muStafa
25.Nisan.2015, 18:57
ldatma, aldatılma, çapkınlık yıllardan beri tartışılagelen bir konudur ve belki de insanlık tarihinin en eski çağlarından beri değişmeyen gündem maddelerinden biridir.
Aldatma çok büyük boyutlu bir sözcüktür. İçeriği çok kapsamlı olmakla birlikte her bireye göre farklı şekilde değerlendirilip yorumlanabilir. Bazı kişilere göre sevgililerinin ya da eşlerinin başka kişilere bakması ya da başka kişileri düşünmesi aldatma olarak değerlendirilirken; bazı kişilere göre ise sadece cinsel aktivitede bulunması aldatma olarak değerlendirilebilir. Evlilik dışı seks ya da ikili ilişki dışına yaşanan seks yaygın olarak onaylanmamasına rağmen, herkes tek eşli ilişkiler içinde değildir. Bazı insanların sürdürmeye çalıştıkları öncelikli ilişkilerinin dışında yaşadıkları cinsel ilişkileri de vardır. Fakat aldatmayı sadece cinsel ilişki düzeyine indirgemek ve tanımlamak yanlıştır.
Aldatma nedir?
Aldatma, partnerler arasındaki anlaşma ve güvenin başka bir birey tarafından duygusal ve cinsel olarak ilişkiye dâhil olması ile bozulmasıdır. Yapılan araştırmalar sonucu iki çeşit aldatma türü olduğu bulgulanmıştır: Duygusal aldatma ve cinsel aldatma.
Sürmekte olan ilişkisi varken bir başkasıyla cinsel ilişkiye girmek ’cinsel aldatma’ olarak tanımlanırken, yine bir ilişki yaşarken bir başkasıyla duygusal bir yakınlık yaşamak, bir başkasına aşık olmak, bir başkasıyla özel paylaşımda bulunmak ‘duygusal aldatma’ olarak tanımlanmaktadır. Ancak ‘Eşler arasında cinsel aldatma önemli değil, duygusal aldatma önemlidir.’ diye bir şey söz konusu değildir. Çünkü cinsel aldatma, eşler arasındaki duygusal bağların zayıflamasına ya da kopmasına neden olacaktır.
Araştırmalar göstermiştir ki, aldatmaların 2/3’ü hem duygusal hem de cinsel bileşen içermektedir.
Kadınlar aldatmaya sunulabilecek gerekçelerin seksle değil de, aşkla ilgili olmasını daha kabul edilebilir görmektedirler. Erkeklerin aşkı ve seksi birbirinden ayırdığı, fakat kadınların aşkın ve seksin birlikte gittiğine inandıkları gözlenmiştir. Kocasının cinsel bir ilişki içinde olduğunu fark eden bir kadın, otomatik olarak kocaların artık kendilerine değil de başka birine aşık olduğu yargısına kapılırlar. Çünkü aşk, aldatma için kendilerinin kullanacağı bir gerekçedir. Diğer yandan esinin başka biriyle duygusal yakınlık içinde olduğunu fark eden koca, bu ilişkinin cinsel bir yanı olmadığına inanmakta güçlük çeker. Kadınlardaki aşk atfı gibi, erkeklerdeki cinsellik atfı da kendi eğilimlerinden kaynaklanmaktadır. Kadınların ilişkilere daha az cinsel atıf yaptıklarını belirtilmektedir. Aynı zamanda aldatan kadın aldatan erkeğe nazaran yeni ilişkisine daha bağlı olarak nitelendirilir.
Evli bir adamın bekar bir kadınla birlikte olması, evli bir kadının bekar bir adamla birlikte olmasıyla karşılaştırıldığında, evli adamın ilişkisi daha az aşk ve bağlılık içermektedir. Ayrıca evli adamın evli kadına göre, evlilik dışı ilişki yaşadığı kişiyle evlenme olasılığı daha az, evlilik dışı ilişki yaşama olasılığı ise daha fazla olarak algılanmaktadır.
