Silya
05.Şubat.2014, 12:25
HELVA
Yüzyıllardan beri Anadolu mutfak kültürünün vazgeçilmezlerinden olan helva sadece bir damak tadı değil; mutlulukların ve üzüntülerin en büyük ortaklarından aynı zamanda.
Doğumda ölümde gurbete gidişte veya dönüşte sünnet töreninde hastanın iyileşmesinde pişirilip dağıtılır eşe dosta. Damakları tatlandıran bir lezzet olmaktan öte aslında sosyolojik bir olgudur helva. Bir yiyecekten daha fazlasını ifade eder. Hayattır bazen barış mutluluk bazen de ölüm...
HELVALI SOHBETLER
Anadolu’da sosyal yaşamın birçok alanında kullanılır helva. Yeni doğan için helva kavrulur; yeni satın alınan evin mutfağında ilk pişirilendir. Ölüm sonrası taziyeye gelenlere sunulan geleneksel tatlı da yine helvadır. Anadolu’da özellikle kahvelerin olmadığı dönemlerde insanlar konukevinde sosyalleşiyordu. Kasaba halkıgünlük çalışmalarından geriye kalan zamanlarda konukevinde toplanıp sohbete koyulurdu. Bu sohbet sırasında çayın yanı sıra esas ikram yedi sekiz kişinin bir araya gelerek yaptığı ‘tel helva’ydı. Çember oluşturulduktan sonra çekilip bükülerek hazırlanan bu helva türünün diğer adı ‘pişmaniye’dir. Yani “Yiyen bir pişman yemeyen bin pişman”... Helva sohbetleri ve töresi Mevlâna’ya kadar uzanan bir gelenektir. Helva Mevlevilik öğretisinde sabrı ifade eder. Mevlâna’nın eserlerinde en çok adı geçen tatlı da helvadır.
(SkyLife dergisinden alıntıdır)
Yüzyıllardan beri Anadolu mutfak kültürünün vazgeçilmezlerinden olan helva sadece bir damak tadı değil; mutlulukların ve üzüntülerin en büyük ortaklarından aynı zamanda.
Doğumda ölümde gurbete gidişte veya dönüşte sünnet töreninde hastanın iyileşmesinde pişirilip dağıtılır eşe dosta. Damakları tatlandıran bir lezzet olmaktan öte aslında sosyolojik bir olgudur helva. Bir yiyecekten daha fazlasını ifade eder. Hayattır bazen barış mutluluk bazen de ölüm...
HELVALI SOHBETLER
Anadolu’da sosyal yaşamın birçok alanında kullanılır helva. Yeni doğan için helva kavrulur; yeni satın alınan evin mutfağında ilk pişirilendir. Ölüm sonrası taziyeye gelenlere sunulan geleneksel tatlı da yine helvadır. Anadolu’da özellikle kahvelerin olmadığı dönemlerde insanlar konukevinde sosyalleşiyordu. Kasaba halkıgünlük çalışmalarından geriye kalan zamanlarda konukevinde toplanıp sohbete koyulurdu. Bu sohbet sırasında çayın yanı sıra esas ikram yedi sekiz kişinin bir araya gelerek yaptığı ‘tel helva’ydı. Çember oluşturulduktan sonra çekilip bükülerek hazırlanan bu helva türünün diğer adı ‘pişmaniye’dir. Yani “Yiyen bir pişman yemeyen bin pişman”... Helva sohbetleri ve töresi Mevlâna’ya kadar uzanan bir gelenektir. Helva Mevlevilik öğretisinde sabrı ifade eder. Mevlâna’nın eserlerinde en çok adı geçen tatlı da helvadır.
(SkyLife dergisinden alıntıdır)