aSk
30.Ekim.2014, 11:20
Kan zehirlenmesinin tanısı için örnek alımındaki hatalar, özellikle de uluslararası standartlarda yüzde 3'ten az olması beklenen bulaş oranının Türkiye'de yüzde 37'lere çıkması uzmanları bu konuda kılavuz hazırlamaya yöneltti.
http://i.milliyet.com.tr/YeniAnaResim/2014/06/09/kan-zehirlenmesinde-dakikalar-bile-onemli-4455698.Jpeg
Dakikaların bile önemli olduğu "kan zehirlenmesi"nin tanısı için örnek alımındaki hatalar, özellikle de uluslararası standartlarda yüzde 3'ten az olması beklenen bulaş oranının yüzde 37'lere çıkması, uzmanları bu konuda kılavuz hazırlamaya yöneltti.
Konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin katkılarıyla Türkiye'de ilk olan "Kan Kültürü Uygulama Kılavuzu" hazırlandı.
Doğu Akdeniz (http://www.milliyet.com.tr/akdeniz/) Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Başustaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk arasında "Kan zehirlenmesi" olarak bilinen "sepsis" vakalarının tanısı için kan kültürü alımında dikkat edilmesi gereken hususlara dikkat çekilmesi ve "altın standart" oluşturulması amacıyla kılavuz hazırlandığını bildirdi.
Kan kültürünün, "kan zehirlenmesi"nin nedeninin tespit edilmesi ve uygun tedavi konusunda hekimin yönlendirilmesi açısından en önemli tanı yöntemi olduğunu, erken tanının, en uygun tedavinin seçilmesini sağladığını belirten Başustaoğlu, uygulamadaki farklılıkların, yalancı pozitiflik oranlarını yükselttiğini, hastanın tedavisinde yanlışlıklara, ölüm ve sağlık (http://saglik.milliyet.com.tr/) sorunlarının artmasına neden olduğunu söyledi.
Konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin katkılarıyla hazırlanan ve Türkiye'de ilk olan "Kan Kültürü Uygulama Kılavuzu"yla sepsis tanısında altın standart olan "Kan kültürü" konusunda, standart uygulama sağlayarak kaliteyi artırmak, riski azaltmak ve bulaş oranlarını düşürmeyi hedeflediklerini anlatan Başustaoğlu, böylelikle hastanın doğru antibiyotik tedavisine hızla ulaşarak yalancı pozitiflik oranlarının ve sağlık giderlerinin azaltılmasına katkı sağlamayı amaçladıklarını vurguladı. Başustaoğlu, kılavuzdaki önerilerin kan kültürünün gerekli hastalıklarda, doğru zamanda ve teknikle alınmasını sağlayacağını belirtti.
"Düzgün bir şekilde okuyan hata yapmaz"
Kılavuzun, A'dan Z'ye bütün uygulamayı ve elde edilen pozitif kültürün yorumlanmasını standardize ettiğini belirten Başustaoğlu, "Bu kılavuzu düzgün bir şekilde okuyan hekim, teknisyen veya hemşirenin hata yapmasına imkan olacağını sanmıyorum" diye konuştu.
Prof. Dr. Başustaoğlu, kan kültürünün, test şişelerine alınan kanla yapılması sebebiyle kliniklerde kan alımında yapılan hataların oldukça ciddi olduğunu dile getirerek, "Bu hatalardan en önemlisinin kontaminasyon (bulaş) sorunu olduğu açık. Uluslararası standartlarda yüzde 3'ten az olması beklenen kontaminasyon oranı yüzde 37'lere kadar çıkmaktadır" dedi.
Yaptıkları anket çalışmasıyla hastanelerde personelde, özellikle hemşirelerde ciddi eğitim (http://egitim.milliyet.com.tr/) ve uygulama eksikliği belirlediklerini belirten Başustaoğlu, "Özellikle periferdeki hastanelerde bu konu içler acısı denilebilir ama çok iyi hizmet veren devlet hastanelerimiz de söz konusu. Temel problem klinik ve laboratuvar arasındaki iletişim eksikliği, ikincisi de eğitim" diye konuştu.
"Erken tanı önemli"
Kan kültürünün erken tanıda büyük öneme sahip olduğunu bildiren Başustaoğlu, "Gecikilen her saat ölüm oranında yüzde 7.4'lük artışa sebep oluyor. Doğru tanı zamanında verilirse, hem hayat kurtarır, hem de yanlış tedavi engellenmiş olur" değerlendirmesinde bulundu.
Sepsiste ölüm oranının AIDS (http://www.milliyet.com.tr/aids/)'tan daha yüksek olduğunu ifade eden Başustaoğlu, dünyada gelişmiş ülkelerde kan alma işleminin hemşireler yerine "flebotomist"ler tarafından yapıldığına dikkati çekti. Başustaoğlu, "Kan almak hemşirelerin görevi ama ABD (http://www.milliyet.com.tr/abd/)'de flebotomistler var, bu işi onlar yapıyor. Türkiye'nin ekonomik yapısı, altyapısı bunu karşılayacak düzeyde değil. Bunu yapacak personel bizde hemşireler" dedi.
-Sepsis nedir?
