PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Tükürük Olmasaydı Ne Olurdu?



Misal
12.Temmuz.2014, 15:45
Tükürük Olmasaydı Ne Olurdu?


Hazım faaliyetinin ağızda başladığı bilinmektedir. Ağızda gıdalar çiğnenir ve küçük parçalar haline getirilir; aynı zamanda tükrük ve bunun içindeki enzimler ile karıştırılır.

Tükürüksüz katı gıdaların yutulması güç hatta imkânsızdır. Gıdaların ıslanması sadece tükrük bezleri ile olmayıp aynı zamanda ağız içine dağılmış küçük bezler ile de sağlanmaktadır.

Ana tükrük bezleri üç çifttir. Bunun yanında ağız tabanı ağız girişi dil üzeri ve damakta bulunan ve sayıları 700'e yakın küçük tükrük bezleri de vardır.

Mezkûr üç çift tükrük bezlerinden en büyüğü kulağın ön-alt bölümünde yerleşen ve beherinin ağırlığı 20–30 gm. Olan parotis bezleridir. Bu bezhastalandığı zaman adına kabakulak ismi verdiğimiz bir organdır. Parotis bezi ifrazatını 4–5 cm. kadar uzunlukta bir kanal vasıtasıyla ve 2. azı dişi hizasındaki bir delikten ağza boşaltır. Diğer bir tükrük bezi çene altı tükrük bezi olup 7–12 gm. Ağırlıktadır ve ifrazatını dilaltındaki boru ile ağza boşaltır. Üçüncü çift tükrük bezi ise dilaltı tükrük bezidir ve ifrazatını 8–15 adet kanalcıklarla ağız boşluğuna boşaltır. Günde sıhhatli bir insan ortalama olaÂrak 1000 cm tükrük ifraz eder.Yemek esnasında bu salgının miktarı artaruykuda ise çok az miktara iner.

Tükrük içerisinde pek çok inorganik ve organik yapılar bulunmaktadır. Sodyumpotasyum kalsiyum magnezyum gibi katyonlar ve klorür bikarbonat fosfatsülfat ve nitratlar gibi anyonlar yanında kalsiÂyum karbonat tyosiyanatiyodid florid ve amonyak gibi bileşikler bulunmaktadır. Tükürükteki bu inorganik muhteva bezin cinsi yaş cinsiyet ifraz hızı uyaranın şekÂli yenen gıdalar ve hastalık gibi durumlarda değişmeler gösterir.

Tükrük içindeki organik yapılar ise amilaz musin maltoz sodyum ve potasyum rodanürler proteinler polipeptidler aminoasidiler üre ürik asit kolesterolkreatifin sitrat tiyosiyanat vitamin C ve B gurubu vitaminlerdir. İnsan tükürüğünün takriben % 03 gm. Proteini vardır ve tükürüğün akışkanlık (viskozite) ve yapıştırıcılığında rol alırlar. Amilaz ise proteinlerin globülin sınıfına aittirler. Yüksek kesafetÂte parotis tükürüğünde daha az seviyelerde ise diğer iki ana tükrük bezlerinden ifraz edilen tükürükte bulunurlar.

Tükürüğün büyük bir bölümünü ise (% 92) su oluşturmaktadır.

Bunun dışında asid ve alkalin fosfataz kolinesteraz lipaz karbonik anhidrazperoksidaz glukuronidaz dehidrogenaz vs. gibi enzimler de tükürüğün terkibinde bulunÂmaktadır.

Ağız içinin böyle ve küçük tükrük bezleri ile donatılmasının muhakkak ki biÂlinenler yanında bilinmeyen pek çok ehemÂmiyeti olduğu inkâr edilemez. Biz aşağıya tükürüğün bilinen bazı vazifelerini yazacağız:

1- Ağzın devamlı olarak nemli tutulması tükrük sayesinde sağlanmaktadır. Böylece ağız içi yapıların kurumaması hususiyle dişlerin mikroplardan korunması sağlanmış olur. Tükrük ifrazatının durduğu durumlarda ağız içi mikropları hızla üreyerek ağızdan çok kötü koku çıkmasına yol açtıkları tesbit edilmiştir. Eğer tükrük ifrazatı azalır ve kaybolursa diş çürükleri kolaylıkla husule gelir.

2- Tükrük ağza alınan katı gıdaların yumuşatılıp kolayca yutulmasına yardıma olmaktadır.

3- Tükrük kişinin konuşması için zaruridir. Kserostomia denen ağız kuruluğu hallerinde hastanın konuşması oldukça güçleşir.

4- Tükürükte mevcut olan müsin lokmanın yumuşatılıp parçalarının birbirine yapıştırılmasında rol alır. Dudak ve dil hareketlerini kolaylaştırır. Ağızdaki ıslaklığın kolayca buharlaşmasına ve ağzın kurumasına mani olur.

5- Tükürüğün devamlı olarak yemek aralarında da ifrazı ve ağızda birikmesi yutkunmayı icab ettirdiğinden yutkunma hareketleri sırasında östaki borusu ağza açılmakta ve bu sırada orta kulağın havalanması sağlanmaktadır.

6- Tükrük ağza alınan asit ve alkali gıdaların veya soğuk ve sıcak yiyeceklerin tesiriyle daha fazla ifraz edilir. Böylece hem asit ve alkalinin hem de soğuk ve sıcağın zararlı tesirleri mümkün olduğu kadar asgariye indirilir.

7- Ağza alınan yiyeceğin tadının dildeki tat hücrelerince alınabilmesi için o besinin ağızda eritilmesi şarttır. Tükrük böylelikle tat duyusunun alınmasında da büyük rol oynar.

8- Tükürükte bulunan amilaz polisakkaritlerin dekstrin ve glikoza çevrilmesinde rol alan bir fermenttir. Böylece hazım sisteminin ilk reaksiyonu ağızda başlatılmış olmaktadır.

9- Tükrük mikropların öldürülmesinde de mühim vazifeler yapar. Üremelerine mani olur. Şöyle ki:

a) Ağız ve dişleri yıkayıp mikropların bir arada tutulup yutulmalarına sebep olur. Yutulan tükrükteki mikroplar ise mide asidi ve pepsin ile Öldürülürler.

b) Tükürükte bulunan akyuvarlar mikropların tahribinde vazife alırlar.

c) Lokotaksin denen bir madde ile akyuvarların daha hızlı ve daha rahat hareket etmelerine sebep olurlar. Bu madde ağız mukozası hasarlarında daha fazla ifraz edilir. Opsonin denen maddelerle mikropların akyuvarlar tarafından fagositozunu kolaylaştırırlar. Lizozomlar ve diğer anti-bakteriyel tükürükte bot miktarda bulunurÂlar.

10- Tükrük sayesindedir ki insan suÂsuzluğunu anlayabilir. Ağızda tükrük azaldığı zaman susama hissini alabilir.

11- Tükürüğün ıtrah fonksiyonu ile civa kurşun potasyum iyodür üre gibi maddeler yanında polimiyelit kabakulak kuduz vs. mikropları atılabilir.

12- Tükrük mide ve pankreas salgılaÂrım refleks yolla uyarabilir.

13- Tükrük diş çürümelerine mani olur.