aSk
02.Eylül.2014, 23:40
Hoşçakal bugün..
Yaşlanan birgün bugün. Bavulu topluyor ve son vedası tıpkı dün gibi köşeye çekilip ağlıyor, bense yarına penceremden bakma gafletindeyim. Gözlerim dolu ve ellerim tutuklu yüzüme. Dudaklarım kilitli, hoşçakal bugün!.. Sen de yolcusun dünlerimde sorgusun ve 24lük yorgunsun git de dinlen gidenlere yarınım kapıda bekliyor ve son veda zamanı. Saçlarımda saklı kar beyaz ve gözlerimde hep telaş. Panik, silik resimler ortasında bir küçük çocuktum, hep konuktu başka gün ve çok soğuktu her geçen dün. Tıpkı sen gibiydi, giden o eski dünler, geçmişin karanlığında anılarımdı onlar, bense bulamaz oldum onları, hep selam gönderdim geride kalana, kanıtım yoktu yarına, yolcularımla ağladım, hiç misafir olmamıştı kimse bunu ben anladım. Sonbaharda katil oldu rüzgarlar oldu tüm yapraklar, yağmur aldı gözyaşı, ve rüzgar oldu ruhlar estiler yavaşça. Sen misali ağlamıştı her dünüm usulca.
Dudaklarım kilitli, hoşçakal bugün, sen de yolcusun, dünlerimde sorgusun ve 24lük yorgunsun, git de dinlen gidenlerle yarınım kapıda bekliyor ve son veda zamanı.
Aynalarda buğulu yüzümü göremez oldum, ve iyimserlik mateminde sarı gül tuttum. Hayallerim yok oldu, koyduğum yerde yoktu hiçbiri tek yabancı bendim evde ver bir yalancı mumdu doğan güneş. Solan gülümdü, talan sonuydu, kalan resimdi, bir vesikalık gülen çocuktum, yüzüme bakarak ağladım, yüzleşirken kendimle, hıçkırıklarımla savaşır oldum, ertelendim yarına. Reddedildim, gideni yolcu etti gözlerim ve gelene merhaba dedi bu kimsesiz dilim, ortalarda gezinen oldu dilenci ellerim, bu son demiydi, sonbaharın, son yaprağında, son gülümsemekki nefesi son çekişti içime sonbahardı. Güz ağırdı gün üzeri bir tebessüm etti yüz, saklı kaldı her düşende kırılan onca göçebe his, biz dünden olma yarına varma garibeyiz.
Yaşlanan birgün bugün. Bavulu topluyor ve son vedası tıpkı dün gibi köşeye çekilip ağlıyor, bense yarına penceremden bakma gafletindeyim. Gözlerim dolu ve ellerim tutuklu yüzüme. Dudaklarım kilitli, hoşçakal bugün!.. Sen de yolcusun dünlerimde sorgusun ve 24lük yorgunsun git de dinlen gidenlere yarınım kapıda bekliyor ve son veda zamanı. Saçlarımda saklı kar beyaz ve gözlerimde hep telaş. Panik, silik resimler ortasında bir küçük çocuktum, hep konuktu başka gün ve çok soğuktu her geçen dün. Tıpkı sen gibiydi, giden o eski dünler, geçmişin karanlığında anılarımdı onlar, bense bulamaz oldum onları, hep selam gönderdim geride kalana, kanıtım yoktu yarına, yolcularımla ağladım, hiç misafir olmamıştı kimse bunu ben anladım. Sonbaharda katil oldu rüzgarlar oldu tüm yapraklar, yağmur aldı gözyaşı, ve rüzgar oldu ruhlar estiler yavaşça. Sen misali ağlamıştı her dünüm usulca.
Dudaklarım kilitli, hoşçakal bugün, sen de yolcusun, dünlerimde sorgusun ve 24lük yorgunsun, git de dinlen gidenlerle yarınım kapıda bekliyor ve son veda zamanı.
Aynalarda buğulu yüzümü göremez oldum, ve iyimserlik mateminde sarı gül tuttum. Hayallerim yok oldu, koyduğum yerde yoktu hiçbiri tek yabancı bendim evde ver bir yalancı mumdu doğan güneş. Solan gülümdü, talan sonuydu, kalan resimdi, bir vesikalık gülen çocuktum, yüzüme bakarak ağladım, yüzleşirken kendimle, hıçkırıklarımla savaşır oldum, ertelendim yarına. Reddedildim, gideni yolcu etti gözlerim ve gelene merhaba dedi bu kimsesiz dilim, ortalarda gezinen oldu dilenci ellerim, bu son demiydi, sonbaharın, son yaprağında, son gülümsemekki nefesi son çekişti içime sonbahardı. Güz ağırdı gün üzeri bir tebessüm etti yüz, saklı kaldı her düşende kırılan onca göçebe his, biz dünden olma yarına varma garibeyiz.