"Mikroorganizma sayısının kişinin bağışıklık sistemini yenebileceği sayının üzerine çıkması" olarak tanımlanan sepsis, deri üstündeki bir yarada mikrop kapma sonucu enfeksiyon oluşması, bir apsenin patlayarak iltihabın kana karışması, boğaz enfeksiyonu, bağırsak iltihabı, akciğer ve idrar yolları enfeksiyonu gibi nedenlerle oluşabiliyor.
http://i.milliyet.com.tr/YeniAnaResim/2014/06/09/kan-zehirlenmesinde-dakikalar-bile-onemli-4455698.Jpeg
Dakikaların bile önemli olduğu "kan zehirlenmesi"nin tanısı için örnek alımındaki hatalar, özellikle de uluslararası standartlarda yüzde 3'ten az olması beklenen bulaş oranının yüzde 37'lere çıkması, uzmanları bu konuda kılavuz hazırlamaya yöneltti.
Konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin katkılarıyla Türkiye'de ilk olan "Kan Kültürü Uygulama Kılavuzu" hazırlandı.
Doğu Akdeniz (http://www.milliyet.com.tr/akdeniz/) Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Başustaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk arasında "Kan zehirlenmesi" olarak bilinen "sepsis" vakalarının tanısı için kan kültürü alımında dikkat edilmesi gereken hususlara dikkat çekilmesi ve "altın standart" oluşturulması amacıyla kılavuz hazırlandığını bildirdi.
Kan kültürünün, "kan zehirlenmesi"nin nedeninin tespit edilmesi ve uygun tedavi konusunda hekimin yönlendirilmesi açısından en önemli tanı yöntemi olduğunu, erken tanının, en uygun tedavinin seçilmesini sağladığını belirten Başustaoğlu, uygulamadaki farklılıkların, yalancı pozitiflik oranlarını yükselttiğini, hastanın tedavisinde yanlışlıklara, ölüm ve sağlık (http://saglik.milliyet.com.tr/) sorunlarının artmasına neden olduğunu söyledi.
Konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin katkılarıyla hazırlanan ve Türkiye'de ilk olan "Kan Kültürü Uygulama Kılavuzu"yla sepsis tanısında altın standart olan "Kan kültürü" konusunda, standart uygulama sağlayarak kaliteyi artırmak, riski azaltmak ve bulaş oranlarını düşürmeyi hedeflediklerini anlatan Başustaoğlu, böylelikle hastanın doğru antibiyotik tedavisine hızla ulaşarak yalancı pozitiflik oranlarının ve sağlık giderlerinin azaltılmasına katkı sağlamayı amaçladıklarını vurguladı. Başustaoğlu, kılavuzdaki önerilerin kan kültürünün gerekli hastalıklarda, doğru zamanda ve teknikle alınmasını sağlayacağını belirtti.
"Düzgün bir şekilde okuyan hata yapmaz"
Kılavuzun, A'dan Z'ye bütün uygulamayı ve elde edilen pozitif kültürün yorumlanmasını standardize ettiğini belirten Başustaoğlu, "Bu kılavuzu düzgün bir şekilde okuyan hekim, teknisyen veya hemşirenin hata yapmasına imkan olacağını sanmıyorum" diye konuştu.
Prof. Dr. Başustaoğlu, kan kültürünün, test şişelerine alınan kanla yapılması sebebiyle kliniklerde kan alımında yapılan hataların oldukça ciddi olduğunu dile getirerek, "Bu hatalardan en önemlisinin kontaminasyon (bulaş) sorunu olduğu açık. Uluslararası standartlarda yüzde 3'ten az olması beklenen kontaminasyon oranı yüzde 37'lere kadar çıkmaktadır" dedi.
Yaptıkları anket çalışmasıyla hastanelerde personelde, özellikle hemşirelerde ciddi eğitim (http://egitim.milliyet.com.tr/) ve uygulama eksikliği belirlediklerini belirten Başustaoğlu, "Özellikle periferdeki hastanelerde bu konu içler acısı denilebilir ama çok iyi hizmet veren devlet hastanelerimiz de söz konusu. Temel problem klinik ve laboratuvar arasındaki iletişim eksikliği, ikincisi de eğitim" diye konuştu.
"Erken tanı önemli"
Kan kültürünün erken tanıda büyük öneme sahip olduğunu bildiren Başustaoğlu, "Gecikilen her saat ölüm oranında yüzde 7.4'lük artışa sebep oluyor. Doğru tanı zamanında verilirse, hem hayat kurtarır, hem de yanlış tedavi engellenmiş olur" değerlendirmesinde bulundu.
Sepsiste ölüm oranının AIDS (http://www.milliyet.com.tr/aids/)'tan daha yüksek olduğunu ifade eden Başustaoğlu, dünyada gelişmiş ülkelerde kan alma işleminin hemşireler yerine "flebotomist"ler tarafından yapıldığına dikkati çekti. Başustaoğlu, "Kan almak hemşirelerin görevi ama ABD (http://www.milliyet.com.tr/abd/)'de flebotomistler var, bu işi onlar yapıyor. Türkiye'nin ekonomik yapısı, altyapısı bunu karşılayacak düzeyde değil. Bunu yapacak personel bizde hemşireler" dedi.
-Sepsis nedir?
"Mikroorganizma sayısının kişinin bağışıklık sistemini yenebileceği sayının üzerine çıkması" olarak tanımlanan sepsis, deri üstündeki bir yarada mikrop kapma sonucu enfeksiyon oluşması, bir apsenin patlayarak iltihabın kana karışması, boğaz enfeksiyonu, bağırsak iltihabı, akciğer ve idrar yolları enfeksiyonu gibi nedenlerle oluşabiliyor.