesilmiş
Belki biraz da üşüyorum...
Hüzünlü şarkılar dinliyorum bana seni anlatan...
Tepki vermiyorum sadece
”HIÇKIRA HIÇKIRA SUSUYORUM"
O sana sadece "selam" yazar, sen "seni seviyorum" dedi zannedersin. Çünkü ona aşıksın, çünkü.....Neyse. ....
''Kimi insan, geçmişle geçememişi birbirine karıştırır. Halbuki, geçen iz bırakır, geçemeyen yara…''
Yine gülsem diyorum hayatın en ciddi yanına. Umursamadan sersem umutlarımı, ki umudum olsa! Unuttuğum olsa!..
Seçtiğin yolda sana mutluluklar diliyorum. Unutmak alışmaktır. Unutursun demiyorum… Ama alışacaksın biliyorum
Bir Sevdadır içmde Susturduğum ..
İmkansız dedikleri varya ' O ' büyüklükte bir aşk işte
Sen anlarsın her sözümden her satırımdan ;
Sen anla sessizliğimden ve sen anlarsın beni benden de çok
- Kalbimin sahibi, Bir Allah; Birde Sen;................
Bizi aynı kareye sığdırmayan fotoğraf makinelerinin pikseline, seninle aynı nefesi almadığım atmosferin oksijenine, sesini duyamadığım akıllı telefonların iç hafızalarına, seni bana getirmeyen yolların dört şerit ve gidiş/geliş ayrı olmasın...a, yanımda oturmadığın indirime girmiş iki kişilik koltuklara, iki kişilik yatağın kullanmadığım sağ tarafına, masamda devamlı eksik duran porselen yemek takımlarına; çatala, bıçağa... Anlayacağın, iyi değilim
Ve bilinsin ki kadın ;
Karşısına tüm dünyayı alırken,
Yanında yalnızca
Tek bir 'adam' ister.
Öyle çok detaylı değil.
Yalnızca 'kararlı'
Bilinsin ki ;
Kadının solundaki boşluğa oturursa biri ;
"Dünyada ki erkek sayısı 1'e düşer..."
Sahibinden satılık aşk !
Satıyorum seni !
Üçüncü sınıf kadınların yataklarında edepsiz nöbet krizleri geçir diye !
Yalnız kalan hikayen şuurunu kaybetsin diye !
Neslin tükensin diye !
Hadi açık arttırma...3...5...Yok mu arttıran ...
Gerçekleştirmeye Gücün Yetmiyorsa
Benimle Hayal Kurma .
Hayatıma kimse ipotek koyamaz, ağaç olsa söker atarım,,
O yüzden sevilen sevildiğini, değer verdiklerim kıymetimi bilsin,,
Gidersem gölgemi bile alırım....
Ve dedim ki sonra; Seni anlamayana bir dolu cümle kurmak, seni susarken bile anlayana haksızlık.....
Mutluluğu herkesle paylaşabilirsin ama
Acıyı paylaştığın insanlar özeldir...!!!
"Kimilerinin başında hep "ŞİMŞEKLER" çakarken,
Kimileri avucunda "GÖKKUŞAĞI" ile dolaşır.
Siz kimin yanındaysanız onun manzarasını görürsünüz"
Seninle her yere gelirim dediysem ,
O kadarda değil ,
- İhmale , İhanete , Şerefsizliğe Gelemem
Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim,
ya da asla birini severken karşılığını beklemedim......
Dostluğuma değer biçmedim, sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim...
Sevdiysem sonuna kadar gittim, bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim...
Bazen çok kırıldım, bazen belki de kırdım...
Ama hata insana mahsustur dedim..
Affettim, af diledim..
Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim..
Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.
Belki de içten içe sinsice güldüler...
Ama asıl unuttukları şuydu... Ben aldanmadım...
Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar...
Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için...
Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için..
Oysa ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar...
ben silmeye alıştım artık önce gözyaşlarımı sonra akıtanları
.... !!
O öyle bildiğiniz inceldiği yerden kopmaz işte ,
İnceldiği değil..
İncindiği İncitildiği yerden kopar..!
Adın misafire çıkmış bir kere...İstesen de gideceksin, istemesende...
Ne kadar benzemesem de ona, hiçbir zaman beni onun yerine koyamasan da,
Unutamayacaksın beni,
Çünkü gelen gideni özletir aşkta...
gece gelir. Yaşam biter, ölüm gelir. Unutulduğunu sansa da insan, her önemli günde akla ilk yürekten sevilenler gelir. Yüzünde nur, aklında ilim, kalbinde Allah, La ilahe illallah.
Susmak!.. Bazen hata'dır. Bazen haya'dır. Bazen Aşk'tır. Ve bazen 'sükutta' saklıdır, en derin kırgınlıklar..
Umutlarım halay çeke çeke dünyanın çatısına çıktı atlıycaklar herhal... :))
Kimse seçemiyor ki;
Ömrün kataloğundan kimi seveceğini..
Kimse bilemiyor ki;
İmtahan'ı Yâr olanın...vuslatına nice beklemeler düşeceğini...
O yüzdendir şaşırıp kalmalarımız, bir kelimeye bin anlam yükleyip sevmelere yormalarımız.
Ve sevmektendir bilesin, her yağmur damlasına, her ezan sonrasına, her namaz arasına yerleştirilen duaların 'ona bişey olmasın'la bitmesi...
Ama bilemedik işte.!
Çağın modasına uyan sevgilerin hava sahasında, nefessiz kalacağımızı
Aslında nasıl göründüğün benim için hiç de önemli değildi,
Tek umursadığım sözlerindi...
Ben artık sensiz de iyiyim. Biraz hatırım kaldı sevmelere, bir de halim yok yeni gitmelere.
Sahip çıkmadığınız her değere, başka biri sahip çıktığında ; "Yalayın" diye yaratıldı, avuç içleri...
Oruçlu kafayla olduğun için çalışmıyor demi kafan baştan söylesene kardeşim ya bende diyorum normal zamanda atomu parçalayan adam bu noldu..
Hayal kurmaktan vazgeçtim dün gece.
İnandıklarımdan vazgeçtim. Hevesle beklediğim ne varsa vazgeçtim..
Bazı trenler yalnızca bir kez geçiyor insan ömrünün durağından. Ben o treni kaçırdım... İsteyerek geç kalmadım, kaçırıldım, saklandım. Kandırıldım...
Vazgeçtim beklemekten...
Bir kez daha vazgeçtim.
Ağlayarak uyanmayacak kadar vazgeçtim.
