Orijinalini görmek için tıklayınız : Soruyorum sana;
BOZKURT21
07.Mart.2015, 08:06
Soruyorum sana; içinden atamadığın hangi aşkın artığıydım? Kimin intikamı benden alındı? Ömrünün kaçıncı aşkında bana gelmiştin ve hangi durakta inecektin? Ellerin bendeyken kalbin kimdeydi?
BOZKURT21
08.Mart.2015, 22:55
Soruyorum Sana Ey Sevgili Ask Nedir Sence .Ask Seni Seviyorum Demekmidir .Yoksa Ugruna Gerekirse Canini Seve Seve Gözünü Kirpmadan Vermek Demekmidir Soruyorum Ya Gel Askim Ol Gerekirse Askimiz icin Gerekirse Canimizi Seve Seve Gözümüzü Kirpmadan Verelim Yada Azrailim Ol Canimi Canin Acimadan Alipda Götürenim Ol
BOZKURT21
20.Mart.2015, 11:06
https://lh5.googleusercontent.com/-8UOxwwCag2g/VPXEfDCAM2I/AAAAAAAAq8k/hnSEl7exNRo/w353-h492/10308257_1003761569641026_3808175204324241173_n.jp g
BOZKURT21
20.Mart.2015, 16:08
Ne söylersen söyle sen, o bildiğini okur.
Yürek bu ey sevgili, kutsanır suçlanamaz.
Bir bakışa tutulup, bin ilmek sevda dokur
Yürek bu ey sevgili,kutsanır suçlanamaz.
Sanmaki sebep arar, kanar bazen bir hiçe!
Bazen tutulur bede,bazen yanar behiçe,
Bir çift güzel göz için, işler bin kanaviçe
Yürek bu ey sevgili, kutsanır suçlanamaz.
Taca tahta bakmaz da bir bakışa kul olur.
Bazen dergâhta posttur, bazen de okul olur.
Anarşisttir bir zaman, bir zaman makul olur
Yürek bu ey sevgili, kutsanır suçlanamaz.
Özgürdür, koşulsuzdur, kelepçe vuramazsın.
Malik ise mülküne,çöle savuramazsın,
Ev sahibi bedense, tende kavuramazsın.
Yürek bu ey sevgili, kutsanır suçlanamaz.
Dur sevgili, dur biraz, öykünme sakın Şems’e
Mevlana Celâleddin, verdi misakın Şems’e
Benzerliği sevdadır, Nebi İshak’ın Şems’ e.
Yürek bu ey sevgili, kutsanır suçlanamaz.
BOZKURT21
21.Mart.2015, 09:28
https://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=9wcdeq3bNC4
BOZKURT21
23.Mart.2015, 19:07
https://lh3.googleusercontent.com/-KrnssA4xLbE/VPTLrNNspZI/AAAAAAABssM/rYChUbvNVkQ/w240-h320-no/2%2B03%2B2015%2B-%2B1
BOZKURT21
28.Mart.2015, 09:38
Sen uzattığın elini tutmayan ele mi dargınsın, tutmayacak bir ele uzattığın için kendine mi kızgınsın.. Hz.Mevlana Sen Bilmiyordun? Ben seni çok seviyordum..Sen bilmiyordun..Ben seni sürekli görüyordum..Sen bilmiyordun..Ben senden hiç gitmedim/gidemedim.. http://www.hakkarim.net/smile/frown.gif( Sen bilmiyordun Ben seni her an izliyordum arka sokaklardan. Sen bilmiyordun Ben senin rüzgarda dalgalanan saçlarını izliyordum. Sen bilmiyordun Ben seninle hep konuşuyordum.Ama sen beni hiç duymuyordun. Sen bilmiyordun Ben Fatih'in İstanbul'u fethetmek için kurduğu 40 plandan daha fazlasını kurarak seni fethetmeyi düşünüyordum. Bir insana ya benimle olur musun denir, ya da benimle ölür müsün.. İki noktacık değiştirir anlamı, ya sessiz harflerle sessizce gidersin, ya da sesli harflerle ölüm kelimesini bile süslersin. sözlerinde benim için sevgi dolu birşeyler duymaya çabalarken nasılda ümitlendiğimin gözlerinde bana ait birşeyler bulmaya çalışırken kendimi onların içinde nasılda kaybettiğimin bilmem farkında mısın? Sana kalbimi altın bi tepside sunduğumun ve hayatımı sana adadığımın sonsuza kadar senin yanında olmaya hazır olduğumun bilmem farkında mısın?Bilmem ki farkında mısın galba ben... ne yazık ki farkında olmadığın ben. Ben kim miyim??? SADECE Bİ SEVEN. BEN HERGECE SEN UYURKEN DENİZ OLUP VURUYORUM SAHİLLERE,RÜZGAR OLUP ESİYPORUM SESSİZCE,SEN UYURKEN YÜREĞİM GELİYOR ÜSTÜNÜ ÖRTMEYE ,BENSİZKEN ÜŞÜMEYESİN DİYE...ne zaman yüzüne baksam yalnızlığın o mutlu gerilimi..biliyorum acılarım hiç bitmeyecek,bu öyle bir yeşil..ne zaman gözlerinin içine baksam,biliyorum ikimizde aşar o kapının ardındaki masal..
Kotu gunumde yanimda olmadigin zaman vazgectim.
Canin sıkıldığında benimle paylasmadigini, kirilacak veya tedirgin
olacak olsam bile dusuncelerini acikca soylemedigini anladigim
zaman vazgectim. Bana yalan soyledigini anladigim zaman vazgectim.
Gozlerime baktiginda kalbinle bakmadigini ve bana hala soylemedigin
seyler
oldugunu hissettigimde vazgectim.
Her sabah benimle uyanmak istemedigini, gelecegimizin hicbir yere
Dusuncelerime ve degerlerime deger vermedigin icin vazgectim.
Agrilarimi dindirecek sicak sevgiyi bana vermediginde vazgectim.
Sadece kendi mutlulugunu ve gelecegini dusunerek beni hice saydigin
icin
vazgectim.
Tablolarimda artik kendimi mutlu cizemedigim ve tek neden sen
oldugun icin
vazgectim.
BENCIL OLDUGUN ICIN VAZGECTIM!!
Bunlardan sadece bir tanesi senden vazgecmem icin yeterli degildi,
cunku
sevgim yuceydi. Ama hepsini dusundugumde senin benden coktan
vazgectigini
anladim. Bu yüzden ben de senden vazgectim
BOZKURT21
28.Mart.2015, 10:27
Kolaydı Sevmeler Ben İmkânsızı Seçtim
Ne Kadar Yakınsan O Kadar Uzaktın Bana
Elimi Uzatsam Tutabilirdim
Ama Bir O Kadar Da Ulaşılmazdın
Kaçanlardan Değildim Ben
Kaçamadım...
Ne Zaman Vazgeçmeye Kalksam
Yüreğim O Kocaman Haliyle Dikildi Karşıma
Ben Yüreğimin Sesini Dinledim
Ve Yüreğim Aslında Sendin...
Her Sözcüğe Denedim Seni Anlatmak İçin
Her Sözcüğün Üzerinde Durup Bin Kere Düşündüm
Ya Onlar Anlatamadı Seni Ya Sen Onlara Yetmedin
Ben Ki Konuşmayı Bu Kadar Seven
Böylesine Laf Cambazı
Bir Tek Seni Tarif Edemedim...
Sözcükler Yetmedi Ya
Renklere Sarıldım Bende
Bir Tek Mavi Anlattı Seni
Maviye Yakışan Yalnız Sendin
Ne Kendimi Sakladım Nede Sözlerimi
Duygularım İçtendi ...
Seni Kendimi Sever Gibi Sevdim
Tutkuyla Bağlıydım Sana Ama
Sevdam Senin Tutsağın Değildi
Ben Özgürlüğüme Düşkündüm
Ve Özgürlüğüm Sendin...
Dinle Ey Yar
Sana Bağımlı Olmadan Büyüttüm
Ben Bu Sevdayı İçimde
Sen Olsan da Büyümeye Devam Edecek Olmasan da
Sevmişim Bir Kere Seni Kurtuluşun Yok
Seni Özlemeyi En Çok Ben Bilirim
Hiç Yakınmadım Seni Özlemekten
Üstelik
Kavuşmama İhtimali
İşlenmemiş Bir Taş Gibi Önümde Dikilip Dururken
Sana Dokunamamak Yüreğimi Böylesine Acıtırken ...
Yinede Bil Ey Yar
Seni Göremeyen Gözlere İnat
Seni Hissedemeyen Ellere İnat
Seni Bir Türlü Bana Getirmeyen Zamana İnat
Seni Sevmekten Vazgeçmeyeceğim
Ahh Yar
Ahh Hasretim
Sustum Çığlıklarımı Geceye Asıp
Sustum Avaz Avaz Yokluğuna
Ahh Yar
Ahh Güneşim
Koştum Adını Dilime Dolayıp
Koştum Düşe Kalka Varlığına...
Yüreğimin Kalemiyle Yazıyorum Bu Paragrafı
Gözlerini Yumarak Oku
Biz Hep Yumduğumuz Gözlerle Görmedik mi Birbirimizi ?
Biz Hep Gözlerimiz Kapalı Dokunmadık mı Birbirimize ?
Biz Hep Gözlerimiz Kapalı Sevmedik mi?
Sevişmedik mi ?
Seni Umutsuzca Beklentisizce
Hayallerce Sevdim Uzağından
Beklentisiz Beklentilerim Yine Kocaman
Engel Tanımayan Nüksetmelerin.
Karşılıksız Sevdiğim Gibi
Olmuyor Keçim Olmuyor...
Sen Den Gidilmiyor
Zaman Yine Aldı Başını Geçip Gidiyor.
Tutmak Ne Mümkün
Son Bir İstek Dürtüp Duruyor Tüm Bastırmışlıklarımı...
Sadece Benim Olacak Bir 24 Saat
İçinde Senin Olacağın.Ve Her Salisesine Kadar
Parçalanarak Tüketeceğim Bir 24 Saat...
Hiç Konuşmadan
Gözlerimi Kapatıp
Sadece Varlığını Hissetmek İstediğim
Nefesini Duymak Kaynakwh webhatti.com: Kaynakwh webhatti.com:
Kokunu Almak İstediğim
Parmaklarımla Saçlarından Ayak Parmaklarına Kadar
Sana Sadece Dokunabileceğim
Şu Başı Belli Sonu Belirsiz Yaşamdan
Çalınmış Bir 24 Saat
Son Dileğim
Yine "Ne Çok" Ve "İmkânsızı" İstemekteyim.
BOZKURT21
28.Mart.2015, 10:28
Hüzün yıldızları parlıyor yine gecemde, ne tarafa çevirsem başımı,
bir SEN bakıyor bana…
Ne zaman kahretse yüreğim, ağlamaya susasa ve ne zaman iki damla belirse göz bebeklerimde, bir SEN akıyorsun, sessiz çığlıklarıyla şehri uyandıran kaldırımlara…
‘Ne zaman seni düşünsem’ desem yalan olur… Hep aklımdasın ya! Her saniye bir SEN daha çakılıyor aklıma…
Ellerimi her uzatışımda Mavi ye umut dilenmek için, SEN batıyorsun avuçlarıma SEN bakıyorsun bir çocuğun gözlerinde, bir bebeğin kokusunda SEN kokuyorsun, bir SEN seviliyorsun onca yüreğin arasından…
Her şey SEN oluyorsun da, o kadar SEN, bir BEN olamıyorsun sevdiğim.. Bir benim gibi sevmeyi beceremiyorsun…
Her tohum ekişimde toprağa, birkaç gün sonra SEN filiz veriyorsun. Gittiğinde bir asma ekmiştim evimin önüne, gün geçtikçe büyüdü, çardak yaptım kendi kendime.. Şimdi kapımın tam önüne düşen bir dalı var, sanırım onu kesmeliyim. Çünkü kapımdan dışarı her adım attığımda bir SEN çarpıyor yüzüme…
Neden yağmurlara benzettim ki seni? Şimdi her yağmurda, SEN yağıyorsun bu koca kente…
Sana güneşim demeseydim keşke… Her sabah yatağıma SEN vuruyorsun penceremden…
Lanet olsun! Keşke Kalbim demeseydim sana… Şimdi her an SEN atıyorsun içimde…
SEN den kurtulmanın bir yolu yok mu yar? SEN imkansızsın… BEN imkansızlıklar denizinde cılız kulaçlar atıyorum hayata dair, boğuluyorum arada bir… Yine de kıyamıyorum sana…
Keşke, ‘Bu can seninle yaşıyor’ demeseydim sana. Şimdi her boğuluşumda SEN dirhem dirhem ölüyorsun, öldürüyorsun !
Yani her şey SEN oluyorsun da, o kadar SEN, bir BEN olamıyorsun sevgili… olamıyorsun!
Yaşayabilmen için benden gitmen lazım…
Yaşayabilmem için benle olman lazım…
imkan'SızıMHüzün yıldızları parlıyor yine gecemde, ne tarafa çevirsem başımı,
bir SEN bakıyor bana…
Ne zaman kahretse yüreğim, ağlamaya susasa ve ne zaman iki damla belirse göz bebeklerimde, bir SEN akıyorsun, sessiz çığlıklarıyla şehri uyandıran kaldırımlara…
‘Ne zaman seni düşünsem’ desem yalan olur… Hep aklımdasın ya! Her saniye bir SEN daha çakılıyor aklıma…
Ellerimi her uzatışımda Mavi ye umut dilenmek için, SEN batıyorsun avuçlarıma SEN bakıyorsun bir çocuğun gözlerinde, bir bebeğin kokusunda SEN kokuyorsun, bir SEN seviliyorsun onca yüreğin arasından…
Her şey SEN oluyorsun da, o kadar SEN, bir BEN olamıyorsun sevdiğim.. Bir benim gibi sevmeyi beceremiyorsun…
Her tohum ekişimde toprağa, birkaç gün sonra SEN filiz veriyorsun. Gittiğinde bir asma ekmiştim evimin önüne, gün geçtikçe büyüdü, çardak yaptım kendi kendime.. Şimdi kapımın tam önüne düşen bir dalı var, sanırım onu kesmeliyim. Çünkü kapımdan dışarı her adım attığımda bir SEN çarpıyor yüzüme…
Neden yağmurlara benzettim ki seni? Şimdi her yağmurda, SEN yağıyorsun bu koca kente…
Sana güneşim demeseydim keşke… Her sabah yatağıma SEN vuruyorsun penceremden…
Lanet olsun! Keşke Kalbim demeseydim sana… Şimdi her an SEN atıyorsun içimde…
SEN den kurtulmanın bir yolu yok mu yar? SEN imkansızsın… BEN imkansızlıklar denizinde cılız kulaçlar atıyorum hayata dair, boğuluyorum arada bir… Yine de kıyamıyorum sana…
Keşke, ‘Bu can seninle yaşıyor’ demeseydim sana. Şimdi her boğuluşumda SEN dirhem dirhem ölüyorsun, öldürüyorsun !
Yani her şey SEN oluyorsun da, o kadar SEN, bir BEN olamıyorsun sevgili… olamıyorsun!
Yaşayabilmen için benden gitmen lazım…
Yaşayabilmem için benle olman lazım…
İMKANSIZIM SENİ COKS EVİYOM
BOZKURT21
28.Mart.2015, 10:30
Sadece hayalin kaldı kan çanağına dönen bu gözlerde, uykusuzluktan harabe olmuş bir gece, ve bir avuç yüreğe hiç istemese bile ev sahipliği yapan bedenim kaldı,
Ne istediğimi bile bilmiyorum, seni görmeden geçen zamana tahammül edemediğim halde ömrümün sonuna kadar sensiz olacağımı bilmek bitiriyor, sana dair tüm umutları kırıyor içimde,
Her gece kirpiklerimi ıslatarak vazgeçiyorum senden, sonra tekrar başa dönüyorum, mahkum ediyorum kendimi sana, ve içimde kıyametler kopuyor.
Bir bakıyorum iki adım ötemden geçiyorsun da
Bu yorgun yüreğe hiç acımadan,
Yönünü bile değiştirmeden bakışlarının
Geçiip gidiyorsun,
-Bir kez olsun dönde bak ardına
Bir kez olsun dönde bak...
Bazen seninle karşılaşacağımı zannederek, hangi kaldırımdan yürüyeceğimi şaşırıyorum, yollarımı uzatıyorum bazen, belki sana rastlarım diye..
Sen varsın ama
Sanki yokmuş gibi imkansızsın bana...
Yolda gördüğün herkese sen misin diye bakmak o kadar zor ki!
Sevginden haberi bile olmayan
tüm zevklerini ve inandığı değerleri altüst eden biri için göndermemek üzere
aşk mektupları yazıp durmak, kendine olan saygını yitirmek öyle zor ki!
An be an aşık olurken sana bunun bedelini sensiz ve boşboş geçecek yıllarla ödeyeceğimi bilseydim, bakarmıydım sanıyorsun gözlerinle, bu kadar değişeceğimi bilseydim, bu kadar sıradanlaşacağımı, geri geri gitmezmiydi ayaklarım onca yolu peşinde koşarak tüketmek yerine,
Seni sevmek, geçmişe dönüp pişmanlıkları tekrar tekrar yaşamak gibi
Deli gibi sevdiğin insana yabancı olarak bakmak gibi,
hatta yüzüne bile bakamamak gibi birşey,
Seni sevmek umrunda olmadığından emin olduğun biri için her gece uykusuz kalmak.
En kötüsüde ne biliyormusun,
yüzüne her baktığında
konuşmaya bile gerek kalmadan basbasbağıran yüreğime, ulaşılmazlığınla tetik çekiyorsun ya umutlarıma, hani bazen görmüyorsun ya beni...
Gözlerimi kapayım seni düşünüyorum hep
nerde şimdi? mutlu mu? ben hiç aklına geliyor muyum? diye düşünüyorum sonra
- Yok daha neler diyorum.. kendime sorduğum üçüncü soruya.
biliyormusun
geç saatlere kadar sana sayfalar dolusu şiirler, mektuplar yazan bu eller, bir bakışınla tutmaz oluyor, galiba sensiz olmuyor.
Adını çaresizlik koyduğum bu anlamsızlığın içinde boğuluyorum,
bu yüzden her defasında yenik düşüyorum ya kendi aşkıma, tek yürekte yaşattığım karşılıksız aşkıma,
Sonunu bilmem ama sessizce sevdim seni
sessizce büyüttüm hayallerimde
ve sessizce sevmeye devam edeceğim.
Seni her gün bir önceki günden daha çok seveceğim,
Belki de dünya da hiç ama hiç kimse "seni benim kadar sevmeyecek" sevemeyecek eminim!!!...
BOZKURT21
28.Mart.2015, 10:31
AşK
Aşk başlangıç da canda duyulan bir tutkudur
Aşk sonunda severek can vermeye derler
Aşk sureti sirete bağlayıp bir eylemek
Aşk gerçekte hak ile yeksan olmaya derler
Aşk kuru kelam değil geçmek gerek her şeyden
Aşk her şeyi bırakıp kurban olmaya derler
Aşk pervane gibi kendini atarak yakmaktır
Aşk yanıp her an zevkle onu anmaya derler
Aşk varlığı yakmaktır benliği yokluk ile
Aşk hakkı ispat ile insan olmaya derler
Aşk suretin ahkâm ile bilki donatmaktır
Aşk gönlünü sevgi ile doldurmaya derler
Aşk damla damla toprağa düşmek rahmet olup
Aşk bir damla su iken derya olmaya derler
Aşk dopdolu olmaktır on sekiz bin âleme
Aşk hak nuru ile âleme dolmaya derler
Aşk Allah kâfidir emrin her an duymaktır
Aşk sev emrine uyup hakka dönmeye derler
Aşk canı canana vererek kul olmaktır
Aşk cananı can canı canan olmaya derler
Aşk sevgilinin en kıymetli emanetidir
Aşk sevgiliye emaneti vermeye derler
Aşk her bakışta baktığında dostu görmektir
Aşk ondan başka hiç güzel görmemeye derler
Aşk için dışın sevgi ile dolu olmaktır
Aşk esir olup yâre ayrılmamaya derler
Aşk her tecellide asarı hakkı görmektir
Aşk her bakışta zatı hakkı görmeye derler
Aşk tüm varlıktaki sevginin öz cevheridir
Aşk varlıktan arınıp cevher olmaya derler
Aşk bilsen ki o hakikatte yok olmaktır
Aşk yoklukta vuslatı hakka ermeye derler
Aşk gönlü Masiva dan temizlemek zikrile
Aşk temiz gönlü hakka mekân kılmaya derler
Aşk uğruna ateşi nemruta atılmaktır
Aşk ateşi yakmaz hale getirmeye derler
Aşk onun için dertleri derman edinmektir
Aşk tüm dertlere derman olmaya derler
Aşk tarifi mümkün olmayan şey Mehmet Ali
Aşk maşukla yanıp ben olan yokluğa derleR
BOZKURT21
28.Mart.2015, 10:32
Kalp Kırmak Gönül Yıkmak Şirkten Sonra En Büyük Günahtır, Kul hakkına girer
Kalb yani gönül, mahlûkların en üstünü, en şereflisidir insan, insanın dışında bulunan her şeyi kendinde topladığı için, mahlûkların en kıymetlisi olduğu gibi, kalb de, insanda bulunan her şeyi kendinde topladığı için çok kıymetlidir
Büyük bir bardağa su koydular,
Suyun içine de bir bardak
Keskin nişancıları çağırdılar,
Dıştaki kırılmadan içteki vurulacak
Kimse başaramadı bunu
Silaha sarılanların boynu vuruldu
Baktılar ki silah tutan kalmayacak
Hocaya koştular ”Bu iş ne olacak”
Hoca dedi ”Bu bir temsildir,
O silahla vurulacak,
Bardak içindeki bardak:En büyük günah, suç olan, kalp kırmak”
”İnsana Yakışan odur ki,
Bundan uzak durmak Çünkü:
Kabe’yi yıkmaktan daha kötü,
İnsanın kalbini kırmak”
Sevdiklerimizin kalplerini irşad edelim yıkmayalım tavaf edelim ki sevgi görelim
Yunus Emre’ninde Dediği gibi
Yüz kez hacca vardın ise yüz kez kaza kıldın ise
Bir kez gönül yıktın ise gerektir çekesin âhı
Sorun bana aklı eren gönül mü yeğ Kâbe mi yeğ
Ben eydürem gönül yeğdir gönüldür hakkın durağı
“Mazlumun bedduasından sakınınız Çünkü onun duasıyla Allah arasında perde yoktur” (Buharî, Müslim)
Üstümüzde kul hakkı, olsa da yarım akçe,
Cennete giremeyiz, onu ödemedikçe
Cevaben buyurdu ki: (Kul hakkı denilince,
Hatıra, maddi haklar gelirse de ilk önce,
Bunlardan daha mühim haklar da var muhakkak
Mesela kul hakkıdır, kalp kırmak, gönül yıkmak
Hatta insan, Kâbeyi yıksa da yetmiş defa,
Kalp kırmanın yanında hafif kalır bu daha
Allâh yolunda üç kez şehit dahi olsan ve üzerinde kul hakkı varsa Cennete giremezsin Tüm günahların affedilir, Kul Hakkı hariç
Ya kalp hiç düşündünüz mü?
Ne acıdır, kalbin içindekini Allâhtan gayrısı bilemez
Büyük bir günahtır gönül yıkılışı,”ilm-ü amel ne fayda,bir gönül yıktın ise”
Bir kalbi kırmak, senelerce ibâdet ve zikir sevabının hepsini alıp götürür islâmiyet öyle bir dindir ki, kâfirin dahi kalbini kırmayı yasaklamıştır
Nerde kaldı ki, Allahü teâlâya ve Onun Peygamberine inanan, Allah diyen bir Müslümanın kalbi kırılsın Zira bir mü’minin kalbini kırmak, çok büyük günahtır, harâmdır
Peygamber efendimiz mübârek elleri ile Kâbe’yi göstererek
(Ey Kâbe, sen Allah’ın evisin Sen mübâreksin fakat bir Müslüman, bir mü’minin kalbini kırsa 70 defa seni yıkmaktan daha büyük günaha girer) buyuruyor
Allahü teâlâyı en çok inciten, küfürden, inkârdan sonra, kalb kırmak gibi büyük bir günah yoktur”
Abdullah-ı Dehlevî hazretleri de buyuruyor ki
Hiç kimseyi incitme!
Netice olarak kalb kırmamalı, hiç kimseyi incitmemelidir
Değil mü’minin kalbini, kâfirin kalbini bile incitmeye hakkımız yoktur
Kâfir bile olsa, hiç kimsenin kalbini kırmamalıdır çünkü kalb kırmak,
Allahü teâlâyı incitmek demektir
Kalb, Allahü teâlânın komşusudur Ev sahibine eziyet edenin komşusu da incinir
Müminleri incitmek kalblerini kırmak Hadis-i şerifte (Kalb kırmak Kâbe’yi yetmiş defa yıkmaktan daha kötüdür) buyuruluyor İyi olsun kötü olsun hiçbir insanın kalbini incitmemeli ü teâlâyı en çok inciten küfürden sonra kalb kırmak gibi büyük günah yoktur Büyük zatlar buyuruyor ki:
Hakiki Müslüman hiç gönül kırmaz
Bilir bundan büyük bir günah olmaz
Bir gönül yapmanın kırk kez hacca gitmekten evla olduğunu da Yunus fısıldar bize Kalp kırmayı bir güç sanan akılsızlara ne yazık demeli!
“Kalbinin sesine kulak ver ki içinde güller açtığını / yeşillikler büyüdüğünü göresin” diyen Mevlana’ya kulak verirsek kalbimizi dinlemeyi öğreniriz öfkelerimizi değil Siz kalbinizi dinlemeyi öğrenin Bu bir ömür boyu sürer zaten
Bir bahçeye giremezsen
Durup seyran eyleme
Bir gönlü yapamazsan
Yıkıp viran eyleme”
BOZKURT21
28.Mart.2015, 10:33
BENİ SEVMEYİ BİLİYORMUSUN? ...
Bitmez tükenmez martıların haykırışı var yüreğimde sana dair uçup gelen.
Bir yarım sesle sesleniyorum beni duyar mısın? Ayın o acılı suratının
ardından gün doğduğunda, kanatlarını çırpan bir küçük kuş olduğunda sabah,
sen yüreğini geçmişin kirinden arındırıp benim ellerime koyacakmısın? Beni
sevebilir misin? Niyetli misin buna ? Sen ilk yazın kuçağında uyurken
yağmurlu serin akşamları düşünüp ödünç verilmiş yataklarda geçirdiğin
sevişmeleri hatırlayıp kahrolacak kadar niyetli misin buna? Toğrağın
iliğine ve kemiğine işleyen çok eski bir yağmur kadar beni içinde
barındıracak mısın? Ay düşmüş toprakta menekşe kokulu öpüşmelerle geçikmiş
iklimlerin ortasındayız seninle.
Zaman durdu sanki birden tartışmalar bitti. Güneşe dönüyor ayçiçeği gün
hızlandığında ve ben her güne uyandığımda sana dönmeye niyetli. Sana diyor
ki gözlerim sen bir kırlangıç gibisin. Hayatın sana verdiği uslanmaz
ruhun içinde her baharda bana dönen ama güzün hep göç eden... Ve ben
korkuyorum seni sevmekten.
Bitmeyen şarkılarla avunmayacağım bundan böyle. Bak şimdi gökyüzüne,
hayali bir gölgeye dönüşüyor benim bedenim. Her nefesinde solumaya
başladın bile beni. Ve ben korkuyorum. Bir kasımpatı çiçek açıyor sarı taç
yapraklarıyla. Ve gözlerim tiryakisi olduğum kahvenin tadında. Bunu
biliyorum gece parçalanıyor, yıldızlar çıkıyor yüreğimden. Kirpiklerim
titremeye başlıyor. Bu kız çoçuğu yüreğine yumulmuş ve bir daha ağlamak
istemiyor, anlıyor musun?
BEN SENİ SEVDİM.....
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözleri degil,yüregimdi seni gören.
Sen damarlarimdaki kana karisip,geldin oturdun yüregime.Bir baska yerde
olamazdin zaten.Sen benim en degerli yerimde,yüregimde olmaliydin,orada
kalmaliydin.
Çok aska ev sahipligi yapan bu yürek,ilk kez bukadar kolay kabullendi
seni.Herhangi bir konuk degildin artik.Buyüzden ne agilama fasli vardi
nede
ugurlama.O yüregin gerçek sahibiydin.Simdi sonbahar kisa giriyoruz ya...
Ben dört mevsim bahari yasadim seninle Çiçek çiçek açtin yüregimde.
Gökkusagi zayif kaldi senin renklerin karsisinda.Taze bir yaprak gibi
yesildin.Açelyaydin pembeliginle.Üzerine çig taneleri düsmüs sari
güldün.Kirmiziydi n bir ates gibi.Ve maviydin... En çok bu renkle anmayi
sevdim seni.Denize tutkundum,denizi sensiz,seni denizsiz düsünemedim. Seni
severken dünyayi da sevdim ben,insanlari da...Kendime bile dar gelirken,
içinde herkeze olan bir hayatin sahibiydim artik.
