• Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı 1923’ten başlayarak günümüze kadar süren uzun bir süreci kapsamaktadır.
  • Özellikle Atatürk döneminde yapılan inkılaplar, açılan kurumlar, çıkarılan yasalar Modern Türkiye’nin temellerini oluşturmuştur.
  • Bu köklü değişime paralel olarak edebiyatımız da yeniden şekillenmiştir.
  • Milli Edebiyat akımındaki dilde sadeleşme , hece ölçüsünü kullanma gibi çabalar Cumhuriyet döneminde de sürmüştür.
  • Yeni devletin temellerinden olan Halkçılık ilkesi sanatta halka gitmenin halkla kaynaşmanın yolunu açmıştır.
  • Hilafetin kaldırılmasıyla Türk Medeni Kanunu kabul edilmiş, Laiklik ilkesi çerçevesinde de 1970li yıllara kadar edebi ürünlerde bir dini bakış açısı görülmemiştir.
  • 1928 Yılında Latin harflerine geçilmiş, ilerleyen yıllarda da halkevlerinin, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu gibi kurumların kurulması edebiyatın daha geniş kitlelere ulaşmasında etkili olmuştur.
  • 1940’tan sonra Tecüme Odası’nın çalışmalarıyla Batı kökenli klasikler hızlı bir şekilde dilimize kazandırılırken Yunan, Latin ve İslam klasik eserleri de Türkçeye çevrilmiştir.
  • Batı’dan öğrenilen anlatım biçimleri başarılı bir şekilde uygulanmaya başlar.
  • Varoluşçuluk, gerçeküstücülük gibi düşünce akımlarının etkisiyle 1950 sonrası Türk edebiyatı daha özgün ve bireysel bir yapıya kavuşur.
  • Şiirin yanı sıra hikaye, roman , tiyatro türlerinde de önemli teknik gelişmeler olmuştur.