Ve kimseyi aramayacak kadar bayram sabahı...
Ki zaten hiç sevmedim, böyle sabahları, bu bütün sokakların samimiyete hasret kaldığı, bu bütün gülümseyişlerin gözyaşlarımın üzerine örtüldüğü sabahları, bu ihtiyaç anında sahiplenilen iyi dilekleri..
Henüz trenini kaçırmamış bir çocuk için her şey biraz daha "belki"
Benim gibiler içinse ulu orta alay ediliyor olmaktan farkı yok tüm bunların şimdi.
Rol icabı çıkacağım sokağa, insanlara bakacağım, en çok memnun olanları kıskanacağım.. Kaybettiklerimi hatırlatacak bunlar bana..
Mesela hiç oturulmamış bir masayı anımsayacağım. Hiç var olmamış bir masayı..
Annemi,
Babamı,
Böyle şeyler düşüneceğim.
Kimsenin elini öpememiş olduğum günleri..
Geçen yıllarda olduğu gibi, dün gibi, bugün gibi yalnız uyanıp, o masayı göremeyince bir kez daha yıkıldığımı hatırlayacağım..
Hiç bitmeyecek kaybetmiş olduklarım, uzayıp gidecek tüm gün. Bir gün içinde tek tek hatırlanacak çeyrek ömrün yok oluşları.
Sonra "iyi" diye başlayan cümleler kuracaklar bana, gülümseyeceğim..
Böyle şeyler olacak bugün.
Böyle çirkin şeyler...
Böyle hadsiz, kaba şeyler olacak..
Gülümseyeceğim..
Gülümseyecekler...
Birine çamur atmadan önce düşün ve sakın unutma; ilk önce senin ellerin kirlenecek .... !!!
Aslında insanı en çok acıtan şey; hayal kırıkları değil. Yaşanması mümkünken, yaşayamadığı mutluluklardır. ..
Uzak Durmak Zorundaysan SEVDİĞİNDEN
Cehennem Düşer YÜREĞİNE.. Ne Zordur
Ayrılık.. Ölmek İçin Yalvarırsın YARADANA..
Ama Ölmek Bile Yazılmamıştır ALNINA..
Tıpkı SEVDİĞİNİN Yazılmadığı Gibi..
İnadına YAŞAYACAK, İnadına SEVECEK, İnadına ACI Çekeceksin'ki... Ayakda
Durmayı, Güçlü Olmayı Öğreneksin.. Ve
GEÇERMİ Diyorsun.? GEÇMEZ.!! Sadece
ALIŞMAYI ÖĞRENİRSİN...
Gülüş bir yanaşımdır öbür kişiye, birden iki kişiyi döndürür bir kişiye.Anılarından kale yapıp sığınsa bile yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye..
Üzgünüm diye başlayan bir cümle duyarsanız şayet, hazır olun! Cümlenin sonunda üzgün olan tek kişi siz olacaksınız..
Herkesin yanına gitmek istediği biri vardır. Gecenin üçü, sabahın körü, cehennemin dibi olsa bile.
[/FONT]]Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile gözükmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?
Bırakın kursağınızda kalsın hevesler, içinizde kalsın aşkınız,sevginiz. Nasılsa dönüp dolaşıp geldikleri yere geri dönüyorlar.
Biz köşe bucak kaçarken üç harfli aşk denen meretten..O her defasında bulup cee yapmasını da bildi ...Kaçmamak gerek aslında kaçtın mı daha bi üstüne geliyor.. En iyisi oturup örgü örerek beklemek gerek.. Bilmek ilmek işlemek gerekk.. Hani cee yapmazda ben geldim ulennn derde ..Yazık kıyamam üşümezsin ..Ördüğümü giymesi gerek.....
Sonra ne oluyor biliyor musun ?
Geçiyor.
Bir zamanlar uğruna dünyayı karşına alabileceğin insan, yabancılaşıyor sana..
Adım adım uzaklaşıyorsun..
Kör kalsa, yatalak olsa, bacaklarını kaybetse vazgeçmeyeceğin insanın buna hiç değmediğini farkediyorsun..
Bir an geliyor bir şeyler kırılıyor içinde. Bir şeyler dökülüyor..
Sonra ne oluyor biliyor musun ?
Ölmeye gidiyoruz diyerek ellerini tutsa, tereddütsüz gideceğin bu insanı hayretle izliyorsun..
Usul usul ağlıyorsun bir yerlerde, gidişine değil haketmeyişine..
Bir an geliyor, dayanamıyorsun.
Sonra ne oluyor biliyor musun ?
İp kopuyor en sağlam yerinden.
En güvendiğin kişinin bıçak izi kalıyor sırtında..
Kelimelerle anlatılamayacak kadar sarsılıyor hayallerin.
Grileşiyorsun.
Oysa biraz umudun olsa,
Cinayet işlerdin uğruna.
Bu kadar çok düşmüş olmasaydın, daha güçlü kalkardın ayağa..
Biliyorsun.
Çaresi yok, en çok buna yanıyorsun.
Sonra ne oluyor biliyor musun ?
Anlıyorsun.
Korkuyorsun.
Öyle çok yormuş oluyor ki seni,
Ve öyle eksiltmiş,
Masumiyetine ateş edilmiş gibi hissediyorsun.
Kimse o'nu senin kadar sevemez.
Vazgeçerken,
En çok buna üzülüyorsun...
"Aslında sevdiğimiz kadar seviliyoruz. Biz birini çok seviyoruz. Başka biri bizi çok seviyor. Sorun sevgide değil, sadece denk getiremiyoruz."
“Yüreğiyle Yanımda Olmayanın;Bedeniyle İşim Olmaz Benim.”
"Yalnız içimde garip bir korku var.
Sana alışmaktan değil, seni kendime alıştırmaktan korkuyorum..."
Öyle bir seveceksin ki,
Yüreginden kimse ayıramayacak.
Ve öyle birini seveceksin ki,
Seni gözleriyle bile aldatmayacak...
Bir bekleyenin olmalı...
Sen kendinden vazgecsen de;
Senden vazgecmeyen...
Geride bıraktıkların mı var?
Boşver. Sana iyi gelen insanların geride ne işi var?
Dünyadaki bütün insanlardan sadece bir tanesi seni tamamlar.
Geriye kalanlar kendini yalnız hissetmemen için varlar…
Kalbi olanların dili yok, dili olanların kalbi yok...
Sen çare arıyorken;
O ise bahane arıyorsa yol ver gitsin.....
