Escobar
16.Mart.2015, 09:43
Anadolu Selçuklu Devleti'nin son dönemlerinde, yani XIII. yüzyilin ikinci yarisinda eski Psidia topraklari üzerindeki Beysehir ve Seydisehir taraflarinda kurulmus bir Türkmen beyligidir.
Beyligin kurucusu Selçuklular'in uç beylerinden olan Seyfeddin Süleyman Bey'dir. Beyligin merkezi ilk önce Gorgorum olup, daha sonra bu beyligin daimî merkezi, Seyfeddin Süleyman Bey tarafindan tesis edilen ve bu beyin adina izafeten Süleyman sehri de denilen Beysehri olmustur.
Seyfeddin Süleyman
Esrefoglu Süleyman Bey, Türkiye Selçuklu Sultani III. Giyaseddin Keyhüsrev devrinde (1264-1283) Selçuklu hizmetinde uç beyi olarak bulunuyordu. Bu dönemde Selçuklu Devleti içindeki taht kavgalari devletin hayatiyetini tehlikeye düsürecek bir hal almisti. Nitekim Giyaseddin Keyhüsrev Mogollar tarafindan öldürülüp yerine II. Giyaseddin Mesud geçirilmisti (1284). Giyaseddin Mesud Konya'da Esrefoglu ve Karamanoglu kuvvetlerinden çekindigi için devlet merkezini Kayseri'ye tasimak zorunda kaldi. Bu sirada, öldürülen hükümdarin annesi Giyaseddin Mesud'un hükümdarligina itiraz ederek devletin iki torunu ile Mesud arasinda paylasilmasini istedi. Bu maksatla da Karamanogullari ile Esrefogullari'ndan yardim isteyerek onlari Konya'ya çagirdi. Yapilan antlasmaya göre ordu baskanligi Karamanoglu'na, saltanat naipligi ise Esrefoglu Halil Bey'e verildi. Esrefogullari'nin destegi ile 15 Mayis 1285 tarihinde sehzâdeler tahta çikarildi ise de kisa bir süre sonra Sultan Mesud Has Balaban komutasinda kuvvetli bir orduyu isyanci güçler üzerine gönderdi. Has Balaban'a karsi koyamayacaklarini anlayan Esrefogullari merkezleri Gorgorum'a çekildiler. Burada Sultan Mesud'a karsi cephe alan Süleyman Bey Ilgin üzerine basarili bir akin yaparak bu bölgeyi yagmaladi (1288). Balaban oglunu bozguna ugratip öldürdügü askerlerin baslarini Konya'ya gönderdi.
Bununla beraber Sultan Mesud'un mukabil taaruzundan çekinen Süleyman Bey, II. Giyaseddin Mesud ile anlasmak üzere bizzat Konya'ya gelerek itaatini arzetti. Süleyman Bey bu tarihten sonra kendi ismine izafe olunan Beysehri kalesini yaptirdi.
Esref-oglu Süleyman Bey'in Selçuklu Sultani Mesud'a tabi olarak hakimiyet sürdürdügü bu sirada Sultan Mesud'un kardesi Rükneddin Kiliç Arslan saltanat iddiasiyla Kirim'dan Anadolu'ya geçerek saltanat iddiasinda bulununca Sultan Mesud, Esref-oglu Süleyman Bey'den yardim istedi. Selçuklu kuvvetleriyle birlikte hareket eden Esrefogullari Kiliç Arslan'i yakalayarak Viransehir kalesine hapsettiler. Ancak Karamanogullari'ndan gelen baski üzerine onu serbest biraktilar. Bu sebeple Sultan II. Mesud'la Esrefogullari'nin arasi tekrar açildi. Sultan Esrefogullari üzerine yürüyerek onlari itaat altina aldi (1290). Esrefogullari da buna karsilik olarak Selçuklu ordusunun kuzeydeki Türkmenlerle ugrastigi bir sirada Gevele kalesine kadar ilerleyerek bu bölgeyi yagmaladilar (1291).
Süleyman Bey 27 Aralik 1302'de vefat etmis olup Beysehir'de yaptirmis oldugu türbesine defnedildi. Esrefogullari onun zamaninda Beysehir'den baska Seydisehir ve Ilgin havalisine de hakim olmustu.
