Hırsız
"Hırsız var!!!" diye bağırdı.
Yaşadığı en güzel andı. Sevdiğinin kollarındaydı. Hiç bu kadar mutlu olmamıştı. Akıp giden 27 yılı hiç bu kadar güzel geçmemişti. Mutluluktan havalarda uçmaktaydı. Seviyor ve seviliyordu. Daha ne isterdi ki!
"Hırsız var!!!" diye bağırdı.
İki kişi görülmüştü. Koşar adım kaçmaktaydı. Hiç arkalarına bile bakmıyorlardı. İnsanlardan çaldıkları hiçte umurlarında değildi. Alıp onları bir kenara atmışlardı. Çevredekilerden de yavaş yavaş sesler yükselmeye başladı.Pırıl pırıl gözlerinden yaşlar akarak bir kız çocuğu konuştu önce;
"Biraz önceydi. En sevdiğim oyuncağımla oynuyordum. Babam almıştı. Uzun Akdeniz seferinden elinde kocaman bir bebekle dönmüştü. Koşup boynuna sarılmışım. Öpmüş öpmüş öpmüştüm babamı. Adını Hasret koymuştum. Her babamı özlediğimde ona sarılıyordum. İşte o an tam o an çaldılar benden. Söyleyin amcalar! Söyleyin teyzeler! Ne suçum vardı benim?"
Bir adam konuştu sonra; "Daha dündü. Çocuklarımla gitmiştik lunaparka. Nasılda eğlenmiştik! Ben bile binmiştim atlıkarıncaya, çarpışan arabalara. Pamuk şeker almıştık. Ne güzel bir gündü! İşte o an, işte tam o an..." deyip ağlamaya başladı o da.
Yaşlı bir kadındı bu sefer konuşan;
"Ah evladım! Nasıl anlatayım? Nereden başlayayım? 50 yıl önceydi. Canyoldaşımla yeni tanışmıştık. Ürkek çekingen bakışlardaydık. Sonra gizli el tutuşlarında. İlk öpüşün tadında. Verdiği ilk hediyede. Hala saklıyorum. Ama işte çaldılar! Benden de çaldılar. Belki de en çok benden çaldılar. Bitti sanmayın daha çok çalacaklar! Daha sizden de kimbilir neler alacaklar. Neler götürecekler. Ve bizden sonrakilerden ! Hiç utanmadan! Hiç bıkmadan devam edecekler çalmaya! Bağırmak, ağlamak nafile! Bizi asla dinlemeyecekler! Aksine hep yüzümüze gülecekler! Kahkahalarla!" Sustu yaşlı kadın. Gözlerinden iki damla yaş süzüldü yanaklarına doğru.
Kimdi peki suçlular? Nerdeydi? Neden hala çalmaya devam ediyorlardı? Aslında herkes onların kim olduğunu biliyordu! Bilmedikleri bir türlü neden yakalanamadıklarıydı. Kimse de bilemeyecekti. Onlar çalmaya devam edecekleriydi! Saatler, günler, haftalar geçecekti. Aylar, yıllar hatta yüzyıllar! Onlar çalmaktan asla bıkmayacaklardı. Akrep ile Yelkovan bu işi yapmaya hep devam edeceklerdi!