Escobar
17.Mart.2015, 21:45
Osmanlı ne kadar bizimse Timur İmparatorluğu da bizimdir. Türkler arasında Haneden içi savaşlar milli mesele yapılmadığı gibi farklı henedan arasındaki savaşlarda milli mesele yapılmamalıdır.
Tarihe Türk Tarihi olarak bakmalıyız. Türkler arasındaki savaşlar iç savaşlardır milli mesele yapılamazlar. Osmanlı şahzadeleri arasında geçen savaşları Milli mesele yapılmadığı gibi… Diğer Türk Başbuğlarına saygısızlık etmemeliyiz. Çünkü hepsi bizim atamızdır.Türk ,Türk olduğu için büyüktür. Devletlerinin ismi farketmez. Başbuğ Timur Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük stratejistlerindendir,hiçbir savaşını kaybetmemiştir.
İskender, Sezar ve Dârâ gibi ünlü cihangirlerin seviyesine çıkabilmek için, Timur, hepsi zaferle sonuçlanan 17 sefer düzenlemiş, 27 ülkenin hakanına baş eğdirmiş, onlara baş olmuştu.Böyle bir şahsiyeti çocukluğundan itibaren bazı özellikleriyle tanımak gerekir.
İşte tarihçilerin Timur için söyledikleri: At binen, kılıç kuşanan, attığı oku yüzük deliğinden geçiren bir çocuk; on iki yaşında savaşa katılan bir bahadır;Savaşlardan, savaş talimlerinden arta kalan zamanını okumakla, büyük âlimlerden ders almakla geçiren genç bir idealist;Üç yüz kişilik bir kuvvetle on bin kişilik bir orduyu yenen eşsiz stratejist;Bir savaşta ayağından yaralanan ve bu yüzden adının sonuna Fars dilinde “topal” anlamına gelen “lenk” sıfatı eklenen bir başbuğ. (Türkler ‘Aksak Timur’ Batılılar ‘Tamerlan’ derler).Dünya tarihine, özellikle Türk-İslâm tarihine çok bilen, dinin, ilim ve sanatın koruyucusu;Asya’da Türkçe’nin, Türk sanat ve kültürünün Fars kültürünün baskısı altında yok olup gitmesini önleyen, öne geçmesi, örnek olması çığırını açan hükümda
Ama ona kendi devrinin İslâm âlimleri, “Kutübeddin”,”Sâhib-Kırân-ı Âzam Cennet Mekân” adını da vermiş ve böylece onun, Dinin kutbu, en iler geleni; Kutlu, güçlü ve cennetlik” bir hükümdar olduğunu da söylemişleridir.
İsfahan’dan yetmiş bin kişiyi kılıçtan geçirip kellelerini kule gibi yığması da insan kellesinden kule yapan hükümdar” olarak anılmasına sebep olmuştur. Buna kendisinin verdiği cevap şudur: İsfahan’a bıraktığım memurlarımı ve beş bin kişilik askerimi, isyan edip bir tekini bile sağ bırakmadan kılıçtan geçirdikleri, dinsizlik ettikleri için…”
İran tarihçilerinin Timur’un daima aleyhinde olmalarının, böylece batıda olduğu gibi doğuda da kötülenmesinin bir sebebi de şudur: Timur, İran seferinde, Şehname’nin yazarı ünlü şair Firdevsî’nin mezarına giderek, “Kalk, kalk da, her satırında kötülediğin mağlup Türk’ü şimdi gör!” demiştir.
Büyük cihangir son seferini Çin’e yapacaktı. 1404 yılı kışında her tarafın karla kaplı olduğu bir zamanda yola çıktı. Ömrünün sonuna yaklaştığını seziyor, en büyük cihadı geciktirmemek gerektiğine inanıyordu. Fakat Timur hastalanmış, yatağı düşmüştü.