Cinsel ve duygusal aldatmanın birbirinden farklı iki durum oldukları ve farklı duygu durumlarına sebebiyet verdikleri görülmüştür. Duygusal aldatma koruyucu kıskançlık duygusunu uyandırırken, cinsel aldatma öfke uyandırabilir. Kadınlarda kıskançlığın baslıca sebebi, karsı tarafın fiziksel çekiciliği iken, erkekler karsı tarafın sosyal baskınlığını daha önemli bir kıskançlık sebebi saymaktadırlar. Duygusal aldatmanın kadınlarda ve erkeklerde cinsel aldatmaya göre daha fazla incinmeye sebep olduğu görülmüştür. Cinsel aldatma ise her iki cinste de öfke ve iğrenmeye yol açar. Aldatılma sonucunda yaşanılabilecek en yaygın duygu durumu ise kıskançlıktır, kadınların aldatmanın bütün boyutlarında –cinsel, duygusal, cinsel ve duygusal- erkeklerden daha fazla stres yaşadıkları ve partnerlerinin aldatmalarında daha az sorumluluk hissettikleri sonucuna ulaşmıştır. Bu araştırmasında cinsel aldatmayı duygusal aldatmaya göre bireylerin kontrolü dışında gelişen bir olay olarak tanımlamaktadır. Aynı araştırmada kişilerin duygusal içerikli aldatma sonucunda daha fazla sorumluluk duydukları yargısına varılmıştır. Cinsel aldatma fiziksel çekiciliğe bağlanırken, hem cinsel hem duygusal aldatmanın sadece fiziksel çekicilikle açıklanamayacağı belirtilmiştir.
Aldatmanın Nedenleri
Aldatma nedenlerinin başında duygusal anlamda yalnız bırakılma gelmektedir. Daha sonra eş ile iletişim kuramama, cinsel sorunlar yaşama, aşık olma, aşklara özgü heyecanın dayanılmaz tadı, karşı cinsin cazibesine kapılma, sürekli aldatma eğilimi, bir ilişkinin içine istemeden çekilme, aldatan arkadaşları taklit etme isteği, egonun tatmin edilme hissi, korunmaya muhtaç, tehlikede veya zor durumdaki karşı cinse karşı gelişen hamilik hissinin zamanla birlikte olma isteğine dönüşmesi, yaşamın diğer alanlarında başarı gösteremeyip seksüel başarılarla avunma isteği, 40 yaş bunalımı, hiperseksüel bir gen taşıma, manik hasta olma, çapkınlıkla sakinleşme isteği, eşcinsel dürtüleri bastırma ve gizleme eğilimi, İş stersini yenme çabaları vs…
Aldatma konusundaki birçok araştırma, aldatmanın yordanması ve aldatmayla özdeşlesen risk faktörleri üzerine odaklanmaktadır. Aldatma durumunu pek çok faktöre bağlanmıştır. Bunlar, evlilik dışı ilişkilerin duygusal-cinsel doğası; gizli ya da görüş birliği içinde yaşanılan evlilik dışı ilişkiler; evlilik dışı ilişkilerin nedenleri, sonuçları ve detayları; evlilik dışı ilişkilerde kişisel sorumluluk ve bu tür ilişkilerin aldatılan tarafa etkileri olarak özetlenebilir. Cinsiyet, evlilik dışı ilişkilerin araştırılmasında önemli bir değişkendir. Genel olarak erkekler kadınlara oranla daha fazla evlilik dışı ilişki yaşamaktadırlar. Evlilik dışı ilişkilerin nedenlerine bakıldığında cinsiyet farkı dikkat çekmektedir. Aldatmanın erkeklerde ve kadınlarda ortaya çıkış nedenlerinin farklı olduğu görülmektedir.
Erkekler niye aldatır?
İlişkilerinin hayal ettikleri gibi gitmemesi, yenilik arama, egolarını tatmin etme, çevrelerinde ciddi bir ilişki istemeyen kadınların varlığı, hissedecekleri anlık tatmin duygusuna yenilme, intikam duygusu ile aldatabildiği görülmüştür. Kadınların aldatması da sanılanın aksine yeni bir olgu değildir; fakat daha az konuşulan bir durum olduğu açıktır.