En kizgin, en tahammülsüz oldugum anlarda bile seni düsünmek yetti
bana,içimdeki sevinç yüzüme yansidi,güldüm. Beni böylesine güldüren senin
sevgindi ve ben kaygisiz,içten gülüsün ne demek oldugunu, nasil güzel bir
sey oldugunu anladim seninle. Her seye ragmen sevdim seni.Güçlüydüm ve
asamayacagim hiç bir zorluk yoktu. Koca bir kente,koca bir ülkeye kafa
tutabilirdim.Sen elimden
tuttugunda,patlamaya hazir volkan gibi hissederdim kendimi.Menzil sendin
ve
ben o menzile ulasmak için önüme çikan herseyi yok edebilirdim.Sana
ulasmami
engelleyecek herseyi eritirdim,kül ederdim.Sana ulastigimdaysa sakin bir
göle dönüsürdüm.Ve o göle birtek sen girebilirdin.
Sevdim ve hayrandimda...
Her halin çekti beni.Durusunu,uyuman i,gülmeni,kizmani,
saskinligini,safligi ni,kurnazligini,çocu klugunu, olgunlugunu
sevdim.Sesini
de sevdim suskunlugunuda.Küçük
oyunlarini,kaprisler inisitemlerini,korku larini sevdim.Seni ve o doyumsuz
sevdani, uçari sevdani anlatacak kelime bulamadim çogu zaman.Sigmadin
cümlelere ve hiçbir cümle seni yeterince tarif edecek kadar derin olmadi.
Seni severken yorulmadim.Çünkü sen yasam kaynagiydin.Hergün
yenilendim.Seninle çogaldim,büyüdüm.Eks ik kalan neyim varsa
tamamladin.Ölmeyecek tim çünkü sen ölümsüzlügün ta kendisiydin.
Sevdim iste ötesi yok...
Hep ertelenen bir an hiç yaşanmamaya mahkumdur. Düşlerin bekleyişini
yalnızca bir hüsran karşılayacakdır. Mevsimleri sayarsak ömür baharsız
tükenir gider. Sevdiklerimizi bulmak yada bulduğumuzu sevmek tercihi en
zor olan iki seçenektir bu sınavda...
Boşuna akan ırmaklar mı var yüreğimizde, sebepsiz mi çoşkun bir denizde
maviye hasretliğimiz? Ufuk ta görünen o ki mutluluk tek kişiliktir
aslında. Karşımızdakinin çabasına ihtiyacı yoktur mutluluğun, Aşkında
sevdiğin kadar büyüktür. Sevdiğin sürece meydan okur dünyaya.
Hasretle beklenen gelmez hiç bir zaman o hasreti yalnız tüketirsin.
Karşılık bulmuyorsa sevda umut değil kendini hükümdar sanan köleler
üretir, dönemezsin. Ama boşuna geçmemiştir dolan vakit. Heba olan
şiirleirn değildir. Türkülerin diliyle yas tutan geceler, sırdaşlığını hiç
farketmez. Kıymetini bilmediğin kır çiçekleri yeniden açar o gül solarken.
Ayrılanlar yıllar geçsede üstünden hep aynı acıyı çeker. Ama yollar hiç
bitmez. Sonuna geldiğini zannetiğin yerler birer duraktır aslında. Ve sen
yolculuğunu gönüllü bitirmişsindir o durakta. Güneş hep geç kalırmış gibi
gelir, sen bir baharda mevsimler başka havada... Gerçeklerle düşler yerini
kaybeder. Bir tek o kalır yüreğinden hiç gitmeyen. Aynı bakışlı resmine
saatlerce dalışın kalır, sevdanın tutsaklığında acılarını dindiremeyen...
Şöyle dimdik durup rüzgara karşı ''Ey hayat sen şavklı sularda bir
dolunaysın, aslında yokum ben bu oyunda, ömrüm beni yok saysın'' diyerek
çekip gitmek gelir aklına, Bedeninizin parçalanması hiç umrunda değildir,
ama sevdiği uğruna ölenlerden olmak istemezsin. Çünkü yalnız yaşarken bir
ihtimal daha vardır. Belki ölüme değil ama onun hayatına geç kalmışsındır.
Uzaktır öyle kalacaktır belki. Hep bir umutla beklenirken sevda habercisi,
yüreğini teselli etmekde sana düşer.
Her şeye rağmen korkutmasın seni bu sevdanın ateşi. Her yangın önce
başladığı yeri yakar. Sana küçük kendime büyük gelen yüreğimde yıllar
geçsede senin adını yazar. Ve bil ki sevdiğim, uslanmaz ruhum yaşadıkça
seni sever, seni sevdikçe yaşar..
Yüreğim bir ayraç misali takıldı bakışlarının arasına.
Günlerden hangi cumartesiydi veya pazardı inan hatırlamıyorum. Anlamsız
olduğum, sıkıldığım, boş boş etrafa bakındığım anlardan birinde avuç
içlerimin arasına aldım sesini ve seni aradım.
Yolculuklar neden daima alfabenin sonuna doğru başlar ki?
İşte benimkisi de böyle bir yolculuktu. İlkin loş bir karanlıkta “merhaba”
dediğim, sonrasında da adresini bilmediğim bir kapı aralığında söylediğim
bir merhaba…
Yüzünde küçücük çocukların kırılgan ifadesiyle aralık bir bakışta
tutulmuştum gözlerine. Benim kadar derin bakıyordun. Öyle zamana borcun
yoktu diğerleri gibi. Göz kapaklarımın ağırlaştığını hissettirene kadar,
içime doğru bakıyordun. İçim ne de çok ezildi gözlerimi kaçırdığım, başımı
öne eğdiğim ve hatta ilk defa tenime dokunduğun zaman.
Söylesem hangi izi taşırsın bedeninde benden kalan ve kim bilir hatırlar
mısın sırılsıklam bedenine dokunduğum anda sana söylediklerimi?
Canımdan çektiğin adını benim için saklar mısın?
Saçlarım darmadağınık
Oysa daha bu sabah senin için hazırlanmıştı her şey.
Telefon defterine baktım, bir daha ve bir daha ve son bir defa. Seni
aramak için sebepler yaratmaktan yorulan beynim sonunda uykuya verdi
kendini. Aklım ve sen uykuya daldık.
On altıncı boyuttaydık seninle. Buraya kadar gelmemize izin veren ikinci
boyuttu. Sayende arada geçen zamanları algılama fırsatım bile olmamıştı.
Çünkü her şey çok hızlı olmuştu.
Oturdum… Elimdeki fincanda gittikçe soğuyan bir çayın ve vücuduna yavaş
yavaş yayılan alkolün, az sonra bitecek hüznü yerleşmişti bakışlarımızın
arasına.
Sanırım ben, bir tek seni alamadım o bakışların isimsiz randevularına.
Yapamadım…
O resmin üzerime düşen gölgesinden sıyrılamadım.
Hiç bilmeyecekti…
Duymayacaktı...
Yine kaldığı yerden alacaktı ellerini ellerine. Ama ben yine de yapamadım.
Mevsim sancıları yine her zamanki gibi gri şehrin sokaklarında içimi
acıtıyor. Eksiliyorum senden içeri, sana doğru. Hiç kendine boğulur mu
insan? Mahkemede hem sanık hem tanık olur mu? Erteler mi arzunun dolaştığı
bakışları gözlerinden?
Terk eder mi o kırılgan titreyişi?
Anlaşılmayacak biliyorum. Yine de seni satır aralarına gizliyorum, kimse
bilmeden, kimse duymadan.
Doğanın çam kokulu düşlerine emanet ediyorum o akşamı da. Işığın yerini
küçücük ışıltılar almıştı hani.
Neredeyse sana (d)okunacaktım..
Dedim ya günlerden hangi cumartesiydi ve belki hangi pazar,
hatırlamıyorum. Artık ne önemi var ki!?
Şimdi sana söyleyemediklerim i alıp yanıma gidiyorum.
Arkamdan bakar mısın yoksa gelir misin düşünmek istemiyorum ve yine her
zamanki ve hiç bilmediğin gibi “sana” yalan söylüyorum.
Canımdan çektiğin adını benim için saklar mısın?
İnsanlar gördüm kendilerine yabancı kendilerine garip kendilerine uzak.
Hiç bitmeyecek bir yolun yolcusu gibiydiler. Ne dinlenebilecekleri bir
mola yeri ve nede zaten varabilecekleri bir yer vardı. Ruhlarındaki
kabullenmişlik çirkin yüzlerine yansımıştı. Birbirlerinin kopyası bu
insanlar arasında bir yabancıydım ben. Beni aralarına hiç almadılar, zaten
hiç girmek istemediğimi bilmediler ki. Tek kelime konuşmadım onlarla. Yine
de onlarla aynı adımları atıyordum bilinçsizce. O hiç bitmeyecek sandığım
yola çıkmıştım onlarla birlikte bir kere.
Koyu gri bir havanın hakim olduğu o yolda ne bir tek yıldız gördüm nede
bir tek yağmur damlası düştü yola. Ne sıcak vardı ne soğuk. Kara, kirli
bir toprağın üzerinde atıyorduk adımlarımızı. O uzanıp giden yolda ne bir
yeşil, ne de mavi yoktu. Görünen sadece uzayıp giden sonsuz bir grilikti.
Yol uzayıp gittikçe, binlerce kişi katılıyordu bize. Amaçsız kalabalığa
katıldıkça katılıyordu insanlar.
Ses yoktu, gülüş yoktu, heyecan yoktu, sadece nefes almaya odaklanmış bir
insan güruhu vardı. Bense içimde çoğalttığım sesimi, bir mutlu yüze
sakladığım gülüşümü, bir sıcak yüreğe sakladığım sevgimi dışarı vurabilmek
için çırpınıyordum. Ama hiç bir yüz, hiç bir ses bu cesareti vermiyordu
bana. Bu bıktırıcı, bu tekdüze, bu amaçsız adımların atıldığı yolda bir
başka seçenek olmalıydı. Hissediyordum, ben bu yola bu insan kalabalığına
ait değildim. Aynı şeyleri hisseden benden başkaları da olmalıydı.
Sonra hiç varılmayacakmış kadar uzakta bir kuşun havalandığını gördüm. Bir
umut yakalamıştım sonunda. Adımlarımı hızlandırdım. Sıyrıldım
kalabalıktan. Koşmaya başladım. Kuşa yaklaştıkça gri hava dağılıyor,
güneşin ısısını hissediyor, gökyüzünün maviliği çiçeklerin her rengini
görüyordum. Ve en sonunda seni gördüm. Ordaydın. Küçücük ama yemyeşil bir
çayırın ortasında, gelincikler içinde öylece oturuyordun. Senin az ötende
hava kurşun gibi griyken. Senin başındaki gök masmaviydi. Ve sen gözlerini
o maviliğe dikmiş uzaktan gelecek birini bekler gibiydin. Ben gördüklerim
hissettiklerimin karşısında donmuş ve öylece kalakalmıştım. Yüzüme bakıp
sadece "HOŞGELDİN" dedin. Ve o ses yeniden hayata döndürdü beni. İçimdeki
bastırılmış gülümseme yansıdı yüzüme önce. Yüreğimin atışı hızlandı, tenim
ısındı sonra. Az önce terk ettiğim o kalabalık yanımızdan geçip giderken
biz senle el ele gülümsüyorduk onların şaşkınlığına.
Artık senle bir sevdanın iki ortağıydık. Şimdi içimde çoğalttığım sesimle
haykırıyordum herkes duysun diye...
Hiç kimse sevdama senin kadar yakışmadı ve sevdam hiç kimseyi senin kadar
yaşatmadı yüreğimde...
Geceydi seni bana taşıyan...Sen geceye yakındın, bende sana....Ağır aksak
işleyen zamanın düşürdüğü tuzaklardan kurtulup geldin, hoş
geldin.Korkularınla, sırlarınla ve sadece gözlerine derin bakanların
görebileceği acılarınla geldin, iyi ki geldin..... Bekleyişlerimin içine
hapsettiğim özlemlerim vardı.Nicedir kimseyle paylaşmadığım
hüzünlerim.Soramadığ ım sorularım.. Hatırladığımda yüreğimde yaratacağı o
korkunç sızıyı duymaktan korktuğum için beynimin bir köşesine fırlatıp
attığım ve bir daha hiç dokunmadığım anılarım vardı....Şimdi özgür
bıraktım özlemi.Şimdi hüzünde sevinçte doyasıya yaşanıyor bende.Sorular
cevabını buluyor, anılar canlanıyor çünkü sen geldin.Susmak ne çok
akıllandırmış beni... Ne çok biriktirmişim kelimelerimi....Bir bir
dökülürken dilimden sevda sözcükleri senin o tedirgin duruşun bile
durduramıyor beni."Seni soluyan bir rüzgara kapılmış gidiyorum.", yüreğimi
bir yelken gibi açtım, seninle dolduruyorum.Seninle olmanın, seni
yaşamanın ve zamanı sadece seninle paylaşmanın eşsiz hazzını duyumsuyorum,
ne iyi ettin de geldin.....Bir büyüysen bozulma. Bir hayali yaşıyorsak
kaybolma. Hep biz çözecek değiliz ya gerçeğin düğümlerini, bırak kendi
halinde kalsın. Ruhuna talibim ben asıl gerçek bu. Kaçışlardan bıkmış, hep
yarım kalmış ruhum da bir tek seninle doyuma ulaşacak, kendini bulacak.
Dedim ya, sen geldin.Bir de mavi var öyle ya..... Nereye saklamıştım
maviyi ? Kimlerden gizlemiştim de yok sansınlar istemiştim ? Bak, güneş
bile mavi mavi parlıyor görüyor musun ? Yavaş yavaş yok oluyor yüreğimin
gri katmanları. Maviyle anılıyor görebildiğim her şey.En çok maviye
tutkunum ben, bu yüzden mavi sen oluyorsun, çocuk gibi seviniyorum. Sen
maviyle geldin..Sahi , çocuk olmayı ne kadar özlemişim ben... Senin
içindeki çocukla oynayacak bendeki çocuk. Yalansız ve saf olacak. Kumdan
kaleler yapacak, içine seni koyacak. Kaleyi yıkacak, seni kurtaracak,
kahraman olacak.Çığlıklar atacak, yorulmayacak, sensiz hiç bir oyunda
"ebe" olmayacak.Korkma , içindeki o çocuk hep yaşayacak, kimsenin zarar
vermesine izin vermeyeceğim.Çünkü sen o çocukla varsın, o çocukla
geldin.Yoktum ben , senden önce yoktum sanki. Sen geldin varlığını bildim.
Sen geldin bir dokunuşun, bir öpüşün nasıl da büyük bir hazza dönüştüğünü
gördüm. Sen geldin ben oldum, aşk oldum.Sen geldin....ama ne güzel
geldin...
ÇAĞIR BENİ ....
Aşk adına işlediğim bütün günahlarımı kutsal sayarak yağmalanmış
gecelerimin hüznünü bir bohça gibi sırtıma vurarak tutkumu ve
öfkemi,tutukladı ğım gözlerinin rengine boyayarak gelirim.
Hiç saklamadım duygularımı ama bir çocuk var ki içimde, asırlardır
uykuda.Asıl ben oyum asıl o uyandığında ben hayata daha çok
sarılıyorum.Konuşmay a hasret o çocuk artık uyusun istemiyorum.Onu
uyandıracaksan ve büyüteceksen gelirim.Hep seni, sana ve bütün ağırlığına
rağmen taşıyacağıma, hep seni sen kadar uzaklarda bile yaşayacağıma inan…
Hiçbir zaman senin gözlerinin gizliliğindeki güzelliği unutmayacağımı
inan. Ve benim kuşatma altındaki düşlerimi ve düşlerimdeki gülüşlerimi de
senin kanatmayacağına inanayım.İnandır beni gelirim..
Bakışlarımla okşayarak yüzünü gece yarısı hasretlerinin yoldaşı olurum,
bölünmüş düşlerinde ve yalnız gecelerinde bak bana, hep konuk olurum
sana..Şiirlerinde hep yeni umutları yeni sevdaları anlatan bir ozan gibi
sana dair dizeler yazarım.Seni anlatmayacak her sözcüğü kullanılmaz
kılarım.Salıverir im yüreğimi bir ezginin notalarına..Söyle şarkımı
gelirim.
Rotasını kaybetmiş bir gemi gibi fırtınadan fırtınaya sürüklenirken Kara
Göründü diye bağıran bir tayfanın sesindeki mutluluğu taşırım ben limanım
sensin.Bir tek sana sığınırım korku dolu dev dalgaların şiddetinden.Aç
kapılarını gelirim.utangaçlığım ı, güçsüzlüğümü, üzerini yalanlarla
örttüğüm hatalarımı bırakarak acı ve gözyaşını unutarak umutlarımın da
ellerinden tutarak gelirim.
Biz seninle ölür gibi öpüşmeli öpüşür gibi bölüşmeliyiz hayatı..hesapsız
mekanlarda ve zamansızca.ayın karanlık yüzünü düşün, güneşi kucakladığın
anı düşün başını göğsüme yaslayıp sustuğunda belki de ömründe ilk defa
geçmişteki hoyrat sevdalara inat sen de yum gözlerini Sevda ile dağla
yüreğini..Ben sendeyim, kazındım bir kez yüreğine..bundan böyle ihanetin
adının bile anılmadığı bir ülkede, hayallerini azaltmadan bir baharı ve
sonraki bilmem kaç baharı benimle birlikte yaşam istiyorsan çağır
beni..GELİRİM SEVGİLİM!!!Çünkü seni çok seviyorum ne yazık ki bunu sende
biliyorsun..
Bazen öyle bir iliskiye tutulursunuz ki, ne sevebilir,ne
terkedebilirsiniz. Kör kütük baglanmissinizdir aslinda... En güzel
yillarinizin, aci tatli hatiralarinizin ortagidir iç çekismelerinizin
müsebbibi, yazilarinizin ilhami, sohbetlerinizin konusudur.
Gözyaslarinizda, bilinçaltinizda, kahkahanizdadir. Korkunca saklandiginiz
bir siginak,cosunca öptügünüz bir bayrak...Sevdaniz riyasiz, çikarsiz,
karsiliksizdir.Sinir siz ve nihayetsiz "Ölmek var, dönmek yok"tur. * * *
Lakin gün gelir anlarsiniz içten içe bir seylerin kanadigini... Tutkulu
sevdalarin gizli hançerleri baslar parildamaya...Surasi ndan, burasindan
elestirmeye koyulursunuz: "Söyle görünse, öyle demese, degisse biraz ya da
eskisi gibi olsa..." Baskalarini örnek göstermeye, "Bak onlar nasil
yasiyor" demeye baslarsiniz. Hem birlikte yasayip, hem özgür olmanin
yollarini ararsiniz. Askinizin gözü kör degildir artik, yanlisini görür
düzeltmek istersiniz. "Eskiden böyle miydi ya.." diye baslayan sohbetlerde
açilir elestirinin kapisi açildikça, bastirilmis itirazlar yükselir
bilinçaltindan... Böyle süremeyecegini bilirsiniz. Degissin istersiniz. O,
sevgisizliginize yorar bunu... Ihanete sayar. Tutkulu iliskilerde ihanetin
bedeli ölümdür. "Ya sev böyle ya da terket" diye gürler... * * * Bir
zamanlar bir gülücügüyle alacakaranligi isitan o rüya, bir kabusa dönüsür
birden... Kapatir gönlünün kapilarini, yasaklar kendini size... Hoyrattir,
bakmaz yüzünüze... Zehir akar dilinden, konusturmaz, suçlar,yargilar
mahkum eder. Mühürler dudaklarinizi, yirtar atar yazdiklarinizi, siler
sizi defterden... "Iyiligin içindi hepsi, seni sevdigim için..."
dersiniz,dinletemezs iniz. Ayrilirsaniz asamayacaginizi bilirsiniz, lakin
böyle de sevemezsiniz. Ihanetten kirilmistir kaleminiz severek, terk
edersiniz... * * * "Madem öyle..."nin çagi baslar ondan sonra...Madem ki
siz böylesine tutkunken, o hep baskalarini seçmistir, madem ki kiymetinizi
bilmemistir, o halde "günah sizden gitmistir". Lanet ederek bu karsiliksiz
aska, çekip gitmeleri denersiniz. Askin göçmenlik çagi baslar böylece...
Daha özgür olacaginiz limanlara demirlerseniz bir süre... Ne var ki
unutamaz, uzaktan uzaga izlersiniz olup biteni... Etrafi bir sürü
ugursuzla dolmus, kurda kusa yem olmustur. Deli kanlilar, eli kanlilar,
ugruna ölenler, sirtina binenler sarmistir çevresini... Gurur duyar
onlarla, koynunda besler, gözünü oysunlar diye... Ugruna kan dökenleri
sever, yoluna gül dökenlerden fazla... "Bana ne... kendi seçimi" diye omuz
silkmeye çabalarsiniz bir süre... Ama sonra... ansizin kulagimiza çalinan
bir sarki ya da kapi araligindan süzülüp gelen bir koku, hatirlatir onu
yeniden... Yaban ellerde, baska kollarda ondan bahseder aglarsiniz.
Kokusunu özlersiniz türküsünü söylemeyi, sarkisini dinlemeyi, yemegini
yemeyi, elinden bir kadeh raki içmeyi... Karsi nehrin kenarindan hasret
siirleri haykirirsiniz, sular kulagina fisildasin diye... Dönüp "Seni hala
seviyorum" diye bagirmak geçer içinizden...Dönemezs iniz. Göremedikçe
baglanir, uzaklastikça yakinlasirsiniz. * * * Anlarsiniz ki bir çaresiz
asktir bu, ne onunla olur, ne onsuz... Hem kollarinda ölmek, kucagina
gömülmek arzusu, hem "Ne olacak sonunda"kuskusu... Böyle sevemezsiniz,
terk de edemezsiniz. Sürünür gidersiniz...
Gidişine değil sitemim, beni sensiz günlere mahkum etmene...
Bende olduğundan beri ne zaman aynaya baksam , kendimi bulamıyorum.
Gözlerimde gözlerini, dudaklarımda gülüşünü görüyorum. Hep nefesini
soluyorum, tenimde bir ürperti beliriyor. Koca şehir susuyor sadece sesin
çınlıyor kulaklarımda. Bakabildiğim kadar ileride, dokunabildiğimce
yakındasın ama hasret kalıyorum bebek yüzlüm gülüşüne.
İstanbul gibi bakıyorsun bana, gizemli ve buğulu. Hem içinde olup , hem
yalnız yaşamak bilsen ne kadar zor geliyor. Hayat kavgasını sürdürüyor
sevdam. Aşk can çekişiyor gecelerimde. Tenine susuyorum Marmara’nın
derinliklerinde. Yeditepe çalıyor sanki seni benden, yavaş yavaş
tüketiyor.
Gökyüzüne yıldızlarla tutunan peçesini çıkarıyorum karanlığın. Pencereden
yatağına süzülen ay ışığı olmak, yüzünü sürdüğün yastık olup düşlerine
avuç açmak için. Bedeninde serilmeliyim gece gibi. Meleklerin uyurken
bıraktığı gülüşü seyretmeliyim başucunda.
Kalmamı istermisin, yıldızlar bir bir gömülürken sabaha ? Dokunmamı
istermisin ayaz düşen tenine ? Hani utanmazlığın koynunda kendinle
sevişmelerinde yanında olmamı istermisin ?
Kuruyan teninde terden boncuklar yapabilirim, güzel bir melodideki piyano
tuşlari gibi dokunabilirim vücuduna, kıvrımlarınla ahenkli yaşayabilirim
seni. Rüzgarın dağlarla kucaklaşmasını, dalgaların kıyılara cilvelerini
getir aklına. Önce, süzülmelerini hisset kumlara köpüklerinin, sonra
kızışan rüzgarla tut ellerimi. Tüm gücünle sarıl biçare kimliğime.
Açlığımı , susuzluğumu , sırlarımı bitir gecede. İçimde kıpırdanışların ,
yüreğimde sıcaklığın, dudaklarımda titreyişleri sevdanın, tenimin
ürpertisinde nefesin olmalı...
Dağıt hazan düşen yatağımı. Güneşim ol Eylül gözlüm. ‘Seni istiyorum’ diye
yutkunduğum nefesimi al dudaklarımdan, sırlarımı çöz öpüşlerinle. Ay gibi
yum gözlerini geceye, yıldız gibi kay geç düşlerimden. Tadını bilmediğim,
tenine düşmedigim hayal olmaktan çık, dökül şehvetinle.
Söyleyemem sana yanan tenimi, kıvılcımı düştü bir kez içime. Kıvranışlarım
kadar sessiz uykusuzluğum. Her dokunuşumda kendime, haykırışlarım
suskunluğum aslında.
Kendime sarılıp yatağın bir ucunda tüm ürkekliğimle gelişini beklerim.
İçimden akan ılıklığı, sıcak sevdayı sana sunmak , sadece hayalinle
bütünleşerek yaşamak çok zor be aşkım... ‘SEN’ bendeysen, benimsen ..
Neden geceler isyanım ? Kirpikten bulutlarını arala artık, güneş
gözlerinde kapalı kalmasın, Uyan ! Dünya güneşe , ben sana kavuşayım. Seni
seviyorum Eylül bakışlım..
BOZKURT21
28.Mart.2015, 10:35
DİNLE
Ne zaman nasıl sevdim seni bilmiyorum.Oysa ki yasaktın bana, yasaktım ben
de sana.
Bahar gibi çıkıp geldin, tam da karakışın ortasında.Sesini duymak öyle
huzur vericiydi ki içimde binbir kelebek uçup,kanat çırpıyordu sanki.
Heyecandan yüreğim kurudukça bahar yağmurları gibi yağıyordun ruhuma.
Sonra güneş olup açıyordun.Rengare nk gökkuşağı gibi
aşk olup sarıyordun tüm benliğimi...Gökyüzün de süzülen uçurtma gibi
uçuyordum bende senin aşkınla..
Seninle konuşurken bile sesin sesime değdikçe nefesim kesiliyordu.
Hep gülüyordum,güldürüyo rdun yüreğimi sen benim.Öyle benleydin ki, öyle
sen olmuştum ki..
Dinlediğim şarkılara mı seni alıyordum yoksa sen mi bana şarkılar
oluyordun?
Sevdim işte seni, hiçte saklamadım,saklıyama dım...Seni sen olduğun için
sevdim.Bana yalansız dolansız gelmiştin.
Herşeyin en güzelini hissettirişini sevdim...Ahh keşke birde benim
olsaydın...
Olamadın....Olamazdı n da...Yasaktın ama herşeye rağmen tatlıydın...
Bilirsin zaman zaman karamsarlıklara düşerim ben, işte yine
öyleyim...Neden kendimi yüreğinden taşındırılmış hissediyorum?
Neden içimde ki bu acı? Neden?
Bak bana!.. Gözlerimde yaş, yüreğimde yas var, hepsi sana...
Bana hissettirdiğin gibi seviyorsan beni, tut elimi, sar beni..Hissettir
bana aşkını yok et bu karamsarlıkları...
Ya da yüreğine yeni bir levha as SAHİBİNDEN KİRALIKTIR diye..
DİNLE
Dinle sevdiceğim
Dinle!..
Ben seni
Bu yüreğe
Kiracı değil
Sahibesi kıldım
Sakın olaki
Bu yüreği
Aşk kumarın da
Bozdurma...
Her Bakışımda...
Gözlerine her bakışımda gökyüzünün gülümseyen çehresine umut yüklü
bulutlar çizebilmek için sepetinde denizler taşıyan mavi yürekli bir
çocuk, yemyeşil nehirler serpiyor gözlerime...
Gökyüzüne her bakışımda gözlerinin yemyeşil iklimlerinden yüreğime
süzülen melekler, zümrütlerle bezenmiş kanatlarındaki elmas işlemeli sevda
filizlerini ekiyorlar içime. Ve ben her sabah, daha da büyütebilmek için
sevdamı, işte bu umutla kaldırıyorum başımı gökyüzüne...
Ellerine her bakışımda denizlerin ufukları kucaklayan sinelerinden,
sonsuzluğun ab-ı hayatına müştak masmavi umutlar getiren tebessüm sesli
martılar konuyor ellerime...
Yüreğime her bakışımda ellerine ömrümü sunduğum bir melek karşılıyor
beni! Zarif kanatlarından sevda türküleri yayılıyor. Gözlerinden yedi
veren güllerinin sıcaklığı süzülen bir minik kırlangıç olup götürüyor beni
huzurun gizemli diyarına. Çoğalıyor umut!
Önce bulut gibi
Sonra yağmur
Gökyüzü gibi sonra
Gözlerin gibi!
Ellerin açelya, ellerin erguvan
Uzanır da ellerin
Mutluluklar filizlenir
Dokununca yüreğime...
Yüreğine her bakışımda tarifi imkansız baharlar yeşeriyor içimde! Menekşe
bakışlı kır çiçekleri sarıveriyor her yanımı! Küçücük yürekleri mutluluğun
sinesinde neşelendirmek için çırpınan yemyeşil parklara, turuncu oyunlar
serpen yıldızlar beliriyor göklerimde. O şirin gülüşünle bana hayat
veriyorsun!
İnan ki Yar
YÜREĞİME SIĞMIYORSUN...
