PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : İşlevsellik Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması



Escobar
10.Nisan.2015, 21:48
Tek başlık altında birleş(tir) Bu madde (veya bölüm) Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları maddesine (veya bölümüne) çok benzemektedir ve bu iki maddenin tek başlık altında birleştirilmesi önerilmektedir.
Birleştirme işlemini yerine getirdikten sonra lütfen Geçmiş birleştirme şablonunu açıklamalara uygun şekilde kullanarak madde geçmişlerinin birleştirilmesini sağlayın.

22 Mayıs 2001'de Dünya Sağlık Örgütünün koordine ettiği dokuz yıllık bir yeniden düzenleme süreci sonucunda Dünya Sağlık Asamblesi, "ICF" kısaltmasıyla kullanılmak üzere İşlevselik, Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırmasını onaylamıştır. Bu sınıflandırma sistemi ilk olarak 1980 yılında işlevsellik ve yetiyitimine dair sağlık bileşenlerinin sınıflandırılması için birleştirici bir çerçeve sağlamak amacıyla DSÖ tarafından ""ICIDH"" kısaltmasıyla ve ""Bozukluk, Yetiyitimi ve Engelliliğin Uluslararası Sınıflandırması""[1] başlığıyla oluşturulmuştur.

ICF sınıflandırması, DSÖ tarafından hazırlanan Hastalıkların Uluslararası Sınıflandırmasının 10.revizyonunun bir tamamlayıcısı niteliğindedir. ICD-10 tanı ve sağlık durumu hakkında bilgi içerir ancak işlevsellik durumuna dair bilgi içermez. ICD ve ICF, DSÖ Uluslararası Sınıflandırmalar Ailesi'nin (WHO-FIC) iki temel bileşenini oluştururlar.

ICF şu bileşenler etrafında yapılandırılmıştır:

Beden yapısı ve işlevleri

Etkinlik (kişi tarafından bir eylem ya da bir görevin yerine getirilmesidir) ve katılım (yaşamın içinde olmaktır)

Çevresel etmenler ve kısıtlamalara dair ek bilgiler

İşlevsellik ve yetiyitimi, bireyin sağlık durumu ve çevreye dair bağlamsal etmenlerin karmaşık bir etkileşimi olarak görülür. Faktörlerin ve boyutların bu kombinasyonu bize "kişinin kendi dünyasındaki" resmini çizer. Sınıflandırma bu boyutlara lineer veya statik olarak değil, etkileşimsel ve dinamik olarak bakar. Böylece, bir ölçüm aracı olmasa da, yetiyitiminin derecesini değerlendirmeyi sağlar. Sağlık durumları ne olursa olsun tüm insanlara uygulanabilir. ICF'nin kullandığı dil etyoloji açısından nötrdür ve sağlık durumu veya hastalığa değil işlevselliğe odaklanır. Ayrıca, farklı kültürel bağlamlarda, farklı yaş ve cinsiyet gruplarında uygulanabilecek şekilde tasarlanmıştır ve heterojen toplumlar için son derece uygundur.




