Kadınların hamile kalabilmeleri için kendi rahimlerine düşmüş olan yumurtanın erkekten gelen spermlerden bir tanesi ile eşleşmesi, yani spermin yumurtayı döllemesi gerekiyor. Bu döllenmenin sonucunda da embriyo dediğimiz hücre topluluğu meydana çıkıyor ve bu embriyo rahme tutunmaya başladığında da gebelik resmen başlamış oluyor. Fakat tabii ki embriyonun bir hücre boyutunda olması nedeniyle gebeliğin bu aşamadaki tespiti de ancak luteal faz hormonlarının kandaki varlığının ölçülmesi ile sağlanabiliyor.
Ancak toplumdaki genel algı, kadınların her ay bir veya bir kaç tane yumurta ürettikleri üzerine şekilleniyor ve tüp bebek tedavisi gibi alternatif tedavilerde de birden fazla anneden elde edilerek spermler ile eşleştiriliyor. Fakat yumurtalıklar neden az yumurta üretir ve çözümü var mıdır sorusunun cevabına geçmeden önce kadınlarda yumurta üretiminin temellerine bir göz atalım.
Her Ay Bir Yumurta mı Üretiliyor?
Kadınlar aslında her ay bir tane yumurta üretmiyorlar. Aslında yetişkin bir kadının vücudunda hali hazırda milyonlarca yumurta bulunuyor ve bunlardan bir kısmı her ay yok olurken, bir tanesi de seçilerek rahme düşüyor. Yani sürekli olarak bir yumurta üretim süreci yok fakat varolan yumurtaların rahme düşmesi her ay bir tane olmak üzere gerçekleşiyor. Bu yumurta spermle döllenebilirse bir embriyo haline geliyor ve rahme tutunarak bebeğe dönüşüyor. Döllenemeyen yumurta ise her ay adet döneminde adet kanıyla birlikte atılıyor ve rahim yeni bir yumurta için kendini hazırlamaya başlıyor.
Bir kız çocuğunun anne karnında 5 milyondan fazla yumurta sahibi olduğunu bilimadamları belirtiyorlar ancak doğum zamanına kadar bu yumurtalarda bir iki milyona kadar düşüyorlar. Bir kadının ömrü boyunca her ay 400-500 adet yumurtası yok oluyor ve böylece 40’lı yaşlara gelindiğinde yumurtalıklarda oldukça az sayıda kaliteli yumurta hücresi kalmış oluyor. Çünkü genç yaşlarda rahme düşen yumurtalar genellikle gebeliğe en uygun yumurtalar arasında otomatik olarak seçiliyorlar.
Ancak ilerleyen yaşlarda rahme düşen yumurta seçenekleri giderek azalıyor ve bu nedenle gebeliğe dönüşebilecek bir döllenme neredeyse imkansız hale geliyor. Zira yumurtanın kalitesiz ve deforme olması, döllenmeyi engellediği gibi embriyonun rahme tutunmasına da engel oluyor ve dolayısıyla düşüklerle karşılaşma ihtimali de giderek artıyor.
Bu nedenle 45 yaşının üzerindeki kadınlar, menopoz dönemine girmemiş olsalar bile %5 civarında gebelik şansına sahip olabiliyorlar.
Yumurtalıklar Neden Az Yumurta Üretir?
Tüp bebek tedavilerinde ise yumurtalıklar ilaçlar vasıtasıyla uyarılırlar ve bu uyarma neticesinde genellikle 5 adet civarı yumurta ortaya çıkar ve uzmanlar tarafından toplanır. Pek çok kadının yumurtalıkların az yumurta üretmesi hususunda bulunduğu şikayetler, genellikle tüp bebek tedavileri ile alakalı olmaktadır ve yetersiz yumurta üretimi sebebiyle tüp bebek denemelerinin tekrar etmesi zorlaşmaktadır. Çünkü her bir embriyonun bir yumurtaya ihtiyacı var ve sperm hücreleri genellikle bol sayıda olsalar da yumurta için bu kural geçerli değil.
Maalesef şu anda yumurtanın az üretilmesine karşılık üretilmiş bir tedavi mevcut değil. Zira bu durum doğuştan gelen yumurtaların ne kadarının hangi yaşa kadar harcandığı ve elde kalan yumurtaların kapasitesi, ayrıca annenin yumurtalarının genetik kodu ile ilgili bir durum. Doktorlar yumurtalıkları en uygun şekilde uyaracak tedaviyi tüp bebek hazırlık aşamasında uyguluyorlar ve bunun haricinde yapay olarak varolan yumurtaları çıkarmak veya oradan daha fazlasının düşmesini sağlamak ne yazık ki imkansız.
Uzmanlar her ne kadar sonradan yeni yumurtaların üretimi üzerinde çalışmalar gerçekleştirseler de, bu yumurtaların doğuştan itibaren saklanmış olan kök hücreleri barındırmaları nedeniyle yeni yumurta üretiminde şimdilik pek başarılı sonuçlar mevcut değil. Lakin hayvanlar üzerinde yapılan deneylerin hala devam etmesi, yumurtası az olan kadınlar için bir umut kapısı olmaya devam edeceğini gösteriyor.