____________________ ____________________ ___
Aşk Dedikleri
Aşk: en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o,adı kendisidir zaten.Onu
anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur.''Aşık oldum''
dediğiniz an akan sular durur,küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla
anlar.Çünkü aşkın dili tektir.Aşk cesaret ister,kocaman bir yürek
ister.Nedir bu aşk denilen şey?Elle tutulmaz,gözle görülmezbir şeyse nedir
bu yaşanan somut acılar,güzellikler?A şk,hayatın bize hazırladığı en güzel
sürprizdir,bu yüzdende kalpleri ne zaman ele geçireceği hiç belli
değildir.Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun hükümdarlığına
giriverirsiniz.Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer ve kime neden
aşık olduğumuzu anlayabilseydik,aşkı n sırrınıda çözerdik herhalde.Ama o
zamanda aşkın insanı alıp götüren büyüsü tamamen kaybolurdu.Aşk hayata ve
zamana karşı işlenen en büyük suç ortaklığıdır,aşk hayatın bütün tek
düzeliğine,bütün sıradanlığına en soylu baş kaldırıdır.Ondan korkup kaçmak
hiç kimseye yakışmaz.Ve elbette yaşanılan aşkı suçlamak,yargılamak,
karala! mak da aşka yakışmaz.Bu önce haksızlık kendinize saygısızlık
olur.İnsan sonuna kadar savunmalı aşkını karşılık görmesede,acı çekeceğini
hissetsede,yarın terk edileceğini bilsede,ailesini karşısına alacağını
bilsede taviz vermemeli aşkından.''SENİ SEVİYORUM'' diyebilmeli göğsünü
gere gere.Aşk işte o zaman aşktır.Ve bunun doğrusu yanlışı yoktur,zaten
aşkın kendisi doğrudur.Kime karşı duyuluyorsa bu aşk,doğru insanda işte
odur.Aşkın zamanı yoktur hep hazırlıksız yakalar insanı.Evli
olmanız,sevgilinizin olması,bir ayrılığın taze yaralarını kurutmaya
çalışmanız,bağlılıkt an korkmanız,ailenizden çekinmeniz,hatta sevilenin
hapse girmesi bile onun hiçmi hiç umrunda değildir.İşte aşk bütün bunlara
tek başınıza karşı gelme yürekliliğidir,belki de yeni hayata geçebilme
yoludur...Aşkın ne zaman geleceği belli olmadığı gibi,ne zaman gideceğide
hiç belli değildir.Fazla vakti yoktur onun,uzun süre beklemeye ve
bekletilmeye tahammülüde yoktur.Bir başka göze bakmaya bir başka tene
dokunmaya baş!
laması okadar da zor değildir... Aşktan değil onun kaçmasından korkun ve
doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savunun aşkınızı.
Biliyormusunuz hayat zaten kocaman bir yalan.Bu kadar sahteliğin içinde
gerçek ve doğru olan tek güzellik AŞK lütfen ona haksızlık
etmeyin.Aşkına,sana aşık olana sahip çık ve onu kaybetme.''SENİ
SEVİYORUM'' demek için geç kalma! Sevgiyle kal...
Seni ne çok sevdim ben.
Ne çok gözyaşı döktüm senin için. Geceleri sen yatağında meleklerin
kanatlarıyla uçarken ben penceremin önünde senin rüyana girmek için dua
ederdim.
Bir bakışına, bir dudak kıvrımında titreşen gülüşüne
ulaşmak için dünyanın bütün çiçeklerini önüne sererdim.
Şiirler, şarkılar, sevgiler içimde tutuşan bir ateş, onun yangınında
senin için kül kesildim. Ağır hastalar geceyi zor geçirir.
Sabahı bekler kırgın yürekler, hasta umutlar, yalnız ruhlar.
Yalnızdı gecelerim. Hastaydı gecelerim. Kan kaybından giden bir yaralı
gibi
umarsızdı gecelerim. Bir uçurumun kenarına beni taşıyan karabasandı
gecelerim.
Adına yalnızlık dedim. Sensizlik dedim.. Sen beni bilmedin, beni
tanımadın,
beni sevmedin.. Bu bir ölümdü, bu bir fermandı .. Bıçak kesmez artık beni,
ip asmaz,
çeküller yüreğimi taşımaz. Yaşamak mümkün değil,
yalnızlık karanlık kapılarıyla üstüme kapandı. Amansız acılar içindeyim.
Ey Sevdiğim.. Ben seni ne çok sevdim.
Dünya bildi, bir sen bilmedin. Yalnızlığın diğer adı aşka karşılık
almamaktır.
Kaçılamayacak kadar yakın, tutulamayacak kadar uzak bir yerdesin..
Benim aşkıma yalnızlık kucak açtı. Senin yokluğuna dokundum, içim yandı.
Odamın çıldırtan sessizliğinde sana seslendim. Yankısı döndü dolaştı,
senin kapıların bana kapalı. Kendi sesim yine bana ulaştı.
Anladım ki beni hiç duymayacaksın.
Sana sitem edemem. Sana kırılamam.
Bir tek dileğim var senden, son bir tek isteğim.
O da MUTLU OLMAN.
MUTLU OL SEVDİĞİM.. BİRİCİĞİM..
AŞKIM. NEREYE, KİME GİDERSEN GİT YETER Kİ SEN MUTLU OL...
____________________ ____________________ __________________
Bu Sana Son Yazışım..
“Bu sana son sözüm” dermiş gibi bakan. Simsiyah harflerle kirletilmiş,
bembeyaz
bir sayfa. Neresinden bakılsa acı, hangi satırından başlansa hüzün, hangi
kelimesi okunsa güvensizlik.
Oysa ki benim batan güneşin ardından sarıldığım, tepeden aşağı inerken,
çakıl
taşlarıyla birlikte yuvarlandığımda düşündüğüm biri var…
“Bu sana son yazışım…” bir ayrılığın ilanı gibi, ölünün üzerine son kürek
toprak, gözdeki son damla, son kez el sallamak gibi…
Oysa ki benim Kışın soğuğunda, dalgaların kayaları dövdüğü anlarda,
fırtınalarda savrulurken sığındığım biri var…
“Bu sana son yazışım...” düşündüklerinin, hissettiklerinin ve
yaşadıklarının
benim için zerre kadar önemi yok demek değilse ne bu? Sen istediğini
söyle,
senin söylediklerinin hiç bir anlamı yok demek değilse ne bu?
Oysa ki benim derinlerde soluksuz kaldığımda ve nefesimin bana ait
olmadığını
sandığımda, sonsuz gibi görünen karanlığın ortasında, umudumun tükendiği
anlarda
düşündüğüm biri var…
“Bu sana son yazışım…” diye başlayan ve sana hiç inanmadım, sana hiç
güvenmedim
diye devam eden satırar bunlar. Üstelik inanmam ve güvenmem için yaptığın
herşey
boşa kürek çekmek, yetersiz, yersiz ve saçma çabalardan başka hiç birşey
değil
bunlar.
Oysa ki benim burnumda yağmur kokusu varken, bulutlar hızla akıp
geçerken, ve
çocuklar ağladığında, perdeler uçuştuğunda düşündüğüm biri var…
“Bu sana son yazışım…” ben bunları hak ettmedim… Ama sen herşeye
müstehaksın,
üzülmelisin, kırılmalısın, parçalanmalısın, yok olup gitmelisin… Senin
söylediklerinden daha değerli başkalarının ne dediği, senden daha değerli
bakalarının ne düşündüğü demek bu.
Oysa ki benim elimi uzattığımda ve saatin her çalışında, yanımdayken
özlediğim
ve uzaklaşınca her an düşündüğüm biri var…
“Bu sana son yazışım…” Açıkca dilediğini yap, ben istediğim kadar daha
yanındayım. Kendimi hazır hissedince girdiğim gibi çıkacağım hayatından
demek
bu?
Oysa ki Aklımın kıyısında dolaşan ve dilimin ucundayken yanarcasına
düşündüğüm,
deniz gözlerinde dolaşırken yemyeşil ormanlarda yok olup gittiğim biri
var…
Tek kişilik dünyamda ölçülü adımlarla yürüyorum. Boshwer dim ve ben artık
kendi
MaSaL ıma dönüyorum. Sana geliyorum. Aylardan Nisan, sabahın erken
saatleri ve
bahar…
Sen nesin hala çözemedim, hem dünyanın eşsiz güzelliği hemde en büyük
üzüntüsü... Ben seni çok sevdim, ama sen hiç sevmedin. Kızamıyorum ben
sana. Kızamıyorum ki! İnsan sevdiğine kızamıyor ki... Sen benim nefes alma
sebebim hemde utancım, sen benim gözlerim, sen benim kör kuyularım.
Sen başka yerlerdesin, yanımda olmana rağmen ben senin yanındayken sen
başka yerlerdesin. Hep elimi uzatsam tutarım seni, ama bi o kadar da çok
uzaksın. Yüzüne bakarken sevdiğinin başka şeyler gelmek ister
dudaklarından, dökülen kelimeler başka sözler ama bunu engellemek nasıl
bişeydir bilir misin?! Gözlerine
bakarken içinin nasıl ürperdiğini bilir misin? Sen acı çekersin, ama
karşındaki bunu bile anlamamaz. Sen içten içe hep ölürsün, yaşarken ölmek
nasıl acı verir insana bilir misin? Ama sadece sen bilirsin... Ama
sevdiğin için hiç pişman olmadım. İyi ki bu hayatta sen varsın, iyiki
tanımışım.
Sen belki çok uzaklarda benden habersizsin. Ama ben senleyim bu da yeter.
Sen sevesin diye ben seni sevmedim, sen benim olmadan da ben seni hep
sevdim.
Bütün güzellikler seni olsun ömrümün canımın canı sevdiğim...
__________________
Evet kendimi çok iyi hissediyorum ve hayat da iyi gidiyor... Beni benden
çalıp da gittin, nasıl iyi olmam ki ya da nasıl hayat iyi gitmez ki?...
Giderken bahar kokulu gülüşlerini de götürdün yanında. Düşmanlığım bu
yüzdendir belki de baharlara. Ve işte bir günah daha işliyorum, çünkü
sevmiyorum artık çiçekleri ve genzimi yakıyor kokuları...
Giderken deniz kokulu gözlerini de götürdün yanında, dalıp da gittiğim,
bakarken ruhumu titreten ışıl ışıl hayat dolu gözlerini... Yağmurda
sokaklarda ıslanmalarımı da aldın benim, sokaklarımı çaldın, vicdanımı ve
ruhuma dar gelen sevgimi de götürdün giderken...
Gecelerimi götürdün ve gökyüzü de baktığımda gördüğüm yıldızlarımı
soldurdun, dalgaların melodisine kaldırdığım kadehimdeki sıvının tadını da
aldın benden...
Sigaramı da çaldın benden, ciğerlerime çekerken dumanını hırsala,
beynimdeki benden başka benlerle savaşta kullandığım elimdeki tek silahımı
da aldın... Şimdilerde bir de kadehlerimde mermi olduğunu söylüyorum
dostlarıma, beyaz su yerine artık...
Sımsıkı sarılmalarımı da aldın gittin, içimdeki yaramaz çocuğu da
öldürdün... Hayallerimi de vurdun giderken sırtına, düşlerimi paraladın,
cesur görünen yanlarıma kapanmaz yaralar açtın... Dalgın, ellerim
ceplerimde yürüyüşlerimi ve sen kadar sevdiğim yalnızlıklarımı da
anlamsızlaştırdın gidişinle...
Oysa ölüm kadar sevmiştim seni ben... Onun kadar gerçek, onun kadar yakın
ve onun kadar dost bilmiştim seni... Ve sen gidince anladım ki, çokça
sevdiğim ve birlikte söylediğimiz o şarkının mısraları gibisin sen... Önce
elimden tutun. Sonra bırakıp gittin. Yıllanmış şarap gibi, yaktın içimi
yaktın...
Gördüğün gibi, iyiyim...
____________________ _
Sana akıyorum kaygısızca ve hiçbir şey bunu engelleyemiyor ve geri
çeviremiyor bu akışı. Çünkü sen her tarafımdasın. Sağımda, solumda,
arkamda, karşımda... Ne yana dönsem, ne yana yol almaya kalksam,
ulaşacağım son nokta sensin, orada yalnızca sen varsın...
Sana akıyorum, çünkü senin yolunda gidiyorum, attığın adımları takip
ediyorum sorgulamadan. Önüme çıkan hiçbir ayrım, hiçbir kavşak
ilgilendirmiyor beni. Yürüyorum peşin sıra, yürümenin en zor olduğu yol bu
olsa bile yürüyorum... Şikayet de etmiyorum çakılından, tozundan,
toprağından üstelik. Sana yaklaşabildiğim her adımda mutlu oluyorum ya da
yaklaşmayı başaramasam da bu umudu yaşamak heyecanlandırıyor beni...
Sana akıyorum, çünkü hayatın akışı kadar doğal sana akışım... Doğa nasıl
ki her canlının yaşaması için bir düzen kurmuşsa ve nasıl ki kuralları
varsa doğada yaşamanın, benim var olmamın da, yaşamamın da kuralı sensin,
senin var olduğun bir düzen içerisinde ben olabilirim ancak...
Sana akıyorum, çünkü sesinde bedeninde, kuşatmış durumda beni... Sana
karşı savunma dahi yapmıyorum ve böyle bir teslimiyet de rahatsız etmiyor
beni... Yüzüne, gözlerine, ellerine baktıkça, sesine yüklediğin gizleri
çözerken hep kendimden bir şeyler buluyorum sende...
Sana akıyorum, çünkü o kadar çok paylaşacak şeyimiz var ki seninle... Bu
güne kadar paylaştığımız her şey, her an umut veriyor sonrası için bana ve
ben belki de sende bu umudu yaşamayı, yaşatmayı seviyorum... Biliyorum ki
hayatın bir yerinde sadece bize özel bir çiçek var, o çiçeği birlikte
bulup, kokusunu ciğerlerine çektiğimizde hayata ve birbirimize sımsıkı
sarılacağız...
Sana akıyorum, çünkü bir insanı tutkuyla, beklentisiz ve delice sevmenin
tadını sende yaşadım ben... Bunun anlamını senle öğrenim, bunu senden
başkasıyla da yaşayamayacağımı biliyorum... Sende, seninle yaşamak her an
bir şölen tadında ve ben böylesine keyifli, böylesine eğlenceli ve hayat
dolu bir şöleni bırakıp gitmek istemiyorum...
Sana akıyorum, çünkü “hayatın uslanmaz ruhusun” sen ve ben belki de bu
ruha aşığım aslında... Seninle yenileniyorum, sadece seni düşünmekle
yüreğimde, beynimde çöreklenmiş ne kadar kötülük varsa hepsinden
arınıyorum bir anda...
Sana akıyorum, Bütün coşkum, bütün saflığımla... Aşka, sevgiye, güzelliğe
dair ne varsa benimle akıyor onlarda sana... Benim gibi çoşku dolu bir
ırmağı da huzurlu, sakin bir göle çevirecek tek güç sensin... Ne olur
orada kal, ayrılma seni gönül gözümün görebileceği noktadan... Sana
ulaşamasam bile varlığını hissetmek ve senin yolunda olmak yetiyor bana...
Ne keyifle okuduğum şiirler ezberimde, ne de bağıra çağıra söylediğim
şarkıların sözleri. Dalgın gözlerle yürüdüğüm caddelerde kayboluyorum
Sonsuz bir inatla sarıldığım radyodan gelen o harika melodilerin de tadı
yok? Peki ya o yağmurda iliklerime kadar ıslanmalarımı kim çaldı benden?
Bilmiyorum!
Susuyorum artık... Sustukça susuyorum. Sustukça, üzerime gelen insanlardan
kurtarmak için ruhumu, suskunluğuma sarılıyorum. Ama yine de saplanıyor
yüreğime bazı kelimeler. Bazıları da acıtıyor üstelik…
Sessiz geceler benim için sığınılan bir liman sanki. Kendimi bulup bulup
kaybettiğim karanlıkta, şöyle bir uğradığım kelime hazinem de bir anlam
ifade etmiyor. Düşünüyorum da bu güne kadar hep gibi yazmışım, gibi
okumuşum, gibi söylemişim ve en önemlisi gibi sevmişim...
Elbette hiçbir şey, ben ol deyince olmaz. Bunu biliyorum ama zaman da
geçiyor hızla. Tükenmez sandığım bütün sözler bitiyor ve ben de yavaş
yavaş tükeniyorum... Onca yıldan sonra hayata dair ne kaldı ki elimde?
Kocaman bir hiç! Öyleyse neden bunca çaba, neye bunca isyan…
Öyle anlamsızki yaşadığım hayat. Her şey az sonra gerçekleşecekmiş gibi
duruyor, elimi uzatıyorum tutmak için, kayboluyor. Benim dışımda kopuyor
bütün kıyametler ve ben kendime uyan bir kıyamet beğenmiyorum…
Kalbime bir kurşun sıkacak gönüllü katilimi arıyorum ya da yüreğime su
serpecek elin sahibini... Toprağa ateşi düşürecek, denizi yakamozlarla
süsleyecek sesin sahibini… Artık basit şeyler bekliyorum yaşamdan.
Örneğin, kimselerin bilmediği sırlarım olmalı ölürken... Kimselerin
gitmediği sokaklarım olmalı... İçimi kanatan özlemlerle yaşlanıp, sonra da
sessizce gitmeliyim bu dünyadan.
İşte yine susuyorum siyah bir geceye dönüyor her anım ve okuduğum her
şiir kanatıyor yaralarımı. İçimdeki çocuk ölüyor... Yalancı
gülümseyişlerle beni ciddiyete çağıran insanları da önemsemiyorum. Elimden
kayıp gidenlerden korkmadığımı bilmiyor ki hiç biri…
Susmalıyım...
Yine bir gece ve yine baş başayım kendimle, işte yine seni bulup
kaybettiğim
yerdeyim.
İnsanın bir şeylere karar vermesi ne kadar zor ya seni içime gömmeli ya
da
artık içimden söküp atmalıyım. Ama her ne olursa olsun susmalıyım. Hangisi
daha
zor, hangisi daha acı? Gerçekten gitmeli miydin, yoksa kalıp yanımda
savaşmalı
mı?... Bir yol arıyorum kendime, bulduğum tüm yollarsa sana çıkıyor…
Kapanmalı artık gözlerim. Sonsuz bir karanlıkta tek başıma yürümeye devam
etmeliyim... Yürümeliyim ardıma bile bakmadan, yürümeliyim parçalayarak
değerleri ve sevgileri, yok ederek yaşadığım tüm zamanları...
Nasılda acımasız zaman. Nasıl da yüceltmiştim seni gözümde. Tutup kendi
ellerimle koymuştum en yükseğe, sonra keyifle izlemiştim yüceliğini. Ama
yine
ben bitirmeliyim. Tutup kollarından indirmeliyim olduğun yerden. Ya da
seni
ölene kadar yaşatmalıyım içimde..... Ne kadar zor bir karar..
Bir yanım: “Bir daha kimse, hiç kimse onun kadar çok sevilmeyecek”,
derken, bir
yanım sakin, sessiz...
Zaman geçiyor, acım dinmiyor. Kapanmıyor yaralarım.. Tükenirken ben,
aklımda bir
tek sen... Görüyor musun, yine konuşuyorum ama sessizce. Susmayı öğreniyor
yüreğim..
Ama ben kararımı verdim...
Seninle olduğum zamanları düşünmek bile bana mutlulukların en büyüğünü
yaşatıyor..
Seni Seviyorum ve Ölene Kadar Seveceğim...
__________________
Yokluğun buz gibi soğuk
Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... "üşüme" diye
seslenmeni isterdim... bir el olmanı isterdim, bir kol... "özledim" deyip
sarılmanı... en karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim. kınalı
bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... gelseydin ve
yaslasaydım başımı omuzuna, ağlasaydım doya doya ... geçerdi üşümesi
yüreğimin, geçerdi üşümesi içimin, kirpiklerimde yağmurlar dumanlanmazdı
biliyorum...
Seninle suları yeşil bir ırmağın kıyısında buluşmak, saçlarının kokusundan
öpmek, içime çekmek ve serin soluğundan içmek, sana sarılmak, kucaklamak,
uçmak isterdim…
Ama nafile, aramızdaki bütün yollar kapalı... bütün dallar kesik...
yokluğun buz gibi soğuk... üşüyorum... yüreğim de donmuş sanki.
gözlerimde...
Ateşler içinde bedenim... öyle bir üşüme ki, hiç bir şey ısıtmıyor artık.
bütün uzuvlarım uyuşmuş. ezip geçiyor ruhumu acılar...
Yoksun işte, kalbimin kuyusu en hazin sesle inliyor şimdi. kirpikleri
kırılan bir zamanın teninde, ağrılı şiirler topluyorum gecelere şimdi...
Bilirim, sevmek ve özlemek bir ateşe dokunmaktır yakmaktır yüreğini
yangınlarda. ama ben üşüyorum. yokluğun buz gibi soğuk. yakacak bir
şeyimde yok…
Ağlıyorum, buza dönüşüyor gözyaşlarım… ağlıyorum, akıp gidiyor gözyaşlarım
çağlayanlara… bakakalıyorum ardından çaresiz…
Ah! bir el olsan dokunsan alnıma, okşasan saçlarımı bir anne şefkatiyle..
geçerdi ağrısı başımın, geçerdi biliyorum... bir gül olsaydın bahçemde,
koklasaydım nefes nefes, çekseydim içime derin derin... bir göz olup
baksaydın gözlerime, çekip alsaydın içindeki hüznü... ah! bir bilsen nasıl
sevinirdi yüreğim, nasıl sevinirdi dudağımdaki gelincik, kapımdaki
akasya...
Susuyorum artık derin derin... ve sessizce soluyorum bir hazan yaprağı
gibi... oysa ne kadar çok hasretim konuşmaya, anlatmaya anlaşılmaya...
oysa ne çok istiyorum, tüm bedenimden söküp almanı yalnızlığımı, hicranımı
bir tılsımla...
Yüreğim kanrevan, dikenler acımasız, ayaklarım kırık koşamıyorum artık
doruklara, menzil uzak...
Gel. yüreğim ol seher gülüm, her ölümümde bana yeniden hayat ver. elim ol,
ayağım ol, canım ol... gecem - gündüzüm ol... ağlayan gözlerim ol her
damlada yeniden doğur beni, yeniden doğur umudumu. her öldüğümde yeniden
yarat ki, seni ne kadar özlediğimi anlatayım yeryüzündeki bütün canlı
cansız varlıklara, ne kadar çok sevdiğimi ...
Önce sen gel sevgilim solmadan resimler, şiirler sislenmeden... islenmeden
geceler ... sonra ölüm gelsin...
Yoksun işte, kalbimin kuyusu en hazin sesle inliyor şimdi.
GÜNEŞİ UYANDIRMAKTAN GELİYORUM...
Hep karanlığın gizeminde kaybetme nedenlerimi bulmaya çalıştım. Tuttuğum
nefeslerim geldi aklıma. Kelimeleri susturmak için yutkunmalarım.
Bakışlarıma düşmesin diye gün ışığı, gözlerimi yumardım. Dizlerimi
bağlardım sana koşmamak için. Ellerimi dolardım kendime.Yakarmak
istemiyordum seni Tanrı’dan. Olmayacak duaya amin dememeyi çoktan öğretti
hayat. Beklentilerle hareket etmemeyi ve sadece susuyordum. Yapabildiğim
en güzel ve bana ait en özel tavrımı takınıyordum sana.
Sana ait güzeli-çirkini, iyiyi, kötüyü hazmediyor şimdi sevdam. Öğütüyorum
duygumu. Belki adını koymak için, belki olan adından caymak için. Sana
uzak kalıyorum. Bu, kendime yakın kılıyor beni. Kendimi mi senden çok
seviyorum? Seni mi benden koruyorum? Bilmiyorum.. susuyorum...
Her şeyi burada senle bırakıyorum…
Sevgimi, umutlarımı, yarınlarımı… en kötüsü yaşamak isteyip de
yaşayamadıklarımı… . Hepsini sana bırakıyorum. Belki onlara baktıkça beni
hatırlarsın. Ne denli büyük bi hata yaptığını… aslında hiç değmeyecek
ufacık şeyler için beni ne kadar büyük bir kırgınlıkla bıraktığını…
Sevgin o kadar küçükmüş ki… yama bekleyen elbiselerin arasında bıraktım
seni. Bir daha asla tamir edilememesi için. Yırtılmış, parçalanmış… tıpkı
senin benim kalbimi parçaladığın gibi….
Geriye dönüp baktığımda yanmış bir aşk görüyorum… her köşesinde ayrı bir
acı, ayrı bir iz…. Asla silinmeyecek … çıkmayacak yara…
Bir insan en fazla ne kadar kırılabilir ki? Ne kadar incinebilir?
Hayattaki en acı şeydir sevdiği insan tarafından kırılmak. Sen beni
kırdın. Hemde hiç değmeyecek bir nedenle. Keşke affedebilsem seni. Keşke
şu lanet olası gururumu yenip yanında kalabilsem.
Hiç ister miydim sana böylesine aşıkken çekip gitmeyi? Burada çaresiz bir
başına bırakmayı?
Sen benden çok şey çaldın. Sana hakkımı etmiyorum….
Kalbimi sende bırakıyorum giderken. Daha fazla kır acıt diye. Nede olsa
alışıksın sen…
Mutlu ol diyeceğim ama sen mutlu da olamazsın…
Kelimeler eksik, kelimeler yarali. Kelimeler ciliz. Tasimiyor, anlatmiyor,
tanimlamiyor bu duyguyu.Ben de... Çok baska bir sey. Sevginin ortasinda,
derin acilar hisseder mi insan? Aydinlik gülümsemelerin içine, hüznü
yerlestirir mi durup dururken? Gözlerine bugu,diline sitem, yüregine
burukluk, çöreklenir kalir mi asirlarca? Gelmeyecegini bildigi mektup
için, posta kutusunu hep ayni heyecanla açar mi? Dedim ya, baska bir sey
bu. Ne kadar yalnizsam, o kadar seninleyim su günlerde.
Belki de en basta, tutup seni en derinlere koydum diye oldu bunlar.
Kimseler ulasmasin diye,
kimselerin bilmedigi,
bulamayacagi yollara götürdüm seni.
En derinlerde tuttum.
Bana sakladim.
Derine, hep daha derine...
Seni yapayalniz,
bir tek bana biraktim.
Paylasamadim Yanlis yaptim.
Sana ulasan yollari kaybettim diye bütün bu saskinliklar.
Kendimi oradan oraya vurmam.
Sagimda, solumda, ne zaman dikildigini bilmedigim duvarlara çarpmam,
hiç görmedigim çukurlarla bogusmam.
Denizlerin, gürültüyle gelip vurdugu dehlizlerin, acili duvarlari gibiyim.
Duvarlarim yosunlu, duvarlarim kaygan, duvarlarimdan hiç tükenmeyen sular
siziyor.
Tutunamiyorum.
Renklerim, gün içinde degisiyor.
Soluyorum,
soguyorum.
Günes ulasmiyor içerilerime.
Küfleniyorum,
yaslaniyorum.
Yalnizliklar pesimde.
Dokundugum her islak duvardan, pis kokulu bir yalnizlik bulasiyor üstüme.
Yapis
yapis, vicik vicik bir yalnizlik bu.
Biliyorum,
bütün bunlar,
hep benim suçum.
Seni sakladigim yere ulasamaz oldum.
Yollar, gitgide uzadi ve karisti.
Ümidimi isitacak,
parlatacak,
kimildatacak bir seylere ihtiyacim var.
Ah onun ne oldugunu biliyorum.
Sonu sana geliyor her cümlenin.
Her seyin basinda, içinde ve sonundasin.
Bu degismiyor.
öyle içimsin ki.
Birden aklima geldi,
tuttum sana bir mektup yazdim dün.
çok mutluydum...
Gün içinde neler yaptigimi,
nelere kizip,
nelerle mutlu oldugumu,
tek tek anlattim.
Mevsimlerin ve insanlarin nasil karisik ve beklenmedik olduklarini yazdim.
"Yine zamansiz yagmurlar" dedim,
"Daha önce, hiç bu kadar zayif degildi günes isinlari" dedim,
"Gerçekten buradaki sarkilari hiç ögrenmeyecek,
bilmeyecek,
söylemeyecek misin?"
dedim.
Çok uzun bir mektup oldu..
Basindan sonuna kadar okudum da.
Neler yazmisim diye merakimdan.
Sonra çekmecemden bir zarf çikarip,
Adini yazdim.
Büyük harflerle,
yalnizca adini.
Adresini bilsem gönderir miydim, bilmiyorum.
Mektup cebimde.
Cebim yüregime yakin.
Yüregim sende.
Sen yüregime yakin.
Öyleyse mektup sende.
Bu kadar içimdesin iste.
__________________
Ilık rüzgarla gelen bir müzik sesiyle dalıverdim uzaklara "Aşık olmak
günahsa ben bir günahkarım, pişman değilim tanrım " diyordu yumuşak bir
ses bir sızı saplandı ilk önce kalbime sensizlik yüreğimi yakıyordu, sana
hasrettim sarı kurumuş yapraklar arasında yürürken rüzgarın yüzüme
vurmasıyla kokunu duydum sanki yalnızdım mutsuzdum, sen yoktun ebediyen
gitmiştin.