"Ya tam açacaksın yüreğini, ya da hiç yeltenmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın, ya siyahı, ya beyazı seçeceksin."
/Hz. Şems/
Eğer ki sözlerim tesir etmiyorsa yüreğine.
Yüreğim yüreğini titretmiyorsa eğer.
Dilinden zehir dökülüyorsa gecenin ortasına
Bu; Kaybedecek bir şeyimiz kalmamış demek...!
Şimdi şurdan, Kaderimin köşesinden, Çıka gel'sen.. Kalbime dokunsan Geçerdi tüm ağrılarım Geçerdi ağrısı başımın.
Ey! Olmayacak duamın öznesi..
Sus biraz, dinle beni
Aşkın abdestini gözlerinin yaşından aldığımdan beri,
Benden götürdüklerin bir daha dönmedi geri…
Kırılmıştım,
dokunsan dağılacaktım...
Üzülmüştüm,
sorsan ağlayacaktım...
Sevmiştim,
sevsen anlayacaktın...
Bazen SUSMAKTIR sevmek.....
Hayal etmektir düş kurmaktır...Kalbinin derinilklerinde...
Bazen isyandır, Bazen umutsuzluktur Bazen ise, için içine sığmaz,
Onu düşündükçe Anlatamamaktır sevmek, Kelime bulamamaktır...
Ne sayfalar alır söyleyeceklerini, Ne kalem yazar içinden geçenleri,
Sözcükler yetmezki, Bir bakıştır sevmek, Derinden içten sevgiyle bakmak, Bazen görememektir tüm dünyayı, Yaşananları Unutmaktır geçmişini, Hatta kendini bile.....Anlatmak zordur.....Anlatmak anlaşılmak zordur...Seni seviyorum diye bilmek, Sensiz olamam demek,
Sen herşeyimsin diyebilmek tir...Bunlar dilin söyledikleridir...
Ya kalbin söyledikleri, Ya içinden geçenler, Bunları sıralamak her sevenin harcımıdır..? Sanmıyorum... Susmaktır sevmek, Sadece susup, Öylece Yağmur Olup Yağmaktır Sevdiğinin Yüreğine...!
Aşk; görmekten çok özlemeyi sever,
Dokunmaktan çok düşlemeyi
Ve aşk öyle haindir ki;
Nerde imkansız varsa gider onu sever...
Öyle uzun uzun anlatmaya gerek yok ,
Yaşlanınca birbirimizin "Bastonu" olalım istiyorum ...
Gerisini sen anla..
büyük söz söyleme derler hep bilmezler ki gönül söylüyosa söz bakidir.....
Önemli Olan ; Seni Tamamlayacak Ruhu Bulmak ..
Her Peygamberin Verdigi Öğüt'de Aynısıdır. !
'' Sana Ayna Olacak İnsanı Bul ''
“Kim bilir
"Belkide;
“Derinden sevenin hakkıdır sol’undan imtihan..”
Öğrendim ki; güldüğün zaman herkesi kıskandıracak kadar güzel güleceksin. Ama ağlarken her zaman yalnız ağlayacaksın, hüzünlerini gizleyeceksin, kimseyi sevindirmeyeceksin. Ve göz yaşlarını yine kendin sileceksin, kimseye minnet etmeyeceksin. Çünkü; minnet ettiğin herkes, sonrasında kendini nimetten sayıyor. Elini bırakmayanı yüreğinin dibine kadar seveceksin ama en zor anında seni bırakanları ise; yalnızlıktan gebersen dahi asla affetmeyeceksin.
Nehir gibidir insan!.. ; derinliklerinde ne saklar, ne fırtınalar kopar söylemez.."Sadece sessizce, akar ve Gider''.!..
Ya yüreğine inandıramadın varlığımı...
Yada ağır geldi adının yanına adım,
Ya yüreğin yetmedi beni sevmeye,
Yada bir yüreksize ev sahipliği yaptı bu yürek...
Ruhuna talip olmaktı tek suçum.
Şimdi, çırılçığlık 'sus'malar kaldı payımıza,
Sus'tun ! öyle bir sus'tun ki,
konuşmaların bile bana susuyordu artık...
Ben sana Susu/yorken.
Zaman/sızım oldun,
Bir Cemre gibi düştün içime,
Öyle bir düş/tün ki...
Sahi !!!
Gerçekmiydi yaşananlar,yoksa bir Düş/mü ?
Benim en kötü hikayemi, en güvendiğim insanlar yazdı...
Hayatan aldığım en büyük ders: karşında sapasağlam duramayan birine, asla yaslanmayacaksın...!
sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim. ve hiçbir zaman huzur ya da mutluluk da vadetmedim.
sana ancak bütün bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim..
Neyim olursan ol da hayal kırıklığım olma. Orası çok kalabalık, tanıyamam seni...
Büyük Hayaller Kurdum,Küçük Detaylar Üzerine,
Şimdi Yeni Bir Dünya Oluştu Benim İçin, Benim Dışımda Hayatın Etrafında Dönen...
Yorgunum.. Kırgınım ve Kızgınım Sana Hayat!!!
Yüreğinin ağzı delik olsa, cicili bicili bir kumbara gibi; atardık içine aşk bozukluklarını.Sanırım sen yine, ilk olarak beni harcardın!
Yolculuk sevdiğinin kalbineyse, işin içine mutlaka şeytan karışır Başka yolu yok, sevmek biraz da kazaya uğramaktır!
Tonla suskunluğu taşıyordu bazı sözler…
Bazı sözler ise yüklenilen anlamları dahi kaldıramıyordu…
Kadın hiçbir alfabede yer almayan bir sesti…
Sustu!
İlk itiraflara kolaylık sağlayan bu kurumsal saklambaçta
Sol yanını yokluyorsun, ama orada bir ben yok işte
Orada kimi görsen ben sanıyorsun haliyle
Ne dersem diyeyim sen çıkma, olduğun yer güzel
Olduğun yerde kal, yüreğimdesin; milim oynama
Bağrışıyorlar o sıra yalnızlığının çilli çocukları
“Çanak çömlek patladı.” diye ve yine sen ebesin
Bir gün bensizliğe göz yummayı bana da öğretir misin?
‘Hoşgeldiniz’ yazılı bir paspas koydum göğsümün girişine, ayaklar altındayım!
Herkes dürüstlük abidesi gibi dikiliyor karşına
Ve sen nabza göre şerbet dükkânı açmışsın
Ticarete atılmanı takdir etmiyorum sanma
Fakat benim ruhum kimsenin sermayesi değil
Aklında bulunsun isterim!
