ÇağanCan
04.Aralık.2014, 20:01
Başbuğ Atatürk"ün ölümünden sonra Türk Milliyetçiliği fikir sistemi ile mücadele halinde olan yabancı ideolojiler ve bunların beyinleri yıkanmış işbirlikçileri değişik bir “Atatürk Milliyetçiliği, Kemalizm” görüşü ortaya attılar. Sanki Milliyetçilikten ayrı ve başka bir Atatürkçülük ideolojisi varmış gibi !
Hakikatte, Türk Milliyetçiliği doktrininden başka bir Atatürkçülük fikir sistemi yoktur. Atatürkçülük, Türkçülüğün içerisindedir, hatta ta kendisidir. Milliyetçilik ilkesini dejenere etmek zihinleri bulandırıp onu yozlaştırmak sevdasında olan dış ideolojiler, bir istismar vasıtası olarak Atatürk Milliyetçiliği, Kemalizm yalanını ortaya atmışlar ve sanki Atatürk'ün Milliyetçiliği ile Türk Milliyetçiliğini, birbirinin karşısında cereyanlarmış gibi göstermişlerdir.
ŞİMDİ BELGESİ İLE ATATÜRK'ÜN AĞZINDAN İŞİN DOĞRUSUNU ÖĞRENELİM..
Dış basında Türkiye'den ve özelliklede M.Kemal Atatürk'ten söz edilirken konuya ılımlı yaklaşılıyorsa, çoğunluk "Gazi "veya "Atatürk Türkiyesi" Olumsuz yaklaşılıyorsa "Kemal", "Kemalist Türkiye" vaya "Kemalizm" gibi terimler kullanılıyordu..
BAŞBUĞ ATATÜRK İSE SANKİ BUGÜNLERİ GÖRMÜŞCESİNE BİRGÜN KONU İLE İLGİLİ OLARAK BOZOK MEBUSU SALİH BOZOK BEY'İN SORDUĞU SORUYA ŞÖYLE CEVAP VERMİŞ.
Çocuk, ne benim düşüncelerimi benimseyenler "KEMALİST" ne başardığımız devrimler "KEMALİST DEVRİM" nede benim düşüncelerim KEMALİZM veya KEMALİST İDEOLOJİ ALTINDA DOKTİRİNLEŞTİRİLEBİLİR.
Biz savaş kazandık. Savaş alanlarında kazandığımız zaferi yaptığımız TÜRK devrimleriyle taçlandırdık. Dahada yapacağımız çok şey var. Ancak kazandıklarımızın ve yaptıklarımızın tümü TÜRK ULUSUNA aittir. Herşeyi onun zeka ve maharetine ve çalışkanlığına güvenerek yaptık. Doğrusu budur.
Ben arkamdan dondurulmuş, kalıplaştırılmış, değişmez doktirinler bırakmıyorum. Aksine yaptığımız ve yapacağımız TÜRK devrimlerinin tümü gelişmeye açıktır.
Şayet yaptıklarımız için KEMALİST DEVRİM sizlerede KEMALİST denir, benim ulusumuzun yükselmesi için savunduğum düşünlerim KEMALİZM adı altında doktirin olarak sunulursa ULUS BUNDAN ÇOK ZARAR GÖRÜR.
“Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk Milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri, ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur” (Mustafa Kemal ATATÜRK)
(S. Ermiş ÜLGER/ Türk Rönesansı ve anılarla Gazi M.Kemal Atatürk)
TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ FİKİR SİSTEMİ
TÜRK Milliyetçiliği TÜRKLÜK sevgisidir, bu sevgi TÜRK milliyetçiliği ideolojisinde sistemleşmiştir, her ideoloji gibi TÜRK milliyetçiliğinin de, bir doktrini ve aksiyonu vardır. TÜRKLÜK sevgisi odak noktası, etrafında sistemleşen ve uygulama metoduna da ihtiva eden, milliyetçilik ideolojisinin hedefleri şunlardır;
TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ kuru bir MİLLET sevgisi değildir, TÜRK milletini baki kılmak, yüceltmek, onu meydana getiren maddi ve manevi değerlere bağlı olmak, o değerleri benimsemek, korumak ve geliştirmektir.
TÜRK milletinin bütün fertlerine, bu ülküyü benimsetmek, koruma , geliştirme, duygu ve şuuru vermektir.
MİLLETİ ve onu meydana getiren değerleri baki kılmak, ebediyete kadar yaşatmak, TÜRK milletini ilelebet payidar yapmak, TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİN şuurlu duygusu ve ÜLKÜSÜDÜR.
