Tarihi geçmişi çok gerilere giden Uygurlar bölgede yaşayan kültür ve dinî
inanışlardan etkilenmekle birlikte genel Türk tarihi çerçevesinde Türklerin dini
inanışlarına paralel bir karakter arzetmiştir. Bu çerçevede onların dini inanışları
zaman zaman Natürist, zaman zaman Totemist, zaman zaman Animist, zaman zaman
da Şamanist bir görüntü sergilemiştir. Hatta bazı dönemlerde bunların hepsinin
birbirinin içine girmiş olarak Uygurlar üzerinde etkili olduğu gözlenmiştir. Bu
nedenle tarihçiler ve bu alanda araştırmalarda bulunanlar yukarıda belirttiğimiz
hususlardan bazen birini öne çıkarmak suretiyle Uygurların İslâm öncesi dinî
inanışları hakkında değerlendirmelerde bulunmuşlardır.
Uygurların İslâm öncesi dinî inanışları ile ilgili olarak biri birleriyle kısmen
ötüşen, kısmen de çelişen iki ana görüş ortaya atılmıştır. Bunlardan birincisi, Çin
Şincan Sosyal Bilimler Akademisi Dinî Araştırmalar Enstitüsü araştırmacılarından Li
Jin Xin’indir. O, “Şincan’daki Din Değişmeleri Tarihi” isimli kitabında, yetiştiği
kültürel ortam ve Darvinizm’in etkisiyle, Uygurların eski inanışları ile Geleneksel
Türk dini inanışları arasında bir ilişki kurmuştur. Buna göre, Uygurların çok tanrılı bir
dinî geleneğe sahip olduğunu belirtir. O Uygurlar arasındaki Yer-Su inanışlarını ifade
ederken ateş, güneş, ay, yıldız, şimşek gibi tabiat olaylarına inanışlar görüldüğünü
belirtmiştir. Li Jin Xin Uygurlar arasında kurt, seğir, at vb. hayvanlara tapınmaların
bulunduğunu, bundan dolayı da onların İslâm öncesi dinî inanışlarında Totemist
unsurların görüldüğünü ileri sürmüştür. Li Jin Xin Uygurların eski dinî inanışlarından
önce Natürizm, sonra da Totemizm’in etkili olduğunu, Şamanizm’in etkisiyle ata
22
ruhlarına tapınmanın önemli bir yeri tutuğunu belirtmiş, onların arasında cinsel
organlara tapınmanın varlığını da iddia etmiştir.65
Uygurlar arasında yetişen din bilginleri de evrim görüşünün tesirinden
kurtulamamış ve Uygurların bugün sahip oldukları Tek Tanrıcı görüşünü genelde
ifade edilen “tek tanrıcılığın kaynağı çok tanrıcılıktır” felsefesinden hareketle
benimsemişlerdir. Buna göre, Abduşükür Muhammed Emin Uygurların dini tarihinde
önceleri Animist unsurlara rastlandığını ve tabiatçılığın bulunduğunu ileri sürmüştür.
Uygur Halk bilimcilerinden Abdülkerim Rahman ise İslâm öncesinde Uygurlar
arasında yaygın olan Şamanist unsurların Animizm ve Totemizmden kaynaklandığını
savunmuştur.
Hikmet Tanyu ise, Türklerin Dini Tarihçesi adlı kitabında, Uygurların,
İslâmiyet’in Uygurlar arasında yayılmasından önce ve Gök Türklerin hakimiyeti
altında oldukları zaman, Gök Tanrı inanışına mensup olduklarını söylemektedir.