Eserler üzerindeki incelemeler, eserlerin ortaya çıkarılmasından sonraki ilk beş-on yıllık zaman dilimi içerisinde yapılmaya başlandı. Eserlerin bir kısmı dizi halinde bir kısmı ise tek olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dizi halindeki yayınlar
Eski Uygur Türkçesi ile ilgili beş adet dizi şeklinde yayın vardır. Bu dizilerden birincisi, önemli bir Uygurca uzmanı olan Müller’e ait Uigurica adlı dört ciltlik eserdir. Bu dizinin ilk kitabı 1908 yılında yayımlanmıştır. Dördüncü cildi ise 1931 yılında Gabain tarafından tamamlanmıştır. İlk üç cildi Müller yayımladığı için eserin yapımcısı olarak o gösterilmektedir. İkinci dizi Türkçesi ismi “Eski Türkçe Çalışmaları” olan ve 1909-1912 yılları arasında altı cilt olarak neşredilen eserdir. Rusya’da Radloff tarafından Almanca olarak yayımlanmıştır. Üçüncü dizi, Almanya’da yayımlanan ve Türkçe ismi “Hoço’dan Türkçe Mani Metinleri” olan, Turfan seferlerine bizzat katılan ve Alman heyetinin başkanı olan A. von Le Coq’un 1911-1922 yılları arasında üç kitap olarak neşredilen eserdir Dördüncü dizi yine Türkçe ismiyle “Türkçe Turfan Metinleri” (Türkische Turfantexte) olan on kitaplık bir dizidir. Willy Bang4 ve Annemarie von Gabain tarafından hazırlanmıştır. Bang, ilk beş kitabı Gabain ile birlikte yazmıştır. Eserin geri kalan beş kitaplık kısmı ise Gabain tarafından ve Uygur ile Karahanlı Türkçelerinin en büyük uzmanı olan Reşid Rahmeti Arat5’ın katkılarıyla hazırlanmıştır. Altıncı kitapta en iyi işlenmiş metin olan Sekiz Yükmek yer. Yedinci kitabı, sadece Arat almaktadır sonra ise Gabain seriyi tek başına devam ettirmiştir. Ekip, bu on kitabın dışında bir de analitik (gramatikal) indeks hazırlamıştır. Bu indeks kitabında, dizin içerisinde bulunan tüm kelimelerin anlamları, nerede yer aldıkları vb. bilgiler bulunmaktadır. hazırlanmıştır (Zieme, Gabain’in üçüncü nesil öğrencilerindendir). Dizi Doğu Berlin’de başlamış, şimdiki birleşik Berlin’de ise devam etmektedir.
Kitap Halindeki Yayınlar
Irk Bitig (Fal Kitabı), Stein tarafından Köktürkçe uzmanı olan Thomsen’e getirilmiş ve 1912 yılında Thomsen tarafından çözülüp yayımlanmıştır. Bu kitabı Türkiye’de Hüseyin Namık Orkun dört ciltlik dizisi içerisinde ikinci kitabında yayımlamıştır. Prens Kalyanamkara ve Papamkara adlı hikaye Pelliot tarafından 1914 yılında neşredilir. Malov’un Sarı Uygurlar arasında bulduğu Altun Yaruk da 1913-1916 yılları arasında Radloff ve Malov tarafından yayımlanır. Bu eser yedi yüzden fazla sayfadan oluşmaktadır ve içerisinde sadece Uygur harfli metinlere yer verilir. Saadet Çağatay61945 yılında Altun Yaruk’tan İki Parça adlı eser yayımladı. Ceval Kaya, Altun Yaruk’un tamamının transkripsiyonunu7 ve dizinini de hazırlamıştır Sekiz Yükmek, 1915’te Japonya’da neşredildi; fakat
en iyi neşri Türk Turfan Metinleri adlı dizi içerisinde altıncı kitaptadır. Bunların dışında 1928’de Radloff ve Japon Nobuo Yamada, Uygur hukuk belgelerini yayımlanmışlardır. Oğuz Kağan Türkiye’de Arat tarafından, Hüen-Tsang adlı biyografi ise 1935-1938 yılları arasında Hongaben tarafından yayımlanmıştır. Hüen-Tsang üzerinde, Semih Tezcan 1975’te çalışmıştır Eski Türkçe’nin Grameri adlı eseri Gabain yayımlamış, Marcel Erdal ise 2004 yılında İngilizce olarak neşretmiştir. Ahmet Caferoğlu, Azerbaycan’dan İstanbul Üniversitene gelmiş ve
Almanya’da doktorasını yapmıştır. İlk Uygurca sözlüğü 1934’te çıkarmış, 1968’de ise genişletmiştir.