TÜRK milliyetçiliği fikir sisteminin esası işte budur..
Millet sevgisi, Vatan ve Bayrak tutkusu, İstiklal marşı okunurken kabaran hisler, dil, din, kültür aşkı ve benzeri manevi unsurların hepsi milliyetçiliğin bir gereğidir. Bunlar olmadan milliyetçi olunmaz. Ancak bütün bunla; bu duygular, tutku ve bağlılıklar artık günümüzde milliyetçilik için yeterli değildir. Gelişmekte olan bir ülke özelliği taşıyan Türkiye için hiç yeterli değildir.
Türk milliyetçileri, eski Marksistlerin devletçi zihniyetlerine girmeden Milliyetçi tavrı ve çözüm yollarını bulmalı, bunu yaparken de batıcı liberallerin çizgisine gelmemelidir. “Bıçak sırtı” siyasetine benzer görülen bu konum aslında fikir yapısı ve ciddi tespitlerin neticesindeki akılcı yollarla çok güzel muhafaza edilebilir ve milletimizi bu yönde ciddi uyanışlara muhatap kılınabilir.
Milliyetçiliği sadece bir direnme, bir koruma ve kollama hareketi olarak görmek ve sadece duyguya dayalı bir özellikte algılamak doğru değildir. Elbette milliyetçilik her şeyden önce bir bağımsızlık mücadelesidir. Ancak bağımsız ve hür yaşama şuuru, millet olarak güçlü olma ve emperyalist ülkeleri eylemlerinden caydıracak derecede büyük olma arzusunu da beraberinde getirmelidir. Bu arzu doğru stratejileri ve planları doğrulamalı, çok çalışma ile de milli hedeflere varılmalıdır.
Türk milletini yeni bir uyanış döneminde, yeni bir atılım yörüngesine sokmada Milliyetçilik en önemli ve ateşli güçtür. Bu manevi güç şimdi ekonomi ağırlığında yürümek durumundadır.
Son olarak;
Türk Milleti Merttir, Korkusuzdur, Hürriyeti canından azizdir. Namuslu ve gururludur. Doğrudur, Vatan aşkı sonsuzdur. Türkün benliği şeref duygusu ile yoğrulmuştur.
İşte, Yüce Türk Milletinin bu özelliklerinden ötürü, izleyeceği siyasetinde duruşunda bu değerlerimize göre belirlemek ve uygulamak Türk Milliyetçilerinin şuurlu görevi olmalıdır.
Tuncay Demirbaş
Hakikatte, Türk Milliyetçiliği doktrininden başka bir Atatürkçülük fikir sistemi yoktur. Atatürkçülük, Türkçülüğün içerisindedir, hatta ta kendisidir. Milliyetçilik ilkesini dejenere etmek zihinleri bulandırıp onu yozlaştırmak sevdasında olan dış ideolojiler, bir istismar vasıtası olarak Atatürk Milliyetçiliği, Kemalizm yalanını ortaya atmışlar ve sanki Atatürk'ün Milliyetçiliği ile Türk Milliyetçiliğini, birbirinin karşısında cereyanlarmış gibi göstermişlerdir.
ŞİMDİ BELGESİ İLE ATATÜRK'ÜN AĞZINDAN İŞİN DOĞRUSUNU ÖĞRENELİM..
Dış basında Türkiye'den ve özelliklede M.Kemal Atatürk'ten söz edilirken konuya ılımlı yaklaşılıyorsa, çoğunluk "Gazi "veya "Atatürk Türkiyesi" Olumsuz yaklaşılıyorsa "Kemal", "Kemalist Türkiye" vaya "Kemalizm" gibi terimler kullanılıyordu..
BAŞBUĞ ATATÜRK İSE SANKİ BUGÜNLERİ GÖRMÜŞCESİNE BİRGÜN KONU İLE İLGİLİ OLARAK BOZOK MEBUSU SALİH BOZOK BEY'İN SORDUĞU SORUYA ŞÖYLE CEVAP VERMİŞ.
Çocuk, ne benim düşüncelerimi benimseyenler "KEMALİST" ne başardığımız devrimler "KEMALİST DEVRİM" nede benim düşüncelerim KEMALİZM veya KEMALİST İDEOLOJİ ALTINDA DOKTİRİNLEŞTİRİLEBİLİR.
Biz savaş kazandık. Savaş alanlarında kazandığımız zaferi yaptığımız TÜRK devrimleriyle taçlandırdık. Dahada yapacağımız çok şey var. Ancak kazandıklarımızın ve yaptıklarımızın tümü TÜRK ULUSUNA aittir. Herşeyi onun zeka ve maharetine ve çalışkanlığına güvenerek yaptık. Doğrusu budur.