Şimdi yanımda olsaydın kollarınla beni sarar, yüzüme dağılan
saçlarımı parmaklarınla düzeltirdin.. iki taraftan kulaklarımın
arkasına sıkıştırır, "Böyle daha güzel aşkım"derdin
yüzüme düşen saçlarıma tuzlu gözyaşlarım karışıyor şimdi.
"Sakın ha ağlama, seni birgün bile ağlarken görmek istemiyorum" derdin
bana
şimdi bir yerlerden bakıyorsa gözlerin üzülüyorsundur
ama gözyaşlarıma söz geçiremiyorum sevgilim...
Hani biz sonsuza kadar mutlu olacaktık?
Hani birbirimizi terketmiyecektik?
Neden beni tek başıma bırakıp gittin aşkım.?
Kaza haberin geldiğinde inanamadım evimizden nasıl çıktığımı
bile hatırlamıyorum hastanede seni öyle kanların içinde
baygın bir şekilde görünce dünya başıma yıkıldı elini
tuttum ve sen gözlerini açtın
"Sakın ha! Sakın elimi bırakma" dediğin zaman bile
"Gözlerindeki ormanda yağmur yağmasın" dedin
yanaklarımdan süzülen sicim gibi yaşlar yüzüne döküldüğünün farkında bile
değildim..
ameliyathanenin kapısına kadar elini hiç bırakmadım ve mecburen
elini ayırdılar benden saatlerce o odada kaldın
çıktığın zaman komadaydın doktorlar ümitsizce gözlerime
bakıyordu seni odana götürdüler.. neydi, neden o makinaları
vücuduna bağlamışlardı.? Sen yaşayacaktın.. beni bırakmayacaktın yemin
etmiştin..
yavaşça elimi elinin üzerine koydum.. hiç kıpırdamıyordun
günlerce başucunda bekledim farkında bile değildin hep uyuyordun
yanında seni beklerken geçirdiğimiz günler bir film şeridi gibi
gözlerimden geçti
beni kızdırmaların, sinirletmelerin ve ondan sonra gönlümü almak için
bütün evi
ben yokken çiçek bahçesine çevirmen doğumgünlerimizde birbirimize
aldığımız
müzik kutuları hani son doğumgününde sana mavi bir kazak almıştım da hemen
giyip
mankenlik yapmıştın ya ve ben seninle dalga geçmiştim sen de pastayı
alıp yüzüme yapıştırmıştın ve sonra da bütün evi pastayla alt üst etmiştik
ne kadar deliymişiz, ne kadar aşıkmışız mavi kazağını son gördüğümde
kanlar içindeydi..
kaza günü onu giyiyormuşsun meğer çok sinirlettin beni, nasıl çıkacak
şimdi
kazaktaki kan lekeleri? Olmadı şimdi, iyileşir iyileşmez kazağını sen
yıkayacaksın..
onu sana ben aldım atmak olmaz ki Hala uyanmadın bir hafta geçti hiç bir
kıpırtı yok
doktorların biri gidiyor biri geliyor..
söyledikleri hiçbirşeyi artık anlamıyorum.. bu arada o yağmurlu gün geldi
aklıma..
bisikletlerle yarış yaptığımız o gün.. hani ani bir yağmur başlamıştı da
eve zor yetişmiştik..
balkonda durup yağmuru izlerken bir gün bebeğimiz olursa ismini
Yağmur koyalım demiştik bizim yağmurumuz yaz yağmuru olsun demiştik Ve bir
gün daha geçti işte,
yanında sen o yatakta hareketsiz yatarken bir gün daha geçti elim elinde..
ve başım yatağın yanında, kendimden geçmişim.. ve aniden elin elimde
kıpırdadı..
aniden kırmızı, şiş gözlerimi sana çevirdim ve gözlerini açtın
o halinle bile gülümsüyordun bana dudaklarına küçücük bir öpücük
kondururken
sessizce gözlerimden yine bilinçsizce tuzlu gözyaşlarım dudaklarına düştü
kızar gibi yine baktın bana "Tamam" dedim "Ağlamıyacağım"
Gözlerime baktın buğulu hiç beklemediğim bir anda dudakların kıpırdamaya
başladı "Affet beni" dedin, "Birbirimizi terketmiyecektik,
hala daha da seni terketmedim ama." dedin ve gerisini duymak bile
istemiyordum,
parmaklarımla dudaklarını kapattım, "Konuşma, yorulma, sonra konuşuruz"
dedim ama başınla
"Şimdi" dercesine işaret ettin "Şehre inmiştim, yıldönümümüz için
beğendiğin tek taşlı pırlanta
yüzüğü alacaktım, aldım da yanında 25 tane gül vardı, arabanın torpido
gözünde yüzüğün,
koltukta da güllerin vardı" dedin ve devam ettin "Hayatımda geçirdiğim en
güzel yılları
seninle paylaştım, gözlerim, kalbim hep yanında olacak, arabadan
emanetlerini almayı
unutma" dedin bana gözlerimdeki yaşları artık durduramıyordum
"Bir dahaki sonbahara yürüdüğümüz yolda yanlız yürüyeceksin ve çok güçlü
olacaksın,
beni affet aşkım seni bensiz bırakıyorum, seni canımdan çok seviyorum,
son bir öpücük ver bana" dedin ve bir elim elinde bir elimle alnını
okşarken istediğini
yaptım dudakların sıcaktı ve aniden makineden ince bir ses geldi,
elin elimden kopuverdi. Gözlerin yavaşca kapandı. Doktorlar koşup geldiler
öylece orda
kalıverdim hareketsiz kaldım, donmuştum, sen yoktun artık doktorlar
seni götürdüler artık sen yoktun, yanlızdım..
Ve şimdi sensiz geçen ilk sonbahardayım yürüdüğümüz yolda kurumuş
yaprakların arasında
tek başınayım. Arabadan bana getirdikleri emanetlerimin biri evde diğeri
parmağımda yüzüğünü yaşadığımı
sürece parmağımdan, güllerini yatağımın yanından hiç ayırmayacağım mavi
kazağını yıkadım,
temizledim yastığının üzerinde duruyor.. Hazan mevisimi, hüzün mevsimi aşk
mevisimi..
ayrılık mevsimi Kulağımda bana söylediğin şarkıyla yürüyorum tek başıma
söz verdiğimiz gibi sarı yapraklı yolda....
"SANA RÜYA DİYEMEM, SENDEN UYANAMAM Kİ
NEREDE OLURSAN OL, SENİNLEYİM BEN SANKİ
BULUTLU GÜNEŞİMSİN, SEVGİLİMSİN BENİMSİN
YAZ YAĞMURUM, KIŞ GÜLÜM, NEŞEMSİN KEDERİMSİN
SENİNLE DOLU DÜNYAM, GÜNDÜZÜM GECEM SENSİN
ÖLSEMDE AYRILAMAM, BENLİĞİM RUHUM SENSİN..."
Biliyorum her an her saniye benimlesin, beni izliyorsun.
İyi ki şarkılar var ve şiirler. Sen sözünü tutmadın,
beni bırakıp gittin. Belki birgün aşkım...
Bu yağmurlar diner ve biz yine birlikte oluruz hiç ayrılmamacasına.
"HER YERDE HATIRAN VAR, HERŞEY SENİNLE DOLU
HERŞEYDE SENİN İZİN, BU YOL AŞKININ YOLU
ALAMAZ BİN SEVGİLİ KALBİMDEKİ YERİNİ
SANKİ İÇİMDE AÇAR BU SARMAŞIK GÜLLERİ.... "
İyi ki şarkılar var...
__________________
Hayatın sana sunduğu herşeye alışmalısın. Bırakıp gidenlere ve geride
bıraktıklarına da.
Çünkü kendimden biliyorum, eninde sonunda kazanan hayat oluyor ve bize
düşen istesek de inat etsek de unutmak oluyor veya alışmak....
Sevmeyi öğrenmemek en iyisi, biliyor musun? Belki hayat tatsız tuzsuz bir
yemeğe benziyor ama kalbin yanmıyor en azından. İlk defa bu acıya
düştüğümde yüreği elinde bir delikanlıydım. Aşkın kendisi zaten tüm
damarlarımızdaki kanı çeken bir dertken ben daha kötüsünü yaptım, canımdan
çok sevdim. Bir kat arttı çektiğim acı. O zamanlar bir daha cesaret
edeceğime inanmazdım asla, ama bir defa öğrenmeye gör. Zihnini bulandıran
esrar gibidir. Bir kere de tiryaki olursun ve bile bile dalarsın acının
içine yeniden.
Bir kere öğrendin mi aşık olmayı, hiç yapamazsan yoldan geçenlere aşık
olursun. Ve bir defa alıştın mı aşk acısına yoldan geçen hepsinin arkasına
bile dönüp bakmazsın, acısı içinde kalır yine de. Ve kalbin alışmıştır
aşık olmaya, kaybetmeye. Giderek daha delice aşklar bulur seni, zamanla
anlarsın ki aşık olunan çok da önemli değildir. Bizzat aşkın kendisidir
aşık olduğun.
Duymadığın, görmediğin, dokunmadığın ve koklamadığın -belki de bunları
ummadığın bile- birine aşık olmak nasıl bir şeydir. Aşk değişir. İşte sen
tam da o günlerde buldun beni. Ve onun için çok sevdim seni. Onun için
aşık oldum. Yirmili yaşlarımın sonuna gelmişim ve aşk deyince acıdan başka
bir duygu yaşamamışım. Aklımda aşktan kalma bir kucak dolusu kaçış,
terkedilmişlik ve aldatılmışlık var. Yine de bile bile düşüyorsam, bu aşk
değil. En azından adı aşk gerisi ruhu değil.
Sen geldiğinde de biliyordum. Ya senden kaçacaktım ya sen de gidecektin.
Sahi bu defa hangisi oldu? Onu bilemedim. Aslında tüm bu yaşadıklarımız
benim "kader" diye anlattığım bir hayat sahnesi. Bizden habersiz kuruluyor
sahne, oyun oynanıyor ve biz de oyunun baş aktörleriyiz belki, sonra perde
kapanıyor. Böyle bir şey. Seni bulmak ne kadar güzelse, seni kaybetmek de
o kadar güzel. Hayır yanlış yazmadım. Çünkü içinde sen varsın. İçinde sen
varken bir şey nasıl kötü olabilir?
Belki bir gün okuma fırsatın olur, ama sana yazıldığını bilmeden. Buraya
bir işaret koymalıyım diye düşündüm, bir kelime. O kelimeyi okuduğunda
kalbin burkulsun ve anla ki bunu yazan benim, hikayesi bizim hikayemiz.
Ben alışkınım kaybetmeye...
Seni Seviyorum,
çünkü,her sabah kalktığımda yaşamak için tek neden sen varsın.
fakat seni sevmek için binlerce nedenim var...
Seni Seviyorum,
çünkü,bu siyah beyaz dünyada tek renk sensin,bir ressamın fırçasından
çıkmış gibi.
ama alelade bir renk değil,gökkuşağının her tonunu gölgede bırakan bir
renk...
Seni Seviyorum,
çünkü,bu soğuk günde içimi ısıtan bir esinti gibisin.
hafiften esiyorsun iliklerime işleyerek.
sonrada kaybolup gidiyorsun,daha nereden geldiğini anlayamadan...
Seni Seviyorum,
çünkü,seni sevmekten başka bir şey gelmiyor içimden.
o kadar doğal ki bu duyguruhumun derinliklerinde,sank i doğduğumdan beri
var.
sadece ortaya çıkmak için seni bekliyordu...
Seni Seviyorum,
çünkü,sensiz bir hayatı artık düşünemiyorum.
sensiz bu kuru dünyada yaşamaktansa,ölümü n soğuk nefesini öpmeyi...
bir daha seni hiç görememektense hayata arkamı dönmeyi tercih ederim...
Seni Seviyorum,
çünkü,ne zaman bir aşk şiiri duysam,mısralardan sen akıyorsun.
ne zaman eski bir şarkı gelse kulağıma,
gitar telleri arasında süzülen notalar,seni getiriyor bana...
Seni Seviyorum,
çünkü,sen hep benimlesin...
gözümü kapatmam yeterli seni görmem için...
Seni seviyorum,
Seni seviyorum,
çünkü benliğim sana ait.
sen onu buruşturup çöpe de atabilirsin,kalbine yakın bir yere de
koyabilirsin.
o kalbine yakın sıcak yerde olmak istiyorum...
Seni seviyorum,
çünkü,sen sensin.
ama sen beni ben olduğum için seviyor musun?onu kim bilebilir...
Seni seviyorum,
çünkü,seni sevmeyi seviyorum.
seni hissetmeyi seviyorum.
Seni seviyorum,
çünkü,içimde bir umut var.
bu şiiri belki başucuna koyarsın.kim bilir belki yanına da kırmızı bir
gül...
Seni seviyorum,
çünkü,senin tarafından sevilme fikri bile bir insanı hayatı boyunca mutlu
edebilecek kadar güzel ve asil...
Seni seviyorum,
çünkü,bu kadar nedenden sonra bile seni ne kadar sevdiğimi
anlatamadım.........
Seni çoook seviyorummm......... ...
Bu senin son gidişin miydi sevgili..?
Bu son gidişin miydi anlayamadım sevgili..Hani hep giderdin ve gelirdin ya
geriye, bu da onlardan biri miydi..?
Uzun zaman oldu bu sefer, söylemek ve sormak zor geliyor ama bu senin son
gidişin miydi sevgili...?
Küçük bir oyun oynuyor gibiyiz sanki. Ben ebe olmuşum sen saklanan...
Nerelere saklandın da bulamıyorum seni. “Ah işte ordasın” dediğim
yerlerden hep başkaları çıkıyor, herkes hep bir ağızdan, dalga geçer gibi,
“çanak çömlek patladı” diyor,bense garip bir umutsuzlukla geri dönüyorum
ağacıma, kaldığım yerden seni aramaya başlamak için.
Bu son gidişin miydi, anlayamadım sevgili..Göremeyeceğ imi sandığım
zamanlarda birden karşıma çıkıyor, içimde yeni yangınlar bırakarak geri
dönüyorsun. Kimlerin yanına dönüyorsun da uzun sürüyor sessizliklerin?
Gittiğin yerlerde bana benzeyen ve tanıdık bir şeyler var mı bari.?
Gülmeyi unuttuğun zamanlar, kimleri çağırıyorsun yanına..?
Hüzünlerini kovan yürekli biri var mı yani..? Hani bir anda gelip de o
puslu havayı dağıtan, seni içmeden sarhoş eden ve güldüren, hüzünlerini
bulamayacağın yerlere saklayan biri..Sen dayanamazsın yalnızlığa. Dokunmak
ve karışmak istersin. Yalnız kalmak sana acılarını hatırlatır..bir kadının
teninde istemeyerek bıraktığın acıları.
Yalnız kalmak sana çocukluğunun masum düşlerini hatırlatır..ağlamak
istersin ama ağlayamazsın. Yalnız kalmak sana tutunamadığın sevgileri
hatırlatır çaresizliğini, yıkılmışlığını...ark anda bıraktığın, dokunmaya
korktuğun özlemleri. Yalnız kalmak sana göre değil sevgili..Sen
yalnızlığında kendinle karşılaşır ve ürkersin yüreğinin saatlerce sana
karşıt konuşmalarından. Bu yüzden merak ediyorum ya, başkalarına da ‘hüzün
kovan kuşum’ diye sesleniyor musun acaba..?
Bu son gidişin miydi, anlayamadım sevgili..Hani birden için çocuklar gibi
şımarmak istediğinde, parmakların telefona gider, arar ve kusardın ya,
dizginleyemediğin coşkunu ve manyaklığını..hani bir tek ben anlardım ya,
senin bu ani çıkışlarını, serseriliğini ve türk dil kurumunda bulunmayan
hafif meşrep kelimelerini ve cümlelerini..hani kimseyle böyle konuşulmaz
deyip de, sınırlarını aşardık ya gereksiz kibarlığın ve nazlanmaların..
Uzun zaman oldu içimizdeki bu deliliği ve bastırılmışlığı dışa vurmayalı.
Bu yüzden merak ettim, bu senin son gidişin miydi sevgili, anlayamadım...
Söylenmemiş ve çoğaltılabilecek bütün sözleri kendi adına söyledin ve
gittin..Umuduma, çılgınlığıma ve kadınlığımın senin yanındayken
güzelleştiğine inanırken, yokluğunu mutlu edemeyeceğime inandın ve
gittin..
Sana karışıp, yüreğine akmama izin verip, beni göklere çıkartırken bir
anda yere indirdin, midemi bulandırdın ve ayrılığı sıkıştırdın
parmaklarımın arasına, gittin..Ne kadar değerli ve farklı olduğumu
anlatmakta zorluk çeken sen yalnızlığımın en ıssız, en karanlık ve en
savunmasız zamanlarında beni dinlemedin, gelmedin ve gittin..Sevmek bu
kadar basit, bu kadar kolay ve taşınabilir bir eşya gibi hafif değil
çıkartıp da bir başka yere koyabileceğin. Bu yüzdendir ki sen beni hiç
sevmedin sevgili. O “seni çok seviyorum” diye haykırdığın nadir zamanlarda
bile, bunu söyleyen sen değil, senin geçmiş bir sonbahar’da bıraktığın,
sana benzeyen ama sana çok yabancı olan sesindi.
Bu yüzden sen beni gerçekten sevmedin sevgili. Kendini daha ne kadar
kandırabilirsin bilmiyorum ama sen acı çekmeyi seviyorsun... Bense
balonlar patlatmayı, uçurtmalar uçurmayı ve yaşamayı seviyorum her şeye
rağmen. Sen korkularını seviyorsun..bense, korkularımın üzerine gitmeyi,
savaşmayı ve hatta gülmeyi kaybederken bile...
Artık biliyorum, bu senin son gidişindi sevgili ve benim son bekleyişim,
son vazgeçişim sevdandan...
Artık gelsen de ne işe yarar ki..? Ben sana olan kırgınlığımı, yokluğunu,
özlemini, umutsuzluğunu sevmeye başladım. Ben senin giderken bende
unuttuğun ve zaman zaman öksüzlüğüne ağlayan sevdanı sevmeye başladım. Ben
senin artık beni unutan, merak etmeyen ve değer vermeyen yüreğini sevmeye
başladım. Şimdi hangi tende üşüyorsun da titrediğini hissediyorum
kilometreler ötesinden? Ben senin başka mevsimleri tanımak isteyen o
heyecanlı ama tutunamayan bakışlarını sevmeye başladım. Artık gelsen de ne
işe yarar ki..?
Parçaladığın sevgimi toparlayabilecek ve çiçekler toplayıp yollarıma
serebilecek kadar güçlü değilsin sen. Sen, ben değilsin. Hiç olmadın ve
olamazsın..O sakladığın yüreğine hiç almadın beni, hiç özlemedin, gözlerin
hiç uzaklara dalmadı, belki de şerefime hiç kadeh kaldırmadın. Bu yüzden
bu senin son gidişin olsun sevgili, ayrılığın hakkını ver. Böyle bir
sevgiyi terk edebilecek kadar yürekli oldun, beni unutacak kadar da
korkusuz ol. Özleme, yolunu yolumdan geçirme, sesime düşme, salaş meyhane
masalarında konuşmalarımı arama, rakının yanında anma adımı..
Ayrılığın hakkını ver. Çünkü bunu sen istedin..
Bu senin son gidişin olsun sevgili, bıraktığın son acı olsun. Ve ben senin
yaşayamadığın son sevda olayım...
BOZKURT21
28.Mart.2015, 12:56
Yarı kaçamak bir sevdaydı bizimkisi
Ben sana geldikçe sen kaçtın benden. Ama bariz bir kaçış değildi bu. Kaçıyordun ama sanki beni de peşinden sürüklemek için uğraşıyordun. Peki o zaman neden kaçıyordun? Seni kovalamaktan her yoruluşumda şöyle bir durdun. Kendince biraz dinlendin ve sanki bana Hadi başarabilirsinhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif hemen neden pes ediyorsun dercesine yaklaştın. Tam ben azıcık kendimi toplayıp ayağa kalktığımda sen yine başlattın aynı serüveni. Peki neden hep kaçıyordun? Neden sürüklüyordun beni peşinden? Kaçmasanhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gifberaberce yol alsakhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif zorluklara karşı beraber dirensek olmaz mıydı? Ki bilirsinhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif asla senin üzülmene kıyamazdım. Seni üzecek her şeye düşman gibi bakardım. Bazen kendime bile düşmandım bu yüzden. İstemedenhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif farkında olmadan ve hatta bilinçsizce bile olsa her seni üzüşümde kendimden çıkarırdım bunun acısını. Sen bilmezdinhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif bilmeliydin de. Zaten sen mutluyken ben bayram havasındaydım. Hele de bazen zoraki bile olsa ufacık bir sevgi sözcüğü söylemez miydin? O anda sanki dünya benim olurdu. Sanki artık kaçmayı bırakmışhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif sende yorulmuşsun ve sıkılmışsın bu kovalamaca oyunundanhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif yeter artık tut elimden beraber ilerleyelim dermişsin gibi gelirdi bana. Ama kısa sürerdi bu mutluluğum. Azıcık toparlandığımı ve kovalamaca oyununa ara verdiğimizi fark ettiğin anlarda yeniden başlardık.
Hatırlıyor musun ilk tanıştığımız günleri. Ne ben kovalardım ne de sen kaçardın. Sadece konuşurduk. Konunun ne olduğu da önemli değildi bizim için. O an ikimiz içinde önemli olan tek şey birbirimizle aramızda bir köprü kurmaktı. Temeli sağlam ve zemini geniş bir köprü
Aslına bakarsan kurmuştuk ta o köprüyü. Ta ki bendeki yerin değişinceye kadar. Ne zaman ki artık sadece konuşmak değil hep yanında olma isteği duymaya başladığımı anladınhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif o gün başladık kovalamaca oynamaya. Sadece beni yıpratmadı bu oyun. Aramızdaki köprüde sallanıyordu artık. Durduramıyordum. Çok zor bir durumdu bu. Bir yanda sen vardın ve sürekli yol alıyordun ileriye doğru. Bir yanda sallanan köprümüz. Ben hem seni kovalayıp hem de onu kurtarmaya çalışıyordum. Sen ise bunun farkında gibi benim dayanma sınırlarımı zorluyordun. Bakalım ne kadar dayanacak? O da diğerleri gibi yeter artık diyecek mi? Der gibiydin. Yoruldum bir tanem. Yoruldum artık. Korkma söylediğim her şey gerçekti. Asla seni sevmekten vazgeçemezdim. Sadece artık ne yol almaya ne de arkamızda kalan o köprüyü kurtarmaya dermanım kalmadı. Ama bu demek değil seni sevmiyorum. Hala canımdan çok seviyorum. Sadece artık koşamıyorum. Ben bulunduğum noktadan ileri gidemiyorum. Sen belki şimdi diyeceksin Sende diğerleri gibi çıktın hatta belki de çabuk sıkıldın. Hayır bebeğim. Ben hep dedim ne onlar gibiydim ne de sıkıldım. Ben asla seni sevmekten sıkılmadım ya da senden uzaklaşmadım. Zaten sadece sen varsın artık benim için ve ben sadece senin için yaşıyorum. Sen buna izin versen de vermesen de
Sen bilmezsinhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif senin hep benimle olduğun gibi bende hep seninleydim. Gece olunca resmini öperdim sanki iyi geceler bebeğimhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif Allah rahatlık versin dermişçesine. Her anımda hep seninleydim. Sen yorgunken bende yorulurdum. Sen üzgünken içimi tarif edilmez sıkıntılar kaplardı. Elimin kolumun bağlı olduğunu ve hiçbir şey yapamadığını hissetmek kahrederdi beni. Oysa senin için dünyayı yerinden oynatmaya bile hazırdım ben. Zaten öyle olmasa bu kadar süre kovalayamazdım senin kaçışlarını. Ama dedim ya yoruldum ve koşamadığım için yaklaşamıyorum sana o nedenle artık sadece senin izin verdiğin kadar yakınım sana
BOZKURT21
28.Mart.2015, 13:02
Ne olduysa bu yalnız gecelerde oldu
İşte Gidiyorum
Belkide kaleme aldığım son satırlar bunlar. Sen şu an neredesin ve kim bilir kiminlesin diye sormadan gidiyorum. Sormuyorum ve bir daha sormayacağım. Sessiz sedasız birkaç satır karalayacağım ve gideceğim. Biliyor musun; gitmek senin kadar güzelmiş yeni anladım...
Şu anda hep her zamanhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif her damlasına aşık olduğum yağmur yağıyor. Sensizhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif damlaların cama vuruşunun bile tadı yok. Tamam itiraf ediyorum; sensiz İstanbulun bile tadı yok. O boğazın kokusunuhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif dalgaların kayaları dövüşünühttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif soğuğunuhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif sıcağınıhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gifher an değişen havasını sevişim aşktan mıydı ki?
Yağmur yağıyor ve benhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif sensiz bu güzellik bana haram diye bağırıyorum avazım çıktığınca. Gecenin en sessiz ve en bana ait olan saatleri. Düşünüyorum da bu saatlerde nefes almaya başlamıştım ilkin. Biz zoru başarmıştık seninlehttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif bir araya gelmesi belki de olanaksız şiirlerihttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif şarkıları ve hatta suskunlukları buluşturmuştuk birlikte. Güneş üstümüze doğuyordu. Biz kuş seslerini keyifle dinliyorduk...
Aşkı aramıyordum ki ben. Sen ve benhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif biz birbirimizi aramıyorduk ki. Ama bulduk birbirimizi. Bulduktan sonra başladı kendimizi aramalarımız. Yok olmayı düşünen benhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif senin için binlerce yıl yaşamayı göze almıştım. Seni kalemin ucundahttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif sayfaların ortasında bulmuştum. Ama sen......
Sen yaşamın içindeydin. Sana güzel sözler söylemek istedim hep. Kelimeleri süsleyip süsleyip sunmak istedim sana. Ama tek kelime çıktı hep dilimden. Gelincik... Bildiğim en güzel şeydihttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif sense hayatta tanıdığım en güzel şeydin...
Bunları anı olsun diye yaşamadık. Ateşe de yağmura dahttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif uçmak istediğimiz için uçtuk. Öleceğimizi bilerek değilhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif öleceğimizi düşünmedenhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gifistediğimiz için uçtuk. Ben ateştimhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif sense deli bir yağmur...
Neyse biliyorum ki senin sonun yok ama artık ben gidiyorum. Çünkü her sorunun karşılığıhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif hayat böyle diyerek de verilebiliyor. Çünkü
Çünkü ben aşığım hala.
İşte Gidiyorum
Bir kaçış değil buhttp://www.sanalda1numara.net/images/smiliv.gif yalanı yaşamaktansa bize bırakılan son şansı kullanıyorum belki de. Kim bilir?...
BOZKURT21
17.Nisan.2015, 09:35
Neden diye soruyorum bazı geceler kimsesizliğimde kendi kendime. Aldığım cevaplar bile kararsız soruya doğru cevap olabildiklerinden. Söz verdiklerimi yerine getirmeye çalışmak mı, yoksa unuttum diyebilsem de geçmişimde ki o kocaman unutulmazlıklar mı? Sonra vazgeçiyorum nedenleri araştırmaktan. Ama olmuyor başka bir soru geliyor aklıma ansızın, sorunun bitiş kelimesi nedenlerle getiriyor yeniden engel olamıyorum. Aslında hangisinin nedeni onu da bilmiyorum. Komik olduğunu biliyorum, bir nedeni olmalı diyorum ama neyin nedeni olması gerektiğinin bile farkında değilim. Nedensiz bir neden arayıp zehir ediyorum geceleri kendime, bildiğim tek neden bu anlamsız arayışın uykusuz gecelerime sebep olması. Gerçekten ben mi istedim herşeyin bu şekilde olmasını, yoksa kader dedikleri o ince yazgı mıydı tüm bunları önüme bir film gibi sıralayan..Öğlesine kırık döküğüm bugün Bildiğim, yaşadığım, hata yaptım dediklerimi Hayat teterürden ibarettir dercesine tekrarladığım için Çok üzgünüm çok! Duygularıma yenildiğim için! Sonunu gördüğüm halde, Dipsiz bir kuyuya taş attığım için. Kendime prensip edindiğim halde. Canımı acıtacak insanlara el uzattığımiçin Çok üzgünüm çok.. Oysa hayat felsefemdi İnsanları zaman içinde çok iyi tanıyarak sindirerek, severek, her halini kabullenerek, almaktı hayatımın içine, kabullenmekti her şeyiyle.. Ve ben yine hata yaptım tam olmasada Tam tanımadığım bir bahçenin gülüne El uzattım görmeden dikenin sivriliğini! Canım acıyınca, kan damlayınca! Onurumu ayağımın dibine çökmüş görünce, buz tutmuş ellerimi. çekerken geriye, damlayan kanlar boyadı Tüm ruhumu kan kırmızıya.. Bir daha inancım kalmadı sevgili, kelimesinin aslı olmadığına. sadece laf olsun diye kullanıldığına. Söz vermiştim kendime. Anladım ki beni benden başkası İncitemez.. Ne uzak iklimlerin bulutu Ne bağcı, ne de bağbancı..