ICF'nin Yararları

ICF'yi kullanmanın hem sağlık profesyonelleri hem de hastalar için faydaları var. Hasta için önemli bir avantaj, sağlık durumuna dair medikal ve sosyal yanların entegre edilmesidir. Sadece tanıya odaklanmak yerine, kişinin yaşamının tüm yanları (gelişim, katılım ve çevre) ICF'de bir araya getiriliyor. Tanılar işlevsel yetiler üzerine pek bir şey göstermez. Tanılar, sebeplerin tanımlanması ve hastalık sürecinin tahmin edilmesi açısından önemlidir, ancak müdaheleler dair gerekli bilgiler işlevsel kısıtlamalardan çıkarılır.[2] Rehabilitasyon takımı hastanın günlük hayatta katılması gereken etkinlikleri öğrendikten sonra, ICF'nin önerdiği sorun çözme süreci kullanılabilir. Örneğin bir rehabilitasyon terapisti, hastayı günlük hayatında izlemeli ve hastanın işlevsel yetilerine dair notlar almalıdır. Daha sonra bu notlar ışığında, hastanın terapi yoluyla ne ölçüde geliştirilip, bireyin performansının arttırmak için çevrenin ne şekilde değiştirilebileceği belirlenmelidir.[3] Bir düzeydeki (örneğin yetiler) müdahelelerin bir sonraki düzeydeki (örneğin katılım) gelişmeyi engelleme veya değiştirme ihtimali olabilir. Mesela sağır bir çocuğa el işaretleri öğretmek, onun ailesi ile daha etkin bir ilişki ve iletişim kurmasını sağlayacak ve aile katılımını arttıracaktır.[3]

ICF, rehabilitasyon terapistlerini sadece hastalarla girdikleri günlük ilişkilerde değil, ayrıca farklı tıbbi disiplinlerle, hastanelerle veya diğer sağlık yöneticileriyle; sağlık otoriteleriyle ve politika geliştiricilerle girdikleri ilişkilerde de güçlendirecektir.[4] Tüm maddeler net tanımlarla belirlemiş ve gerçek hayattaki değerlendirmeleri kolayca yapabilecek şekilde tasarlanmıştır.[5] ICF'nin kullandığı dil farklı gruplar arasındaki iletişimi daha kolay hale getirecektir.
Klinik ile İlgili Yanları

Bir hastalığın işlevselliğe nasıl etki ettiğini bilmek, uzun-süreli sakatlığı olan veya kronik durumu olan kişilere yönelik hizmetler, tedaviler ve rehabilitasyon planlamalarının daha iyi yapılabilmesini sağlar. Yürürlükte olan ICF, yalnızca kişinin sağlık durumuna odaklanmaz. Onun yerine kişinin daha geniş bir profilini çıkarmayı ve sağlığa dair daha bütünlüklü bir anlayışı ortaya koymayı hedefler.[6] ICF, bireylerin güçlü yanlarına odaklanılmasını, yetilerinin arttırılmasına yönelik müdaheleler yoluyla bireylerin toplumsal katılımlarına yardımcı olunmasını ve bireyin toplumsal katılımını önleyen kişisel ve çevresel etmenlerin hesaba katılmasını hedefler.[3]

Niteleyiciler: ICF niteleyicileri, "standart bir klinik ortamda ve/veya gündelik çevrede gözlenebilen işlevsellik düzeyleri" olarak tanımlanabilir.[7] Niteleyicilier standartlaşmayı desteklerler ve işlevselliğin çok-disiplinli ölçümlerine olanak sağlarlar. Niteleyiciler sayesinde takımın tüm üyeleri, uzman olmadıkları alanlardaki işlevselliklerde bile sorunları sayısallaştırabilirler.[8] Niteleyiciler olmadan kodların bir anlamı yoktur. Bir işlev veya yapı bozukluğu 0 (%0-4 arası; Problem Yok), 1 (%5-24; Hafif düzeyde problem), 2 (%24-49; Orta düzeyde problem), 3 (%50-95; Ciddi düzeyde problem) veya 4 (%96-100; Tam problem) olarak nitelenir. Çevresel etmenler, çevrenin ne derece bir engel yarattığını gösterecek şekilde negatif veya pozitif ölçeklerle sayısallaştırılırlar.[9] Sigortayla ilgili amaçlarla kullanıldığında, niteleyiciler tedavinin etkinliğini betimleyebilir. Bir niteleyicideki düşüş, hastanın işlevsel yetilerindeki artış olarak yorumlanabilir.
ICF Temel Kümeler