Son sözü “Lâilâhe illallah” oldu.Cenazesini mumyalayarak Semerkant’a götürdüler. Sağlığında çok sevdiği torunu Muhammed Sultan için yaptırdığı türbeye, torununun yanına gömüldü.
Tarihe Türk Tarihi olarak bakmalıyız. Türkler arasındaki savaşlar iç savaşlardır milli mesele yapılamazlar. Osmanlı şahzadeleri arasında geçen savaşları Milli mesele yapılmadığı gibi… Diğer Türk Başbuğlarına saygısızlık etmemeliyiz. Çünkü hepsi bizim atamızdır.Türk ,Türk olduğu için büyüktür. Devletlerinin ismi farketmez. Başbuğ Timur Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük stratejistlerindendir,hiçbir savaşını kaybetmemiştir.
İskender, Sezar ve Dârâ gibi ünlü cihangirlerin seviyesine çıkabilmek için, Timur, hepsi zaferle sonuçlanan 17 sefer düzenlemiş, 27 ülkenin hakanına baş eğdirmiş, onlara baş olmuştu.Böyle bir şahsiyeti çocukluğundan itibaren bazı özellikleriyle tanımak gerekir.
İşte tarihçilerin Timur için söyledikleri: At binen, kılıç kuşanan, attığı oku yüzük deliğinden geçiren bir çocuk; on iki yaşında savaşa katılan bir bahadır;Savaşlardan, savaş talimlerinden arta kalan zamanını okumakla, büyük âlimlerden ders almakla geçiren genç bir idealist;Üç yüz kişilik bir kuvvetle on bin kişilik bir orduyu yenen eşsiz stratejist;Bir savaşta ayağından yaralanan ve bu yüzden adının sonuna Fars dilinde “topal” anlamına gelen “lenk” sıfatı eklenen bir başbuğ. (Türkler ‘Aksak Timur’ Batılılar ‘Tamerlan’ derler).Dünya tarihine, özellikle Türk-İslâm tarihine çok bilen, dinin, ilim ve sanatın koruyucusu;Asya’da Türkçe’nin, Türk sanat ve kültürünün Fars kültürünün baskısı altında yok olup gitmesini önleyen, öne geçmesi, örnek olması çığırını açan hükümda
Ama ona kendi devrinin İslâm âlimleri, “Kutübeddin”,”Sâhib-Kırân-ı Âzam Cennet Mekân” adını da vermiş ve böylece onun, Dinin kutbu, en iler geleni; Kutlu, güçlü ve cennetlik” bir hükümdar olduğunu da söylemişleridir.
İsfahan’dan yetmiş bin kişiyi kılıçtan geçirip kellelerini kule gibi yığması da insan kellesinden kule yapan hükümdar” olarak anılmasına sebep olmuştur. Buna kendisinin verdiği cevap şudur: İsfahan’a bıraktığım memurlarımı ve beş bin kişilik askerimi, isyan edip bir tekini bile sağ bırakmadan kılıçtan geçirdikleri, dinsizlik ettikleri için…”
İran tarihçilerinin Timur’un daima aleyhinde olmalarının, böylece batıda olduğu gibi doğuda da kötülenmesinin bir sebebi de şudur: Timur, İran seferinde, Şehname’nin yazarı ünlü şair Firdevsî’nin mezarına giderek, “Kalk, kalk da, her satırında kötülediğin mağlup Türk’ü şimdi gör!” demiştir.
Büyük cihangir son seferini Çin’e yapacaktı. 1404 yılı kışında her tarafın karla kaplı olduğu bir zamanda yola çıktı. Ömrünün sonuna yaklaştığını seziyor, en büyük cihadı geciktirmemek gerektiğine inanıyordu. Fakat Timur hastalanmış, yatağı düşmüştü.
Son sözü “Lâilâhe illallah” oldu.Cenazesini mumyalayarak Semerkant’a götürdüler. Sağlığında çok sevdiği torunu Muhammed Sultan için yaptırdığı türbeye, torununun yanına gömüldü.