Uzun lafın kısası ,
Senaryolar hep aynı gündelik yaşantıda tek değişik olan şey senaristler , oynayın bakalım oynayabildiğiniz yere kadar oyunlarınızı nereye kadar oynuyacaksınız ki ?
He unutmadan söyliyeyim , bu nefes alıp verdiğimiz dünya sizin yaşadığınız dünya gibi kalıcı değil , Bugün varsak yarın yokus.
Allah katında , hesap vereceğiz , oynarken ona göre oynayın bi sıradan insan tavsiyesi ,
Bi sigara daha yakalım be günlük , kafa kafaya..
BOZKURT21
18.Nisan.2015, 17:30
Öl be kadın ! İster onun koynunda ister sokak ortasında.
Öl istiyorum sadece süründürmesin Rabbim seni. Sadece öl.
Var olduğunu bilmek beni öldürüyor çünkü.
Öl be kadın
Oğlumun annesi olmayacaksan öl.
Yüreğine sadakatın alyansını takamayacaksan öl.
Öl be kadın; Bende hemen arkandan geliyorum.
Bi sigara daha yakalım be günlük , kafa kafaya.
BOZKURT21
30.Eylül.2015, 20:01
Saf aşık rollerine girip iyi olup olmadığını soracak değilim. Açık konuşmak gerekirse pek de önemsemiyorum artık nasıl olduğunu. Önceleri aldığın nefes dahil, hakkındaki her şeyi bilmek isterdim halbuki… Evet değiştim, evet ben böyle biri değildim, evet beni tanımakta zorlanıyorsun. Ama inan bu benim suçum değil. Ben bir şeyler yoluna girsin, güzel şeyler de olsun diye çabaladıkça hep bir engel çıktı önüme, hep suratıma kapandı çaldığım kapılar. Benden tüm bu olanlardan sonra hiçbir şey olmamış gibi davranmamı bekleme. Çünkü artık çok yoruldum. Birinin her şeye rağmen, ben sana inanıyorum demesi bile bir anlam ifade etmiyor benim için. Kendine bile inanmayan bir adam oldum çıktım. Üzüldüğüm oluyor ama yine de ara ara, yaşların gözümde biriktiği, içimdeki bu çıkmazı kimseye anlatamadığım zamanlar oluyor. Sebebini bilmiyorum ama en çok o zamanlarda aklıma geliyorsun, en çok o zaman yanında olmak istiyorum, en çok o zaman ihtiyaç duyuyorum sana. Kendimle kalıyorum sonra bir süre, geçiyor. Ama merak etmiyor değilim neler yaptığını, nelere güldüğünü, kimlere ağladığını… Bakma umursamıyor gibi göründüğüme, kendimi kandırıyorum. Yine de sormayacağım nasıl olduğunu. Çünkü iyiyiz demenden korkuyorum. Budulgan BOZKURT..
BOZKURT21
24.Aralık.2015, 23:54
Nereden başlayacagımı bilmiyorum.
İçimdeki nefret mi aşkım yarım kaldı diye bi isyan mı bilmiyorum ama kötüyüm.
Sen damarlarımda dolanışken,sensiz nefes almaya bile kızar oldum.
Seni düşünmemek için zamana kafa tutar oldum ama bu da bi işe yaramıyor.
Gecen her saniye inadına kafama balyozla vururcasına seni animsatıyor.
Şarkılardan, yaşadıgım şehirden, telefonumdan, hattımdan, kendimden bile uzaklaşır oldum.
Ama buda işe yaramıyor hediyem yaramıyor işte!
Hiç olmadık birşey bile seni hatırlamama yetiyor.
Yakıyorum bi sigara saatlerce düşünüyorum nerede yanlış yaptım ben?
Çok sevmek miydi suçum ya da ne bileyim koşulsuzca baglanmak mıydı?
Belki de tek suçum bi olmazın peşinde yıllarımı harcamamdı …
Saçmalayı kes! Ve unut artık onu kalbim.
Ondan sana fayda yok artık.
Ve ve biliyorum artık kimseyi bu kadar sevemezsin ama hayırlısı be gönlüm.
Sent from my iPhone using Tapatalk
BOZKURT21
25.Aralık.2015, 09:54
Gunlerdir susuyorum.
Sustukça daha çok susuyorum sensizliğe.
Bütün vücudum kuruyor.
Sen gelmiyorsun.
Sen gelmedikçe parcalanmaya başlıyor vücudum.
Dilim damağım kuruyor.
Boğazlarım yara oluyor.
Ne zaman bir bardak şu içecek olsam,
sen geliyorsun aklıma.
Her seferinde bardak elimden düşüyor.
Etraf cam kırığı doluyor.
Susuyorum bende.
Yaşam pınarımın tekrar akmasini bekliyorum.
Ben bu gece yine susuyorum, sana.
Yine gelmiyorsun.
Sen gelmedikçe daha çok kuruyor derim,
parçalanıyorum.
Bekliyorum.
Geleceksin inanıyorum.
Tekrar akacak pınarından o su.
Tekrar yem yeşil olacak bütün ağaçlar.
Bütün açlar doyacak.
Afrika bile doyacak.
Ankaranın bile gökyüzü mavi olacak.
Sen geldiğinde güneş daha bi sıcak olacak.
İnsanlar kuzey kutbunda bile denize girecek.
Dünyanın bütün acıları bitecek.
Dünya sanki yeniden dogmuşçasına mas mavi olacak.
Gülecek bütün çocuklar,
bütün anneler
bütün babalar.
Bütün ölüler dirilecek.
Ferhat kavusacak şirine, mecnun leylaya.
Sen geldiğinde susmayacağım artık.
Haykiracagim gökyüzüne, yer yüzüne.
Seni seviyorum diye.
Ama bu gece susuyorum.
Derim parçalanıyor,
bir bardak su içemiyorum…
Sent from my iPhone using Tapatalk
BOZKURT21
25.Aralık.2015, 11:11
Bi zırh gibi giyiniyorum gülücüklerimi üzerime her sabah. Sonra gece olup girerken yatağıma özlemini alıyorum koynuma. Üşütüyor seni özlerken. Güç ne garip bir şey. Sanki çok güçlüymüşüm gibi diyorum ki geçti artık unuttun. Sonra unuttuysan nasıl şimdi geldi aklına. Sonra tekrar yokluyorum seni. Hala aynı yerdesin. Bi his var içimde. Ya da bir şey var kalbimde. Tam ortasında cız ediyo. Korkutup ürkütüyor. Ne ses ne seda. Susuyorum öyle zamanlarda. Bu arada söylemiş miydim fazlaca susuyorum. Susuyorum sana içmiyorum ama. Sevgilim kafiyeli cümlelerim var benim cebimde. Seni özlemiş her cümlem her kelimem her hecem. Her gecem korku. Özlemek iyi elbette gel artık sonra yine gidersin ben özlerim yine.
Sent from my iPhone using Tapatalk
BOZKURT21
25.Aralık.2015, 17:01
Sevdiğimiz ne varsa ruhumda kuruttum…
Ömrümün duvarına astım suretinin gizini…
Sabaha çıkamayan masallar söyledim!
Ölü kentler ülkesinde,
Diri taklidi yaptı gözlerim.
Yolların sonu yoktu bilirdim,
Her yolda bir son bekledim!
Özlediğimiz ne varsa,
Yüksek bir yere çıkartıp boşluğa ittim…
Düşüşünü izlerken,
Özlemlerimizin içinden geçtim…
Ben, bizden geçtim…
Vazgeçtim!
Sinemde kuruttum hasretin harını,
Ter döktü sevdamın teni…
Ağır hummalı bir ateşte yandı gözlerim…
Kurudu, içine çekildi aşkın pınarı.
Sevdan, dalından sarkan bir sonbahardı,
Düştü…
İçim acıdı!
Kalktım bir bardak çay aldım,
Düşündüm!…
Kesmedi bir büyük demledim…
Aşka demlendim!
İçim ısındı,
Elim ısındı,
Ruhum ısındı…
Seni özledim!
Bekledim…
Gelmedin!
Bir büyük daha demledim…
Ben, benden geçtim…
Vazgeçtim!“
(Bu sevda artık hükümsüzdür!)
https://31.media.tumblr.com/558d42732879f88a4be4a38c77675f78/tumblr_inline_nzx519DqXX1tbe7ef_500.gif
BOZKURT21
25.Aralık.2015, 17:03
Seni kırmaktan başka bir şey yapmayan birinin seni sevdiğine inanma.
Seni sevmesini de bekleme…
Çünkü seven insan incitmekten korkar sevdiğini.
Bir damla gözyaşına bile kıyamaz, üzemez…
Kendine bir iyilik yap ve umrunda bile olmadığın birini artık sevme!
Senin ona olan sevgini kullanıp seni üzmesine izin verme.
Kalbine acı veren değil, huzur veren birini sev.
Çünkü sevmek güzel şey, ama karşılıklı olduğu sürece…
https://62.media.tumblr.com/314568b2e7c2cc67a56ae1fcbfaa0af4/tumblr_nzw9vrHThG1uf6a3ho2_r1_500.jpg
BOZKURT21
25.Aralık.2015, 17:04
Birkaç mevsim daha sürer bu sızı.
Birkaç yaz daha.
Sonrası yine ömür olur yalnızca.
Hiç tanımamış,
hiç tanınmamış,
hiç tanışmamış gibi.
https://62.media.tumblr.com/1df2fb2f4a37ff6391b8d4e892879111/tumblr_inline_nztwuqFjmL1tbe7ef_540.jpg
BOZKURT21
25.Aralık.2015, 17:05
Oysa ben; yana yana sevdim seni..
Bile bile sevdim.
Aklımdan zorum var gibi, aklıma silah dayanmışcasına,mecburmuş gibi, ve başka çarem yokmuşcasına.
Bir ben,, sevdim seni…
Ve aslında bir sen sevmedin beni, herkesi
sevdiğin gibi..!…
Can Yücel
https://62.media.tumblr.com/9b127ce51efa14977e57023a040c31cc/tumblr_inline_nzto8d4pUl1tbe7ef_540.jpg
BOZKURT21
25.Aralık.2015, 17:07
https://33.media.tumblr.com/d3e79a159882e0d85920d941ddc5684e/tumblr_inline_nzo5y4NAfH1tbe7ef_500.gif
Kendime ...
Bâzı şeylerin gitmesine izin vermek işte bu nedenle çok önemlidir.
Onları serbest bırakmak. Gevşek olanı kesmek…
İnsanların hiç kimsenin işaretli kâğıtlarla oynamadığını anlaması gerekiyor; bazen kazanırız ve bazen de kaybederiz.
Hiçbir şeyi geri almayı bekleme, yaptıkların için takdir edilmeyi bekleme, ne kadar zeki olduğunun keşfedilmesini bekleme ya da aşkının anlaşılmasını.
Daireyi tamamla.
Gururlu, yetersiz ya da kibirli olduğun için değil, sadece artık onun senin yaşamında yeri olmadığı için.
Kapıyı kapat, plağı değiştir, evi temizle, tozdan kurtul.
Geçmişte olduğun kişiyi bırak ve şu anda kimsen o ol.
ZAHİR-Paulo Coelho
BOZKURT21
25.Aralık.2015, 17:14
Bide unutmadan şey ya seni hiç aramıyorum falan ya yazmıyorum falan sen şimdi unuttu bu beni diye düşünme sadece böylesi senin için daha iyi olacak o yüzden yazmıyorum aramıyorum seni yani şöyle diyim bitanem seni sana değil seni bana yazıyorum
BOZKURT21
26.Aralık.2015, 09:12
Aslında ne de çok isterdim ben de herkes gibi, düşündüklerimi açık açık yazıp; hissettiklerimi hiç teklemeden söylemeyi becerebilmek. Fakat olmuyor işte. Neden bilmiyorum ama olmuyor! Ne bir Sebahattin Ali'nin “Aldırma Gönül” haykırışı, ne de Nazım'ın “Mavi Liman"ı çıkmıyor benim dilimden.Oysa Nazım Hikmet kadar yorgun, Sebahattin Ali kadar mağlubum. Arasıra şarkılar geçiyor aklımdan, göğüs kafesimde bir çığlık büyüyor ama susuyorum. Beceremiyorum anlatmayı. Kaburgalarım kırılıyor sanki her susuşumda. Bir kadın gülüyor karşımdaki fotoğrafta. İçimdeyse bir çocuk durmadan ağlıyor gülen kadına baka baka. Ve bir şiir çınlıyor kulaklarımda. “Aysel git başımdan ben sana göre değilim… “ diyor Attila Usta. Kelimeler birikiveriyor zihnimde ama yazamıyorum. Beceremiyorum edebiyatı da. “Vazgeç aklında ne varsa…” diye çıkışıp kendime, şık bir selam ediyorum Turgut Uyar’a da. “Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım” diyorum. Hangi durağa gittiğimin önemi yok. Kaçmayı becerebilsem ne ala!
Haddizatında herkes kendine yakışanı yapar zaten. Herhangi bir şey beklemeden bu defa, teşekkür borcumu tazmin ediyorum.Selam olsun size…
Sent from my iPhone using Tapatalk
BOZKURT21
26.Aralık.2015, 09:15
Bilmem kaçıncı gecenin acısı bu. Kaç gün doğdu sen gideli saymaz oldum. Açtım gözlerimi sensiz hayatıma her sabah. Aklıma ilk sigaramdan önce gelen sen iken neden sensizim anlamam hala. Anlatmasıda, yaşamasıda zor işte kadın. Sesini duymadan, yüzünü aylardır görmeden yaşaması zor. Bir yerde acın içimde yakıyor, sönmesini istemediğim. Bazen oluyor dayanması zor geliyor, anlatmak istiyorum insanlara sonra susuyorum. Zaten anlatsam kim anlar bu eşsiz kadınız açtığı derin yaranın sızısını. Bu acı bana özel, bu aşk benim, bu satırlar benim ve bu adam senin kadın. Okumayacağın satırlara, yine okumayacağın bir veda bu. Özledim kadın. Özledim..
Sent from my iPhone using Tapatalk
BOZKURT21
26.Aralık.2015, 09:54
Cesaretsizliğini benim üzerime atmaya çalışırken soğukkanlılığı kanımı dondurdu.
Karşıma çıkıp hissettiklerini, ‘hissedemediklerini’ yüzüme söyleme cesareti olmadığı içindi bütün bu bahaneler farkındayım. Bağırmalı, kırıp dökmeliydim oysa. Gerekirse ağlamalı, gitme demeliydim. Ama demedim. Çünkü herşeye olan inancımı aslında o hayatıma girmeden yitirmiştim. Bir şekilde olur sanmıştım. Oluyor sanmıştım.
Terkettiğin birinden özür dilenmez bak bunu öğren. “Yapamadım, yetemedim, acılarım, yaralarım var. Seni üzmek istemem, kötü zamanlardan geçiyorum” gibi bahaneler yaralarının üstünde ki kabuklara aldırmadan yaşamaya alışmış birine söylenecek şeyler değildir. Yaşının veremediği olgunluğuna aldırmadığım için sustum, susuyorum. Söylediklerinin ve yaptıklarının bağımsızlığını beni tanımamana sayıyorum. Ve diyorum ki, 'iyi ki’ tanıyamamışsın. Kadınlık ve insanlık çok farklı şeyler. Umarım bir gün bu ikisinin farkını anlarsın. Hayat sana bundan sonrası için çok ama güzel şeyler öğretsin. Bir daha beraber yürümeye cesaretin olmadığı biriyle bir yola girme. Bunun adı adiliktir çünkü. Hani hep denir ya, 'Tutamayacağın sözler verme’ Hayat sana kendi söküklerini yama yapmayı öğretmeli.
Diyemediğim için buraya yazdım
Sent from my iPhone using Tapatalk
BOZKURT21
27.Aralık.2015, 19:20
Olmadığım yerlerden, bilmediğim yerlere gidiyorum.
Zaman ve mekan…
Tükenen mefhumların varlığına inanmışım.
Sığmadığım bedenden, aczimin ispatına gidiyorum.
BOZKURT21
27.Aralık.2015, 19:22
https://61.media.tumblr.com/6450dba570572a74e349e43c5c25e672/tumblr_ny64wu2eTm1s140dco1_540.jpg
Derken, ömür biter.
BOZKURT21
27.Aralık.2015, 19:25
https://61.media.tumblr.com/618278c03fa2a7dc49316ce96fff9cd7/tumblr_nxngcyEIfY1s140dco1_540.jpg
Yine hazan penceremden dışarı.
Bağ bozumu, yerler gazel, ağaçlar yarıçıplak.
Ebedi olmayanın edebiyatı sarmış kendini.
Çatıdan yuvarlanıyor, daldan düşen yaprak
BOZKURT21
27.Aralık.2015, 19:31
https://62.media.tumblr.com/098eb7f58ef690f8a62712695e9d0bf0/tumblr_nwd77bVFnA1s140dco1_540.jpg
Çok çektik çok…
BOZKURT21
27.Aralık.2015, 19:41
Ağzıma geleni söylüyorum, açıkça sarhoşum ve daha akşam bile değil saat
Sana çıkacak bütün dizelerin ve bütün yazıların üstünü çizdim
artık açıkça sarhoşluğunun bir parçası gibisin,
Güneş'in izdüşümüne ağlıyorum, daha akşam bile değil
ve açıkça muhtacım ben sana, karanlığına sığındım anne rahmi gibi
göğüslerine bastır başımı
bütün yaşanmamışlığımızı unutalım
ağzımdaki adın tadı onurlu bir merciden bile değil,
bir küfür gibi içimdeki tanrıyı tüketiyorum seni sevdikçe..
BOZKURT21
27.Aralık.2015, 19:45
https://62.media.tumblr.com/796c7d341ec9a06a8f2ca81cc6d2a0c7/tumblr_inline_nm0y3ixISa1tn9t2n_500.jpg
Yabancı bir akşamın dermansız bıraktığı iki beden gibiyiz, sarıl bana kollarımdan.
Ağzımda bakır tadı bir sarhoşluk öpücüklerin, seni kendime özgü bir şiir gibi benimsiyorum.
Ağır ağır ciğerlerime çekiyorum soluğunu,
bana bu akşamı yadigâr bırak, yaşadığımız onca gecenin arasından.
Nasılda uğruna dökülüp gittiğimiz bir yağmur gibi karışıyoruz birbirimizin sesine.
Ve bütün bu yabancı kalabalıklardan
hiç kimseyi tanımadan ve hiç kimseye yazılmadan
ufacık bir sahipliği çok görme bana,
bedenine sığınıyorum, hala çocuk ve hala ürkek olduğum bütün zamanlarımda.
Ayakkabılarını bütün bu kaldırımlar boyunca çıkarıyorum,
bir cami avlusundan kaçışıyoruz yağmurun ardından, yeni bir masal gibi, henüz anlatılmamıştık.
Avuçlarımızda buruşturduğumuz onca ışık ve gürültüden biriktiriyorum kendimi,
kendime dair en insaflı ve en ihtiraslı düşüncelerimi
senin için yazıyorum, senin için seviyor ve senin için biriktiriyorum bütün haysiyetli yalnızlıklarımı.
BOZKURT21
27.Aralık.2015, 19:58
Kaçmak yerine kalıp yüzleşmeyi seçmekle hata mı ettim bilmiyorum ama çekiyorum.
(Acının âlâsını çekiyorum.)
Kendime yapmış olduğum bu işkenceden umarım kârlı çıkarım.
Umarım…
BOZKURT21
27.Aralık.2015, 20:00
https://61.media.tumblr.com/52df1b0ede3cb576e15b5fcbd8118d18/tumblr_nzo3j68x8X1sm6u3co1_540.jpg
Ve gün batınca çook eskiden düzenli olarak gittiğim balıkçıya gidiyorum. Özlemişim burada balık ekmek yemeyi.. Uzun zamandan beri oraya uğramadığımdan unutulmuş olacağım hissine kapılsam da her zamanki hoş sohbetleri ile karşılayıp uğurluyorlar.
BOZKURT21
27.Aralık.2015, 20:02
Dostla muhabbet ediyoruz.
Ne zaman yürekten gülmeye başlasak, o gülümsemeyi kursağımızda bırakacak bir soru mutlaka sorulur ya..
“Peki ya aşk?” diyor.
Diyecek tek bir şey bulamıyorum. Tam o an denizin üzerinde birbirlerine kur yapan iki martı ilişiyor gözüme: “Bak işte orada.” diyorum martıları işaret ederek.
“Şakayı bırak!” diyor kaşlarını çatarak.
“İyi ya! Buraya bir daha uğramadı, orada kaldı.” diyorum yine martıları işaret ederek. “Bir kere yaşanacak bir şeyin bir ikincisi olur mu? Olmaz. Sıramı onlara verdim.”
BOZKURT21
27.Aralık.2015, 20:05
https://62.media.tumblr.com/bad8e990d84c31256c798f48efae8380/tumblr_nrnlurbTUp1sm6u3co1_540.jpg
Defalarca aynı noktadan uğurladığım gün batımı, aynı karelerle belleğimdeki yerini garantiliyor garantilemesine de sadece yanımdaki yüzler değişiyor. Bu değişiklik neden? Yanımdaki bu yabancı yüzler ne zamana kadar kalmayı düşünüyorlar peki benimle? Kendilerini tam anlamıyla alıştırdıklarını hissettiklerinde mi?
BOZKURT21
29.Aralık.2015, 19:27
Gündüz biriktirdiklerimi gece çıkartıyorum ortaya. Aslında ortada biriktirilen hiçbir şey yok. Hepsi boşluğa dönüşüyor sonunda
Boş bir yalnızlığa… Tek başınalığın çaresizliği sarıyor bedenimi. Acılar geceyle birlikte saklanıyor beni. Ve mezar sessizliğine bürünüyor gece. Ve bir gözyaşı çıkıyor ardından Terkedilmiş bir yalnızlıktan!! Özünde hepimiz yalnızız çünkü.
BOZKURT21
29.Aralık.2015, 19:28
senin yüreğinde ev sahibi olamadım……
BOZKURT21
29.Aralık.2015, 19:29
Kelimelerin esareti o incinmesin diye sustuğun gün başlar…..
BOZKURT21
29.Aralık.2015, 19:30
yalnızlık kaderden mi yoksa kederden mi? Bilinçli terkedilmislikler miydi sadece … YADA BILINCSIZCE YAPTIGIMIZ BIR SEÇİM
BOZKURT21
29.Aralık.2015, 19:31
Sevdiğim şehiri sevdiğim insanla ozlestirmemeliydim.insanlar gider ama şehirler kalır yerinde, bir çok yürek acıtan hatiralarla..ve attigin her adımda adını söyler unutturmama adına
BOZKURT21
29.Aralık.2015, 19:33
https://61.media.tumblr.com/2454415443f9621570236f9232c005be/tumblr_npotiyc3aU1tuhyvfo1_540.jpg
Ruhum bazen durgun bir deniz. Üstü durgun, içi derin.
BOZKURT21
29.Aralık.2015, 19:34
Kendime lazım oldum bi ara fakat bana ben kalmamış. .Yar almış götürmüş..götürdüğü kadarini bildigimi saniyordum ama kalan yok NE BEN NE DE BENDEN ICERI
B.B
BOZKURT21
29.Aralık.2015, 19:37
https://61.media.tumblr.com/1107adf7bdce8f5c72c9681bd9d888b8/tumblr_nlixrc48Ct1u6m2deo1_540.jpg
hüznü rakıya kattım , yaraya kadar içiyorum bu gece….
BOZKURT21
30.Aralık.2015, 19:00
Çok sevdiğiniz bir KADINI kaybettiğiniz oldu mu hiç?
Onun gidişiyle kendinizi de yok olmuş gibi hissettiniz mi? Yok olduysanız nasıl hissedebilirsiniz? Nefes alıp verişlerinizin kalbinize ağır gelmesinden bahsediyorum. Tüm bedeninizin gün içinde değil, bir kaç saniyeliğine erimesine şahit oldunuz mu siz hiç? Hiç.. öldünüz mü siz?
Ölenle ölünmez derler ya hani. Yalan söylerler. Söyleyin. Bilirler mi ki onlar gidişinin bende yarattığı hazımsızlığı. Onlar bilirler mi boğazıma kurulup da hiç kalkmayacak olan o acının tadını?
Sizin hiç çoktan öte, kelimelerin kifayetsiz kalışından öte; sizin hiç kendinizden öte sevdiğiniz bir KADINI kaybettiğiniz oldu mu? Söyleyin. Sizin bir çift cansız göze dalıp da saatlerce sayıkladığınız oldu mu adını. Başınızı kaldırmaya cesaret edemediğiniz için o capcanlı yüzüne söyleyemediğiniz onca şey için pişman oldunuz mu? Sonra bir gece.. saniyeler içinde döktünüz mü paramparça olmuş içinizi? Mesela.. Ölenle ölünürmüş dediniz mi hiç?
Sizin sizden öte bir gideniniz oldu mu hiç?
Ne gökyüzüne ne de denize.. Onun gidişine bata çıka kulaç attığınız oldu mu? Sizin hiç çiçeklere olan inancınızı kaybettiğiniz, gözlerinde gözlerinizi seyrettiğiniz bir devinizi kaybettiğiniz oldu mu? Bir dev, gölgesini öylece çekti mi üstünüzden? Gitme diyebildiniz mi? Geri gelmeyeceğini bile bile kokuşmuş gecenin köşe’sine sindiniz mi hiç?
Aynalar.. aynalara olan hayranlığınız la bilinirdiniz sevgili devim. Aynalar derdiniz, gerçeği söyler hep. Onlardan sakın vazgeçme. Dinlemiştim oysa sizi..
Gittiniz. En doğru gösteren KADINDINIZ siz benim. En güzel..
Gitme diyememiştim.
Gitmiştiniz..
Çok sevdiğiniz bir kahramanı diyorum.. (https://www.youtube.com/watch?v=n8tfSnxnghY)
Kaybettiğiniz oldu mu hiç? (https://www.youtube.com/watch?v=n8tfSnxnghY)
BOZKURT21
02.Ocak.2016, 00:55
Boğazında bir düğüm,kelimeleri söyleyemeyecek kadar kesiliyor nefesin..
Çünkü o yok..
Yutkunsan geçecek biliyorsun işte..
Ama yutkunamıyorsun..
Boğazında bir el sımsıkı tutmuş sanki seni..
Bişeyler organlarını çekiştiriyor sanki kaburgan acıyor gibi..
Ne yaparsan yap geçmiyor..
İçiyorsun kaçıyorsun ağlıyorsun gülmeye çalışıyorsun..
Uyumaya çalışıyorsun ama geçmiyor..
O görmüyor bunları..
B.B
BOZKURT21
02.Ocak.2016, 01:00
Seni neden sevdigimi hiç anlamadım ben.
Çok sebep vardı belki ama hiç benim değildin.
B B
BOZKURT21
02.Ocak.2016, 01:01
Ama nasıl uyuduğunu bile merak ediyorum hala.
Bir de üşür mü? diye.
Ve hala sana sarılarak uyuyorum.
Üstünü iyi ört.
Sıkı giyin.
Ve kimsenin boynundan öpmesine izin verme.
Hoşçakal
B B
BOZKURT21
06.Ocak.2016, 11:01
Gitmeyiz dediler, gittiler. Sözler verdiler, tutmadılar. Gitme nedenleriyle nasıl bir kişiliğe sahip olduklarını kendileri belirlediler. Öncelikle hep onların duyguları,düşünceleri daha önemli oldu. Bizim ne düşünüp, ne hissettiğimizin bir önemi yoktu. Kırıldık, kimsenin umurunda olmadı. Değmeyen insanlar için harap ettik kendimizi.
Biz kendimizi harcadık. Bitirdik.
Değmeyeceğini bile bile, sonunu bildiğimiz filmi defalarca farklı insanları hayatlarımıza alarak izledik. Üzerimize düşenin fazlasını yaptık. Ama anlayamayacak insanlar için.
Bunların hiç bir önemi yokta, göz göre göre seviyoruz dediler,
bir h.......r lan diyemedik..
BOZKURT21
06.Ocak.2016, 11:06
“Çok büyük bir suç işleyip
Gözlerine teslim olsam,
ömür boyu
içeriye atar mısın beni?”
***
Biliyor musun seni özlemedim,
Tüm suç şarkılarda aslında…
***
Beni kırmak için yarışmanıza gerek yok, Merak etmeyin hepinize yetecek kadar Kırılacak kalbim var.
***
Seni bu şehirde beklemediğim durak kalmadı,
Sen hep doluydun…
Hiç durmadın…
***
Bazen fazla her şeyim oluyorsun
Ve hu benim için çok sakıncalı!
***
Sen yeter ki kalbime gir,
Varsın gözüme uyku girmesin…
***
Benden gittiğin zaman,
Gerçekten
Seni ben içtenliğiyle sevecekler mi sanıyorsun?
Seni, kendince benimseyecekler,
Senin kalbine dokunabilecekler mi sanıyorsun?
Yapma sevgilim…
Yapma…
Senin olmayan kalbine dokundum ben…
***
Sen…
Kalbimin kafası güzel halisin…
***
Senden daha kalpsizini bulana kadar
Favorim sensin…
***
Öyle bir serişi vardı ki…
Sizlere ömür…
***
En çok sana kırıldım,
Sana ağladım,
Sana güldüm,
Sana kandım,
Sana kanadım,
Ben ne yaptıysam
En çok senin için, sana yaptım.
