polatemre
13.Ağustos.2014, 19:36
Avrupa Birliği’nin, adaya ekonomiyi düzeltmek için gönderdiği Troyka’ya kahramanlar gibi karşı koyan ve yapılan tekliflerin birçoğunu da reddetmeyi marifet sayan Rum milletvekilleri, yaptıkları tribünlere yönelik gösterinin bedelini Rum halkına ödetmeye başladılar. II. Dünya Savaşı’nın başında da İtalya’nın teslim olun çağrısına Mecliste kahramanca “OXI” deyip karşı koyunca, İtalya Yunanistan’ın bir ucundan girmiş, diğerinden de çıkmıştı. Kahramanlıkları sadece tribünleredir Yunanlıların ve Rumların.
Bugüne değin kazandıkları hiç bir savaş yoktur. 1821′de Mora’da isyan başlatıp, 1829′da Avrupa Devletlerinin ve Rusya’nın Osmanlı Devletine yaptığı baskılar sonucu bağımsızlığını ilan etmesi, sonradan da hiç bir mermi atmadan ve savaşmadan topraklarını Meriç nehrine kadar büyütebilmesi hep Avrupalı devletler sayesinde olmuştur.
Şimdi de ekonomik- batmaktan- kurtuluşları da gene Avrupalı dostları sayesinde olacak her iki ülkenin.
Troyka’nın yeniden yapılanma, özelleştirme, kamu kamburunu atma ve maaşları gerçek seviyesine indirme tavsiyelerini dikkate almayınca kamu borcu artış eğilimi göstermeye başladı ve ekonomide tekrardan bir durgunluğun başlamasına neden oldu.
2013 yılında, Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 87’sine kadar indirilmesi başarılmış olan kamu borcu, içinde bulunduğumuz 2014 yılında GSYH’nın yüzde 112,2’sine çıktı ve tehlike çanları çalmaya başladı. Üstelik daha sene de bitmiş değil.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Rum ekonomisindeki durgunluğun 2015’e kadar süreceğini öngörüyor. Rahatlamayı getirecek olanın da sadece ekonominin çarklarının dönerek, Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla’yı (GSYİH) yükseltmesi olarak gören IMF, bu yönde hiç bir ümidin de var olmadığı kanaatinde.
IMF’nin bu bulgusuna Uluslararası Derecelendirme Kuruluşu olan Moody’s de katıldı ve tahsili gecikmiş krediler ve gerektiği gibi alınmayan ekonomik tedbirler nedeni ile Kıbrıs Rum Yönetimi ekonomisini orta vadede iflas olasılığını yüksek olarak değerlendirip, kredilendirme notunu bir basamak aşağıya çekerek “Caa3″e indirdi.
Bu not Kıbrıs Rum tarafının kamu maliyesinin sürdürülebilirliği ile ilgili olarak devam eden kredi riskini ve orta vadede temerrüt riskini yansıtmakta. Rum hükümeti, üçte biri ev kredileri olan tahsili gecikmiş kredilerin yüksek oranının üstesinden gelmek konusunda Kıbrıs bankalarına nasıl yardım edileceğini de şimdilik saptamış ve belirlemiş değil. Bu nedenle de tam bir kaos yaşanıyor Rum ekonomisinde.
İşin kökeninde gene Rumların kahraman milletvekillerinin tribünlere oynaması yatmakta. İpotek edilerek kredi alınan ve sonradan ödenmeyen borçlar nedeni ile satışı gereken taşınmaz malların satışına ilişkin yasanın Meclisten geçirilmemesi, halkın bankaya yatırdığı birikimlerinin geri dönmemesine ve bunun da ekonomiyi olumsuz etkileyeceği tehlikesini yaratmakta.
Gerçekte bu yasa AB’nin yapmayı taahhüt ettiği 486 milyon Euro tutarında bir sonraki mali yardım taksitinin ödenmesinin önkoşulu. Yasa geçmezse, para da yok. Taze para yoksa, ekonomik çöküş daha da hızlanacak.