Taş kalpliydi.
Kalbini aklıma fırlattı uzaklardan.
Korktuğumdu başıma geldi.
Taş kalp, yar'dı geçti.
Sıyırdın gittin yanımdan.
Sıyırdım gittim benden.
İyileştim yara'dan taburcuyum.
Şimdiki sahte aşklara inat, yaşasın erkeksiz HAYAT :))
Kimileri koşa koşa gider yüreğinizden,arkasına hiç bakmadan gider,bir an duraksamaz bile...
Sonra siz olduğunuz yere yığılır kalırsınız.
Sizi teselli edecek biri yoksa teselli görevi de mecburen size düşer.
''Gittiği yola bakayım,belki gözyaşları düşmüştür'' gibi garip bir fikir düşer aklınıza.
Sonra bakarsınız,bir damla bile yok topraklarda.
Onun yerine toprağı ıslamak görevi de size düşer.
İşte o zaman fark edersiniz ki onun yerine sevme görevi de hep sırtınızdaymış.
Ve aynı anda anlarsınız ki gözyaşı sadece sevilenler için dökülürmüş...
şu saatten sonra kafama anca toka takarım,kimsenin hayatı beni ilgilendirmez benimki de kimseyi,bu hayat benimse eğer cidden yaşamaya değer,dün dündür bugün bugün dünya bir gündür o da bu gündür
....
Her insan özler ...
Kimisi geçmişi... ''Kimisi Kalbindekini''
Kimisi de kalbinde olmayı hayal ettiği kişiyi..
Yüreğimde idam ettiğim biri var, Son isteğini sormaya bile gerek duymadığım . .
Bir insanın samimi olmadığını fark edersem,bunu ona belli etmem.Gözümde daha ne kadar küçülebileceğini seyrederim.
..evet... Ben iki yüzlüyüm.., bir yanim sicak, candan, neşeli,sevimli... Diğer yanimsa soğuk, suratsiz, ilgisiz.. Ve sen hangisini görüyorsan demekki onu haketmişsin...
Çok gördük biz dışı dublex içi bodrum katı aşkları... Ben müstakil yalnızlığımla mutluyum...
İnsanlara kendimi zorla sevdiremeyeceğimi öğrendim.
Yapabileceğin tek şey sevilebilecek biri olmak.
Gerisi onlara kalmış...
İnsanları ne kadar düşünürsen düşün,
Onların seni o kadar düşünmediklerini öğrendim.
Güven elde edebilmek için yılların gerektiğini,
Ama yok etmek için saniyelerin bile yettiğini öğrendim.
Önemli olanın hayatındaki ,eşyaların değil,
Hayattaki kişilerin olduğunu öğrendim.
Insanin ancak 15 dakika çekici olabildiğini,
Ondan sonra alışıldığı öğrendim. ...
Ulaşılmaz değilsin sadece
uğraşılmazsın...
Affedemeyeceğim insanlar var bundan sonra!
Ne olursa olsun görmek istemediklerim hayatımda!
Ve baş başa kalması gerekenler; unutamadığım hatalarıyla!
Affetmek erdemse de önemli bundan sonra
Bir erdem de eksik oluversin hayatımda ....
Hiç durmadan parantez aç , ben kapatırım..Sen ünlemlerle takıl, ben soru işareti olup aklında saltanatlar kurarım..Sen eksilerden artılara geç, çarpıları ben atarım...Sen virgüllerle uğraşırken, ben çoktan noktayı koyup kayıplara karışırım ve sana öyle bir eşittir bırakırım ki, eşitleyecek hiçbir şey bulamazsın ....
Kimi iz olup kalır, zamanla ve acıyla dokunursun o'na..
Kimileri toz olur uçar, gider, kaybolur hiç olmamışcasına...
Sevebildigim Kadar DEĞERLİYİM..!!
Bir Gülüş Kadar İçten, Bir Gülüş Kadar Gerçeğim.. Kim Olduğum Ne OLduğum, Önemli Değil.. Kendimi İfade Edebildiğim Yerdeyim.. Hayatın Serüveni İçinde, Kimseden Fazla Birşey Beklemeyenlerdenim.. Ve ben Sevildiğim Kadar Değil, Sevebildigim Kadar DEĞERLİYİM....
Kalbi kırılmış bir insanla konuşmak dikkat ister...
...Hangi cümle ,
hangi kelime kırıklarını sızlatır Bilemezsin ...
Bilemezsin kaç kez tökezlediğini ...
...Kaç kez düşüp düşüp kalbini kanattığını ...
Cesaret ister...
Sabır ister...
Dikkat ister...
Bir daha kırmadan...
Kalbi kırılmış bir insanı sevmek Yürek ister.
Kahrolsun psikolojisi düzgün insanlar. Yaşasın tam bağımsız ruh hastaları.
BEN OLMAYI SEÇTİM....!!! Susmayı öğrendim çok konuşanlardan... Alçak gönüllü olmanın erdemini tattım çok bilmişlere inat...Gerçekten bilenlerin az konuştuğuna şahit oldum sessizce... Her yaşananın sadece bir deneyim olduğunu kavradım...Değm...eyenlere çok anlam yüklemenin ruhuma verdiği zararı keşfettim... Kendim olmayı seçtim başkalarından alınmış parçalardan oluşmayı değil... kendi hayatlarını YÖNETEMEYENLERİN diğer hayatlara müdahelelerine güldüm sadece!!... Kokuşmuş zihniyetlerin yalan gülümsemelerin içinde yer almaktansa uzaktan onlara seyirci kalıp İNSANLIĞIMI korumayı öğrendim..
Varlığımı hakedenleri hayatıma dahil etmeyi' haketmeyenlere
HOŞÇAKAL demeyi öğrendim.
Neresinden bakarsam bakayım, var işte içimde kocaman bir boşluk. İster kalanların yetmezliğinden de, ister gidenlerin vefasızlığından. Hayaller kurmayalı çok uzun zaman oldu bu kirli dünya üzerine. İster insanların yüreksizliğinden de, ister karşıma çıkanların insafsızlığından. Benim de hatalarım olmustur elbet, ister insanlara olan güvensizliğimden de, ister mutlu bir hayata olan inancımın azlığından. Ve artık kımsenin yanına kendimi kar bırakmam. İster akıllanmışlığımdan de, ister acımasızlığımdan...
