aSk
02.Aralık.2014, 13:14
http://www.birinciblog.com/wp-content/uploads/2014/01/metanoia1.jpg
Ruhunuzdaki derin yaraların müsebbibi gölgeniz desem, inanır mısınız? Belki bana inanmazsınız ama İsviçreli psikiyatr Carl Jung’a inanabilirsiniz. Analitik psikolojinin kurucusu, Freud ve Adler ile birlikte derinlik psikolojisinin üç büyüğünden biri olan Jung, gölgeyi bilinçdışındaki bir arketip olarak tanımlıyor. “Bilinç ve benliğin karşıtı, tersidir” diyor. İstenilmeyen, kabûl görmeyen tüm kişisel özeliklerin gölge arketipine dâhil olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Gölge ne mutlak iyi ne de mutlak kötüdür. İnsan gölgesiyle yüzleşmedikçe, onu projekte eder durur ve bu durum ruhta derin yaralara yol açar.”
İnsanın gölgesiyle baş etmesi, takdir edersiniz ki bela bir iş. Zamanında Jung’un James Joyce’a bir mektubunda Ulysses için yazdığı üzere “sinirlerinizi aşındırır, iliğinizi emer, pahalı tebdili mekanlara mal olabilir”. Ama onunla baş etmeyi öğrendiğinizde kendinizi anlar, öğrenirsiniz. İşte buna “metanoia” denir. Yani yine Jung’un dediği üzere, “bir varoluş krizi veya sinir buhranının akabinde kendi kendinizi iyileştirir, onarırsınız”.
http://www.birinciblog.com/wp-content/uploads/2014/01/metanoia2.jpg
http://www.birinciblog.com/wp-content/uploads/2014/01/metanoia3.jpg
http://www.birinciblog.com/wp-content/uploads/2014/01/yaşam.jpg
Ruhunuzdaki derin yaraların müsebbibi gölgeniz desem, inanır mısınız? Belki bana inanmazsınız ama İsviçreli psikiyatr Carl Jung’a inanabilirsiniz. Analitik psikolojinin kurucusu, Freud ve Adler ile birlikte derinlik psikolojisinin üç büyüğünden biri olan Jung, gölgeyi bilinçdışındaki bir arketip olarak tanımlıyor. “Bilinç ve benliğin karşıtı, tersidir” diyor. İstenilmeyen, kabûl görmeyen tüm kişisel özeliklerin gölge arketipine dâhil olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Gölge ne mutlak iyi ne de mutlak kötüdür. İnsan gölgesiyle yüzleşmedikçe, onu projekte eder durur ve bu durum ruhta derin yaralara yol açar.”
İnsanın gölgesiyle baş etmesi, takdir edersiniz ki bela bir iş. Zamanında Jung’un James Joyce’a bir mektubunda Ulysses için yazdığı üzere “sinirlerinizi aşındırır, iliğinizi emer, pahalı tebdili mekanlara mal olabilir”. Ama onunla baş etmeyi öğrendiğinizde kendinizi anlar, öğrenirsiniz. İşte buna “metanoia” denir. Yani yine Jung’un dediği üzere, “bir varoluş krizi veya sinir buhranının akabinde kendi kendinizi iyileştirir, onarırsınız”.
http://www.birinciblog.com/wp-content/uploads/2014/01/metanoia2.jpg
http://www.birinciblog.com/wp-content/uploads/2014/01/metanoia3.jpg
http://www.birinciblog.com/wp-content/uploads/2014/01/yaşam.jpg