Ben arkamdan dondurulmuş, kalıplaştırılmış, değişmez doktirinler bırakmıyorum. Aksine yaptığımız ve yapacağımız TÜRK devrimlerinin tümü gelişmeye açıktır.
Şayet yaptıklarımız için KEMALİST DEVRİM sizlerede KEMALİST denir, benim ulusumuzun yükselmesi için savunduğum düşünlerim KEMALİZM adı altında doktirin olarak sunulursa ULUS BUNDAN ÇOK ZARAR GÖRÜR.
“Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk Milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri, ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur” (Mustafa Kemal ATATÜRK)
(S. Ermiş ÜLGER/ Türk Rönesansı ve anılarla Gazi M.Kemal Atatürk)
TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ FİKİR SİSTEMİ
TÜRK Milliyetçiliği TÜRKLÜK sevgisidir, bu sevgi TÜRK milliyetçiliği ideolojisinde sistemleşmiştir, her ideoloji gibi TÜRK milliyetçiliğinin de, bir doktrini ve aksiyonu vardır. TÜRKLÜK sevgisi odak noktası, etrafında sistemleşen ve uygulama metoduna da ihtiva eden, milliyetçilik ideolojisinin hedefleri şunlardır;
TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ kuru bir MİLLET sevgisi değildir, TÜRK milletini baki kılmak, yüceltmek, onu meydana getiren maddi ve manevi değerlere bağlı olmak, o değerleri benimsemek, korumak ve geliştirmektir.
TÜRK milletinin bütün fertlerine, bu ülküyü benimsetmek, koruma , geliştirme, duygu ve şuuru vermektir.
MİLLETİ ve onu meydana getiren değerleri baki kılmak, ebediyete kadar yaşatmak, TÜRK milletini ilelebet payidar yapmak, TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİN şuurlu duygusu ve ÜLKÜSÜDÜR.
TÜRK milliyetçiliği fikir sisteminin esası işte budur..
Millet sevgisi, Vatan ve Bayrak tutkusu, İstiklal marşı okunurken kabaran hisler, dil, din, kültür aşkı ve benzeri manevi unsurların hepsi milliyetçiliğin bir gereğidir. Bunlar olmadan milliyetçi olunmaz. Ancak bütün bunla; bu duygular, tutku ve bağlılıklar artık günümüzde milliyetçilik için yeterli değildir. Gelişmekte olan bir ülke özelliği taşıyan Türkiye için hiç yeterli değildir.
Türk milliyetçileri, eski Marksistlerin devletçi zihniyetlerine girmeden Milliyetçi tavrı ve çözüm yollarını bulmalı, bunu yaparken de batıcı liberallerin çizgisine gelmemelidir. “Bıçak sırtı” siyasetine benzer görülen bu konum aslında fikir yapısı ve ciddi tespitlerin neticesindeki akılcı yollarla çok güzel muhafaza edilebilir ve milletimizi bu yönde ciddi uyanışlara muhatap kılınabilir.
Milliyetçiliği sadece bir direnme, bir koruma ve kollama hareketi olarak görmek ve sadece duyguya dayalı bir özellikte algılamak doğru değildir. Elbette milliyetçilik her şeyden önce bir bağımsızlık mücadelesidir. Ancak bağımsız ve hür yaşama şuuru, millet olarak güçlü olma ve emperyalist ülkeleri eylemlerinden caydıracak derecede büyük olma arzusunu da beraberinde getirmelidir. Bu arzu doğru stratejileri ve planları doğrulamalı, çok çalışma ile de milli hedeflere varılmalıdır.
Türk milletini yeni bir uyanış döneminde, yeni bir atılım yörüngesine sokmada Milliyetçilik en önemli ve ateşli güçtür. Bu manevi güç şimdi ekonomi ağırlığında yürümek durumundadır.
Son olarak;
Türk Milleti Merttir, Korkusuzdur, Hürriyeti canından azizdir. Namuslu ve gururludur. Doğrudur, Vatan aşkı sonsuzdur. Türkün benliği şeref duygusu ile yoğrulmuştur.
İşte, Yüce Türk Milletinin bu özelliklerinden ötürü, izleyeceği siyasetinde duruşunda bu değerlerimize göre belirlemek ve uygulamak Türk Milliyetçilerinin şuurlu görevi olmalıdır.
Tuncay Demirbaş