Anladım ki sevdiklerini çok mutlu etmeyeceksin.Anladım ki, sevdiklerini hiç görmedikleri mutluluğun zirvesine çıkartmayacaksın.İnsanlar mutluluğun zirvesinde hareketsiz kalamıyorlar, daha da yukarısı var sanıyorlar.Hoplayıp,zıplayıp duruyorlar.Daha fazla mutlu edebilecek bir şey bulmaya çalışıyorlar.Bu durum anormal geliyor yüreklerine, çünkü yürek alışık değil zirvede olmaya,zirveye yabancı.''En iyisi aşağı geri ineyim'' diyorlar.Aşağı inerken benim onları zirveye çıkardığım yolu tercih etmiyorlar.Yukarı çıkarlarken bir merakla çıktıkları için ve göreceklerini gördükleri için inerken kolay yol arıyorlar.Bana soruyorlar kolay yolu.Kolay yolu ben hiç kulanamadığımdan bilmiyorum.''Nasıl olsa işimize de yaramaz artık bu'' deyip ayrılıveriyorlar benden.Sonra nereye kadar iniyorlar ayrılanlar inanın hiç öğrenemedim....
Bir nokta ile bitebiliyorsa hersey ve onca zamanı silebiliyorsa tek bir kelime ,,,,,ne karaladığin onca cümleye ne de harcadığın onca vakte,,,,,,,çok bir anlam yükleme .....
Kalbimde kırıntın kalmadı,
Hafızamda ismin silindi,
Rüyalarımda da yoksun,
Bir aşk daha kayboldu...
Kendini bu kadar çabuk unutturabildiğin için,
Teşekkür ederim ....
Hani umursamazmış gibi takılıp
Uzaktan didik didik inceliyorsunuz yaa..!
- İşte o hallerinize bayılıyorum.
İnsanlar seni yanlış anladığında dert etme, duydukları senin sesin, fakat aklından geçirdikleri kendi düşünceleridir...
Terk eden kişinin,
Gittiği yerde aradığını bulamayınca,
Dönüp 'özledim' demesi;
Özlediğinden değil,
Eşek gibi pişman olduğundandır...
Öfkeyle kırdığım kalemin kırık ucuyla yine yalnızlığımı bekleyen satırlar karalıyorum buruşmuş sayfalara..
Ah yüreğim..
Bu neyin direnişi..
Bakk..
Ölü turnalar düşüyor,
Hükümsüz yargılanıyorum yar'ın duruşmalarında..
Her yazı dokunacak bir yer bulur.
Kiminin yüreğine, kiminin keyfine.
. . . .
Meğer kimleri büyütmüşüm gözümde _ ??
Kimler için ağlamışım _ ??
Kimleri istemişim zamanında _ ??
Geçmişte ağladıklarım , gözümde büyüttüklerim ne de küçüklermiş aslında..
Zamanında ne de değerlilerdi..
Ulaşılmaz görünümünde şimdi ufak bir tebessümler sadece..
Ne kadarda büyütmüşüm meğer ben..
Belki de çocuktum bugüne göre..
Ama anlıyorum artık kim ne değerde..
Belki de sırf bu yüzden sadece gülüyorum geçmişime...!
“Sizdeki 3 şeyi görebilen insana güvenin. gülüşünüzün arkasındaki kederi, öfkenizin ardındaki sevgiyi, sessizliğinizin arkasındaki nedeni."”
unutucam tabi kendini ne sanıyor ki..
Elbette kediler yeniden uçacak, kuşlar yeniden yüzecek..
Yeni doğmuş kurbağanın havlaması kadar güzel bir şey var mı?
Gittiği iyi oldu..
Yoksa bu adam bana kafayı yedirecekti..
-Küçük İskender
Susarak unutmayı,
Yaşayarak alışmayı,
Güvenerek aldanmayı,
Severek kaybetmeyi öğrenmiş bir insan için yalnızlık Dert değil, sadece zevktir.
Sana veda etmeden kayboluşa karışmam da aslında sadece bunun için. Madem varlığım acı vermiyor sana, madem ki ancak yokluğumda sevgimi hissedebiliyorsun; öyleyse yokluğumla kal...
Madem oyun oynuyorduk,
Hazır sen bu kadar kaptırmışken rolüne kendini.
Perdeler kapanmadan son bir kez, hayran bıraksaydın beni kendine
Öyle ki ,
Bende alkışlarla uğurlasaydım seni...
Kimi sevsem, onun hep uzakta bir sevdiği vardı unutamadığı ilk aşkı ya da onu terk edip giden sevgilisi...
Kimi derinden sevsem, o da bir başkasını derinden hatırlardı. Öylesine çok sevdim ki onları, başkalarına duydukları sevgiyi anlatmalarını sessizce içim acıyla kanayarak dinledim.
Beni yitirmekten hiç korkmadılar: Çünkü onlara göre fazla iyiydim; bu yüzden ilk anda vazgeçilebilirdi benden.
Beni terk edenlerden tek bir isteğim olurdu.
"Ne olur bir daha beni aramayın! Çünkü ben kolay unutamıyorum. Çünkü ben size duyduğum o akıl dışı aşk yüzünden keder bahçemi dağıtıyorum.
Çocukluğumun o güzel bahçesini. "
Böyle derdim onlara ama yine de ararlardı beni...
Soluksuz ve umutsuz kaldıkları bir gece mutlaka akıllarına ben gelirdim...
Bir Hikaye Yazmaya Başladım...
İçinde Hiçbir Noktalama İşareti Olmayacak...
Hiçbir Ayrılıktan Sonra Nokta Koyamayacaksın Böylece Sen...
"Sen" Vurgu Yaptım Sana, Adının Üstünü Fosforlu Kalemlerimle Çizdim...
Baktığımda İlk Seni Göreyim Diye...
Sen Kaybolma Onca Karalamanın İçinde Diye...
Gördün mü Ne Çok İçimden Düşündüm Seni...
Sonra Bir Düş Sokağı Şarkısı Açtım...
İlahi Bir Aşk'la Sana Notalar Döktüm......
Sesi Olmayan Müziklerle Andım Seni...
Sadece Benim Bildiğim Anlamlar Yükledim Sana...
"Lar" Diyorum...
Sana Ben Çoklu Sesleniyorum...
Sana Dair Çok Hayallerim Var Çünkü...
Bana Sorma...
Ben Hep Tek Kişilik Yaşadım Bu Hayatı...
Şimdi Paylaşmak Zor Onca Şeyi...
Bırak Gün Bitmeden Yaşayalım Bu Günü...