Sorarsan “Sevdin mi?” diye…
Bunu fazlasıyla yaptım, biliyorsun…
***
Hepsi ama en çok, Seninle konuşmak lazım, Susmak değil…
***
Kahve yalnız içilir.
Çay biraz kalabalık isteyebilir.
Sezen gece dinlenir, Sen…
Her zaman sevilirsin…
***
Sarılmayı bilmez onlar, Üşürsün bilirim…
***
Gidişinden sonra ettiğim küfürler;
Hissettiklerimin yarısı bile değil…
***
Sen şimdi gidiyorsun ya,
Sezen şarkı söyleyecek,
Ben şiir yazacağım…
Gitme…
Sezen çalsın…
Biz dans edelim…
BOZKURT21
06.Ocak.2016, 13:33
Sevdiği adama ait olmasını bilen kadınla, kadınına anlamlar yükleyerek seven adam zaten tamamlar birbirlerini.
BOZKURT21
06.Ocak.2016, 13:35
Bismillahirrahmanirrahim dedim!
Başladım seni sevmeye...
En güzel dualarısın kalbimin,
İtme beni tövbeye...
BOZKURT21
06.Ocak.2016, 13:36
Çünkü sevmesini bilen kadının makyaja ihtiyacı yoktur. Sevdiği adama bakan gözleri yeter.
BOZKURT21
06.Ocak.2016, 13:39
Özlemim artık içime batıyor, söyleyemiyorum.
Ben susayım sen anla.
Birde ben gideyim biraz da sen ağla.
BOZKURT21
06.Ocak.2016, 13:40
Hiçbir zaman insanları yara bandı olarak kullanmadım. Bende bıraktığın yarayı başkasının iyileştirmesine izin vermedim.
BOZKURT21
06.Ocak.2016, 20:40
Ölsem Unutmam Seni
Birkaç parça umut var yırtık ceplerimden aşağı habersizce düşüp giden son kuruşluklar gibi.
Aslında umutsuzluğun umutlarından ibaret herşey.
Esaretin özgürlüğü, yalnızlığın en kalabalık hali gibi.
Şimdi sana gel desem gururum incinir, fakat sussam toprak olur bedenim.
Anlıyacağın aşağı tükürsem cehennem yukarı tükürsem gözlerin.
Ve ben biraz kalbimden kaçıp, aklıma sığınsam ona güvenip onu dinlesem, dudaklarında aramazdım hoşçakalı.
Gözlerin ayrılık bakarken bilirdim gideceğini, fakat en inatcı, en samimi halimle sarılırdım sana.
Bilirdim sırtıma bi hançer daha saplayacağını.
Ama ölüm senden gelsin diye karşında her durduğumda bi gözde ben kırpardım azraile,
Bildiğin gibi değil gittin ya yatak yorgan buz kesti.
Yazın ortasında ayazı yaşattın ya bana, ölsem unutmam seni.
Yokluğunun nöbetlerinde bir düşman bekliyorum sebepsizce,
Ve düşmanların hepsi dostlarımdan ibaret.
Kalbim o kadar isyankar, o kadar nefret dolu ki bu aralar,
Ne zaman birini sevmeye kalkasam, kalktığım gibi oturuyorum nefes nefese.
Ve ne zaman uyumaya çalışsam, dışarıdaki çocukların kahkaları gibi uyandırıyor, o sessizce söyleyip gittiğin elveda
Uykularımıda alıp götürdün ya, ölsem unutmam seni.
Herşeyi boşver de, ne zaman o gittiğimiz çay bahçesinde alsam soluğu, her seferinde senin dokunduğun, dudaklarının deydiği bardağı denk getirme ümidiyle yaşıyorum,
Belki ellerinin sıcaklığını hissederim hayali.
Biliyorum çok saçma ve bi o kadar anlamsız ama ben iyi değilim anla.
Yalnızlığı da bana yaşattın ya,inan ölsem unutmam seni.
Bugün gülüşlerinden bi uçurtma yaptım sana,
Korkuyorum, bi fırtına eserde alır götürür diye, o yüzden en ufak bi rüzgara bırakıveriyorum.
Ve çektiğimde elimde avcumda sadece bi parça hüzün var.
Gözyaşlarımla sırılsıklam ediyorum koca şehri.
Gece benim örtüm, yağmur da en samimi arkadaşım o olmasa inan saklayamaz şu koca adam bu yaşları,
Hıçkıra hıçkıra ağlamayı öğrettin ya ölsem unutmam seni.
Ve artık yoruldum inan,
Sanki sensizliğe prangalanmış gibi hayallerim,
Bi yanım gururundan taviz vermezken, öteki yanım ulan bırak gurur mu kaldı yalvar gelsin diyor.
Hep bi savaş içinde aklım ve kalbim,
Galiba ben seni istiyorum, hani gelsen diyorum gözlerinde ayrılık olmasa bu defa,
Hiç gitmeyecekmiş gibi sarılsan,
Sessizliğe gömülse kelimeler ama sensizlik yalan olsa
Yalvarıyorum bak, gururum ayaklarının altına kırmızı halı olur
Ve vicdanın sızlamaz bilirim.
Hadi son vapuru kalktı kalbimin,
Artık yürümez bu denizde,
Çünkü ben ölüyorum,
Her saniyemi kıyamete çevirdin, ya ölsem unutmam seni…
Şiir: Ömer Demir
BOZKURT21
06.Ocak.2016, 20:43
https://61.media.tumblr.com/04ec584ebf44286c583b46f9c146595d/tumblr_o0cfltOm441uzzh6po1_400.jpg
Gittin ya, renklerim de gitti…
BOZKURT21
08.Ocak.2016, 17:54
https://scontent-frt3-1.xx.fbcdn.net/hphotos-xaf1/v/t1.0-9/527573_10150880998843387_2060290605_n.jpg?oh=4e8a5 86ca3d47a6e19703a4c5126509d&oe=5701E8C9
Boş boş seviyorum demekle olmaz; Göstereceksin sevdiğini, Hissettireceksin.. Yapamıyor musun! O zaman yoldan çekileceksin.
BOZKURT21
08.Ocak.2016, 17:55
https://scontent-frt3-1.xx.fbcdn.net/hphotos-xaf1/v/t1.0-9/197639_10150880878638387_1040346802_n.jpg?oh=3a5fe 3b99bebc61d1285788769f9cd99&oe=57085D46
Kıskançlık güven eksikliği değil, sevgi fazlalığıdır.
BOZKURT21
08.Ocak.2016, 17:56
https://fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xfa1/v/t1.0-9/550635_10150871568218387_1208197628_n.jpg?oh=077fa 3b49b2ec771c8a520024a20e9d3&oe=57013335&__gda__=1459627322_1b4bc24411139c4019bbfa653a47691 3
En güzeli; Çıkmıyoruz ama konuşuyoruz dönemidir. En kötüsü ise; Çıkıyoruz ama konuşmuyoruz
BOZKURT21
08.Ocak.2016, 17:58
http://jurnalspiritual.eu/wp-content/uploads/2013/12/cine-esti.jpg
Günde kaç kez onun profiline bakıyorsun ? + Hiç çıkıyormusun diye sorsana
BOZKURT21
08.Ocak.2016, 18:00
http://upload.tehran98.com/img1/3tbcagwrz09249wcytqz.jpg
Olum bak git. +Gitmiycem, kafama küreklede vursan, taşta vursan gitmiycem. -Niyee? +Çünkü sana aşığııım ♥
BOZKURT21
08.Ocak.2016, 18:02
https://40.media.tumblr.com/tumblr_m1gv6nWGS21r3cgngo1_500.jpg
Sαrıldığındα her şeyi unuttuğun kişi olmαyı isterdim, bir ömür...
BOZKURT21
08.Ocak.2016, 18:06
http://onstk.com/up/uploads/869c42dffd.jpg
Bir kadını ne kadar mutlu ederseniz edin, onlar hep kendilerini ağlatan erkekleri tercih eder...
BOZKURT21
08.Ocak.2016, 18:08
https://lh5.googleusercontent.com/-kizn4TKGgUs/AAAAAAAAAAI/AAAAAAAAABU/uFYOmWGVfD8/photo.jpg
Her insanın parmak izinin farklı olması bile, bana kimsenin senin gibi dokunamayacağının en basit kanıtı.
BOZKURT21
08.Ocak.2016, 18:11
https://pp.vk.me/c618820/v618820706/1daa3/2QyXEYFwL2g.jpg
Senin 2 saniyede düşünüp söylediğin şeyler , beni 2 gün mutlu ediyor . Ama sen bunu nereden bileceksin ki
BOZKURT21
08.Ocak.2016, 18:14
http://n1311.hizliresim.com/1h/k/umzmq.jpg
Çok Şey İstemiyorum Sevqilim , 'Parmaqında ' İsmimi ' Yazan Bir Yüzük Olsa Yeter'
BOZKURT21
10.Ocak.2016, 13:17
Yürüdüm
yüreğimin yollarına sererek hıçkırıklarımı
yağmur yağmur tomurcuklara yağdı gözyaşlarım
en içli sevdalarla beslerken yüreğimi
duygularımı aşkın denizine düşürdüm
acılarki zemheri kadar karlı, bir yol gibi uzun
kimseler görmesin diye
gözlerimde sel sel taşan yalnızlığı
kimseler duymasın diye sesimi
ışık sızmayan bir bodrumun karanlığına gömdüm yüzümü
ey dedim sustum
hey dedim sustum
ah dedim sustum
vay dedim sustum
unutsun yollar beni
unutsun güvercinim
öldüm
kirletilmiş gökyüzüne savurarak hayallerimi
yükleyip cesedimi yüreğimin ağrılarına
kayboldum korkunç uğultusunda rüzgarların
acının sevinçle kucaklaşacağı zamanlara saklamak için gözyaşlarımı
bir yıldızın karanlığa gözkırptığı gecelere bıraktım anılarımı
dertlerimi denizlere saldım ki; alıp götürsün uzak bir kıyıya gemiler
Ey hayat kırgınım sana
hüznüm yırtık gömlek gibi duruyor her gün sırtımda
kırılgan bakışlarımda hüzün sızıyor aynalara her gece
ne kimselere anlatacak bir öyküm var, mutlulukla başlayan
ne de bir sevinç, gözlerimde bahar yeşili umutlar taşıyan
suların ötesinde bir çiçek büker boynunu her akşam adı gül
kokusu gül, rengi gül, gözyaşı gül, iki gözü iki çeşme
mutsuz, avuntusuz ve suskun
dudağında yitirdim şarkılarımı, şiirlerimi o aşkın
ey dedim sustum
hey dedim sustum
ah dedim sustum
vay dedim sustum
unutsun yollar beni
unutsun güvercinim
ey gecelerinde kahrolduğum hayat
sokaklarında sırılsıklam ıslandığım şehir
artık bu yerlere sığamıyorum
gökyüzünde katar katar turnalar göçüyor sılama
turnalar gidiyor ben kalıyorum
uyku tutmuyor geceleri
yitik düşlerimin gölgesine sığınıyorum
gölgeler gidiyor ben kalıyorum
bilki göçmen hiç bir kuş uçamaz kanatları kırıksa
hasretim ince bir yoldur yangınlara
kırıldı kendime saklaya saklaya içimdeki gül
tut ellerimden ikigözüm alıp beni sevinçlere götür
vefasız dünyanın ihaneti bitirdi beni
ardına saklanacak gölgemde yok
sevinçler dağıtırken acılar toplayan bir çardak kuşuyum şimdi
şimdi ömrüm, saçlarım kadar karlı ve puslu
hüzünlü bir ırmaktır şimdi yanaklarımda yüreğime akan
bilki artık hiç bir şey avutmuyor beni
şefkatine sığındığım sıcak bir kucak bile
ezilmiş gelinciklerin çığlığında gizledim sesimi ve gözyaşımı
kırların ürperişi gibi dökülüyor dudağımda sözcükler
hıçkırıklar boğazıma tıkanıp kalıyor her defasında
her defasında dudağımda binlerce şiir kanıyor
binlerce şiir yanıyor içimde her defasında
ah yaralı güvercinim
içime vurma kanatlarını
ya topla git yaralı kanatlarını içimden
ya gittiğin yere benide götür...
kimse aldırmıyor artık sevdalara ah gönül
duygular mı köreldi? biz mi yetimiz ah!
acının ve aşkın kesiştiği yerde
avcıların sarp kayalara sürdüğü iki ceylan gibi kaldık
tutup kime anlatsak acıyan yanlarımızı
yaralarımız ağıt olur uçar gökyüzünün boşluğuna
yüreğimin içini sevgi ile doldurup yakmak geçiyor içimden
ve savurmak küllerini her sabah seher yellerine
kurtulmak için prangalardan
bilirimki, yaşamak saralı bir sancıdır sancıyan yaralara
ey dedim sustum
hey dedim sustum
ah dedim sustum
vay dedim sustum
unutsun yollar beni
unutsun güvercinim
ah yaralı güvercinim
yüreğimin ince sızısı benim
gidiyorum işte
hep üşüdüğüm bu hayat sahnesınde
gözlerimde iki yetimlik ah
gidiyorum
yolculuklara hüzün rengi veren şiirlerle
kan rengi şarkılar bırakıyorum kalanlara
gölgemde yok arkasına saklanayım
sayki ben hiç ağlamadım, gülmedim
hiç ateşe tutmadım yüreğimi
tatmadım sevgiyi, acıyı, ihaneti
sayki ben hiç doğmadım, yaşamadım, ölmedim
yokum artık yokumsayın beni
ölmüş gibi değil, hiç doğmamış gibi
BOZKURT21
10.Ocak.2016, 13:22
Ben Sustum Uzaktaki Yar!
Dudaklarımın Arasındaki Şarkı,
Saçlarımı Okşayıp Giden Rüzgar!
Yüreğimin Kanıyla Yazdığım Şiirler..
Akan Deryalar,Nehirler Sustu!
Sustu Ve Uzaktaki Yar Sustu!
Hep Konuştumda Ne Olduki?
Bitkin,Kırgın, Perişan Yaşadım..
Kanımla Yazdım Yüreğime..NAKIŞLADIM..
Öyle..Öyle Çok sevdimki Seni,
Sabahlara Kadar İnleyip Güneşi Gözyaşımla Selamladım!
Hayallerimde Yazdım,Düşlerimde Topladım..
Yüreğime…Yüreğime Koydum Seni.
Yüreğimin En Derin Yerine!!!
Ben Sustum Sen Söyle Uzaktaki Yar..
Söylesene Gönül Yaram
Ben..Ben Zaten Hep Susmadım mı?
Bu Dört Duvar Arasına Hapsedilip,
Susmaya Mahkum Edilmedim mi?
Canım Diye Sevmek Hakkım Değilmi?
Seni Hayal Edip Seni Sensiz Yaşamadım mı?
Duvardaki Resmine Bakıp Bu gözler.. Kahır Dolusu Ağlamadımmı?
Ben Sustum Canim!
Sen Söyle..
Ben Sustum!
Söylesene Hasretim..Söylesene Hasretim Sana Değilmiydi?
Bu Yalvarışlar..Bu Yakarışlar…
Canım Gibi Sevmedim mi seni?
Sevipte Canıma Katmadım mı?
Söyle Bee Uzaktaki Yar!
İsmini Dudaklarıma Hece Yapmadımmı?
Seni Mavi Bulutlara Yazıp Düşlerimde Toplamadım mı?
Sana Olan Sevdamı Söyle..
Yıldızlara Haykırmadım mı?
Ben Haykırdıkça Yıldızlar Bir Bir Kaymadımı?
Söyle…Düşmedimi Yıldızlarım Düşüp Kaybolmadımı?
Gökyüzü…Gökyüzü Birden Kararıp,
Şimşekler Çakıp Kasırgalar Kopmadımı?
Cehennem Gibi Yanan Yüreğimin Üstüne Yağmurlar yağmadımı?
Yağmurların Yüreğimi Söndürmediğine Şahit Olmadınm mı?
Hep Sana Yanmadımı Yüreğim..
Söyle Yanmadımı…
Ben Sustum Bee Canım..
Ben Sustum!Sen Söyle..
Ben Zaten Hapsedilip Susmaya Mahkum Edilmedim mi?
Sabahı Olmayan Yorgun Gecelere Hayalinle Girmedim mi?
Hep Aynı İşkenceyle Sabahları Beklemdim mi?
Söylesene Birtanem..
Sevdamla Yüreğimi Dağlamadım mı?
Ayaz Geceleri Sensiz Titreyerek Bitirmedim mi?
Söyle Yarim..
Ben Sustum! Ben Hep Susmadım mı?
Nemli Kirpiklerimde Sensiz Geceleri Öldürmedim mi?
Yüreğim Sızlarken Yaralı Gönlüme Kırılmadım mı?
Yüreğime Hep Aynı Acı..Hep..Hep ayrı İşkence Doğmadımı?
Yüregimi verdimde Sana Ne Olduki?
Hep Yıkılıp Kahır Dolusu Ağlamadım mı?
Ayaz Geceler Uğrunda Titreyerek Yaşadım..
Diz Çöküp Önüne Avuç Açıp Yalvardım!
Kalbinin Dilencisi..Yüreğinin Kölesi Oldum Bee Belalım!
Ah Yüreğim Kanıyor!
Gözlerim Ağlıyor..
Tükendim! Tükendim Bee Yarim..TÜKENDİM!
Yoruldum Halim Kalmadı
Yıkıldım Olduğum Yere..
Yıkıldım Bee Yarim! YIKILDIM!
Ben Sustum Bee Belalım!
Ben Sustum!
Yemin Ederimki…Yemin Ederimki Sustum!
Gönlümden Herşeyi Alıp Giden Kasırga Sustu!’
Hep Söylemek İstediğim O şarkı Var Yaa
Dudaklarımın..Dudaklarımın Arasındaki o Şarkı! SUSTU!
Penceremin Camına Vuran Yağmur Damlaları SUSTU!
Yüreğim SUSTU!
Konuşan Dilim SUSTU!
Ben Sustum Uzaktaki Yar!
Sen Söyle..
Ben..Ben Sustum!
Sustum…Sustum..Sustum
BOZKURT21
10.Ocak.2016, 13:26
http://i.hizliresim.com/7M8Pda.gif
Sustum
Sustum!
.............
yüzünle konuşuyorum şimdi!
bir beyaz hayal seriliyor çimenlerime;
papatyalara benziyor...(dönüyor sonra sarışın bir kuş sürüsüne..)
gözlerinde dokunuyorum güzelliğine..
seni özlüyorum anlamıyorsun
tutup öldürüyorum birini (sevgim kanıyor..)
gömüyorum sineme...
sustum!..
............
ellerini tutuyorum şimdi!
başak dolu bir ova nazlanıyor gözümde..
göçüyor harman yerlerine..(rüzgara direnen yaba gibi)
bir inip bir çıkıyorsun gene de,
sen duymuyorsun
samanların arınıyor tenimde
tanelerinde acıkıyorum...
parmaklarını yiyorum kimse görmüyor
benimdir onlar, vermem geriye...
sustum!..
............
saçlarını kokluyorum şimdi
tel tel güller doluyor bahçelerime..
kar mevsimini düşünmüyorum hiç!..(leylekler ağaç tepelerinde)
kim demiş!
doruklar beyaz değil!..beyaz değil işte....
sen görmüyorsun
yazdan kalma güneşle eğiliyorum
kırmızıların solmasın diye.
sustum!...
...........
uzaklığını ölçüyorum şimdi..
mesafeler artıyor içimde..
yollar büklüm büklüm..yollar dikine...(noktam derinleşiyor gitgide)
sen bilmiyorsun
kilometre taşlarını kaç kez saydım dersin...
bir tanesi bile yoktu
kapının önünde...
bir kürek kor ateş bulup
üfledim yüreğime...
Serseri`aŞık
10.Ocak.2016, 14:43
Hep Soruyorsunuz ben öqrenci deqilim a (küfür) Sormayın bir Şey ..
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 01:11
http://38.media.tumblr.com/b249ad449d852124747f1c440fdfb6eb/tumblr_nalzw7bUZD1qh8mapo3_500.gif
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 15:04
https://62.media.tumblr.com/1966b5256362dc3c24ed927e83291372/tumblr_nz9d9qqCyA1rdjf7po1_540.jpg
Ki ben sana yarım dedim, yaram oldun.
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 15:06
https://secure.static.tumblr.com/9f3f04fe4831fad8a09e8c871f96e975/be85c6a/Gi5nsx2go/tumblr_static_tumblr_static_3yfblme4s1k4oskgc808gw 8gg_640.gif
Kalbimin böylesine iğrenç atmasına neden olduğun için,seni asla affetmeyeceğim.
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 15:10
Herkes seni sen zanneder.
Senin sen olmadığını bile bilmeden,
Sen bile
Seni ben geçerken
Derim ki,
Saati sorduklarında;
Onu “O” geçiyordur
Kimse anlam veremez.
Tamir ettirmedin gitti derler şu saati.
Ettirmek istiyor musun demezler.
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.
Zamanı durdururum yüreğimde,
Sensiz geçtiği için,
Akrep yelkovana küskündür.
Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür.
Bil ki akrep yelkovanı geçerse,
Atan bu yüreğim durur.
Bırak bozuk kalsın, hiç değilse
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 15:14
https://61.media.tumblr.com/af473240d0817e4004e077c75a27f583/tumblr_nudnavnO8H1qd8gemo1_540.jpg
Ben sana gelebilmek için önümdeki duvarı tırnaklarım yerinden sökülene kadar kazıdım, sense benim kanayan ellerimin bile farkında değildin
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 15:18
https://61.media.tumblr.com/f8c4e3de1fba24bcac05dde6238c5d8f/tumblr_o0mxrwGoEx1rlhvpdo2_540.jpg
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 15:25
https://62.media.tumblr.com/tumblr_loe45jxC9c1qmeb08o1_540.jpg
Bir insanın aynalara aşık olmasıdır, ayrılık.
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 15:35
https://61.media.tumblr.com/9618d0d2cc7842f39bb8ec4d6fff5d61/tumblr_o0nr6nBM3k1t6y2mpo1_540.jpg
Beklemiştik
Gelsin iyi huylu tanrılar da, kurtarsınlar diye bizi
Oysa ne bir hayal, ne bir fısıltı, ne bir ayak sesi
Ne de bir gören, bir soran var yitikliğimizi…
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 15:59
http://www.izafet.net/attachments/14bhifm-jpg.124454/
Kayıp Gitti Ellerimden Son Umudum..
C
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:10
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/11/db/ff/11dbff6f02cd1713c00f336a4f983a11.jpg
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:11
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/c7/41/d8/c741d8aeb3ef076e9768b935f9a7dfe4.jpg
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:12
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/54/22/de/5422de20772bdfc3031e5c65e5ea6697.jpg
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:12
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/aa/19/0b/aa190be44f8f5702fed7ec46df7bcb67.jpg
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:13
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/16/e5/14/16e51407ca34c24032cec57c9f4225d9.jpg
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:14
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/20/d3/ba/20d3bae93528c1cae06a0cbee18a49cc.jpg
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:14
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/64/d3/a4/64d3a4c051266e7580260ddcaa806869.jpg
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:15
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/45/d4/e4/45d4e4cda5969601138c66b0bf67ea63.jpg
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:16
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/3a/92/8c/3a928cc3ff6e255217e28420f846efa1.jpg
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:16
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/05/08/c0/0508c04f539bce2c49e18e86574be72c.jpg
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:17
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/52/24/8f/52248f9e1b5dd8ee6bb7dd8f61d3fd3e.jpg
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:19
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/23/bd/c7/23bdc73547b21da0600c089cacba6568.jpg
Susuyorum .
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:19
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/43/96/0e/43960ee8ed59f88e318556ebe8c648c5.jpg
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:20
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/62/08/63/620863fcd5e2e3f4f19a7d141a3cfd9b.jpg
Şimdi Kendimi bir şiirin ucuna asıyorum Ve' asıldığım yerde Mahşere kadar susuyorum YAR
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:21
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/f2/91/a0/f291a0a7ae2cf6b47bf7defd8155b839.jpg
Ben aseletimden susuyorum..
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:23
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/b2/8a/09/b28a0978f9840e4407dd261176fcf963.jpg
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:23
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/9c/38/01/9c3801d8095e61e9868c8caf912b06b9.jpg
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:27
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/82/eb/45/82eb45ffad47279ab82ec3f33df31d78.jpg
Susuyorum diye dert etme Ben sustukça sen toparlandın Bırak susayım Konuşursam dağılırsın..!!
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:29
Konuşsam dilim yanar, sussam kalbim..Önce duruyorum... Sonra susuyorum... İçimden çıkan lafların etrafı ,yangın yerine çevireceğini düşününce kilit vuruyorum dilime... Sonra Yan! diyorum içime... Sadece sen yan ve Dayan diyorum gönlüme!..
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:30
Kendimden. Ne sesime bir ses, Ne yüreğime bir el değiyor. Susuyorum. Kadere razı gelmek midir bunun adı, Bilmiyorum.
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:32
Kendi kalabalığından kaçan kentler gibiyim bu gece... Zemheri bir yaşayış düşürmüşüm gözlerime... Gerisini susuyorum... Masallardan düşüyorum bu gece... Bir martının gözlerinde üşüyorum... Sonrası yok... Biliyorum..
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:33
Konuşsana, anlatsana kardeşim, niye susuyorsun. Tamam, hafız tamam. Anlatayım. İnsandım ve bu hiç de iyi bir şey değildi. Anlaşılmak istiyordum fakat bunu hiçbir şekilde hiç kimseye anlatamıyordum, hafız. Çok sonra öğrendim ki, Anlatabilmek, susmaktan geçermiş bazen. Ben de bu yüzden susuyorum, hafız. Anladın mı beni..
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:34
ŞİMDİ SADECE SUSUYORUM Şimdi sadece susuyorum Haddimi aşmamak için Öfkemi yutabilmek için Kederimi cefamı çekebilmek için Şimdi sadece susuyorum Konuşursam kötü gelir Kızgınlığım ansızın uyar Öfkem asap olup taşar Pişmanlık duymamak için Şimdi sadece susuyorum
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:38
Belki güneş birgün ikimiz için doğar Belki korkuları hayallerimiz boğar O masal günü gelinceye kadar Susuyorum, susuyorum Susadikca yüzün düşer aklıma Korkar oldum düslemekten Adını anarım çoğalır sesim Konuşmaktan, düşünmekten, özlemekten
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:40
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/33/2b/41/332b4110f97d96447299789f3eb842fb.jpg
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:42
Kırmak istemedim sustum; Yıkmak istemedim sustum; Kaybetmek istemedim sustum; ama ben kırıldım, yıkıldım, kaybettim oysa ki herkes konuştu ama bir soran olmadı suskunluğumu, sessizliğimi; Sükut altındır dedim, bir çeyreklik etmedim. Şimdi daha sessiz, daha suskunum ama hep gülüyorum. Çünkü ödeştim hayatla, üç noktalarla aram düzeldi.
B B
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:45
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/f2/86/98/f28698abc957a21909fa71aaab783f5c.jpg
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:47
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/cb/5f/5c/cb5f5cef06e51d6ee500593f9a3728d2.jpg
BOZKURT21
11.Ocak.2016, 21:48
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/90/e7/06/90e706758fc4453cf108e3ea1b424bc9.jpg
BOZKURT21
12.Ocak.2016, 18:06
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/d3/ed/e4/d3ede49862977e44f3d71d6f7c4f5100.jpg
EYVALLAH...
BOZKURT21
12.Ocak.2016, 18:07
Yerime koy kendini Hakediyorsam eyvallah
BOZKURT21
12.Ocak.2016, 18:16
VcWlJRq6Fp0
BOZKURT21
12.Ocak.2016, 18:28
Çık gel Allah Aşkına!... Aşkın insanı büyüttüğünü, olgunlaştırdığını da öğrendim artık. Bu yaşıma kadar kimse öğretmedi bana aşkın karşılıksız olduğunu. Sadece gönülden sevenin bu acıyla kavrulacağını, sevilenin ise sevildiğini bilmeyeceğini…
BOZKURT21
12.Ocak.2016, 23:34
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/cf/30/c3/cf30c3311b50e7b04bd72e9d0d3f4b62.jpg
Sevdiklerim çok imzası var. Yaşarken öldürdüler.. Nefes ne ki bana göre canlarıma hayat gerisi yalan koca bir yalan.. Namus kavramı çok geniş ise söylenecek söz yok.. Sadece susmak...
BOZKURT21
12.Ocak.2016, 23:37
İlla birini seveceksen, dışını değil içini seveceksin. Gördüğünü herkes sever ama sen asıl göremediklerini seveceksin. Sözde değil özde aşk istiyorsan şayet, tene değil cana değeceksin.
