Biliyorum bazen gitmek gerekir ... sebep söylenemeyecek kadar büyüktür ...susmalar bu yüzdendir..
Anlamı olmasa da yaşananları yok saymanın, yarına faydası olmadığı da kesindir..
Kurulan düşlere aykırı yollarda yürünür, kimsenin kal demediği sokaklardan geçilir ...bütün sokaklar artık ayrılıktan yana seçilir!
Heyecanla düşülmez yollara sabahın en erken saatinde, vuslat diye titremez gönül;Beykoz’da kan düşer bir güvercinin kanadından toprağa, Emirgan’da yankılanır , şehrin suları ağulanır bıçak kemiğe kalp hasrete dayanır!
Kurulması muhtemel cümleler terkedilmiştir tren garında, bir uçağın semada süzülüşünden medet umulur; gitmek düşer en gidilmez noktada ..
Karınca ısırığı acılarla geçer gün, iş üstüne iş ezberlenir isyanın sesine kulak tıkanır; saça düşen aklara dökülecek gözyaşına bahane aranır!
Öfkeyle kalkılır zararla dans edilir! Hangi kapının ardından şaka yaptık sesleri yükselir bilinmez,bir umuttur yine hiç tükenmez..
Her şey sebep olabilir gitmek için, kalmaya sebep bulunamazken..
Kal demenin esrarına diz çöküleceği yerde adı geçmez fedakarlığın! Kimse yetim kalmayacakken yetim bırakılır sevda!
Ayrılık denildikçe kuyu denir zindan denir..Yusuf denir ahh denir!!
Kin öfke pişmanlık gururla sunar
“ AYRILIK “ artık heryerde…