1-Benzetme (Teşbih)
Ortak özellik bulunduran iki kavramın nitelik yönünden zayıf olanın güçlüye benzetilerek öne çıkarılmasıdır.

Kendisi tilki gibi kurnazdır. (Bu örnekte kişi; sinsilik, kurnazlık, açıkgözlü olma durumundan tilkiye benzetilmiştir.)
Benzetmede dört öğe bulunur;
1-Benzeyen: Benzetilen kavramlardan nitelikçe güçsüz olanıdır.
2-Kendisine Benzetilen: Benzetilen kavramlardan nitelikçe güçlü olanıdır.
3-Benzetme Yönü: Benzeyen ve benzetilen arasındaki ortak özelliktir.
4-Benzetme Edatı: Benzetmeyle benzetilen arasındaki ilişkiyi kuran sözcüktür. Gibi, kadar, sanki…

2-İstiare (İğretileme)
Her hangi bir varlığa, benzerlikten ötürü asıl adının benzediği başka bir varlığın adının verilmesi durumudur. Özünü teşbih oluşturur fakat benzeyen ve benzetilenin sadece bir tanesi söylenir.

Şakaklarıma kar mı yağdı, ne var?
Kendisine benzetilen: kar
Benzeyen: şakaklardaki kır saçlar fakat bu bize verilmemiş bunu mantıkla buluyoruz.
İki çeşit istiare vardır;
1-Açık İstiare: Yalnızca kendisine benzetilen bulunur.

Semanın kandilleri yanıyor.
Benzeyen: yıldızlar (yok)
Kendisine benzetilen: kandil (var)

2-Kapalı İstiare: Benzeyenin ve benzetme yönünün olduğu istiaredir.
O giderken ağlıyordu gökler.
Benzeyen: gökler (var)
Kendisine benzetilen: insan (yok)

3-Kinaye
Bir sözün gerçek anlamını söyleyip mecaz anlamını cağrıştırmak anlamına gelir. Gerçek anlam söylense bile kastedilen anlam yan anlamdır.

Bulamadım dünyada gönle mekân
Nerede gül bitse etrafı diken
(Son dizede kinaye yapılmıştır. Gerçekte her gülün çevresinde yapı gereği diken vardır. Fakat burada bahsi geçen; iyinin çevresinde kötülük vardır anlamındadır.)

4-Mecaz-ı Mürsel (Ad Aktarması)
Bir sözün benzetme amacı güdülmeden gerçek anlamının dışında kullanılmasıdır. Gerçek anlama gelmesi olanaksızdır.

Franz Kafka’yı her okuduğumda yeni şeyler keşfediyorum.
(Kitabını okuyorum kendisini değil.)


5-Tevriye
Birden fazla anlamı olan kelimenin iki anlama gelecek şekilde kullanılmasına tevriye denir. Yakın anlamları söylenip uzak anlamları kastedilir. Her iki anlamda gerçektir.

Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş;
(I. Anlamı: ebedi, II. Anlamı: şairin kendisi)

6-Teşhis-İntak (Kişileştirme-Konuşturma)
İnsan dışındaki canlı ya da cansız varlıklara insana özgü özellik verme sanatıdır. (TEŞHİS)

Ağlama karanfil beni de ağlatma
Sil gözyaşlarını
(Ağlamak insana özgü bir özelliktir. Burada karanfilin ağlaması, gözyaşlarını silmesi kişileştirmeye örnektir.)

İnsan dışında canlı ya da cansız varlıkların konuşturulma sanatıdır. Fabllar bu sanata örnektir. (İNTAK)
Sordum sarı çiçeğe:
-Annen baban var mıdır?
Çiçek eydür derviş baba:
-Annem babam topraktır.

7-Aliterasyon
Şiirde seslerin fazla fazla kullanılmasıdır. Amaç ahenktir.

Eylülde melul oldu gönül soldu da lale
Bir kâküle meyletti gönül geldi bu hale

8-Tariz (İğneleme-Dokundurmaca)
Tarizde eleştiri, yergi, alay anlamları vardır. Bir sözün karşıt anlamının anlaşılacağı şekilde kullanılır.

Tahir Efendi bana kelp demiş,
İltifatı bu sözde zâhirdir,
Malikî mezhebim benim zira,
İtikadımca kelp tahirdir.

(Tahir Efendi bana köpek demiş fakat belli ki bana iltifat ediyor. Benim mezhebimce kelp (köpek) temizdir. İtikadımca kelp tahirdir derken hem köpek temizdir diyor hem de köpek Tahir’dir diyor. Tahir’in anlamı: temiz)

9-Tezat (Zıtlık-Karşıtlık)
İki karşıt cümlenin bir arada söylenişi ile yapılan sanattır.

Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz
(Ağlamak ve gülmek)

10-Mübalağa (Abartma)
Sözü daha etkili kılabilmek için bir şeyi olduğundan çok göstermek ya da olmayacak şekilde anlatmak.

O kadar zayıftı ki
Bir dalın arkasına geçse göremezdi kimse onu

11-Seci
Düz yazıda kafiyeli sözcük kullanılmasıdır.

Kabul senden, red senden; şifa senden, dert senden
12- Tenasüp
Anlamca aralarında ilişki bulunun sözcükleri bir arada kullanma sanatıdır.

Gün bitti ağaçta neşe söndü
Yaprak ateş oldu kuşta yakut

13-Hüsn-i Talil (Güzel sebebe bağlama)
Bilinen bir olayı sebebi dışında daha güzel bir sebebe bağlayarak kullanılma sanatıdır.

Güzel şeyler düşünelim diye yemyeşil oluvermiş ağaçlar
(Ağaçlar zamanı gelince zaten yeşerir bunu güzel şeyler düşündükleri için olmuş gibi yansıtmış)

14-Tecahül-i Arif
Bilinen gerçeği bilmemiş gibi görünerek anlatma sanatıdır.

Yılın ilk karı yağdı
İyice kısaldı günler
Ölülerimiz üşür mü ki?


15-Telmih (Hatırlatma)
Herkesçe bilinen bir olayı, kişiyi, tarihi ya da öyküyü hatırlatma sanatıdır.

Bu dünya ne sana ne de bana kalmaz
Dünya ne sana ne de bana kalmaz
Sultan Süleyman’a kalmadı
Böyle hiçbir kitap yazmaz

16-Cinas
Yazılışları aynı anlamları farklı sözcüklerin bir arada kullanılması sanatıdır.

Neden içsin kuzu su
beni inim inim inleten
Bir ananın kuzusu