Escobar
18.Nisan.2015, 18:49
Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) tarafından düzenlenen Engellilik Konusundaki Önyargılar ve Etkileri Paneli, Alba Otel’de gerçekleştirildi.
Çankaya İşitme Engelliler Gençlik Spor Kulübü Derneği Başkanı işitme engelli Nihat Kıhtır, ayrımcılıkla yaşamının pek çok aşamasında karşılaştığını belirtti.
Anne babasının kendisi gibi işitme engelli olduğunu anlatan Kıhtır, bazı ailelerin engelli çocuklarıyla işaret dili bilmedikleri için iletişim kurmakta zorlandığını söyledi. Bu nedenle bazı çocukların 6 yaşından sonra işaret dili öğrenmeye başladığını ve iletişim kurmakta, eğitimde başarılı olmakta zorlandığını belirtti. Bazı Avrupa ülkelerinde engelli çocuğu olan ailelere çocuğun doğumundan itibaren işaret dili eğitimi verildiğini, bunun Türkiye’de de yaygınlaşması gerektiğini kaydetti.
İşitme engellilerin istihdamda sıkıntı yaşamasını da eleştiren Kıhtır, duymayanların istihdamının önündeki engelin engelsizlerden kaynakladığını söyledi. İşitme engellilerin devrik cümle kullandığı için pek çok iş yerinde engelsizlerin alay hatta küfre kadar varan ayrımcılıklarıyla karşılaştıklarını belirten Kıhtır, ayrımcılıkların son bulması için farkındalık eğitimlerinin önemine dikkati çekti.
Eğitici görme engelli Lütfiye Kelleci Birer ise toplumda sadece engellilerin değil tüm dezavantajlı grupların ayrımcılığa maruz kaldığını söyledi. Özellikle çocuk yaştaki ayrımcılığın daha etkin ve kalıcı olduğunu ifade eden Birer, engelli çocukların kendilerine farklı davranılmasına ne kadar erken yaşta karşılaşırlarsa engelliliklerini o kadar erken benimsediklerini anlattı. Birer, bu nedenle kaynaştırma eğitimlerinin önemini vurguladı.
Bazı velilerin çocuklarının sınıfında engelli çocuk istemedikleri için şikayette bulunduklarını belirten Birer, AÇEV’in ebeveynlere yönelik eğitimlerinde bu konunun işlenmesi gerektiğini belirtti.
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği Üyesi Nejat Taştan da engelsizlerin engellilerle evliliklerinin de toplum içinde hoş görülmediğini, bu anlamda da ayrımcılık yaşandığını söyledi.
Etnik ayrımcılıkla mücadele etmenin engellilere yönelik ayrımcılıkla mücadeleden çok daha kolay olduğunu dile getiren Taştan, engellilerin zaman zaman koruma amacıyla veya acıma duygusuyla da ayrımcılığa maruz kaldığını ifade etti. İstanbul’da bir imamın kendisine gelen ve caminin girişine rampa yapılmasını isteyen bir ortopedik engelliye ”siz zaten cennetliksiniz” dediğini anlatan Taştan, kendi babasının da engelli olduğu için onu ekmek almaya bile göndermeyerek korumaya çalıştığını aktardı.
İstihdamda da engellilere ayrımcılık yapıldığını kaydeden Taştan, engellilerin tuvalet temizlemek dışında sadece santral görevlisi olarak çalıştırıldığını savundu.
Çankaya İşitme Engelliler Gençlik Spor Kulübü Derneği Başkanı işitme engelli Nihat Kıhtır, ayrımcılıkla yaşamının pek çok aşamasında karşılaştığını belirtti.
Anne babasının kendisi gibi işitme engelli olduğunu anlatan Kıhtır, bazı ailelerin engelli çocuklarıyla işaret dili bilmedikleri için iletişim kurmakta zorlandığını söyledi. Bu nedenle bazı çocukların 6 yaşından sonra işaret dili öğrenmeye başladığını ve iletişim kurmakta, eğitimde başarılı olmakta zorlandığını belirtti. Bazı Avrupa ülkelerinde engelli çocuğu olan ailelere çocuğun doğumundan itibaren işaret dili eğitimi verildiğini, bunun Türkiye’de de yaygınlaşması gerektiğini kaydetti.
İşitme engellilerin istihdamda sıkıntı yaşamasını da eleştiren Kıhtır, duymayanların istihdamının önündeki engelin engelsizlerden kaynakladığını söyledi. İşitme engellilerin devrik cümle kullandığı için pek çok iş yerinde engelsizlerin alay hatta küfre kadar varan ayrımcılıklarıyla karşılaştıklarını belirten Kıhtır, ayrımcılıkların son bulması için farkındalık eğitimlerinin önemine dikkati çekti.
Eğitici görme engelli Lütfiye Kelleci Birer ise toplumda sadece engellilerin değil tüm dezavantajlı grupların ayrımcılığa maruz kaldığını söyledi. Özellikle çocuk yaştaki ayrımcılığın daha etkin ve kalıcı olduğunu ifade eden Birer, engelli çocukların kendilerine farklı davranılmasına ne kadar erken yaşta karşılaşırlarsa engelliliklerini o kadar erken benimsediklerini anlattı. Birer, bu nedenle kaynaştırma eğitimlerinin önemini vurguladı.
Bazı velilerin çocuklarının sınıfında engelli çocuk istemedikleri için şikayette bulunduklarını belirten Birer, AÇEV’in ebeveynlere yönelik eğitimlerinde bu konunun işlenmesi gerektiğini belirtti.
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği Üyesi Nejat Taştan da engelsizlerin engellilerle evliliklerinin de toplum içinde hoş görülmediğini, bu anlamda da ayrımcılık yaşandığını söyledi.
Etnik ayrımcılıkla mücadele etmenin engellilere yönelik ayrımcılıkla mücadeleden çok daha kolay olduğunu dile getiren Taştan, engellilerin zaman zaman koruma amacıyla veya acıma duygusuyla da ayrımcılığa maruz kaldığını ifade etti. İstanbul’da bir imamın kendisine gelen ve caminin girişine rampa yapılmasını isteyen bir ortopedik engelliye ”siz zaten cennetliksiniz” dediğini anlatan Taştan, kendi babasının da engelli olduğu için onu ekmek almaya bile göndermeyerek korumaya çalıştığını aktardı.
İstihdamda da engellilere ayrımcılık yapıldığını kaydeden Taştan, engellilerin tuvalet temizlemek dışında sadece santral görevlisi olarak çalıştırıldığını savundu.