Anne karnında ve çıktıktan sonra da bizi şaşırtmaya devam eden bebeler içeriği ayağınıza geldi! Onların en hassas zamanlarını hep birlikte tanıyalım!
1. Tuz hariç her tadı çok iyi algılarlar.
Yeni doğmuş bebeklerin tat alma duyusu oldukça gelişmiştir. 4 aylık oluncaya kadar, yalnızca tuzun tadını algılayamazlar. Diğer tatları ise yetişkinlere göre daha iyi algılarlar. Çünkü bebekler, yetişkinlere göre daha fazla tat tomurcuklarına sahiptir. Biz büyüdükçe tat tomurcuklarımız da git gide azalır. Bundandır ki dedelerimiz ninelerimiz yemeği sürekli tatsız bulup, tuz atma eğilimindedirler.
2. Ağladıklarında aslında gözyaşı dökmezler.
Yenidoğanlar çok ağlarlar, fakat gözyaşı kanallarının oluşumu 3-12 hafta arasında tamamlandığı için, bunun öncesinde gözyaşlarını göremezsiniz. Fakat bazal gözyaşı dediğimiz, gözün sulanıp, nemli kalması için üretilen yaşı üretebilirler.
3. Diz kapakları yoktur.
Bebeklerin diz kapağı röntgenlerinde, diz kapağı yerine küçük lekeli noktacıklar görülür. Kemikler ilk oluştuğunda kıkırdak yapıdadır, daha sonra sertleşmeye başlar. Diz kapağının da tamamen oluşması 3-5 yıl arasında olur. Dolayısıyla kıkırdak yapıda olan diz kapağını X-ray ışınında göremeyiz. Diz kapağının olmaması aslında iyi bir durumdur. Çünkü bu yıllar arasında çocuklar emekleme ve yürümeye başladıkları için sık sık düşerler. Böylelikle bu düşüşlerden sadece süngerimsi doku etkilenmiş olur.
4. Vücutlarında yetişkinlere göre daha fazla kemik bulunur.
Yenidoğduklarında kemikleri henüz kaynaşmadığı için ayrı ayrı daha fazla kemikleri bulunur. Doğduktan birkaç ay veya bir yıl sonra kemikleri kaynaşır. Örneğin kafatası kemiklerinin kaynaşması 2 yaşını bulur.
5. Yenidoğanlarda regl görülebilir.
Anne karnında yüksek düzeyde östrojene maruz kalan kız bebeklerde anneyle bağlantı kesildikten sonra östrojen hızla düşer. Östrojen hormonunun düşmesiyle, tıpkı kadınlarda olduğu gibi mensturasyon başlar. İlk yedi gün içinde tüm kız bebeklerde görülür. Bezlerinde minik kan lekeleri görülebilir. Çoğu anne ne olduğunu anlamayabilir
6. Süt bile üretebilirler.
Yenidoğanlarda görülen bu hormonal değişiklikler süt üretmelerine de sebep olur. Bu hem erkek hem de kız bebeklerde görülebilir. Bebeklerin memelerinden küçük miktarlarda süt gelebilir.
7. Kendi çişinizi aslında hepiniz içtiniz!
Bebekler anne karnında birkaç aylık olduktan sonra idrar üretmeye başlarlar. İdrar, rahimde bebeği çevreleyen amniyotik sıvı ile karışır. Gebeliğin 3. ayından itibaren fetüs, idrarla karışmış amniyotik sıvıdan hergün bir miktar yutar.
8. Hamileyken ne yediyseniz onların tadlarını hatırlarlar.
Yenidoğanlar tuz tadı haricinde, diğer tatları çok iyi algılarlar. Hamile annenin yediği gıdaların tadının amniyotik sıvıya da geçtiği biliniyor, bu durumun doğumdan sonra da bebeğin lezzet tercihlerini etkilediği düşünülüyor. Anne, gebeyken sarmısaklı yemeklerle beslendiyse, bunun tadı amniyotik sıvıya da geçtiği için, bebeğin tercihlerini etkileyebilir.
9. Saçlı doğanların da bir sebepleri var.
Uzmanlar, bebeklerin anne karnında saç çıkarmasının vücut sıcaklığının düzenlemeye yardımcı bir mekanizma olduğunu düşünüyorlar. Zaten doğumdan birkaç hafta sonra saçları dökülmeye başlıyor.
10. En tombik bebekler Mayıs ayı bebekleri!
Araştırmalara göre Mayıs ayında doğan bebekler, diğer aylara göre yaklaşık 200 gram daha ağır oluyor. Bu durum besinin bahar aylarına doğru artış göstermesiyle çeşitli besin tüketiminden kaynaklanıyor olabilir.
11. Bebekler ilk sosyal gülümsemelerini doğduktan 4-6 hafta sonra yaparlar.
Ebebevynlerine gülümseyen bebekler, yalnızca insan yavrularında ve primat yavrularında görülür.