Birleşik Krallık'ta geçen hafta yapılan Avrupa Birliği (AB) referandumundan "Brexit" kararının çıkmasının ardından boşalacak başbakanlık koltuğu için, Muhafazakar Partili İçişleri Bakanı Theresa May aday olduğunu açıkladı.
İktidardaki Muhafazakar Parti'nin liderliği için favori isimlerden biri olarak gösterilen May, İngiltere'nin başkenti Londra'da basın toplantısı düzenledi.
Geçen haftaki referandumun ülkenin güçlü bir liderliğe ihtiyacı olduğunu gösterdiğini ifade eden May, Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılırken en iyi anlaşmanın sağlanmasının önemini vurguladı.
Birleşik Krallık'ı birleştirmek için çalışılması gerektiğini dile getiren May, "Brexit, Brexit demektir. Kampanya yürütüldü, referandum yapıldı ve halk kararını verdi." dedi. May, ikinci bir referandum ihtimalinin olmayacağını kaydederek, 2020 yılından önce ülkede erken genel seçimin yapılmaması gerektiğini de ifade etti.
Referandumdan önce ülkesinin AB'de kalması yönünde kampanya yürüten May ayrıca, AB ile ayrılık sürecinin başlatacak Lizbon Antlaşması'nın 50. maddesinin bu yılın sonundan önce işleme konulmaması gerektiğini söyleyerek, "Britanya'nın AB ile ticari ilişkilerinde ve Birleşik Krallık'ta yaşayan yabancı insanların yasal statülerinde değişiklik olmamalı." dedi.
Başbakan olmak için en iyi aday olduğunu düşündüğünü dile getiren May, Almanya Başbakanı Angela Merkel'e benzetilmesiyle ilgili soruya, "Kendimi hiçbir siyasetçiyle şimdiye kadar kıyaslamadım. Kendi yolumu belirledim." yanıtını verdi.
May, "Şov yapmayı seven bir politikacı olmadım. Parlamentonun etrafındaki barlarda içmeye gitmiyorum. Sadece işimi yapıyorum. Yaptığım işlerle beni değerlendirebilirsiniz." diye konuştu.
- "Yeni Demir Leydi"
59 yaşındaki Theresa May, Muhafazakar Parti'nin tecrübeli siyasetçileri arasında yer alıyor. 2010 yılından bu yana İçişleri Bakanlığı yapan May, 1997 yılında milletvekili seçildi.
Bir papazın kızı olan May, Oxford Üniversitesinden mezun oldu. 1977-1983 yıllarında İngiltere Merkez Bankasında çalışan May, siyasete 1986 yılında Merton Belediyesinde, belediye meclis üyeliğiyle başladı. 1992 yılında yapılan genel seçim ile 1994 yılında yapılan ara seçimde milletvekili seçilemeyen May, 1997 yılındaki genel seçimle Muhafazakar Parti'nin Maidenhead milletvekili olarak İngiliz Parlamentosuna girdi.
Muhafazakar Parti liderliğine seçilirse, İngiltere Başbakanlığı koltuğuna oturacak olan May, Margaret Thatcher'ın ülkenin tek kadın başbakanı unvanını da elinden almış olacak. Disiplini ve sert mizacıyla bilinen, 2013 yılında hayatını kaybeden Thatcher'a benzetilen Theresa May'le ilgili İngiliz basını "yeni Demir Leydi" yorumu yapıyor.
JOHNSON'IN ŞANSI AZALDI
Theresa May'in yanı sıra "Brexit" kampanyasının başını çeken Londra'nın eski belediye başkanı, Muhafazakar Partili Boris Johnson'ın da bugün adaylığını açıklaması bekleniyor. Ancak Johnson ile birlikte "Brexit" kampanyasını yürüten Adalet Bakanı Michael Gove'un da liderlik için aday olacağını bu sabah açıklaması, Johnson'ın şansının düştüğü yorumlarına neden oldu.
İki milletvekilinin desteğini alan her milletvekilinin adaylığını koyabileceği Muhafazakar Parti liderliği yarışında, 2'den fazla aday çıkması halinde İngiliz parlamentosunun alt kanadı Avam Kamarası'ndaki 331 Muhafazakar Partili milletvekilinin oyları ile aday sayısı 2’ye indirilecek. Son aşamada ise bu 2 aday, parti üyelerinin oy kullanacağı bir seçimde yarışacak. Liderlik için aday olma süreci bugün sona erecek.
Ülkesinin AB’de kalmasından yana kampanya yürüten İngiltere Başbakanı David Cameron, geçen hafta AB referandumunun sonucunu değerlendirdiği basın açıklamasında ekim ayındaki parti kongresinde görevi bırakacağını açıklamıştı ancak parti yönetimi, yeni lideri belirleme takvimini 1 ay öne çekti.
İngiltere'de 23 Haziran Perşembe günü yapılan referandumda halkın yüzde 52'si "AB'den çıkılması" yönünde oy kullanmıştı.