An ICF Core Set can serve as a reference framework and a practical tool to classify and describe patient functioning in a more time efficient way. ICF Core Sets can be used along the continuum of care and over the course of a health condition.[8] The ICF classification includes more than 1,400 categories limiting its use in clinical practice.[10] It is time consuming for a clinician to utilize the main volume of the ICF with his or her patients. Only a fraction of the categories is needed. As a general rule, 20% of the codes will explain 80% of the variance observed in practice.[11] ICF Core Sets contain as few as possible, but as many ICF categories as necessary, to describe a patient’s level of functioning.[8] It is hypothesized that using an ICF Core Set will increase the inter-rater reliability when coding clinical cases as only the relevant categories for a particular patient will be utilized. Since all of the relevant categories are listed in an ICF Core Set, its use in multidisciplinary assessments protects health professionals from missing important aspects of functioning.[8]
Çocuk ve Gençlik Versiyonu (ICF-CY) [değiştir]

As clinicians and researchers used the ICF, they became more aware of its limitations. The ICF lacks the ability to classify the functional characteristics of a developing child. Different ICF codes are needed across the first years of a child’s life to capture the growth and development of a disability even when the child’s diagnosis does not change.[12] The coding system can provide essential information about the severity of a health condition in terms of its impact on functioning. This can serve a significant role for providers caring for children with spectrum disorders such as autism or cerebral palsy.[13] Children with these conditions may have the same diagnosis, but their abilities and levels of functioning widely vary across and within individuals over time. The first draft of the ICF-CY was completed in 2003 and published in 2007. The ICF-CY was developed to be structurally consistent with the ICF for adults. A major difference between the ICF-CY and ICF is that the generic qualifiers from the adult ICF now include developmental aspects for children and youth in the ICF-CY. Descriptions of codes in the ICF-CY were revised and expanded and new content was added to previously unused codes. Codes were added to document characteristics as adaptability, responsivity, predictability, persistence, and approachability. “Sensing” and “exploration of objects” codes were expanded as well as the “importance of learning”.[2] Since a child’s main occupation is playing, it is also important to include more codes in this area. Different levels of play have separate codes in the ICF-CY (solitary, onlooker, parallel). This contrasts with the adult ICF as only one code existed in regards to leisure or recreation.

Changes in ICF-CY codes over time reflect developmental effects attributable to the child’s interaction with the environment. Environmental factors influence functioning and development and can be documented as barriers or facilitators using the ICF-CY. The key environments of children and adolescents include their homes, day care centers, schools and recreation settings of playground, parks, and ball fields.[14] Children will transition between different environments many times as they grow. For example, a child will transition into elementary or high school or from one service setting or agency to another. Attention to these transitions of children with disabilities has been identified as an important role for health care providers.[14] A transition requires preparation and planning to find an appropriate and accommodating setting for a child’s needs. With a coding system such as the ICF-CY, the transition will be smoother and interventions can start where the previous health provider left off.
Eleştiriler

Sakatlığın sosyal modeli, sakatlıkların ancak çevresel etmenler yoluyla yetiyitimine sebep olduğunu iddia eder. Sosyal model savunucuları, sakatların toplumsal katılımında birincil politika olarak çevresel yapıların dönüştürülmesini talep ederler. ICF, çevresel etmenleri hesaba katmak üzere tasarlanmışsa da, sosyal model savunucuları bunun yetersiz olduğunu, ICF kapsamında sakatlığın bir medikal sorun olarak tartışıldığını ve bu sürecin sakatlık meselesinin siyasal boyutunun üstünü örttüğünü iddia ederler.
Türkiye'de Uygulanışı

Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2001 yılında uluslararası dolaşıma sokulan International Classification of Functioning, Disability and Health başlıklı sınıflandırma sistemi, T.C Başbakanlık Özürlüler İdaresi tarafından İşlevsellik, Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması olarak çevrilmiştir.[16] 2006 yılında, 26230 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik[17]'te belirtildiği gibi, yönetmeliğin hazırlanmasında esas alınan sınıflandırma sistemidir.