Sen Bana "Aşk" Vermedin...
Sen Bende "Aşk" Oldun...
İşte Bu Yüzden Hiç Gidemeyeceksin Benden...
Kalmanı İstemeyeceğim Senden Ama Gitmeye Karar Verirsen...
Kararlarını da Sen Kadar Çok Seviyorum Çünkü...
İçim Derin...
İçimdeki Derinliğe Sen Bile İnemiyorsun...
Onca Geriye mi Sakladım Seni Ben?
Ben Bu Hayatta Çok Şey Kaçırdım Sevgili...
Yolcu Oldum Bazen, Bazen de Yolcu Ettim Gidenleri Herhangi Bir Gardan...
Bildiğim, O Trenler Geriye Hiç Dönmedi...
Bu Yüzden Ben Seni Gönlümün Hiçbir Garından Uğurlayamam...
Oynamayacaksın sevdalı bir kalp ile,
O kalp bir ' hu ' çektimi İhlas ile,
Alev olur, Har olur,
Nar olur, Ah olur,
Ahı tutarsa yanarsın azap olur...
EN SON NE ZAMAN BİR KADINI SEVDİN?
Kaybetmekten korkarak, yanındayken bile özleyerek,
Deli gibi kıskanarak, koruyup kollayarak...
Delikanlı adam korkmaz diye bir şey yok.
Korkacaksın!
Sevdiğin kadını kaybetmekten korkacaksın,...
kıskanacaksın da...
Güzel bir kadın sevmek istiyorsan onu gülümseteceksin.
Çünkü dünyanın en güzel kadını mutlu kadındır.
Bu yüzden kirpiklerini sev bir kadının,
Avuç içlerini,
Makyajsız yüzünü,
Uyku sersemliğini...
Saçlarını kesen bir kadının çektiği acıyı anlayabilecek kadar sev bir kadını.
Ve asla bir kadının saçlarını kesmesine sebep olma...
Bazen ;
Her şey için artık çok geçtir SUSARSIN...
Hiç kimseye hiçbir yere ait olmadığını anlarsın SUSARSIN..!
Yitip giden geçmişine lanet ede ede SUSARSIN..!
Bazende gerçekten konuşmaya gücün kalmaz, kelimelerin tükenir SUSARSIN...!!
İşte " O " zaman susmanın da, konuşmak kadar ihtiyaç olduğunu ANLARSIN....
Hiç kimseye güvenmiyorum diye bir şey yoktur.. Zamanında O'na güvendiğim için, artık kimseye güvenmiyorum" diye bir şey vardır..!
güneş gibi sıcacık sararken, başka bir gün gece gibi karanlıklara atarlar. Bir gün duymak istediğiniz sözlerle ısıtırken, bir başka gün davranışlarıyla hayattan soğuturlar. Ve asla bilemezsiniz, o kişide ne anlam ifade ettiğinizi ve ne kadar yer işgal ettiğinizi. Yani demem o ki; böyle insanları da sevmeyin. Ne istediğini bilmeyen insanlardan yar olmaz, onlarla yarınlar olmaz.
İki kişisin, biri gidiyor. İkiden bir çıkınca, yine bir kalır zannediyorsun ama kalmıyor. Yarım kalıyor..
"Korkma, giderken bir tek "b" yi alıyorum, gerisini sana bırakıyorum. Ne de olsa sen bitirdin b'izi, öyleyse sende kalmalı 'izi'. "
:)
Benim hayatımda asla " evet " diyemeyeceğim şeyler var...
ve asla " hayır " diyemediklerim...
bir de " SEN " varsın işte;
ne halt edeceğimi hiç bilmediğim...
Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi..
Adam gibi sevmek varda, kadın gibi
sevmek yok mu ?
Her ikisini de sevmedim zaten ,,
Ne adam gibi sevmek, ne de kadın
gibi sevmek ,,
Aslolan sevginin ruhundaki sevda
gibi sevmek ,,
Adı "SEVGİ" işte;
Adamı; kadını, şusu busu mu var ?
Neyi seversen sev,
Bir kitabı, bir aşkı, sevdayı ,,
Türküyü ya da bir şiiri, bir mucizeyi
yada karanlığı ne farkeder ?
Neyi seversen sev, ama yürekli
sev ,,
Adam gibi sevmektense ,,
YÜREKTEN SEV.....
Bazı insanlar kitap gibidir,
YOK SATAR..!
Bazı insanlarda öyle kitapsızdır ki;
SİZİ YOK YERE SATAR..!
Gidecek hiç biyeri olmayan insanlar,
sessizce içlerinden giderler
Sebebini çözemediğim, anlamsızca takılıp kaldığım, binlerce kere dinlediğim bir şarkı gibisin
Kimsenin konuşmadığı bir dil gibiyim... Kimsenin inanmadığı bir deli... Yazarının bile okumadığı bir kitap... Hiç çalmayan bir şarkı hiç vatandaşı olmayan bir ülke... Hiç sorulmayan bir soru gibiyim... Kalabalıklar içinde varım ama yok gibiyim...
Ne yormak istedim seni,
Ne de yormak kendimi.
Çok çalıştım;
Gitmeye de, kalmaya da...
İkisi de aynı acı,
İkisi de rezil...
Daha önce de gitmiştim.
Ama böyle kalarak değil.....
Bir hoşçakala sıgdırdı beni , yere göğe sıgdıramadıgım..
"Hayat ne gideni getirir,
Ne de kaybettiğin zamanı geri çevirir…
Ya yaşaman gerekenleri zamanında yaşayacaksın,
Ya da yaşayamadım diye ağlamayacaksın…"
boyun posun devrilsin sevdigin kadar sevilirsin diyen şair sevdikte ne oldu :)))
Yalnızlığı; kendi göz yaşını kendi eliyle silenlere
Fedakarlığı; sevdikleri için herşeyden vazgeçenlere
Sabretmeyi; bir doğru için bin yanlışa yüz çevirenlere
Güçlü olmayı da; herkesten umudunu kesip sadece kendine yaslanarak ayakta kalanla...ra sor...
Bazı duyguların kelime karşılığını kitaplarda bulamazsın anlamını öğrenmek istiyorsan; yaşayanlara soracaksın....
Bir insana alışmak, zırhını, silahını bırakıp savaşa gitmek gibi. Artık onun insafına kalmışsın...
Ne ölmek nefessiz kalmaktır nede yaşamak nefes almaktır..