Moody’s’e göre Kıbrıs Rum tarafında 2016 yılından önce özlü ekonomik kalkınmanın olmasının olanaksız ve Rum bankacılık sektörünün taşıdığı risk de, özellikle bankalara verilen düşük dereceler nedeniyle, “çok yüksek”, yani güvenilir değil…
Rum Meclisinin kahraman milletvekilleri bu kafada gitmeye ve tribünlere oynamayı ülkenin çıkarlarına yeğlerlerse, uzun yıllar daha Rumların bellerini doğrultamayacakları kesin…
Bugüne değin kazandıkları hiç bir savaş yoktur. 1821′de Mora’da isyan başlatıp, 1829′da Avrupa Devletlerinin ve Rusya’nın Osmanlı Devletine yaptığı baskılar sonucu bağımsızlığını ilan etmesi, sonradan da hiç bir mermi atmadan ve savaşmadan topraklarını Meriç nehrine kadar büyütebilmesi hep Avrupalı devletler sayesinde olmuştur.
Şimdi de ekonomik- batmaktan- kurtuluşları da gene Avrupalı dostları sayesinde olacak her iki ülkenin.
Troyka’nın yeniden yapılanma, özelleştirme, kamu kamburunu atma ve maaşları gerçek seviyesine indirme tavsiyelerini dikkate almayınca kamu borcu artış eğilimi göstermeye başladı ve ekonomide tekrardan bir durgunluğun başlamasına neden oldu.
2013 yılında, Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 87’sine kadar indirilmesi başarılmış olan kamu borcu, içinde bulunduğumuz 2014 yılında GSYH’nın yüzde 112,2’sine çıktı ve tehlike çanları çalmaya başladı. Üstelik daha sene de bitmiş değil.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Rum ekonomisindeki durgunluğun 2015’e kadar süreceğini öngörüyor. Rahatlamayı getirecek olanın da sadece ekonominin çarklarının dönerek, Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla’yı (GSYİH) yükseltmesi olarak gören IMF, bu yönde hiç bir ümidin de var olmadığı kanaatinde.
IMF’nin bu bulgusuna Uluslararası Derecelendirme Kuruluşu olan Moody’s de katıldı ve tahsili gecikmiş krediler ve gerektiği gibi alınmayan ekonomik tedbirler nedeni ile Kıbrıs Rum Yönetimi ekonomisini orta vadede iflas olasılığını yüksek olarak değerlendirip, kredilendirme notunu bir basamak aşağıya çekerek “Caa3″e indirdi.
Bu not Kıbrıs Rum tarafının kamu maliyesinin sürdürülebilirliği ile ilgili olarak devam eden kredi riskini ve orta vadede temerrüt riskini yansıtmakta. Rum hükümeti, üçte biri ev kredileri olan tahsili gecikmiş kredilerin yüksek oranının üstesinden gelmek konusunda Kıbrıs bankalarına nasıl yardım edileceğini de şimdilik saptamış ve belirlemiş değil. Bu nedenle de tam bir kaos yaşanıyor Rum ekonomisinde.
İşin kökeninde gene Rumların kahraman milletvekillerinin tribünlere oynaması yatmakta. İpotek edilerek kredi alınan ve sonradan ödenmeyen borçlar nedeni ile satışı gereken taşınmaz malların satışına ilişkin yasanın Meclisten geçirilmemesi, halkın bankaya yatırdığı birikimlerinin geri dönmemesine ve bunun da ekonomiyi olumsuz etkileyeceği tehlikesini yaratmakta.
Gerçekte bu yasa AB’nin yapmayı taahhüt ettiği 486 milyon Euro tutarında bir sonraki mali yardım taksitinin ödenmesinin önkoşulu. Yasa geçmezse, para da yok. Taze para yoksa, ekonomik çöküş daha da hızlanacak.
Moody’s’e göre Kıbrıs Rum tarafında 2016 yılından önce özlü ekonomik kalkınmanın olmasının olanaksız ve Rum bankacılık sektörünün taşıdığı risk de, özellikle bankalara verilen düşük dereceler nedeniyle, “çok yüksek”, yani güvenilir değil…
Rum Meclisinin kahraman milletvekilleri bu kafada gitmeye ve tribünlere oynamayı ülkenin çıkarlarına yeğlerlerse, uzun yıllar daha Rumların bellerini doğrultamayacakları kesin…