Kadınlar niye aldatır?
Kendine güvenlerini arttırma isteği, duygusal olarak ihmal edildiklerini düşünme, heyecan arayışı, romantizm ihtiyaçlarını karşılama isteği, eşlerinden ya da partnerlerinden daha zengin ve statü sahibi biriyle beraber olmak arzusu, cinsel tatminsizlik ve hiç bitmeyen ev işlerinin ve sorumlulukların yükünden kurtulma isteği ile kadınlar aldatabilir. Kadınların aldatma motivasyonu yakınlık ihtiyacından kaynaklanırken, erkeklerin aldatma davranışlarının rastlantısal olduğu cinsiyete göre aldatmanın nedenlerinin genel bir açıklamasıdır.
Evlilik dışı ilişki ile ilgili en yaygın kabul gören yüklemelerden biri evliliklerdeki mutsuzluk ve çatışmalardır. Çok eşlilik literatüründe doyum ve evlilik dışı ilişki arasındaki bağlantı sıkça çalışılmış bir konu olmasına karşın, yapılan çalışmalar evlilikteki doyumsuzluğun ilişkiler üzerindeki etkisini ne tam olarak desteklemekte ne de reddetmektedir.
Aldatmanın sonuçları incelendiğinde kadın ve erkek açısından farklılık gösterdiği bulgulanmıştır.
Erkek aldattığı zaman, duygularıyla toplumun baskısı arasındaki yaşanan sürtüşme, hâkim ve güçlü olan erkek olduğu için büyük değildir. Erkekler aldattığında dikkatsizdir, kendisine daha fazla bakmaya başlar, yeni elbiseler alır, sık banyo yapar, yeni parfümler alır, rejim ya da egzersize başlar, akşam eve beklenmedik saatlerde gelip, işte sürekli bir toplantı hali yaşadıklarını ifade ederek hemen kendilerini ele verirler. Erkekler için gizli buluşmalar ve gün ortasındaki hızlı seks kaçamağı heyecan vericidir. ‘Yaşandı ve bitti hesapsızca’ psikolojisi erkekler için çok yaygındır. Erkekler ilk adımı atıldıktan sonra kesin arkasını getirirler. Erkekler için aldatmak çok doğaldır ve genelde sarhoşturlar. Tesadüfen ayağına gelen bir şansı hiç bir erkek kolay kolay reddedemez. Aldatan erkek suçlu çocuk gibi bakar fakat bazen nedensiz yere eşinin bütün kusurlarını ortaya döküp kırıcı olabilir. Aldatan erkeğin seks yapma stilinde bir değişiklik olur ya da hiç seks yapmak istemez ve çocuklarına daha az zaman harcamak ister.
Kadın aldattığı zaman, duygularıyla toplumun baskısı arasında sürtüşme ve çatışma süreci yaşar. Bu nedenle kadının aldatması daha zor, daha derinlikli, daha heyecanlı, daha edebi ve daha zengin bir malzemedir. Kadınlar aldattığında çok daha dikkatli davranırlar. Her ayrıntıyı düşünürler. Çünkü kadınlar için günü birlik bir ilişkiden çok, uzun süreli ve duygusal bağları kuvvetli bir ilişki yani aşk yaşamak çok daha önemlidir. Kadınlar seks yoluyla bulaşan hastalıklar konusunda çok duyarlıdırlar. Kadın aldatmayla birlikte sevgi, aşk, romantizm, heyecan ve sürpriz arar. Kadın bir yasak ilişki yaşadığında yüzünde bir parıltı belirir ve her bakımdan çok çekici olur. Suçluluk duygusuyla kadın eşine karşı daha sevecen davranır. Kadın parfümünü değiştirir, saçıyla ve makyajıyla daha fazla ilgilenir, evde özensizdir, dışarı çıkarken daha farklıdır.
Özellikle İslam toplumlarında kadının aldatması toplum tarafından etiketlenmesine, dışlanmasına, namus kavramının zayıflığına işaret etmekteyken, erkekte bu tip sonuçlara sık rastlanmamaktadır ayrıca kadının aldatması çoğu zaman hayatıyla ödemek zorunda olduğu bir bedele de yol açmaktadır.