Yaşamak; sevilmeyi hak eden birine yaşamını harcamaktır...!
http://sphotos-d.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc7/387129_470164616335002_1473342052_n.jpg
Bu defa neyi almaya geldin ?
Unuttuğun ne kaldı ?
Paramparça ettiğin duygularım mı yoksa paramparça ettiğin benliğim mi ?
Söyle bu defa hangisi lazım ?
Kalma !
Bir kahve bile içecek kadar kalma !
Kokun ilişmesin,
Sesine alışmasın kulaklarım.
Sevgine şevkatine alışmayayım...
Söyle bu defa ne lazım ?...
Paramparça ettiğin hayatım mı ?
Malesef yok !
Bu istediğinden kalmamış.
Geride birtek sen varsın, en derinde..
Onuda alabilirsen eğer...
http://bilgi5.com/wp-content/uploads/2011/09/21680290.jpg
http://www.nazlim.net/wp-content/uploads/2009/10/kisa-ask-sozleri.jpg
Hiçbir şeyin unutulmadığını, unutmuşum...
O yüzden inanmışım sana.
Sen, kimleri bulmuşsun bende,
Ben sende neleri kaybetmişim....
Aklına mı gelmedim?
Fikrinden mi geçmedim?
Yüreğine de mi düşmedim?
Bu nasıl gitmek böyle?....
Zaman
İkiye Bölündü
Senden Öncesi ` M u t l u l u k
Senden Sonrası ` U y k u s u z l u k .
“İyi insanlar boş sözler ve çirkin davranışlarla karşılaştıkları zaman izzet ve şereflerini muhafaza ederek oradan geçip giderler.” (Furkan, 25/72)
Dikkatli OLmak lazım !
Bela-Beddua gibi OLumsuz isteklerimizi Allah' a havale ediyoruz !
Yani Allah'tan bizlerin olumsuz isteğini yerine getirmesini istiyoruz !
Şems
Bıraktığın hüzünler var şimdi, İçimde günden güne büyüyen, boy veren.. Özlemler var yarası kanayan, Ümitler var gerçekleşmeyen, Giden sevgililer var dönmeyen.. Hüzünden yana her şey var, ne istersen.. Dudak değmedik bardaklar gibi, Çözülmedik iliklerde esir kaldık.. Hayallerimiz var taptaze, gerçek olmadık, Yaşanmadık baharlarımız var, Ellerimiz var okşanmadık.. Bedenlerimiz birbirinden uzak..., S...arılmamış bir başka bedene.. Duymamış bir yabancının sıcaklığını, Birlikte uykuya gözlerini kapamamış.. İhanetle tanışmamış.. Çilekeş, sevdiğine cömert, Ama başkasına cimri.. Kapıları kapalı senden başkasına, Sadık bir yürek var.. Özlem var, vuslat yok.. Hasrete yenik düşmüş, çaresiz, ayrı yerlerde, ayrı mevsimler yaşayan, Sevgililer var ama sen yoksun... Demek ki, Zaman değil geçen, Aslında biziz, yokluğa giden..
....Ve umutlarımızla birlikte ömrümüzdür Zaman denilen değirmende öğütülen
Zaman ayrılığı vurur…
Dipsiz bir sevda yokuşunda…
Yanımda kal..bırakma yaban sevdalara…
Düşü olmayan acı sonsuzluğa….....
Tamda İyileşip
Taburcu Olmak Üzereyken Yokluğundan
Unutmuşluğumu Tazelemek Üzere Geliyorsun
....Ve Bir 'Nasılsın?' Sorusuyla
Bütün 'İyi'liklerimi Öldürüyorsun ...
Yüreğimde kapılar var! Belki gelirsin diye odalar açıyorum her birine... Yüreğimde çaresizlik var! Sensizliğe attığım her adım Biraz daha gem vurur ömrüme... Yüreğimde bir sen var! Olmadığın kalabalıklar beyhude... Yüreğinde aşkına sefil bir ben! Yoksan mutluluk ne çare...
Gün gelir.
Sevdiğin adamı özlersin.
Eski arkadaşlarını özlersin.
Eskiden oturduğun o mahalle var ya orayı özlersin.
Çocukluğunu özlersin.
Senden gidenleri özlersin.
Ölen yakınlarını özlersin. ‘Artık işime yaramaz’ deyip de çöpe attığın ya da birisine verdiğin oyuncaklarını özlersin.
Geride bıraktığın insanları özlersin.
En kötüsü ne biliyor musun? ...
Özlediklerinin hiçbirisi geri gelmez.
Sadece “özlersin”.
Neden sancılar eksik olmaz,
İyi insanların yüreğinden?
Silinmiş bir hayattan başka hiçbişey kalmadı elimde...
Neden mecburum bu kadar bir kuluna?
Yazmışsan eğer neden bu kadar uzağımda?
Yazmadıysan neden meşgul ediyor bu kadar şah damarım yakınlarını?
hayatım film Olsa sen anca araya giren reklam olursun :))
Kimse bilmiyor; tükeniyorum!
Sen-sizce ölüyorum gözlerimin önünde ve sessizce karışıyorum aşka boyanmış gül rengince toprağın bedenine..
Öylece kayıp giderken ellerimden bir adım bile atamıyorum kendime, içime işleyen sevdanın rayla...ra mimlenmiş intihar eylemlerinden kurtaramıyorum yüreğimi..
Ve vagonları yokluğunla dolu trenlere ezdiriyorum ben(siz)liğimi..
Biliyorum çaresi yok bu hastalığın, bili...yorum yokluğum yokluğuna vurgun ve anladım ki alfabesi yok yokluğun.....
Susuyorum!
Dönmeyeceksen ateşe ver senli düşlerimi ve ört üstüme geceyi uyuyacağım!
Yolum çok, çook uzun..
Ve yine söylüyorum; Kan kaybından değil,
“SEN” KAYBINDAN OLACAK SONUM…!....
Herkesin;
Bir umudu vardır,
Bir savaşı,
Bir kaybedişi,
Bir acısı,
Bir yalnızlığı,...
Bir hüznü…
Çünkü herkesin bir gideni vardır.
İçinden bir türlü uğurlayamadığı...
Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim,
Ya da asla birini severken karşılığını beklemedim.
Dostluğuma değer biçmedim,sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim.
Sevdiysem sonuna kadar gittim, bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmed...im.
Bazen çok kırıldım, bazen belki de kırdım.
Ama hata insana mahsustur dedim.
Affettim, af diledim.
Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim.
Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.
Belki de içten içe sinsice güldüler.
