Soytarı Çıplak
A'nın uykusu ağır ve rüyasız.
B., uykusuz ve rüyasız.
İkisi de gerçekçi.
Soytarı Çıplak
A'nın uykusu ağır ve rüyasız.
B., uykusuz ve rüyasız.
İkisi de gerçekçi.
Gözünü açtı; herkes gülüyordu.
Gözünü kapattığında herkes ağlamaya başladı.
O, kelebek resimleri yapan bir kelebekti.
Bilim çağında hiçbir kelebeğin uçmasına gerek kalmadığını söylerdi üzgünlükle.
Ama yine de bazı kelebekler düşlerinde uçtuklarından, düşten uyandıklarında hüzünlenirlermiş.
Kendisi de bu gizli bilgiyi yaşıyormuş gibi geldi bana.
Yeni bir başlangıç demekti;
Ölü ruhu bedenine sığamayacak kadar genişlemişti,
Şimdi her yerde ölü canlara inat doğan bedenler vardı...
Başladığım yere dönmenin hazzıyla selam olsun ölürken doğanlara.
Tadın kaldı..
Rıfkı uçmaya mı başlamış derinlere mi dalmış pek anlayamadım :)
Her gün put kırma amacıyla ormana giden oduncu, putlarla konuştuktan sonra onlara dokunamadan geri dönüyormuş. Ertesi sabah yine taze bir inançla ve ertesi sabahlar da derken; artık amaç bir bahane halini almış ve oduncu sonunda ormandan dönememiş. Peşinden onu arayan ama eli boş dönenler, putların içinde yeni bir putun belirmiş olduğunu, bunun da oduncuya benzediğini söylemişler ama hiçkimse bundan emin olamamış. Anlatılanlara göre, put kırabilmek için önce onu görebilmek lazımmış. Ama görmek herşey değilmiş. Öyle olsaymış, oduncu da put olmazmış.
-Kalenin içindekiler sahtekardır, diye bağırıyor kale dışındakiler.
Ve ekliyorlar: "Yaşasın kalelerimiz!"
İyi Akşamlar Soytarı.
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)