BOZKURT21
12.Ocak.2016, 23:39
Benden önce "Sen" diyorsa.. Vazgeçmiyorsa.. Şüphe duymuyorsan, güven veriyorsa..Kırmıyorsa seni, incitmemek için özen gösteriyorsa..Ne kadar çok yoğun çalışsada az da olsa sana vakit ayırabiliyorsa..Nefsinin kölesi değilse,çirkin zaafları yoksa,yalan söylemiyorsa..Ne istediğini,her şeyden önce seni istediğini biliyorsa ve bunu iliklerine kadar hissettiriyorsa..Allah korkusu taşıyorsa,vicdan ve merhamet varsa ...Doğrudur...Gerçektir..Aşkla başlar sonra "Sevda" olur.❤..Sevildiğini bilmek güzel şeydir..Seni değil,onu yüceltir. ❤..Birlikte yaşanır, baş üstünde taşınır. ❤❤❤
BOZKURT21
12.Ocak.2016, 23:41
Sesinde yalan var senin, anladım. Yüksek sesle bastıramıyorsun alçalmışlığını...
BOZKURT21
12.Ocak.2016, 23:43
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/6d/b1/a2/6db1a284cc125d0b1b2a7c4aaa092ada.jpg
Seni seviyorum derken hiç yalan söylemedim, yalan söylerken hiç seni seviyorum demedim! Sert rüzgarlar karanlık geceleri severmiş, aynen benim seni sevdiğim gibi.
BOZKURT21
12.Ocak.2016, 23:49
Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim? Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim.
BOZKURT21
12.Ocak.2016, 23:51
De haydi geceniz yâr olsun, Kapatıyoruz dükkanı. Kapıda yazı, "O'na gittim gelemem"... -
BOZKURT21
13.Ocak.2016, 22:32
Sesim yetismedi sana, sustum.
BOZKURT21
13.Ocak.2016, 22:34
https://49.media.tumblr.com/330c0ffd617538fb82fcde61569f5abe/tumblr_neb1hsjOo51tvryyso1_500.gif
Sessiz kalmak, kırıldığını göstermenin en iyi yoludur.
BOZKURT21
13.Ocak.2016, 22:35
https://61.media.tumblr.com/516b445e6c4a222a3760c4880202956d/tumblr_nntzphk5T41st9itno1_1280.jpg
Elif dedim. Vâv dedi … Sev dedim, Çây dedi … Yürek dedim, Kanar dedi. . .
Kavuşuruz dedim, Mâhşer dedi… “Sustu… Sustum
BOZKURT21
13.Ocak.2016, 22:37
Sonra sustum.Ne diyecektim ki? Haklıydı,ben yalnızlığa mahküm edilmiş bir tutsaktım.Yalnızdım,çünkü insanlara güvenim yoktu,kırılmıştım,yorulmuştum,ruhsal olarak çökmüştüm.
Dünyadan,insanlardan soyutlamıştım kendimi.Benim en yakın dostum benden başkası değildi. Yalnızken mutluydum,daha az dert vardı,daha az sorun,daha fazla ben vardım.Ve daha
BOZKURT21
13.Ocak.2016, 22:38
“Uzun sustum, ey durmadan konuşanlar
Geçmedi üşümem.
Ben bir aşkın kar yağışından geliyorum…”
BOZKURT21
13.Ocak.2016, 22:40
Bahtıma sükut düştü düşeli;
Muhabbet demledim yüreğimde…
Sustum…!
Niyet ettim Allah rızası için,
“ Allahuekber.! ” diyip, Huzuru beklemeye..
Sustum, sustun, sustuk.
BOZKURT21
13.Ocak.2016, 22:41
Sustum..
Yek sustum..
Ne kadar susulacaksa o kadar sustum…
Tuz basıp yaralarıma….
…
Sustum…!
BOZKURT21
13.Ocak.2016, 22:44
…Sadece sustum!
En olmadık seyi yaptım ve sustum..
Suskunlugumu havadan sudan konusmalara gizledim de sustum.. Öyle “sessiz sedasız” sustum ki; bir kisi bile fark edemedi giyindiğim o kutlu kırgınlıgı
BOZKURT21
13.Ocak.2016, 22:47
Sanki tesadüfen düşmüşüm buraya. Bir göz yanılmasıyla, bir ayak burkmasıyla… Bir anda bulmuşum burada kendimi. Suskunluğum çok eskilerden kalma bu yüzden. Yabancılığım…
Bıktığımı hissediyorum artık. Her gece yeni birşey olacak mı, diye sessizliği solumaktan. Gürültüden, patırtıdan, memnuniyetsizlikten… Alabildiğine bıktım… Olağan geliyor tüm felaketler…
Ölesiye hazırım, ve artık hayat sobelesin istiyorum beni. Saklamıyorum, kaçmıyorum da. Ne kendimden, ne insanlardan, ne de hayattan…
Sustum sadece…
Bunu yapabildim yazılanlara karşılık…
Sustum…
Uzun bir zaman…
Sustum ve çok şeyler yaşadım
BOZKURT21
13.Ocak.2016, 22:49
Suskunluğun misafiri olmaktan haz alıyor yüreğim!
Musalla taşındaki cesedin suskunluğu kadar suskunum!
Konuşmalara küstüm! Gemilerim artık kendime yol alıyor.
Her zaman her yerde her istenileni anlatamıyorum.
Kime neyi nasıl ispatlayacaksın! o halde suskunluğun elini tutuyorum.
Merhem tutmaz öyle yaralarım var ki! Konuşamıyorum…
İçime atıp susuyorum.
Kurşun geçmez şartlanmış beyinlere söz geçiremiyorum.
Sayfalarca susuyorum.
Kelimelerimin dinlenmeye en çok muhtaç olduğu anlarda
BOZKURT21
14.Ocak.2016, 22:33
http://kobitek.com/uplimages/basarili_adam.jpg (http://www.google.com.tr/url?sa=i&rct=j&q=&esrc=s&source=images&cd=&cad=rja&uact=8&ved=0ahUKEwjZ6LOTkarKAhWGqg4KHW5tD_sQjRwIBw&url=http%3A%2F%2Fkobitek.com%2Fbasarili_olmak_basa rmak_icin_izlenmesi_gereken_7_adim_&psig=AFQjCNFDRnd8nXQvTWu2WYrPOPBJNuqw-w&ust=1452889406879541)
turkiyeforumlari.net Üyesi idim:)) Adım Adım Başarı..Bir Gün Mutlaka Zirve Benim Olacak.. Bismillahirrahmanirrahim dedim ..Sabir ve Azimle Çıkıyorum Basamakları
BOZKURT21
14.Ocak.2016, 22:44
yüzüme vuran hüzne, senli benli konuşmalara gebe dilime ve seni sevmeyi sana rağmen başaran yüreğime inat seni içime hapsediyorum... yüreğimin ilk başkaldırışı değil bu benliğime ama artık dayanamıyorum, seninle bezeli sensizliğime... içimde acılarımla örülü duvarlarım yıkılıyor artık, kimsenin enkazından sağ çıkamadığı yıkımlar var yüreğimde... herşey yine toz duman... sen perişan, ben perişan...
biriktirdiğim acılarımdan sıyrıldığım yalan... sana olan sevdam kangren oldu bedenimin sol yanında...
yüreğim can çekişiyor, yokluğunda... sen hala kendi alemindesin..!
ya çok zavallısın sevmekten zerre kadar anlamıyorsun, yada gerçekten sevdinde kendine itiraf edemiyorsun... korkuyorsun belkide; sana garip geliyor bu kadar tutkuyla sevilmek, alışmamış ürkek bedenin bu denli sevmelere... ellerin hep riyakarca tutulmuş belli ki; alaycı bir tebessüm olmuş ismin dudaklarda, ve bedenin başka bedenlere tutsak yaşamış aşkı hep başka bedenlerin gölgesinde... sevilen sen değilmişsin, başka aşk acılarının kanayan yaralarına tampon olarak seçilmişsin.
sevmeyi hep böyle bilmiş, hep böyle sevmişsin...
ve biriktirmişsin bütün acılarını, seni gerçekten sevene kusmak için yüreğinde.
sanki intikam alır gibi..!
karşındaki, o insanlar gibi değilse ne farkeder ki..?
sen sevmeyi de, sevilmeyi de kendince yaşamaya karar vermişsin..!
ben ise seni severken;
yüreğim ile mantığım arasında, yokuş yukarı kalmış gibiyim...
ne yolun sonuna gidecek kadar gücüm var,
ne de geldiğim yolu geri dönecek kadar sabrım...
nasıl geldim buraya kadar onu bile farkında değilim..!''
nasıl bir sevmekse bu; körü körüne, sana ve herşeye rağmen...
peki şimdi, senin için ölürüm desem bir şey ifade eder mi senin için..?
yüreğimden vursam kendimi, ruhuma teslim gidiyorum desem ne fark edecek ki? seni yüreğimden atamadıktan sonra... ölüm bile kurtaramaz, beni senden... biliyorum, sana yazacaklarım henüz bitmedi.
biriktiriyorum, her geçen gün seni içimde;
ve her gece bir seninle, bir sensizliğinle sevişiyorum...
bitmez ki sana dair hiçbir şey, sen bitmedikçe içimde.
bitmesini istemiyorum ki, seninle her şeyi sen gibi seviyorum..!
kendimden geçercesine seviyorum seni ben. kendime gelirsem, seni içimde kaybetmekten korkuyorum..!
acı verse de seni sevmek; sen beni sevmesen de, ben seni ikimize yetecek kadar çok seviyorum...
acılarını dindirecek kadar, senin acılarını yüklenecek kadar çok seviyorum seni..!
şimdi soruyorum sana, sen hiç böyle sevildin mi?
BOZKURT21
14.Ocak.2016, 22:46
De haydi geceniz yâr olsun, Kapatıyoruz dükkanı. Kapıda yazı, "O'na gittim gelemem"... -
BOZKURT21
17.Ocak.2016, 17:55
Karantina altına alınan yıllarımı düşünmek bile acı veriyor bana, karabasan gibi üzerime çökmüş, elimi kolumu bağlamış yıllarım! Bir kadın sevdim, yalanlar ile dolu hayatında! Bir kadın sevdim, bana doğruları hiç söylemediği. Aslında söylemek isteyip de söyleyemediği...
Karmaşık bir hayat işte benim yaşadığım! Neresinden çeksen, elinde kalan bir hayat... Neresinden baksan, gözleri bulandıran... İçimi acıtan!
Sevdim işte, ama diğerleri gibi değil... kimse gibi değil... sen gibi değil... SADECE BEN GİBİ... BENDEN GİBİ sevdim...
Bu öyle bir aşk ki; 10 yaşındaki çocuğun bakışları kadar masum, annesi ölmüş bir kedi yavrusu kadar çaresiz, şizofrene bağlamış bir kişilik kadar yalnız!
Sevdim işte, nasıl anlatılabilir, hangi kelimelere sığar, kaç yükü birden taşıyabilir, kaç demden geçebilir, nasıl silinebilir?
Sevdim işte, yalanlarla dolu hayatında , bir gerçeğim var anla! Sevdim; seni sevdim, seviyorum ve seveceğim!
SEVDİM, SEVİYORUM, SEVECEĞİM..
BOZKURT21
17.Ocak.2016, 17:56
De haydi geceniz yâr olsun, Kapatıyoruz dükkanı. Kapıda yazı, "O'na gittim gelemem"... -
BOZKURT21
21.Ocak.2016, 20:25
Bazen gözünü açtığında günaydın mesajı gelmemişse bile ufacık bir şey mutlu edebiliyor, hastanede birine kulak misafiri oldum. "Malatyalı Mercedes Kadir" dedi. O kadarını duydum zaten sohbetin. Sonra merak ettim google'de "Mercedes Kadir" yazıp enter'a bastım. önce görsellerden aradım.
http://www.malatyaolay.com/resimler/20140425_778255.jpg
Sonra kimdir necidir diye bakınca kocaman yüreğinin yanında koskoca bir şehrin de kalbinin ne kadar güzel attığını gördüm.
Bu Mercedes Kadir' in mercedesi uzuuunca bi sırıkmış, dikiz aynası hatta teybi bile var. Tekerlekleri Kadir'in ayakları.
Hikaye çok güzel, Kadir Mercedesini normal arabaların parkettiği yere parkediyor ve diğer insanlar da biliyor ki Kadir'in Mercedesi bu, ona göre parkediyolar. Kırmızı ışıkta duruyor Kadir. Sinyal verip dönüyor. daha bitmedi arabası bozulduğunda servise götürüyor, gittiği serviste ustalar sıradan bi araba gelmişcesine muamele yapıp aracın arızasını yapıyorlar, biri aynasını tamir ediyor diğeri teybine bakıyor. pasta cila yapıp gönderiyorlar. Kadir hız mı yaptı? ya da hatalı mı parketti? Polis affetmeyip kesiyor cezayı.
Şehir hiç yadırgamıyor Kadir'i ve arabasını. 4 tekerlekli araba neyse Kadir'in ki de o.
Sevildiğimi hissetmediğim şu günlerde Kadir ve güzel Malatya mutlu etti beni.
Var olun.
BOZKURT21
21.Ocak.2016, 20:27
De haydi geceniz yâr olsun, Kapatıyoruz dükkanı. Kapıda yazı, "O'na gittim gelemem"...
BOZKURT21
21.Ocak.2016, 20:30
Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte…
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık.
BOZKURT21
26.Ocak.2016, 20:22
https://61.media.tumblr.com/a23a986ef8c683afdb37a8b265fe1a51/tumblr_o1khofBK4t1s4y20jo1_500.jpg
birilerinin bir kelimesine bile tahammül edemezken senin bin cümlene muhtaçmışım gibi hissediyorum
BOZKURT21
28.Ocak.2016, 18:05
İmtihan bu ya; balığın gönlü, çöle vurulur.”
Sent from my iPhone using Tapatalk
BOZKURT21
06.Şubat.2016, 10:08
Ben Sustum Uzaktaki Yar!
Dudaklarımın Arasındaki Şarkı,
Saçlarımı Okşayıp Giden Rüzgar!
Yüreğimin Kanıyla Yazdığım Şiirler..
Akan Deryalar,Nehirler Sustu!
Sustu Ve Uzaktaki Yar Sustu!
Hep Konuştumda Ne Olduki?
Bitkin,Kırgın, Perişan Yaşadım..
Kanımla Yazdım Yüreğime..NAKIŞLADIM..
Öyle..Öyle Çok sevdimki Seni,
Sabahlara Kadar İnleyip Güneşi Gözyaşımla Selamladım!
Hayallerimde Yazdım,Düşlerimde Topladım..
Yüreğime…Yüreğime Koydum Seni.
Yüreğimin En Derin Yerine!!!
Ben Sustum Sen Söyle Uzaktaki Yar..
Söylesene Gönül Yaram
Ben..Ben Zaten Hep Susmadım mı?
Bu Dört Duvar Arasına Hapsedilip,
Susmaya Mahkum Edilmedim mi?
Canım Diye Sevmek Hakkım Değilmi?
Seni Hayal Edip Seni Sensiz Yaşamadım mı?
Duvardaki Resmine Bakıp Bu gözler.. Kahır Dolusu Ağlamadımmı?
Ben Sustum Canim!
Sen Söyle..
Ben Sustum!
Söylesene Hasretim..Söylesene Hasretim Sana Değilmiydi?
Bu Yalvarışlar..Bu Yakarışlar…
Canım Gibi Sevmedim mi seni?
Sevipte Canıma Katmadım mı?
Söyle Bee Uzaktaki Yar!
İsmini Dudaklarıma Hece Yapmadımmı?
Seni Mavi Bulutlara Yazıp Düşlerimde Toplamadım mı?
Sana Olan Sevdamı Söyle..
Yıldızlara Haykırmadım mı?
Ben Haykırdıkça Yıldızlar Bir Bir Kaymadımı?
Söyle…Düşmedimi Yıldızlarım Düşüp Kaybolmadımı?
Gökyüzü…Gökyüzü Birden Kararıp,
Şimşekler Çakıp Kasırgalar Kopmadımı?
Cehennem Gibi Yanan Yüreğimin Üstüne Yağmurlar yağmadımı?
Yağmurların Yüreğimi Söndürmediğine Şahit Olmadınm mı?
Hep Sana Yanmadımı Yüreğim..
Söyle Yanmadımı…
Ben Sustum Bee Canım..
Ben Sustum!Sen Söyle..
Ben Zaten Hapsedilip Susmaya Mahkum Edilmedim mi?
Sabahı Olmayan Yorgun Gecelere Hayalinle Girmedim mi?
Hep Aynı İşkenceyle Sabahları Beklemdim mi?
Söylesene Birtanem..
Sevdamla Yüreğimi Dağlamadım mı?
Ayaz Geceleri Sensiz Titreyerek Bitirmedim mi?
Söyle Yarim..
Ben Sustum! Ben Hep Susmadım mı?
Nemli Kirpiklerimde Sensiz Geceleri Öldürmedim mi?
Yüreğim Sızlarken Yaralı Gönlüme Kırılmadım mı?
Yüreğime Hep Aynı Acı..Hep..Hep ayrı İşkence Doğmadımı?
Yüregimi verdimde Sana Ne Olduki?
Hep Yıkılıp Kahır Dolusu Ağlamadım mı?
Ayaz Geceler Uğrunda Titreyerek Yaşadım..
Diz Çöküp Önüne Avuç Açıp Yalvardım!
Kalbinin Dilencisi..Yüreğinin Kölesi Oldum Bee Belalım!
Ah Yüreğim Kanıyor!
Gözlerim Ağlıyor..
Tükendim! Tükendim Bee Yarim..TÜKENDİM!
Yoruldum Halim Kalmadı
Yıkıldım Olduğum Yere..
Yıkıldım Bee Yarim! YIKILDIM!
Ben Sustum Bee Belalım!
Ben Sustum!
Yemin Ederimki…Yemin Ederimki Sustum!
Gönlümden Herşeyi Alıp Giden Kasırga Sustu!’
Hep Söylemek İstediğim O şarkı Var Yaa
Dudaklarımın..Dudaklarımın Arasındaki o Şarkı! SUSTU!
Penceremin Camına Vuran Yağmur Damlaları SUSTU!
Yüreğim SUSTU!
Konuşan Dilim SUSTU!
Ben Sustum Uzaktaki Yar!
Sen Söyle..
Ben..Ben Sustum!
Sustum…Sustum..Sustum!!!!!
BOZKURT21
06.Şubat.2016, 21:47
ÖLümüne uyanıLmış uykuLarda, biZe sarıLıp uyumak var şimdiLerdE..
ey Canı baharım..
sırtLandıqım senSizLikLe biZe kuCakLanıp, saBahLara biZ uyanmak var şimdiLerdE..
MemLeketimsin sen benim.. hanqi topraqı karışLaSam, sana doLanıyor adımLarım..
sen benim, yataqımSın.. hanqi yaStıqa qömüLSem, sonum oLuyor uykuLarın..
hanımsın sen benim.. hanqi kapıyı caLsam, sevdana yakaLanıyor yüreqim..
dinmek biLmeyen haSretimsin.. uçsuz buCakSız yakarışLarımsın.. hanqi öLüme boyun bükSem, bir dOkunuşa yırtıLıyor kefenim..
sevişemediqim tümceLerimsin.. terinLe yıkanSam, namuSum oLuyor titreyişLerim..
öyLe aqır qeLiyor ki her cümLe, biLmiyorum neden.. canım yanıyor..
a$k, bu kadar yakınımdan qeçmemişti..
sendE sarSıLdıqım kadar sarsıLmadım hiC.. beLkidE hiC.. !
benSe, kuşandıqım suSkunLukta uykuLar mırıLdanıyorum..
her yeni mıSrada yeni bir küCük cıqLık daha.. her yeni uykuda, bir minik serseri daha..
uykuLarımı sana devşiriyorum daim ederek, sokuLduqum tenindE arıyorum benLiqimi.. tamamLama arzuSu..!
zaten yaşım başımdan a$kın, sürükLeniyorum uCSuz buCakSız coqrafyana..
oySa tüm benLer, sendEki bi keLimeye şahit..oySa sen, benim taptaZe qenCLiqimSin..
doyaSıya sarıLamayı$ıma yanıyor sınırLarım..
zihnimin en derin yerine sıZan aSiLiqimSin sen.. bedenimin iSyanı, diLLerimin qünahıSın..
her yoruLuşumun manaSı sendendir bundan böyLe..
cıramSın yakmaya.. doqumSun yaşLanmaya..
bir hayatı iki eden dü$ünceLerimSin ben senim.. iki hayatı bir eden düşLerimSin..
tadı damaqımda tüm şiirLerin.. qeLmişLerin, qeCmişLerin..
bir tek şimdiSi yOk yarınımın, bir tek şimdiSi senSiz qünLerimin..!
soyutLarın hepSini sOydum qeCemden, aLLar kuşandım qireCeqim rüyaLara..
şimdiLer..
kayıp ama qüZeL, yitik ama bitişik..
qitmek iStemiyorum qöqSünden.. kuLaqımdaki mırıLdanışLarın dinSin iStemiyorum..
sen.. ucurumumSun benim.. ne vakit düşeCek oLSam, tutunduqum daLLarımSın..
öLümüne yaS ettiqim coCukLuqumSun sen..
seSime bezenen türküLerimsin..
hanqi martı cıqırSa, qözLerimi düşünmeksizin yumduqumSun..
sen benim.. iLk qenCLiqimSin..
ne vakit yaşLanSam, derinLiqiyLe qüZeLLeştiqim.. serinLiqiyLe diriLdiqimSin..
sana boquLuyor kimSesizLiqim.. yOktan var ediyorum dertLeri..
qün aşımı qiBi aşırıLıyorum qözLerinden..
hiCe sayıyorum biZSizLiqi..
sana sOnLanıyor iC ceki$lerim.. iCimdEn bir hiC cıkıpta, o bendim diyemiyor senSizLiqe..
yoLLarda avareyim ben yine qörebiLiyormusun..
saq eLimdE ciqaram.. soL yanımda aqırLıqın.. bOynumda yükün, adımLarım da ayakLarın..
yürüyorum öyLe serseri.. öyLe itaatkar..
sOn soLdan sapmışım.. yoL yOkuş.. yoL sapa..
meCaLim kaLırmı sanıyorsun daha..
benim tenim o tren yoLunda,
"Gitme.."
dEmeye cabaLarken kitLendi dudakLarıma..
biLirsin..
dELi severim ben..
tıpkı sen qiBi doğdum dünyaya.. ..
*
BOZKURT21
06.Şubat.2016, 22:40
Sende Hakkım var ..
Dil de Giz'im ;
Yürekte Yaram Var Benim !
Şimdi tüm takatsizliğime inat umudumu takınıyorum sert rüzgarına karşı..İlk defa dillenemiyor Hüznü'm..İlk defa sus oluyor acılar..Göğsümü gere gere yüzleşiyorum vur-kaç yaptığın vicdanımla.! Daha önce de söylemiştim sana "Vicdanımın Azabı Kalmadı." diye...
Bu sefer vicdanım azabını hiç tanımadı..Çünkü bana attığın sevgisizlik çamurları arkanı dönüp giderken üstüne yapışmıştı; Sen Görmedin.!Belki farkettin, Belki bir başka tende, Bir başka nefeste farkediceksin.!
Neden geldiğimizi,
Neden yaşadığımızı bilmez
Gidiyoruz bu dünyadan . .
Bugünlerim dünlerimi yaşar,
Yarınlarım ise Hayallerimi Süsler.
Direnmekti Yaşamak ,
Savaşmaktı sevmek
Ve ölmekti Aşk ...
Bu denklemin bilinmeziydim "Ben / sen"
Sen de Hakkım var .
Dil de Giz'im ;
Yürekte Yaram Var Benim !
Seni satırlara son döküşüm..Klavyemden son hıncımı alışım seni düşünüp.!
Sen AŞk'tın,Aşk ölmekti; Ben Ölmedim.!Çünkü benim gibi sevene senin yakıştırdığın gibi bi son uymadı..Büyük geldi Üstüme.! Sen yanlış yerden vurdun..Ben canım acıdığı için değil sen vurduğun için yaralandım . . .
Boş yere günahımı aldın,
Yok yere canımı acıttın ,
Son sözü sen söylemiştin
Benim Son sözüm yok bu Aşk'a . . .
Sözlerim suskunluğumdur bundan sonra
O Kadar ... !!!
BOZKURT21
19.Şubat.2016, 00:29
“Sus be yüreğim!
Bende biliyorum özlediğimi..
Sus da, bilmesin özlendiğini..”
BOZKURT21
19.Şubat.2016, 00:37
"Sevmek yürek ister" değiL.
"Her yürek sevmek ister"
Sadece; Sevdiğine sonuna kadar
Sahip çıkmak CESARET ister
Zlusya
19.Şubat.2016, 13:36
Üçe kadar sayıyorum diye tehdit ederken bile,
Araya iki buçuğu sıkıştıran vicdanlı çocuklardık biz..
Sahi ne oldu bize?
BOZKURT21
20.Şubat.2016, 10:56
Üçe kadar sayıyorum diye tehdit ederken bile,
Araya iki buçuğu sıkıştıran vicdanlı çocuklardık biz..
Sahi ne oldu bize?
BeSTemm günlüğüme hoş geldiniz.
Paylaşımınız için teşekkür ederim
Zlusya
20.Şubat.2016, 13:09
Doludizgin, özgürce yazabilme fırsatıydı.. Ben teşekkür edecem.
Zlusya
20.Şubat.2016, 13:21
Aklınıza gelen güzel şeyleri
dillendirin.....
Bakarsınız yol olur...
Niyet olur....
Hallolur....
https://www.turkiyemerkezi.com/attachment.php?attachmentid=2137&stc=1
BOZKURT21
20.Şubat.2016, 13:41
Evet arkadaşım, Necmüddin Kübra: “Dil konuşunca kalp susar. Dil susunca da kalp konuşur.” demiş.
Dilimizi susturduk,kalbimizle bir şeyler paylaşmaya çalışıyoruz işte
Zlusya
21.Şubat.2016, 03:17
"Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Onlar hayattadırlar lakin sizler hissetmezsiniz..."
...(Bakara, 154)...
Ve "Kahramanlar CAN verir YURDU yaşatmak için"
https://www.turkiyemerkezi.com/attachment.php?attachmentid=2139&stc=1
BOZKURT21
23.Şubat.2016, 23:08
“Sığınıp uykulara umuda yatma vakti.”
Zlusya
24.Şubat.2016, 18:48
haydi kolay gele :o :v :D
https://www.turkiyemerkezi.com/attachment.php?attachmentid=2155&stc=1
BOZKURT21
24.Şubat.2016, 18:51
Hoşgeldiniz
Paylaşım için teşekkürler [emoji4]
Zlusya
24.Şubat.2016, 18:53
tşk ederimm şu aralar çevremde çok duyduğum kelime bu.DİYET :o
Zlusya
24.Şubat.2016, 18:57
Hangi güzelliği özlesem suskunum sana !!!
Yürek boşluğunda bir of kadar suskun..
Özlüyorum seni masmavi,
Koşuyorum sana bembeyaz,
Ve kahroluyorum bir anda kapkara..
Ah oluyorum,
Of oluyorum,
Ve susuyorum..
Oysa haykırabilsem ışık yumağı bir pınar olur soluğum,,,
BOZKURT21
24.Şubat.2016, 19:05
Ah oluyorum,
Of oluyorum,
Ve susuyorum..
Oysa haykırabilsem ışık yumağı bir pınar olur soluğum,,,
İşte suskunluk bu olması gerekiyor
BOZKURT21
24.Şubat.2016, 20:05
Uzun sustum, ey durmadan konuşanlar
Geçmedi üşümem
Ben bir aşkın kar yağışından geliyorum…
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 12:47
Hayat zor acımasız. Ve bizler kendimizi tanımayan insanların olduğu ortama atarız genelde.
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 14:54
Hüzün ki en çok yakışandır âşıklara. Yandık, yakıldık; ama hüzünden yana asla yakınmadık. Ne de olsa biz mahzun bir Peygamberin ümmeti değil miyiz? Hüzün taze tutar aşk yarasını. Yaramdan da hoşum, yârimden de.. Şems-i Tebrizi Hazretleri (k.s)
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 18:54
Herşeyin yorgunluğu var ama yokluğunun tarifi yok. .
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 18:56
Seni anlatmaya yeter belki ufuklara bakmak. .
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 18:57
Bir şekilde günler geçiyor ama o his hiç değişmiyor. .
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 18:58
Çıkamadım ki özleminin, hasretinin içinden. .
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 18:59
Hayalin geldi yine, senin gelmediğin yerden. .
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 19:02
Özledin mi diye soruyorlar ara sıra. Boğazıma birşeyler düğümleniyor, yutkunamıyorum..
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 19:04
Bazen tek kelime çıkmıyor. . Susuyorum. .
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 19:05
Nasıl bir sızısın. .
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 19:21
İnce sızılar işte. .
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 19:23
Sen yoksun ya Üşüyorum yokluğunda. .
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 19:24
Hüzün yerleşir mi durup dururken gülümsemelerin içine. .
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 19:26
Sahibine ulaşmayan hediyeniz oldu mu hiç. .
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 19:27
Yine hüzün çöktü yüreğime, acımasızca vuruyor en değerlime. .
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 20:42
Sızlar usul usul. .
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 20:48
Yaralarım kabuk bağlamıyor hiç, hap kanıyor, hep taze. .
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 20:50
İsyan değil benimkisi anne, Sadece özleminden kavrulan yüreğim. .
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 20:51
Hayal kırıklarını toplamaya alışmış ellerim. .