Mübarizüddin Mehmed (1302-1320)
Süleyman Beyin Mehmed ve Esref adlarinda iki oglu vardi. Ölümünden sonra yerine büyük oglu Mübarizüddin Mehmed Bey geçti. Mehmed Bey, babasinin kenidisine biraktigi ülkeyi genisletmeye çalisti ve bunda da basarili oldu. Kuzeye dogru ilerleyerek Aksehir ve Bolvadin'i ele geçirdi. Türkmen beyliklerinin Mogollar'a karsi isyanlarini önlemek ve Anadolu'da tam anlamiyla düzeni saglamak için gönderilen Ilhanli Beylerbeyi Emir Çoban'a boyun egenler arasinda Mehmed Bey de bulunuyordu (1314). Mübarizüddin Mehmed Bey'in 1320 yilindan sonra vefat ettigi anlasilmaktadir.
II. Süleyman (1320-1326)
Mehmed Bey'in ölümünden sonra yerine oglu Süleyman Bey geçti. Bu sirada Ilhanli valisi Timurtas'in Anadolu beylikleri üzerindeki siddet ve te'dip hareketi devam ediyordu. Timurtas, Beysehir'i ele geçirdikten sonra Süleyman Bey'i yakaladi, iskence ettirdi ve Beysehir gölüne attirmak suretiyle öldürttü (1326). Süleyman Bey'in öldürülmesi ile Esrefogullari Beyligi sona ermis ve daha sonra bu beyligin topraklari Hamid ve Karamanogullari tarafindan taksim olunmustur.
Esrefogullari Beyligi'nin ömrünün çok kisa olmasina ragmen bu dönemde özellikle mimarî alanda çok güzel eserler yapilmistir. Bunlarin ilki, beyligin kurucusu Esrefoglu Seyfeddin Süleyman Bey'in yaptirmis oldugu Beysehir Kalesi'dir. Seyfeddin Süleyman Bey, Beysehir'de 1297 yilinda bir camii yaptirmis olup, bu camii Türk mimari eserleri arasinda önemli bir yer tutmaktadir. Bilhassa mihrabi çok güzel olan bu cami Selçuklu mimarisinin bir devami seklindedir.
Tarihçi Sehabeddin el-Ömerî'nin kaydina göre Esrefogullari altmisbes sehir ve yüzellibes köye sahipti. Yine Esrefogullari'nin yetmisbin süvari kuvveti oldugu anlasilmaktadir. Esrefogullari'ndan Mübarizüddin Mehmed Bey ile II. Süleyman Bey'in gümüs sikkelerine rastlanmistir.
Ayrica Mübarizüddin Mehmed Bey adina, dönemin ünlü bilginlerinden Semseddin Mehmed Tüsterî tarafindan el-Fusûl-i Esrefiyye adli felsefî bir eser de yazilmistir.
Kaynak: Osmanli tarihi
Beyligin kurucusu Selçuklular'in uç beylerinden olan Seyfeddin Süleyman Bey'dir. Beyligin merkezi ilk önce Gorgorum olup, daha sonra bu beyligin daimî merkezi, Seyfeddin Süleyman Bey tarafindan tesis edilen ve bu beyin adina izafeten Süleyman sehri de denilen Beysehri olmustur.
Seyfeddin Süleyman
Esrefoglu Süleyman Bey, Türkiye Selçuklu Sultani III. Giyaseddin Keyhüsrev devrinde (1264-1283) Selçuklu hizmetinde uç beyi olarak bulunuyordu. Bu dönemde Selçuklu Devleti içindeki taht kavgalari devletin hayatiyetini tehlikeye düsürecek bir hal almisti. Nitekim Giyaseddin Keyhüsrev Mogollar tarafindan öldürülüp yerine II. Giyaseddin Mesud geçirilmisti (1284). Giyaseddin Mesud Konya'da Esrefoglu ve Karamanoglu kuvvetlerinden çekindigi için devlet merkezini Kayseri'ye tasimak zorunda kaldi. Bu sirada, öldürülen hükümdarin annesi Giyaseddin Mesud'un hükümdarligina itiraz ederek devletin iki torunu ile Mesud arasinda paylasilmasini istedi. Bu maksatla da Karamanogullari ile Esrefogullari'ndan yardim isteyerek onlari Konya'ya çagirdi. Yapilan antlasmaya göre ordu baskanligi Karamanoglu'na, saltanat naipligi ise Esrefoglu Halil Bey'e verildi. Esrefogullari'nin destegi ile 15 Mayis 1285 tarihinde sehzâdeler tahta çikarildi ise de kisa bir süre sonra Sultan Mesud Has Balaban komutasinda kuvvetli bir orduyu isyanci güçler üzerine gönderdi. Has Balaban'a karsi koyamayacaklarini anlayan Esrefogullari merkezleri Gorgorum'a çekildiler. Burada Sultan Mesud'a karsi cephe alan Süleyman Bey Ilgin üzerine basarili bir akin yaparak bu bölgeyi yagmaladi (1288). Balaban oglunu bozguna ugratip öldürdügü askerlerin baslarini Konya'ya gönderdi.
