Bursa'nın Kestel ilçesinde mide bulantısı ve kusma şikayetiyle farklı hastanelere götürülen, eksik tedavi gördüğü iddiasıyla hayatını kaybeden 11 yaşındaki Çağla Kanat'ın soruşturma süreciyle ilgili skandal bir rapora imza atıldı. İstanbul Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun verdiği raporda hasta, hiç götürülmediği bir hastaneye gitmiş gibi gösterildi. Raporda ayrıca Çağla'nın ölüm saati de farklı. Aile, ihmalle suçladığı Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktoru ve personeli hakkında "kovuşturmaya yer olmadığı"na dair karara itiraz ederek, Sağlık Bakanlığı aleyhine toplam 543 bin TL tazminat davası açtı.
Kestel'de oturan Veysel ve Özlem Kanat çiftinin iki çocuğundan küçüğü olan 11 yaşındaki Çağla, geçtiğimiz yıl 27 Mayıs 2015 akşamı rahatsızlandı.
Ailesi tarafından kusma şikayetiyle Kestel 1 Nolu Aile Sağlığı Merkezi'ne götürülen 5'inci sınıf öğrencisi Çağla, burada bulantıya karşı ilaç verildikten sonra evine gönderildi.
Ancak kusma şikayetine bağlı olarak ağrıları dinmeyince ailesi, kızlarını ertesi gün Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Semt Polikliniği Acil Servisi'ne götürdü.
Çağla'ya burada idrar yollarında enfeksiyon olabileceği ihtimaliyle antibiyotik tedavisi uygulanarak, yine evine gönderildi.
Hepatit teşhisi kondu
Ancak evde yine ağrılarının artarak devam etmesi üzerine bu kez Kanat ailesi çocuklarını 30 Mayıs tarihinde Bursa'da özel bir hasteneye götürdü. Hastanede yapılan tetkilerde Çağla'ya "hepatit" teşhisi konulurken, devlet hastanesine sevk edildi.
Tekrar Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi'ne getirilen Küçük Çağla'nın, 31 Mayıs'ta burada görevli uzman doktor Hayrettin Karademir tarafından hastanenin Çocuk Hastalıkları Enfeksiyon Servisi'ne yatışı gerçekleştirildi.
Ağrı kesici ve serumla tedavi
Ailenin iddiasına göre küçük Çağla ile burada bir gün boyunca ilgilenilmedi. Hafta sonu olduğu ve sistemde teknik arıza olduğu gerekçesiyle tektik sonuçları izlenmedi, hastaya sadece ağrı kesici ve serum verildi.
3 gün hastanede tedavi gören Çağla'ya yeterince ilginin gösterilmediğini öne süren aile, 2 Haziran'da Bursa'daki özel bir hastaneye götürmek için imza karşılığı Çağla'yı hastaneden çıkardı.
Acil serviste hayatını kaybetti
İddiaya göre aile hastanenin ambulans tahsis etmemesi nedeniyle Çağla'yı arkadaşlarına ait otomobil ile özel hastaneye götürdü. Çağla'nın kalbi, acil servise getirildiği sırada durdu. Çağla, yapılan kalp masajına rağmen yaşama döndürülemedi. Ölümü şüpheli bulunan Çağla'ya, savcılık tarafından otopsi yapıldı.
Kızlarının gerekli ilginin gösterilmediğini iddia eden Özlem ve Veysel Kanat çifti ise, Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kızlarıyla ilgilenen doktor ve yöneticilerden şikayetçi oldu.
Kaymakamlık soruşturma izni vermedi
Ancak Yıldırım Kaymakamlığı, doktor Hayrettin Karademir ve ve sağlık personeli hakkında soruşturma izni vermeyince, ailenin Bursa Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı'na yapılan itirazı haklı bulunurak şüpheliler hakkında soruşturma başlatıldı.
Adli Tıp Raporu
Soruşturma sürecinde İstanbul Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun verdiği rapora dayanak alınırak, Çağla Kanat'ın ölümünde sağlık personelinin kusurlarının olmadığının belirlendiği ve Bursa Cumhuriyet Başsavclığı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi.