Ama asıl unuttukları şuydu;
Ben aldanmadım..!
Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar.
Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için,
Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için.
Oysa ben hiç insan kaybetmedim.
Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar..
Sakın üşütme.. Sakın yaşlanma.. Sakın yıkılma.. Sakın..!!
Sakın; o güzel ruhunu ayaza tutma..
Tahtadan defterler yap, deniz kabuklarından kutular, şiirin yetişemediği müzikleri duymak için kalbini yastığın altına koy..
Senden çalındıkça çoğalan hayatı, gözyaşlarından çıkardığın mutluluğu anlat..
Bir garip boşluk içimde.. Suskunluklarımı biriktirdim sessizce.. Ve artık mutluluk kokan gülüşlerim yok yüzümde.. Bir yorgunluk taa içimde.. Vazgeçmişliklerim var vazgeçemesem de .. Kaderden bir bekleyiş olmayacağını bile bile..ama yinede ümitleniyor insan ışte.. Anlamıyor ki yürek.. Söz geçmiyor ki ne kalbe ne kadere .. Dedim ya suskunum bu günlerde...!!
GÜLMEYEN KADERE AĞLAMAK YAKIŞIR..!!
Ben ne güzelim, ne süperim nede bulunmaz hint kumaşıyım. Ben sadece farklıyım... Farkın ne olduğunu merak edenlere cevap; farkım insan olmak ( anlayana )... Tutamadığım sözler vermem, yapamıycam bişey için asla evet demem, basit insanlarla polemiğe girmem, dünyada kimse üzülsün istemem, bazı şeyleri asla affetmem,yanılmışları kolaym, cesaretsizliği ''GURURLA'' örtmem, yalan ve taklitlerle uğraşmayın y...emem, dostlarıma laf ettirmem, tutkularım var vazgeçemem, gidiyorsan eğer çok özlesem bile gitme demem, artık kimseye kolay kolay güvenmem, bir daha güvenmedikçe kimseyi asla SEVMEM.... yanımdaysan değerini bileceksin, kendi yerini kendin belirliyceksin, seviyeyi aşmıycaksın, kolay kolay arkadaş silmem silersemde arkama bile dönüp bakmam affetmem... Kusurlarımı seviyorum, darılınca suratımı asmayı, kıskançlık krizlerimi, kızınca küsmeyi bazende heyecanlanmayı, içimdeki çocuğu beni seviyorum.. Ne mutlu bana çok mükemmel değilim belki ama iyi ki varım iyi ki ben benim.. Ama benden bir tane daha yok... Beni seven böyle sevsin sevmeyene de yol verdim GİTSİN...
Mutlu değilim çoğu zaman. Çok güzel mutluymuşum gibi davranırım.
Çok çabuk kırılırım insanlara. Çok alınırım bana söylenen kötü sözlere. Belli etmem. İnsanlar beni zayıf görsün istemem.
Aşık olurum. Belli etmem kimseye. Kimse bilsin istemem.
Bazen mutlu olurum. Anlatmam mutluluğumu. O küçücük mutluluğumda başkalarının gözü kalsın istemem.
Susarım çoğu zaman. İçime atarım her şeyimi. Sustukça büyür içimdekiler. Büyüdükçe nefes alamam. Bi köşeye çekilir ağlarım. Ağlarım. Ağlarım.
Ağlayınca geçmiş gibi davranırım.
Geçti mi peki ?
Belki.....!
Unutma ....Yüreğinde bir ismin imzası var
Ve sen onu silemezsin
Söküp atamazsın ne kadar uğraşsan da
Seninle beraber büyür içindeki sızı.
Koşturmak boş durmaktan iyidir*
Boş durmak boş koşmaktan yararlı*
Hoş tutmak gönlü, yas tutmaktan çok zormuş*
Yaşlanmak her dökülen yaprağın arkasından ağlamak gibidir...
''O'' Gider . . .
Ve Solunuz . . .
Acımasız Bir Törenle Durur. . .
. . . . . . Siz !!!
S/öve S/öve Sevmeye Devam Edersiniz Yinede . . .
ne kadar az düşünüp umursamazsan o kadar güçlüsün ve duygularını ne kadar az belli edersin o kadar değerlisin..
Ben sadece kaybetdiklerimi özlerim*
Vaz geçtiklerimi değil....
Şair Olabilirsin, Sayfalara İçini Dökebilirsin, Güvenilir, Yürekli Olabilrsin. Sayısız Seni Sevenlerinde Olabilir ve Herkes Kalbinde Bir Yer Sahibi de Olabilir, hepsine Amenna derim. Haktır Şairler Sevilir. Ama BEN. . .! Zamanı Geldimi ; Helalim Derim, O Yüreğin tek sahibi olurum, Ülke Kurar Egemenlik Kayıtsız Şartsız Benimdir Der Bayrağımı Dikerim..! Bunuda unutma*...
Yaşadıklarından Dolayı Hayat Bazen Mehteran Gibi yapar insanı...*
Bir Adım atmak istersin ileri Sonra bir bakmışsın iki adım geri..
ikimizde birbirimizde olmayan şeyleri aradık ben sende huzur sen bende kusur..
Noktalama işaretlerimin yitirildiği satırlarım vardır. Dört mevsimi bilen benim, mevsimimde yağan hep kardır. Virgüllerimi sen istediğin yere koy.... Ve kınama bunu da hayra yor.... Hiç el değilmemiş hayallerin oldu mu? Hiç beklemediğin bir anda zalim bir el yoldu mu? Bu dünyaya ait olmadığını düşündüğün anların, Tamamlanamamış hep yarım kalmış yanların; Bir türlü dinmeyen sancıların oldu mu? Zaman saatlerini çalıp geçmişten geleceğe savruldun mu?*
Kendini hiç aynalarda aradığın oldu mu?
Gelişlerine gidişlerine bir bardak çay daha içtim fark ettim ki keramet sen de değil çay da. :)
Sokakta el ele yürüyen çiftlerin %74 ünün el kanserine yakalandığını biliyor muydunuz? Bilemezsiniz Tabi. Az Önce Kıskançlıktan Uydurdum... :))
Beklenen daha gelmemiştir, özlenen artık gitmiştir.
Ya herkes birbirine geç varır
Ya herkes birbirine erken gider*
Gülüşlerimizi kalıcılaştırdımız ölçüde
Gidebileceğimiz halde
Biz kalırız gülüşlerimiz gider...
vBulletin v4.2.4, Copyright ©2000-, Jelsoft Enterprises Ltd.