Fakat 1977’de Klaus Röhrborn tarafından fasiküller halinde yayımlanan Uygurca Sözlük, bu sözlüklerin en kapsamlısıdır. 1959 yılında Doğu Türkistan’da Maytrısimit’in yeni nüshaları bulundu ve Geng Şi-min tarafından
tanıtıldı. Aynı yıl Dolkun Kamberi tarafından Maytrısimit ve Kutadgu Bilig’i bir sahne eseri olarak değerlendiren doktora çalışması yapıldı. 6
UYGUR TÜRKÇESİNİN DİL ÖZELLİKLERİ
Gabain, Uygur metinlerini y ve n ağzı olmak üzere iki ağız grubuna ayırır. Köktürkçedeki ń (ny) sesini n’ye çeviren metinler n ağzını, y’ye çevirenler ise y ağzını oluştururlar. Mani metinleri çoğunlukla n, Burkan metinleri ise y ağzını temsil eder. Köktürkçe ile Uygurca arasında sesler, ekler ve söz varlığı açısından fazla fark yoktur
.
Ses Özellikleri
a. Köktürkçenin ń’si Manici Uygur metinleri ile Köktürk harfli Uygur metinlerinde n, Burkancı Uygur metinlerinde ise y’dir.
Örn:
ańıg ~ anıg/ayıg (kötü)
koń ~ kon/koy (koyun) vs
b. Köktürkçede kelime içi ve kelime sonundaki b sesleri çoğunlukla w olmuştur.
Örn:
ebir- > ewir (çevirmek)
sebin- > sewin- (sevinmek) vs.
Biçim Özellikleri
a. Köktürkçede sadece kişi, konçuy gibi insanla ilgili kelimelerde kullanılan +lAr çokluk eki, Uygur Türkçesinde her türlü isim, sıfat ve zamirde kullanılabilir hale gelmiştir.
Örn:
bu-lar (bunlar), köl-ler (göller) vs.
b. Köktürkçede ilgi hali eki ünlülerden sonra +Iŋ, ünsüzlerden sonra ise +nIŋ biçimindeyken Uygurca’da her iki biçimde de +nIŋ biçimindedir
Örn: teŋriler- iŋ > teŋriler - niŋ vs
.
.
c. Yükleme hali eki Köktürkçede de Uygurcada da üç türlüdür (+(X)g, +nI, +n), fakat Uygurcada bazen+nI ekinin anılan zamirler dışında da kullanıldığı görülür
Örn: teŋri-ni, buz-nı vs.
ç. Köktürkçede bulunma hali eki +DA çıkma hali için de kullanılırdı. Uygurca’da ise çıkma halinin asıl eki +DIn’dır.
Örn: orunlık-tın (tahttan), töpü-din (tepeden) vs.
d. Uygurcada Köktürkçeden farklı olarak -yUK ekli görülen geçmiş zaman vardır.
Örn: tüşe-yük men (düş gördüm), ba-yuk sen
(bağladın) vs.
. e. Köktürkçe’de gelecek zaman -DAçI eki ile yapılırken Uygurcada -*** ile yapılmaya başlandı.
Örn: barma-*** sen (gitmeyeceksin), bir-gey biz (vereceğiz) vs.