Ailenin avukatı Aynur Tanay Kanat ise İstanbul Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun verdiği raporun hatalı olduğunu iddia ederek yeni bir rapor tanzimi için İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'na başvurdu.
Götürülmeyen hastane adı raporda!
İtiraz dilekçesinde "Müteveffa Çağla Kanat hiç bir şekilde tedavi ya da acil müdahale için götürülmediği Bursa İnegöl Hastanesi'ne götürülmüş gibi rapor tanzim edilmiş. Yine hastanın ölüm saati gibi önemli bir detayda daha hataya düşülmüştür. Rapor incelendiğinde hastane dosyasındaki tespitleri ve şüpheli ifadelerin tekrardan ileri götmediği bilimsel verilerden yoksun olduğu, anlaşılmaz tespitlerde bulunulduğu, eksik ve soyut olduğu dikkat çekmektedir" denildi.
İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı raporu doktoru suçlu buldu
İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı heyeti tarafından hazırlanan ikinci raporda ise Çağla'nın ailesinin isteği doğrultusunda taburcu olmasına rıza göstermesi nedeniyle Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hayrettin Karademir'in kusurlu olduğu, hastaya ambulans sağlanmaması, hastada mevcut yaşamsal tehlike bulunmasına rağmen dikkat-özen eksikliği ve kusurlu tıbbi uygulamasının söz konusu olduğu belirtildi.
Hastane yönetimi de sorumlu
Raporda, "sonuç olarak Çağla Kanat'ın ölümü ile Dr. Hayrettin Karademir'in küçüğün hastalığının tanı, takip ve tedavi aşamalarında göstermiş olduğu dikkat-özen eksikliği ve kusurlu tıbbi uygulamaları arasında illiyet bağı bulunulduğu, küçüğün yerinde ve zamanında hastalığına yönelik etkin tıbbi takip ve tedavi edilmesi durumunda yaşama şansının olabileceği, söz konusu sağlık kuruluşunda hastaya laboratuvar hizmetlerinde olumsuzluklar ve gecikmelere yerinde ve zamanında müdahalede bulunmaması nedeniyle hastane yönetiminin de ortak sorumluluğu bulunduğu kanaatine varılmıştır" denildi.
"Kovuşturmaya yer yok" kararına itiraz
Ailenin avukatı Aynur Tanay Kanat, söz konusu bu rapor üzerine Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "kovuşturmaya yer olmadığına" dair kararına itirazda bulunarak, bir de sorumlular hakkında maddi ve manevi tazminat davası açtı.
Rekor tazminat istemi
Sağlık Bakanlığı hakkında maddi ve manevi tazminat davası açan Tanay, baba Veysel Kanat için 200 bin TL manevi, 20 bin TL Destekten Yoksun Kalma, 1000 TL tedavi giderleri, 2000 TL cenaze masrafları olmak üzere toplam 23.000 TL maddi tazminat; anne Özlem Kanat için 200 bin TL manevi, 20 bin TL Destekten Yoksun Kalma-Maddi Tazminat, Çağla'nın ablası Mina Kanat için ise 100 bin TL manevi tazminat olmak üzere toplam 543 bin TL tazminat istedi.
Avukat: Ölüm saati farklı, raporda gitmediği hastane ismi var
cnnturk.com'a konuşan aile avukatı Aynur Tanay Kanat, küçük Çağla'nın ölümünde Dr. Hayrettin Karademir ve hastane personelinin ihmali olduğunu, İstanbul Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun verdiği raporun da bunu gösterdiğini, sorumluların cezalandırılması gerektiğini söyledi.
Aynur Tanay Kanat, "özel hastenin Çağla'nın ölümüyle ilgili verdiği saatin 14:32 sonrası olmasına rağmen, İstanbul Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun raporunda bu saat 12:45 olarak gösterilmiş. Bu da raporun ne kadar özensiz ve dikkatsiz, baştan savma yazıldığının göstergisidir. Ayrıca hasta hiç gitmediği Bursa İnegöl Hastanesi'ne götürülmüş gibi rapor tanzim edilmiş. Çağla, o hastaneye hiç götürülmedi" diye konuştu.