Escobar
16.Nisan.2015, 19:02
İstanbul Beşiktaş ilçesi Bebek, Yoğurtçu Zülfü Sokağı’nda bulunan bu köşk 1751 yılında yapılmış olup, İstanbul’da ayakta kalan en eski konaktır. Yapım tarihi konağın bahçesindeki kuyu taşı üzerinde yazılıdır. Günümüze konağın yalnızca harem bölümü gelebilmiştir. Konağın ilk sahibinin kim olduğu bilinmemektedir. Günümüzde bu yapı ve bahçesi iki yandan yol ile çevrilmiştir.
Meyilli bir arazide bulunan yapının zemin katında taşlık ve cümle kapısı ile bahçe aynı seviyededir. Son derece güzel ve kaliteli bir yapı tekniği ile yapılmış olup üç katlıdır. Temelleri muntazam taş duvarlar üzerine oturtulmuştur. Zemin katında büyük bir taşlık ve iki oda bulunmaktadır. Bu taşlık köşkün altını tamamen kaplamaktadır. Bu bölümde ilk yapılışında ahır, arabalık, seyis ve arabacı odalarının bulunduğu sanılmaktadır. Taşlıktaki ahşap kemerler ve sütunlar üst katı taşımaktadır. Buradan iki kollu ahşap bir merdiven üst kata çıkmaktadır. Bu merdiven çıkıştan sonra duvarların içerisinde devam etmektedir. Ayrıca zemin katındaki avlu bahçeden üst kata çıkan ikinci bir taş merdiven daha bulunmaktadır. Bu merdiven sağdaki haremin önündeki sahanlığa ulaşmaktadır.
Köşkün asıl girişi cadde üzerindedir. Plan olarak sofa plan düzenindedir. Sofalar köşeleri pahlı ve ikişer eyvanlıdır. Dört köşeye köşe odaları yerleştirilmiştir. Üçüncü katta ise sofanın iki ucundaki eyvanlar sokağa ve bahçeye çıkmalarla genişletilmiştir. Bu katın güney tarafında Sultan II. Mahmut (1808–1839) zamanında eklenmiş olduğu sanılan eli böğründelerle dışarı taşan, Gelin Odası denen bir bölüm daha bulunmaktadır.
Köşkün Gelin Odası’nın üzerini örten bağdadi kubbe, duvar ve yüklükler çeşitli resim ve bezemelerle süslenmiştir. Konağın tüm tavanları özgün kalem işleri ile günümüze kadar gelebilmiştir. Gelin Odası’nın tavanı ve buradaki bir niş içerisindeki resimler XVIII. yüzyıl özelliklerini taşımaktadır.
Meyilli bir arazide bulunan yapının zemin katında taşlık ve cümle kapısı ile bahçe aynı seviyededir. Son derece güzel ve kaliteli bir yapı tekniği ile yapılmış olup üç katlıdır. Temelleri muntazam taş duvarlar üzerine oturtulmuştur. Zemin katında büyük bir taşlık ve iki oda bulunmaktadır. Bu taşlık köşkün altını tamamen kaplamaktadır. Bu bölümde ilk yapılışında ahır, arabalık, seyis ve arabacı odalarının bulunduğu sanılmaktadır. Taşlıktaki ahşap kemerler ve sütunlar üst katı taşımaktadır. Buradan iki kollu ahşap bir merdiven üst kata çıkmaktadır. Bu merdiven çıkıştan sonra duvarların içerisinde devam etmektedir. Ayrıca zemin katındaki avlu bahçeden üst kata çıkan ikinci bir taş merdiven daha bulunmaktadır. Bu merdiven sağdaki haremin önündeki sahanlığa ulaşmaktadır.
Köşkün asıl girişi cadde üzerindedir. Plan olarak sofa plan düzenindedir. Sofalar köşeleri pahlı ve ikişer eyvanlıdır. Dört köşeye köşe odaları yerleştirilmiştir. Üçüncü katta ise sofanın iki ucundaki eyvanlar sokağa ve bahçeye çıkmalarla genişletilmiştir. Bu katın güney tarafında Sultan II. Mahmut (1808–1839) zamanında eklenmiş olduğu sanılan eli böğründelerle dışarı taşan, Gelin Odası denen bir bölüm daha bulunmaktadır.
Köşkün Gelin Odası’nın üzerini örten bağdadi kubbe, duvar ve yüklükler çeşitli resim ve bezemelerle süslenmiştir. Konağın tüm tavanları özgün kalem işleri ile günümüze kadar gelebilmiştir. Gelin Odası’nın tavanı ve buradaki bir niş içerisindeki resimler XVIII. yüzyıl özelliklerini taşımaktadır.