Aldatma çok büyük boyutlu bir sözcüktür. İçeriği çok kapsamlı olmakla birlikte her bireye göre farklı şekilde değerlendirilip yorumlanabilir. Bazı kişilere göre sevgililerinin ya da eşlerinin başka kişilere bakması ya da başka kişileri düşünmesi aldatma olarak değerlendirilirken; bazı kişilere göre ise sadece cinsel aktivitede bulunması aldatma olarak değerlendirilebilir. Evlilik dışı seks ya da ikili ilişki dışına yaşanan seks yaygın olarak onaylanmamasına rağmen, herkes tek eşli ilişkiler içinde değildir. Bazı insanların sürdürmeye çalıştıkları öncelikli ilişkilerinin dışında yaşadıkları cinsel ilişkileri de vardır. Fakat aldatmayı sadece cinsel ilişki düzeyine indirgemek ve tanımlamak yanlıştır.
Aldatma nedir?
Aldatma, partnerler arasındaki anlaşma ve güvenin başka bir birey tarafından duygusal ve cinsel olarak ilişkiye dâhil olması ile bozulmasıdır. Yapılan araştırmalar sonucu iki çeşit aldatma türü olduğu bulgulanmıştır: Duygusal aldatma ve cinsel aldatma.
Sürmekte olan ilişkisi varken bir başkasıyla cinsel ilişkiye girmek ’cinsel aldatma’ olarak tanımlanırken, yine bir ilişki yaşarken bir başkasıyla duygusal bir yakınlık yaşamak, bir başkasına aşık olmak, bir başkasıyla özel paylaşımda bulunmak ‘duygusal aldatma’ olarak tanımlanmaktadır. Ancak ‘Eşler arasında cinsel aldatma önemli değil, duygusal aldatma önemlidir.’ diye bir şey söz konusu değildir. Çünkü cinsel aldatma, eşler arasındaki duygusal bağların zayıflamasına ya da kopmasına neden olacaktır.
Araştırmalar göstermiştir ki, aldatmaların 2/3’ü hem duygusal hem de cinsel bileşen içermektedir.
Kadınlar aldatmaya sunulabilecek gerekçelerin seksle değil de, aşkla ilgili olmasını daha kabul edilebilir görmektedirler. Erkeklerin aşkı ve seksi birbirinden ayırdığı, fakat kadınların aşkın ve seksin birlikte gittiğine inandıkları gözlenmiştir. Kocasının cinsel bir ilişki içinde olduğunu fark eden bir kadın, otomatik olarak kocaların artık kendilerine değil de başka birine aşık olduğu yargısına kapılırlar. Çünkü aşk, aldatma için kendilerinin kullanacağı bir gerekçedir. Diğer yandan esinin başka biriyle duygusal yakınlık içinde olduğunu fark eden koca, bu ilişkinin cinsel bir yanı olmadığına inanmakta güçlük çeker. Kadınlardaki aşk atfı gibi, erkeklerdeki cinsellik atfı da kendi eğilimlerinden kaynaklanmaktadır. Kadınların ilişkilere daha az cinsel atıf yaptıklarını belirtilmektedir. Aynı zamanda aldatan kadın aldatan erkeğe nazaran yeni ilişkisine daha bağlı olarak nitelendirilir.
Evli bir adamın bekar bir kadınla birlikte olması, evli bir kadının bekar bir adamla birlikte olmasıyla karşılaştırıldığında, evli adamın ilişkisi daha az aşk ve bağlılık içermektedir. Ayrıca evli adamın evli kadına göre, evlilik dışı ilişki yaşadığı kişiyle evlenme olasılığı daha az, evlilik dışı ilişki yaşama olasılığı ise daha fazla olarak algılanmaktadır.
