“Bildiğim tek şey şu ki, resim yapıyorum çünkü buna ihtiyacım var” diyen Frida Kahlo yaşadığı her şeyi, aşkı da acıyı da tuvallerine yansıttı. Ve bu sırada bize hayat hikayesiyle, eserleriyle ve duruşuyla çok güzel dersler verdi.
Frida kuşkusuz kadınlar için bir güç simgesi. Diğer yandan da fiziksel özellikleriyle güzellik standartlarını değiştirecek kadar da kendinden emin bir kadın. Çoğu kadının ilham aldığı, rol modeli yerine koyduğu Frida dünyaya kadınların neler yapabilecekleri öğretti ve hayatlarımızı değiştirdi.
İşte Frida’nın bize öğrettiği hayat ve aşk dersleri.
1. Aşk affetmektir
Frida ile Diego Rivera’nın ilişkisi hep dalgalıydı. Malum Rivera çok çok çapkın bir adam. Ve belli ki bağlanmak konusunda büyük problemleri var. Frida’yı da hayatına giren tüm kadınları da hep aldatmış bir adam Rivera.
Ama Rivera’ya deli gibi aşık Frida onu her seferinde affediyor. Ailesi birlikteliklerini onaylamamasına rağmen onunla evleniyor. Çok acı çekiyor Frida ama onu sevmekten hiç vazgeçmiyor.
2. Aşk açıklanabilir bir şey değildir
Frida’nın annesinin şu sözü aslında her şeyi açıklıyor: “Frida ile Diego’nun evliliği bir fil ile bir kumrunun arasındaki birleşmeye benziyor.”
Frida ve Diego birbirinden çok farklılardı ilişkilerinin başından sonuna kadar. Aralarında yirmi yaş vardı. Gerçekten biri kuş gibi ince ve narinken diğeri dev gibiydi. Hem de Diego dedik ya sürekli aldatıyordu Frida’yı. Ama Frida onu öldüğü ana kadar sevmekten hiç vazgeçmedi. İşte çünkü bazen aşkın açıklanacak bir tarafı yoktur.
3. Ne olursa olsun kendini sev
Frida bildiğiniz üzere normal estetik standartlarında çok çok güzel bir kadın değil. Ama onun güzelliği ruhunda, gücünde ve mücadelesinde.
Çok sevdiği adam onu defalarca aldattı ve üzdü. Onu yatağa mahkum eden bir kaza geçirdi. Yani hem duygusal hem fiziksel açıdan çok acı çekti Frida. Ama hiçbir zaman kendini sevmekten vazgeçmedi. Kendini fırçalarına, sanatına verdi. Ve bu kendine olan sevgisinden çıkan çok güzel eserler bıraktı bize.
4. Bir noktada ise artık vazgeçmen gerektiğini anlamalısın
Diego’yu tüm ihanetlerine rağmen affeden Frida’nın da bir dayanma noktası vardı elbette. Üçüncü kürtajını olduktan sonra Diego’nun onu kız kardeşi Cristina ile aldattığını öğrenen Frida onu terk etti ve tam dört sene ondan ayrı bir hayat yaşadı.
5. Tarzından ve fiziksel özelliklerinden asla utanma
Frida her açıdan farklı bir kadın. Günümüzün güzellik anlayışıyla örtüşmese de Meksika’da bir güzellik ikonu olarak anılıyor. Renkli kıyafetleri, sıradışı saç örgüleri, almadığı saç ve bıyıkları, hatta koltuk altları ile Frida hep kendine özgü bir karakter oldu ve herkese bundan gurur duyduğunu, kimse için “kendisi olmaktan” vazgeçmeyeceğini gösterdi.
6. Hayat bazen planlarını değiştirebilir ve bu kötü bir şey olmak zorunda değildir
Bizim tatlı Frida’mız aslında doktor olacaktı. Ama 18 yaşında geçirdiği kaza hayatını değiştirdi. Yatağa bağlı bir hayat sürdürmek zorunda kalan Frida’nın geleceğini babasının verdiği boya fırçaları şekillendirdi. Artık bundan sonra hep resim yapacak ve dünyaca ünlü bir ressam olacaktı.
7. Kadınlar aslında fark ettiklerinden çok daha güçlüdür
Frida’nın günümüzde “feminizm”in simgesi olması sürpriz değil. Kadınların yaşadıkları tüm zorluklara rağmen tek başlarına ayakları üzerinde durabileceğini, fiziksel ve duygusal engellerin onların hayatını yaşamasına engel olmadığını hep Frida’dan öğrendik biz.
İyi ki tanıdık seni güzel kadın.