En eski hikayedir kadın...
Saçından iktidar,
makyajından medeniyet devşirilen.
"Erkek" ve "Ergen" kelimelerinin arasında nefes almaya çalışırken kadın;
Boynunda cinsiyet künyesi, alnında namus fünyesi.
Dünya'nın orta yerinde ortasında taşar kederi.
Aşık olunası, hatta aşktan öldürülesidir nazarda.
Bu yüzden yaşayan her kadına ölü bir çiçek, Ölen her kadına canlı bir çam ağacı hak görülür başucuna.
Herkes yaşamı boyunca bir kadını öldürür hattı zatında.
Kimi doğururken, kimi doğurduğu tarafından. Kimi alınterinde boğar, kimi şehvetine adak tutar.
Bazıları çok severek, bazıları hiç sevmeyerek öldürür.
Bazen de yok sayarak dizlerinin üzerine düştüğü caddelerde,
Kim vurduya sarılarak gönüllü linç'in ellerinde
Ahir hakkı töredir, gelenektir, günahtır.
Altından da olsa huzuru,
Kuyumcuda bozdurulur gülüşü.
Kendi yuvası açık cezaevi, sokakta namusu saman alevi,
Yürüse suç, ağlasa ayıp, koşsa edepsiz ve ölse kadersiz...