Cinsel ve duygusal aldatmanın birbirinden farklı iki durum oldukları ve farklı duygu durumlarına sebebiyet verdikleri görülmüştür. Duygusal aldatma koruyucu kıskançlık duygusunu uyandırırken, cinsel aldatma öfke uyandırabilir. Kadınlarda kıskançlığın baslıca sebebi, karsı tarafın fiziksel çekiciliği iken, erkekler karsı tarafın sosyal baskınlığını daha önemli bir kıskançlık sebebi saymaktadırlar. Duygusal aldatmanın kadınlarda ve erkeklerde cinsel aldatmaya göre daha fazla incinmeye sebep olduğu görülmüştür. Cinsel aldatma ise her iki cinste de öfke ve iğrenmeye yol açar. Aldatılma sonucunda yaşanılabilecek en yaygın duygu durumu ise kıskançlıktır, kadınların aldatmanın bütün boyutlarında –cinsel, duygusal, cinsel ve duygusal- erkeklerden daha fazla stres yaşadıkları ve partnerlerinin aldatmalarında daha az sorumluluk hissettikleri sonucuna ulaşmıştır. Bu araştırmasında cinsel aldatmayı duygusal aldatmaya göre bireylerin kontrolü dışında gelişen bir olay olarak tanımlamaktadır. Aynı araştırmada kişilerin duygusal içerikli aldatma sonucunda daha fazla sorumluluk duydukları yargısına varılmıştır. Cinsel aldatma fiziksel çekiciliğe bağlanırken, hem cinsel hem duygusal aldatmanın sadece fiziksel çekicilikle açıklanamayacağı belirtilmiştir.
Aldatmanın Nedenleri
Aldatma nedenlerinin başında duygusal anlamda yalnız bırakılma gelmektedir. Daha sonra eş ile iletişim kuramama, cinsel sorunlar yaşama, aşık olma, aşklara özgü heyecanın dayanılmaz tadı, karşı cinsin cazibesine kapılma, sürekli aldatma eğilimi, bir ilişkinin içine istemeden çekilme, aldatan arkadaşları taklit etme isteği, egonun tatmin edilme hissi, korunmaya muhtaç, tehlikede veya zor durumdaki karşı cinse karşı gelişen hamilik hissinin zamanla birlikte olma isteğine dönüşmesi, yaşamın diğer alanlarında başarı gösteremeyip seksüel başarılarla avunma isteği, 40 yaş bunalımı, hiperseksüel bir gen taşıma, manik hasta olma, çapkınlıkla sakinleşme isteği, eşcinsel dürtüleri bastırma ve gizleme eğilimi, İş stersini yenme çabaları vs…
Aldatma konusundaki birçok araştırma, aldatmanın yordanması ve aldatmayla özdeşlesen risk faktörleri üzerine odaklanmaktadır. Aldatma durumunu pek çok faktöre bağlanmıştır. Bunlar, evlilik dışı ilişkilerin duygusal-cinsel doğası; gizli ya da görüş birliği içinde yaşanılan evlilik dışı ilişkiler; evlilik dışı ilişkilerin nedenleri, sonuçları ve detayları; evlilik dışı ilişkilerde kişisel sorumluluk ve bu tür ilişkilerin aldatılan tarafa etkileri olarak özetlenebilir. Cinsiyet, evlilik dışı ilişkilerin araştırılmasında önemli bir değişkendir. Genel olarak erkekler kadınlara oranla daha fazla evlilik dışı ilişki yaşamaktadırlar. Evlilik dışı ilişkilerin nedenlerine bakıldığında cinsiyet farkı dikkat çekmektedir. Aldatmanın erkeklerde ve kadınlarda ortaya çıkış nedenlerinin farklı olduğu görülmektedir.
Erkekler niye aldatır?
İlişkilerinin hayal ettikleri gibi gitmemesi, yenilik arama, egolarını tatmin etme, çevrelerinde ciddi bir ilişki istemeyen kadınların varlığı, hissedecekleri anlık tatmin duygusuna yenilme, intikam duygusu ile aldatabildiği görülmüştür. Kadınların aldatması da sanılanın aksine yeni bir olgu değildir; fakat daha az konuşulan bir durum olduğu açıktır.
Kadınlar niye aldatır?