Bununla beraber Sultan Mesud'un mukabil taaruzundan çekinen Süleyman Bey, II. Giyaseddin Mesud ile anlasmak üzere bizzat Konya'ya gelerek itaatini arzetti. Süleyman Bey bu tarihten sonra kendi ismine izafe olunan Beysehri kalesini yaptirdi.
Esref-oglu Süleyman Bey'in Selçuklu Sultani Mesud'a tabi olarak hakimiyet sürdürdügü bu sirada Sultan Mesud'un kardesi Rükneddin Kiliç Arslan saltanat iddiasiyla Kirim'dan Anadolu'ya geçerek saltanat iddiasinda bulununca Sultan Mesud, Esref-oglu Süleyman Bey'den yardim istedi. Selçuklu kuvvetleriyle birlikte hareket eden Esrefogullari Kiliç Arslan'i yakalayarak Viransehir kalesine hapsettiler. Ancak Karamanogullari'ndan gelen baski üzerine onu serbest biraktilar. Bu sebeple Sultan II. Mesud'la Esrefogullari'nin arasi tekrar açildi. Sultan Esrefogullari üzerine yürüyerek onlari itaat altina aldi (1290). Esrefogullari da buna karsilik olarak Selçuklu ordusunun kuzeydeki Türkmenlerle ugrastigi bir sirada Gevele kalesine kadar ilerleyerek bu bölgeyi yagmaladilar (1291).
Süleyman Bey 27 Aralik 1302'de vefat etmis olup Beysehir'de yaptirmis oldugu türbesine defnedildi. Esrefogullari onun zamaninda Beysehir'den baska Seydisehir ve Ilgin havalisine de hakim olmustu.
Mübarizüddin Mehmed (1302-1320)
Süleyman Beyin Mehmed ve Esref adlarinda iki oglu vardi. Ölümünden sonra yerine büyük oglu Mübarizüddin Mehmed Bey geçti. Mehmed Bey, babasinin kenidisine biraktigi ülkeyi genisletmeye çalisti ve bunda da basarili oldu. Kuzeye dogru ilerleyerek Aksehir ve Bolvadin'i ele geçirdi. Türkmen beyliklerinin Mogollar'a karsi isyanlarini önlemek ve Anadolu'da tam anlamiyla düzeni saglamak için gönderilen Ilhanli Beylerbeyi Emir Çoban'a boyun egenler arasinda Mehmed Bey de bulunuyordu (1314). Mübarizüddin Mehmed Bey'in 1320 yilindan sonra vefat ettigi anlasilmaktadir.
II. Süleyman (1320-1326)
Mehmed Bey'in ölümünden sonra yerine oglu Süleyman Bey geçti. Bu sirada Ilhanli valisi Timurtas'in Anadolu beylikleri üzerindeki siddet ve te'dip hareketi devam ediyordu. Timurtas, Beysehir'i ele geçirdikten sonra Süleyman Bey'i yakaladi, iskence ettirdi ve Beysehir gölüne attirmak suretiyle öldürttü (1326). Süleyman Bey'in öldürülmesi ile Esrefogullari Beyligi sona ermis ve daha sonra bu beyligin topraklari Hamid ve Karamanogullari tarafindan taksim olunmustur.
Esrefogullari Beyligi'nin ömrünün çok kisa olmasina ragmen bu dönemde özellikle mimarî alanda çok güzel eserler yapilmistir. Bunlarin ilki, beyligin kurucusu Esrefoglu Seyfeddin Süleyman Bey'in yaptirmis oldugu Beysehir Kalesi'dir. Seyfeddin Süleyman Bey, Beysehir'de 1297 yilinda bir camii yaptirmis olup, bu camii Türk mimari eserleri arasinda önemli bir yer tutmaktadir. Bilhassa mihrabi çok güzel olan bu cami Selçuklu mimarisinin bir devami seklindedir.
Tarihçi Sehabeddin el-Ömerî'nin kaydina göre Esrefogullari altmisbes sehir ve yüzellibes köye sahipti. Yine Esrefogullari'nin yetmisbin süvari kuvveti oldugu anlasilmaktadir. Esrefogullari'ndan Mübarizüddin Mehmed Bey ile II. Süleyman Bey'in gümüs sikkelerine rastlanmistir.
Ayrica Mübarizüddin Mehmed Bey adina, dönemin ünlü bilginlerinden Semseddin Mehmed Tüsterî tarafindan el-Fusûl-i Esrefiyye adli felsefî bir eser de yazilmistir.
Kaynak: Osmanli tarihi