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 20:52
Ben ağlayamam hiç, gözlerim kanar benim. .
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 20:54
Eksik bir şeyler var; odamda, sokakta, şehirde. .
BOZKURT21
25.Şubat.2016, 20:56
SEN yokken bugün en son gittiğimiz yerdeyim . .
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 12:20
Ne sessiz bir fırtına. .
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 12:22
Sadece hayattayım yaşamasam da buralarda. .
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 12:25
Limandan ayrılan bir gemi misali yavaşça. .
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 12:27
Yokluğu hayatmı olur. .
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 12:31
Sevemiyorum artık Haziranları..
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 12:33
Susuyorum. .
Susuyorum. .
Susuyorum. .
Susuyorum. .
Susuyorum. . Susuyorum. . Susuyorum. .
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 12:36
Dumanı tüten Katre-i matemlerdeyim. .
Zlusya
26.Şubat.2016, 13:05
Bir kadının şımarmasın da hiç bir mahsur yoktur.
Zira yerini seven çiçeğin coşkusu her zaman seyredilmeye değerdir.
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 13:42
Bir kadının şımarmasın da hiç bir mahsur yoktur.
Zira yerini seven çiçeğin coşkusu her zaman seyredilmeye değerdir.
Emeğinize sağlık
Paylaşım için teşekkürler
Zlusya
26.Şubat.2016, 13:57
ben tşk ederim
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 17:15
Ay'ın gölgesi vurur Hüznüme. .
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 17:18
. .Bilemezsin. .
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 17:20
Yorgunum, hiçbir şey bilmiyorum.
Tek istediğim, yüzümü kucağına koymak, başımın üzerinde dolaşan elini hissetmek ve sonsuza dek öyle kalmak.
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 17:21
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 17:23
şu aşk ne tuhaf şey....acaba insan olsaydi neye benzerdi
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 17:29
Birçok şeyden bahsederek aslında sadece seni anltırım..
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 17:30
İçime düştü bir ateş yanıyor. .Elle tutulmuyor çıkarıp atamıyorum. .
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 17:31
Hiç doldurulamayacak bir boşluk şu göğsümde taşıdığım. .
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 17:33
--------------------------------------------------------------------------------...//Anne; "Kocaman oldum" bak...Acılarım büyüdü, dertlerim büyüdü.Hedeflerim, çıkmazlarım büyüdü.Hiç de güzel değilmiş büyümek. .!Kimler kırdı kalbimi, kimler üzdü. .Ah başa dönebilsem keşke. .!Sana emeklesem sadece. .Şimdi yaşanmışlıklarımı, kalp kırıklıklarımıAl ve Yeniden büyüt beni ANNE . . !...//
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 17:35
Varlığıma anlam katan yüze bakamayışımdandır hüznüm. .
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 17:38
Düşlerimin yıkıldığı gün her şey değişti. .
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 17:39
çok uzadı bu saklambaç . .
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 17:42
Ne zaman gözlerim kapansa o an taşar özlemim. .
BOZKURT21
26.Şubat.2016, 17:49
"Her şeyden biraz kalır" diyordu hayat.. Kavanozda biraz kahve, kutuda bir kaç sigara, insanda biraz acı.
BOZKURT21
27.Şubat.2016, 23:57
Kalır be.
Öper dudağında izi değil kan kalır.
Sarılır sana göğsünde kırık kaburganda yara kalır.
Seversin içinde söyleyemediklerin kalır..
Susarsın dilin incinir aklında harfler kalır.
Bir şarkıdır dinlersin sonuna denk gelirsin yarım kalır.
Merhaba demek istersin olmaz; sesin eksik kalır.
Bir fotoğrafı denk gelir o an'a gidersin senden arda küskün bir ceset kalır.
Kokusunu taşıyan bir şey çıkar karşına gözlerin dolar ağlayamazsın kirpiğinde kalır.
Saçından bir kaç tel bulursun darağacına ip olur boynun havada kalır.
Gün olur haberi gelir yutkunamazsın adı boğazında kalır..
Bir yerde çıkar karşına selam diyemezsin gözün gördüğün yerde kalır.
Sesi gelir olmadık bir yerde, ince tiz.
duyamadıkların yalnız kalır.
Korku olur uykunda kalır.
Endişe olur kalbin atmaz hava biter nefesin kalır.
Yol "gitmek gerek" der kaldığından çıkarsın ayakların gitmez gururun yarım kalır.
Bir başkasında ararsın onda kaybettiğin mutluluğu elin elde fikrin onda kalır.
Üzülmek fayda etmezderler..Kim ne derse desin işitilmez teselliler lafta kalır.
İçersin elin telefona gider cesaret edemezsin sarhoşluğun masada kalır.
Gözlerini açarsın sabaha bir "günaydın" hayalde kalır.
Dik durmak istersin dizlerin titrer "dayanacağım" diretmelerin utanır kalır.
Kalır ardında bir yerlerde senden geriye kalmamışken hiç bir şey..
Ve sevmişse yürek gerçekten.
biri gider diğeri "bir ömür" eksik kalır.
Yaşarken "ömrümsün sen" denmişse eğer.
Zlusya
28.Şubat.2016, 11:48
...KUSURLARIMI SEVİYORUM...! Hoplaya zıplaya YÜRÜMEYİ..Olur olmaz yerde KAHKAHALAR atmayı.. Canım sıkıldığında avaz avaz BAĞIRMAYI.. Kıskançlık KRİZLERİMİ.. Yerine ve zamanına göre GİYİNMEYİ.. Ara sira laf SOKMAYI Bazen; herşeyi yüzüme gözüme BULAŞTIRMAYI.. KIZINCA küsmeyi.. TAKINTILARIMI... SİNİRİMİ sonuna kadar çıkarmayı.. HEYECANLARIMI seviyorum.. NORMAL olmamayı,Büyümemeyi, DOSTLARIMI,ÇOÇUKLARI,YAŞLILARI,kısaca İNSANLARI seviyorum.. Sadece canımın istediği şeyleri yapmayı.. . Sevgimi,ilgiyi ve paylaşmayı ,HAYATI seviyorum....! İYİKİ varım..! İYİKİ ben benim..! Ne mutlu ki; MÜKEMMEL değilim.... ?????? Ama en çok ornitorenk leri)
https://www.turkiyemerkezi.com/attachment.php?attachmentid=2165&stc=1
BOZKURT21
28.Şubat.2016, 11:59
Tapatalk'tan günlüğüme aboneyim ekranıma düşünce yorumlarınıza cevap vermeye çalışıyorum.
Emeğinize sağlık .Günlüğüme düştüğünüz bu güzel notlar için teşekkür ederim.
Zlusya
28.Şubat.2016, 12:01
ben tşk ederim.doludizgin özgürce yazma fırsatı verdiniz
seviyorum bu platformu
Zlusya
28.Şubat.2016, 12:03
ama en çok ornitorenkleri :o :D
BOZKURT21
28.Şubat.2016, 12:03
Eyvallah.!!
İstediğiniz her zaman özgürce küsermi yanlış anlarmı düşüncesi olmadan yazabilirsiniz
Zlusya
29.Şubat.2016, 14:40
Günlerin zamanların ve evrenin sandığımız Biz'iz........
Gün benim
Güneş benim
Ağaç benim
Sen , O , BU ,Şu hepsi biziz
Yaşadığımız her ne varsa bizdeki yansıma ; sessizce bak içine anlarsın
Fark etmeye hazır mısın bu sorumluluğu almaya?
Değiştirmeye dönüştümeye veya
serbest bırakmaya Korkularını öfkelerini yargılarını
Seçimler bizim Neyi seçersek var ederiz
BOZKURT21
29.Şubat.2016, 14:57
Emeğinize Sağlık.
Güzel ve Anlamlı Sözler
Zlusya
29.Şubat.2016, 16:56
tşk ederim
BOZKURT21
14.Mart.2016, 21:19
Hiçbir ateş bir başka ateşle sönmez,
gönlüm aşk yüzünden kan olmuş
kanımı kanla yıkama benim.
ne kadar kaçtıysam gölgem ayrılmadı benden,
gölgeleri ancak güneş giderebilir...
https://stateofgrace93.files.wordpress.com/2013/06/ayki5jpciaaue5k-large.jpg
BOZKURT21
14.Mart.2016, 21:26
Doğrulardan şaşmadım... Hiç yanlışım olmadı mı? Oldu. Kimse zarar görmesin diye sonuçlarını zimmetime geçirdim, Yenilgilerimin sayısını hatırlamıyorum bile. Yenilgiye doymayan bir pehlivan gibi kaybettikçe, hayata daha çok yapıştım. Yılmadım… Yıkılmadım… Yarayla dolu hayatta yarasız bir bölüm bulmaya çalıştım bulamadım.. YAR.. SIZI..YAR....ÖLÜM.....YAR DAN...ATILAN...ADAM..!!
https://lh3.googleusercontent.com/JhbZUCWk1Y3yT3bLVFDKfCAiEQg6cfFw5xzPyA860PFkONKXo_ BB0dmB29SKTJkVjmSw3g=s114
BOZKURT21
14.Mart.2016, 21:29
Hüzün yağıyordu yüreklere Reis.....şimdi sert eserken rüzgarlar ayaz düşüyor canlara....şimdi gönderiyorsun ya bilmezlere başka ışıklar kamaştırıyorken gözlerini....tut bir türkü gönder ...ve selam olsun içinde gömdüklerimize kuru dal misali olmuş gönüllere ağıtlar yakışır artık bizlere unutulmamak adına seslendirdiğimiz.....belki hiç bir şey tutmayacak yerini...ki ben seni toprak gibi sevmişken....sus Reis sende sus....konuşanlar konuşur nasılsa yürek diliyle ...unutulurken ....
BOZKURT21
14.Mart.2016, 21:32
PROFİLİME. ...GELİP....BAKIYORSUN
NE... DİYECEĞİM...İYİ... OKU...BEN VARYA...MERT...YÜREĞİM DE....ZERRE....MIKTARI....SANA...DAİR HÜZÜN...DUYMUYORUM...SADECE...DEFFOLLLLL
( CAPUTTT )
https://encrypted-tbn3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcScAp7ndsZ-nZ2C23K6KQv6SIrdDw25wPVnwcEJInN4UWRyISBHDg
BOZKURT21
14.Mart.2016, 21:41
Tanklar, tomalar yürüsün sokaklarda. Sıkıyönetim ilan edilsin, hayat durdurulsun, basın ve yayın durdurulsun, TV kanalları yeni bir emre kadar kapatılsın. Ankara başta olmak üzere ne kadar hücre evi varsa, ne kadar örgüt yandaşı akademisyen, siyasetçi, öğrenci varsa toplansın. En ufak istihbari bilgisine sahip olunan militanlar infaz edilsin. Devleti artık sokakta görmek istiyoruz. Sokağa çıkma yasağı gelsin... Demokrasi rafa kalksın ne kadar uç ve radikal tip varsa gereken yapılsın onlara...
Ayrıca Kandil'e kara operasyonu başlatılsın, Bayır bucak bölgesi sınır güvenliği sebebiyle tampon bölge ilan edilsin. Ne kadar KGB ajanı varsa tespit edilen sınırdışı edilsin. Musul ve Kerkük'te inisiyatif alınarak operasyonlar genişletilsin. Hizbullah, DAEŞ, PKK, PYD ayrımı yapılmadan tepesine en sert şekilde vurulsun. Teslim ol ikazı yapılmasın. Artık devletin analığını değil babalığını görmek istiyoruz...
Elektrikler kesilsin, sokağa çıkanlar biz dahi olsak toplansın, en sert en acımasız en tahammülsüz yönümüzü gösterelim.
Vur, Allah aşkına vur...
BOZKURT21
14.Mart.2016, 21:46
Her kim ki;
Vatanımız, milletimiz ve devletimizin bölünmez bütünlüğü noktasında kamuoyunu yanlış yönlendirip bilğilendiriyorsa, algı operasyonlarıyla TÜRK milletinin zekasıyla alay ediyorsa, ALLAHın laneti ve gazabı o münafıkların, eb-u cehilin torunlarının üzerine olsun inşaAllah.
Mazlumların dünyasında kıyamet koparken zalimlere rahat ve huzur verme ALLAHım!
RABBİM,
Vatanımızı,
Milletimizi,
Devletimizi,
Ordumuzu,
Ve;
Güvenlik güçlerimizi daima muzaffer ve muvaffak eylesin inşaAllah!
Zalimlere ve hainlere hiç bir an fırsat verme ALLAHım!
RABBİM TÜRK Milletini "siyasi evanjalistlerden" koruyup kollasın.
BOZKURT21
14.Mart.2016, 21:49
Bir insan bilmiyorsa ne istediğini, hem seni ziyan eder , hem kendini...
Dibini görmediğin suya dalmadığın gibi,
emin olmadığın sevgiye teslim etme kendini...
____Hz. Mevlana
BOZKURT21
14.Mart.2016, 21:51
mert.... Sözüm namert olana blöf gelir!!!
Bir bedenin ruhun ölüm sebebi olarak
mutlu olanlar da var bu fani alemde
BOZKURT21
14.Mart.2016, 21:52
Bir daha asla
İzin vermeyeceğim
AN'sızın
Bir KAN'sızın
CAN'sızım olmasına...!
BOZKURT21
14.Mart.2016, 21:57
yüregi mert olanin kaderi namert olur.
BOZKURT21
14.Mart.2016, 21:58
Güzel paylasimlar..
Günlüğüme hoş geldiniz
Teşekkür ederim.
BOZKURT21
14.Mart.2016, 22:01
Beni çok üzdün sen...
Belki yaş görmedin sen gözlerimde
Bir mavzer patlıyordu yüreğimde
Kuş gibi çırpındı kalbim ellerinde
Ben Milyonkere ağladım
BOZKURT21
14.Mart.2016, 22:10
bayrak gibi ol, seni vatan gibi sevmezsem namerdim.......
BOZKURT21
15.Mart.2016, 22:51
Büyük hırsızlara ve yüzsüz siyasi züppelere sormak lazım?
Daha kaç masum insanın kanının dökülmesi gerek hedeflerinize ulaşabilip derebeyliklerinizi sürdürebilmeniz için?..
Türk milletinin kaç tane ocağına ateş düşürüp ne kadar boynu bükük anasız babasız yetim ve öksüz çocuk bıraktıysanız o kadar başınıza taş düşsün inşaAllah..
BOZKURT21
15.Mart.2016, 23:03
Her gönül.
Bir tek sevgiliye dönüktür aslında..
Lakin kıblesi yanlıştır..
Bulduğunu sandığı şey gerçekte aradığı değildir…
Kimisi bir gül yüzlü güzele meftun,
kimisi bir ceylan bakışlıya mecnundur,
bazısı dünyaya kanmış,bazısı mala mülke aldanmıştır..
Oysa… her biri bir SEVGİLİ tarafından sınanmıştır…
https://lh3.googleusercontent.com/-ETuy_j8THlk/Vugl7WLZRYI/AAAAAAAAFPc/jcBQ2_to9SQ/w240-h320-rw/15%2B03%2B2016%2B-%2B1
BOZKURT21
15.Mart.2016, 23:09
Herhalde en büyük hayal kırıklığımız; bir şeylerin değişeceğini umarak yaşamaktı. bir şeylerin değişeceği yoktu, olmadı da. biz değiştik, yüzümüz ve ellerimiz değişti. fakat değişeceğini umduğumuz hiçbir şey yerinden bir dirhem kaymaya tenezzül dahi etmedi.
BOZKURT21
19.Mart.2016, 09:33
İçinde kendini bulamadığın kalbi sevme. Kime sorsan, seviyor. Bu yüzden sevecek olanı değil de, değer verecek olanı bulmak daha önemli. Çünkü herkes seviyor ama değer bilmiyor.
İnsan başkasına ne yaparsa kendine yapmış gibi olur. İyilik yaparsa, iyilik kapıları açılır sonuna kadar. Kötülük yaparsa, belalar çıkmaz hayatından. İnsan birine yardım ederse; hiç ummadığı yerden gelir istedikleri ama eğer birini üzerse, vicdanı yüzünden uykusuz geceleri, kurtulamadığı sıkıntıları olur. Dilinde ne varsa daima onu yaşar insan. Neyi dillendirirse o gelir hayatına. Eğer iyiysen, güvendiğin şey kalbinse; kazanacaklarını tahmin edemeyeceğin kadar güzel olur.
Gecelerce üzülmüştür, gözyaşlarını bazen dışına bazen içine akıtmıştır. Kendini, ‘’neden olmuyor?’’ lar ile yormuştur. Dualarım kabul olmuyor! ile isyanlara varmıştır. Ne zaman ki ‘’artık gerçekleşecek her şeyi kabul ediyorum, her şeye şükürler olsun,’’ diyerek uyanmaya başladığında kendini dualarında yaşayarak bulduğunu görmüştür insan.
Zorluğa sabredince, o zorluğun sonu huzur olur. Ne yaşarsan yaşa, beterinden korunduğunu unutma! Gerekirse üzül, gerekirse ağla. Gerekirse olmayan şeyler için kız ama asla isyan etme! Seni beterinden koruyan bir kollayanın var. Bu yüzden her şeye şükür, olmayan şeyler içinde şükür…
İnsanın neden korkarsa başına onun geleceğini söyler. Eğer sevilmemekten korkarsa sevilmeyeceğini, kaybetmekten korkarsa kaybedeceğini, yalnızlıktan korkarsa yalnız kalacağını… Korku barındırmamayı öğrenir insan.
Kabullenmeyi öğrenir.Üzülmeden gelmez mutluluk ve güzel günlerin değeri acı çekmeden anlaşılmaz Olmuyorsa zorlamayın. Bazıları unutulmayı sevilmekten daha çok hak eder.Ne olursa olsun; içinizi rahat tutun,.. Mutsuz edipte mutlu olabilen görülmemiştir keza.
Güçlü insanlar, canları yansa bile gülümser. Güçlü insanlar affetmek istemeseler bile affederler. Güçlü insanlar yorgun olsalar bile pes etmezler. Ve güçlü insanlar kırılmışlıklarını zamana bırakıp izlerler. Bir insan ne kadar üzülürse o kadar güçlenir. Ne kadar güçlenirse, o kadar umursamaz
BOZKURT21
26.Mart.2016, 17:31
Aşk hayata karşı işlenen en güzel ve en doğru suç ortakIığıdır, aşk hayatın bütün tekdüzeliğine, bütün sıradanIığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette yasanılan aşkı suçlamak ,yargılamak, karalamak, inkar etmek de aşka yakışık kalmaz. Bu önce haksızlık, kendinize saygısızlık olur. İnsan sonuna kadar savunmalı aşkını, karşılık görmesede, acı çekeceğini hissetsede, yarın terkedileceğini bilsede, ailesini karşısına alacağını bilsede taviz vermemeli aşkından, "Seni Seviyorum" diyebilmeli göğsünü gere gere. Aşk iste o zaman aşktır. Ve bunun dogrusu yanlışı yoktur, zaten aşkın kendisi doğrudur, kime karşı duyuluyorsa bu aşk, doğru insanda işte odur.
O kişiye notumdur..
BOZKURT21
28.Mart.2016, 20:41
Saf olabilirim,
Ama salak biri değilim.
Buna istinaden kötü biri de değilim.
Ve evet bunu açıkyüreklilikle de dile getirebilirim,
Çünkü karşımdaki insana yaklaşımlarımda yoktu hiç art niyetim..
Ne tuzak kurdum önüne birinin,
Ne de arkasından oyun çevirdim..
Kimseye düşmanlık beslemedim,
Bana düşmanlık besleyenleri de Allah'a havale ettim..
Asla kimseyi bile bile incitmedim,
İstemeden incitecek gibi olsam kendimi geri çektim,
Beni incitenler mi?
Onları çoktan affettim..
Evet benimde vardı içimde şeytan ve meleklerim,
Ama ben meleklerimin öğütlerini dinlemeye ***ret ettim..
Hiçbir zaman sevildiğim kadar sevilmedim,
Yine de sevmekten vazgeçmedim..
Yeri geldi canımı acıtanları bile sevdim,
Hatta onlar için dua bile ettim..
Canım yanarken,
İçim kan ağlarken bile hep gülümsedim,
Ve bundan daha öteye gitmedi samimiyetsizliğim..
Çoğu kez suistimal edildi iyi niyetim,
Ama iyi niyetimden de vazgeçmedim.
Çünkü ben bir pire için yorgan yakabilen bi tip değilim..
Maddi olan hiçbir şeye tamah etmedim,
Belkide bu yüzdendi manevi yönden yoksun insanlarla imtihan edilişim..
Hiçkimseyi kendime oyuncak etmedim,
Samimiyetle geleni geri çevirmedim,
Yeri geldi çok ezildim,
Ama daha hiçkimseyi ezip geçmedim..
Bunlardan pişman mıyım peki?
Tabiki de hayır asla değilim..
Çünkü bu benim!
2+2=4 ederim,
Eğer 3 görüyorsan beni,
Bu senin eksikliğin..
Yok eğer 5 görüyorsan,
O da senin mübalağayı sevişin..
Sent from my iPhone using Tapatalk
BOZKURT21
02.Nisan.2016, 11:47
Unutmak Gerekmiş
Bazen diyorum,
Eski yaşanmışlıklardan
Elde kalan ne varsa
Unutmak gerekmiş...
Unutmak gerekmiş sahte yüzleri
Ah gülüm,
Vah gülüm sözler varya
Gülüp geçmek gerekmiş.
Mevsimi gelince dökülür ya yapraklar
İşte öyle,
Kimsenin yaşamadığı yerlere
Bırakıp gitmek gerekmiş...
Dünyanın gelmişini, geçmişini,
Malını, mülkünü
Anladım ki boş verip unutmak gerekmiş...
Aldanmamalı bu dünyaya
Her şey boş
Yaşam güllük gülüstanlık değil yalanmış.
Kabus gibi
Çöker ruhumuza
Yalnızlığın sersemliği
Çaresizce gönüller sevgi ararmış.
Hasret uzaklardan yakar kavurur
Yer ve gök alevler içinde kalırmış.
Aşkta küllenmeyen yangınlar da varmış,
Güneşi bulutlarla örtmek gerekmiş.
Bilmem ne var bu dünyada
Üç günlük çilesini
Anladım ki boş verip unutmak gerekmiş...
Habersiz öyle geçer ki zaman
Aylar gün,
Yıllar ay olurmuş.
Acı çektiren,
Yürek yakan
Kabına sığmayan sevdalar varmış,
Eğer yalansa unutmak gerekmiş...
İçimizde bitmeyen arzular varmış
Yaşamın gülünç gerçeği bunlar,
Bir gün olur güneş de sönermiş.
Bir koşturmacadır,
Bir curcunadır sürer,
Elbet vakit gelince anlarız
Hayat rüyaymış,
Anladım ki boş verip unutmak gerekmiş....
B.B
Sent from my iPhone using Tapatalk
BOZKURT21
02.Nisan.2016, 11:53
Iki Damla Göz Yaşın
Rüzgalı havalarda
Rotasız kalır,
Dönmez dümenin savrulursun...
Taşıyacak yükün kalmaz
Demir atarsın
Sessiz limana.
İstersin ki
Çakır keyif,
Bıraz sarhoş olayım...
Denizlerde söner
Deli dolu
Çılgın dalgalar
Ve sen
Toplarsın
Atlastan yelkenlerini.
Kulaklarında kalan,
Son uğultudur
Mavı sulara süzülen,
Beyaz kanatlı martıların cığlıkları...
Gemileri bir bir yakarsın,
Geride kalır
Biraz kül, biraz duman
Ve hüzün içinde kalır,
Ağlayan iki damla göz yaşın ...
Sent from my iPhone using Tapatalk
BOZKURT21
02.Nisan.2016, 11:57
Dost için sırtımı köprü yapmaya razıyım ben, yeter ki temiz kalpleri taşıyan ayaklar geçsin üzerimden...
Sent from my iPhone using Tapatalk
BOZKURT21
02.Nisan.2016, 11:59
Bir iki gün içinde halı sahada maçımız var ama resmi değil ***rı resmi(!)... Kimsenin hanesine de puan yazılmayacak... Ne maç olacak değil mi?... Eee sonuç belli 5-0 yenik ayrılacağız... Kalemiz emin ellerde değil... Goller: dakika 1 pyd, Dakika 2 pkk, Dakika 3 Suriye, Dakika 4 Gülen Efendi, Dakika 5 Reza Bey .... Ne güzel işte beş dakikada Beşiktaş çarşı herşeye karşı...B.B
Sent from my iPhone using Tapatalk
BOZKURT21
02.Nisan.2016, 18:11
Bitirelim’ dedin.Ben daha sonra ne zaman yutkundum hatırlamıyorum.
Ortada hiçbirşey yokken Veda etmeden gittin.
Son bir kez sarılamadım sana.
Saçlarını oksuyamadım.
Yada ne biliyim dizinde yatamadım.
Senden bana yâr olur sanmıştım.
Ama senden çok güzek yara oldu.
Olsun be.
Yarada olsan bana ait oldun.
Sol yanımdaki tarifsiz acı senden kalan tek şey bu acı senin hediyen
Sent from my iPhone using Tapatalk
Zlusya
02.Nisan.2016, 20:27
Herkesin bir yağmuru vardır ve bir rüzgârı.
Aşk biraz ıslanmaktır,
Al götür beni o uzak yağmurlara..!
Herkesin bir şiiri vardır ve bir şarkısı.
Aşk biraz çoğalmaktır,
Al götür beni o uzak şarkılara..!
Herkesin bir akşamı vardır ve bir masalı.
Aşk biraz yorulmaktır,
Al götür beni o uzak akşamlara..!
BOZKURT21
03.Nisan.2016, 10:14
Pişman Değilim
Seni yaşadım özgürce
Yaşadıklarımdan çok daha farklı.
Onlar unutulmaz bir anı
Bir çeşitlilik işte.
Unutulmaz elbet,
Yaşadık acı ve tatlı
Şimdi bir daha neden çalayım kapını.
Belki bir boşluktu yaşadık
Çekilmez arzu ve şehvet,
Belki döküntü bir yaşamın parcası,
Sen nasıl düşünürsen işte...
.......
İnsanoğlu bazen boyuneğer
Bilinmez duygulara,
Sürüklenir bir alemin içine.
Biz de öyle yaşadık o günleri
Bir rüzgar esti
Kattı önüne
Sürükledi bizi...
Hatırlarsan nostaljı yaptık en son
Son şarkıyı dinledik taş plakta,
Son tangoyu yaptık
Son kez dolaştık elele
Pişmanmısın diyorsan asla...
B.B
Sent from my iPhone using Tapatalk
BOZKURT21
04.Nisan.2016, 11:37
Büyük liderler büyük düşünür...
Bu günü değil yarını görebilendir lider...
Sevdası VATAN
ve MİLLET olan insan ölümsüzdür...
Mekanın cennet olsun Başbuğum....
BOZKURT21
04.Nisan.2016, 11:46
Unutmak Gerekmiş
Bazen diyorum,
Eski yaşanmışlıklardan
Elde kalan ne varsa
Unutmak gerekmiş...
Unutmak gerekmiş sahte yüzleri
Ah gülüm,
Vah gülüm sözler varya
Gülüp geçmek gerekmiş.
Mevsimi gelince dökülür ya yapraklar
İşte öyle,
Kimsenin yaşamadığı yerlere
Bırakıp gitmek gerekmiş...
Dünyanın gelmişini, geçmişini,
Malını, mülkünü
Anladım ki boş verip unutmak gerekmiş...
Aldanmamalı bu dünyaya
Her şey boş
Yaşam güllük gülüstanlık değil yalanmış.
Kabus gibi
Çöker ruhumuza
Yalnızlığın sersemliği
Çaresizce gönüller sevgi ararmış.
Hasret uzaklardan yakar kavurur
Yer ve gök alevler içinde kalırmış.
Aşkta küllenmeyen yangınlar da varmış,
Güneşi bulutlarla örtmek gerekmiş.
Bilmem ne var bu dünyada
Üç günlük çilesini
Anladım ki boş verip unutmak gerekmiş...
Habersiz öyle geçer ki zaman
Aylar gün,
Yıllar ay olurmuş.
Acı çektiren,
Yürek yakan
Kabına sığmayan sevdalar varmış,
Eğer yalansa unutmak gerekmiş...
İçimizde bitmeyen arzular varmış
Yaşamın gülünç gerçeği bunlar,
Bir gün olur güneş de sönermiş.
Bir koşturmacadır,
Bir curcunadır sürer,
Elbet vakit gelince anlarız
Hayat rüyaymış,
Anladım ki boş verip unutmak gerekmiş....
B.B
BOZKURT21
08.Nisan.2016, 22:45
Başkalarını özlüyor gibi yapıp birbirimizi özleyeceğiz
Başka başka insanlarda birbirimizi bulacağz
Bizden başka kimse bilmeyecek
İlhan Berk
BOZKURT21
08.Nisan.2016, 22:47
Aynı günde dört mevsime şahit olmak gibi bir şey bu:
Önce özlüyor,
Sonra ağlıyor,
Akşamları küsüyor,
Geceleri çok seviyorum.
Özdemir Asaf
vBulletin v4.2.4, Copyright ©2000-, Jelsoft Enterprises Ltd.