Kendine güvenlerini arttırma isteği, duygusal olarak ihmal edildiklerini düşünme, heyecan arayışı, romantizm ihtiyaçlarını karşılama isteği, eşlerinden ya da partnerlerinden daha zengin ve statü sahibi biriyle beraber olmak arzusu, cinsel tatminsizlik ve hiç bitmeyen ev işlerinin ve sorumlulukların yükünden kurtulma isteği ile kadınlar aldatabilir. Kadınların aldatma motivasyonu yakınlık ihtiyacından kaynaklanırken, erkeklerin aldatma davranışlarının rastlantısal olduğu cinsiyete göre aldatmanın nedenlerinin genel bir açıklamasıdır.
Evlilik dışı ilişki ile ilgili en yaygın kabul gören yüklemelerden biri evliliklerdeki mutsuzluk ve çatışmalardır. Çok eşlilik literatüründe doyum ve evlilik dışı ilişki arasındaki bağlantı sıkça çalışılmış bir konu olmasına karşın, yapılan çalışmalar evlilikteki doyumsuzluğun ilişkiler üzerindeki etkisini ne tam olarak desteklemekte ne de reddetmektedir.
Aldatmanın sonuçları incelendiğinde kadın ve erkek açısından farklılık gösterdiği bulgulanmıştır.
Erkek aldattığı zaman, duygularıyla toplumun baskısı arasındaki yaşanan sürtüşme, hâkim ve güçlü olan erkek olduğu için büyük değildir. Erkekler aldattığında dikkatsizdir, kendisine daha fazla bakmaya başlar, yeni elbiseler alır, sık banyo yapar, yeni parfümler alır, rejim ya da egzersize başlar, akşam eve beklenmedik saatlerde gelip, işte sürekli bir toplantı hali yaşadıklarını ifade ederek hemen kendilerini ele verirler. Erkekler için gizli buluşmalar ve gün ortasındaki hızlı seks kaçamağı heyecan vericidir. ‘Yaşandı ve bitti hesapsızca’ psikolojisi erkekler için çok yaygındır. Erkekler ilk adımı atıldıktan sonra kesin arkasını getirirler. Erkekler için aldatmak çok doğaldır ve genelde sarhoşturlar. Tesadüfen ayağına gelen bir şansı hiç bir erkek kolay kolay reddedemez. Aldatan erkek suçlu çocuk gibi bakar fakat bazen nedensiz yere eşinin bütün kusurlarını ortaya döküp kırıcı olabilir. Aldatan erkeğin seks yapma stilinde bir değişiklik olur ya da hiç seks yapmak istemez ve çocuklarına daha az zaman harcamak ister.
Kadın aldattığı zaman, duygularıyla toplumun baskısı arasında sürtüşme ve çatışma süreci yaşar. Bu nedenle kadının aldatması daha zor, daha derinlikli, daha heyecanlı, daha edebi ve daha zengin bir malzemedir. Kadınlar aldattığında çok daha dikkatli davranırlar. Her ayrıntıyı düşünürler. Çünkü kadınlar için günü birlik bir ilişkiden çok, uzun süreli ve duygusal bağları kuvvetli bir ilişki yani aşk yaşamak çok daha önemlidir. Kadınlar seks yoluyla bulaşan hastalıklar konusunda çok duyarlıdırlar. Kadın aldatmayla birlikte sevgi, aşk, romantizm, heyecan ve sürpriz arar. Kadın bir yasak ilişki yaşadığında yüzünde bir parıltı belirir ve her bakımdan çok çekici olur. Suçluluk duygusuyla kadın eşine karşı daha sevecen davranır. Kadın parfümünü değiştirir, saçıyla ve makyajıyla daha fazla ilgilenir, evde özensizdir, dışarı çıkarken daha farklıdır.
Özellikle İslam toplumlarında kadının aldatması toplum tarafından etiketlenmesine, dışlanmasına, namus kavramının zayıflığına işaret etmekteyken, erkekte bu tip sonuçlara sık rastlanmamaktadır ayrıca kadının aldatması çoğu zaman hayatıyla ödemek zorunda olduğu bir bedele de yol açmaktadır.